SON DAKİKA
SON DEPREMLER

Kayısı Ağaçlarında Görülen Hastalıklara Karşı Uyarı Yapıldı

Kayısı Ağaçlarında Görülen Hastalıklara Karşı Uyarı Yapıldı
A- A+ PAYLAŞ

Malatya Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Ramazan Özcan, yoğun yağmur nedeniyle kayısı ağaçlarında görülen hastalık ve zararlar hakkında uyarılarda bulundu.
Malatya Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Ramazan Özcan, yaptığı yazılı açıklamada son günlerde aşırı yağan yağmur nedeniyle kayısı ağaçlarında görülen hastalık ve zararları hakkında bilinçli ve etkili mücadele edilmesini gerektiğini belirterek, yaprak delen (çil) ve monilya hastalığına karşı alınması gereken önlemleri aktardı.

Özcan, Malatya’nın en önemli tarımsal ihraç ürünü olan kayısıda monilya ve çil hastalıklarının meyve kalitesi ve ağaç verimini düşürdüğünü ifade ederek, "Özellikle çiçeklenme ve küçük meyve dönemine rastlayan yağışlı havalar monilya ve çil hastalıklarının yayılmasına yol açmakta ve kayısı üreticilerimizi mağdur etmektedir. Çiçek monilyası (Monilinia laxa) kayısı, şeftali, kiraz, erik, vişne ve bademe de zarar vermektedir. Hastalanmış çiçekler kaynar suda haşlanmış gibi şekil almakta, daha sonra kahverengileşip kurumaktadır. Hastalanmış ve kurumuş dallar meyve bağlamamaktadır" şeklinde konuştu.

Monilya hastalığına karşı kayısı ağaçlarında çiçeklerin yüzde 5-10'nu açtığında birinci ilaçlamanın yüzde 90-100'ü açtığında ise ikinci ilaçlamanın yapılması gerektiğini vurgulayan Özcan, "Kayısı ağaçlarına ciddi zarar veren bir başka hastalık da yaprak delen de denilen çil hastalığıdır. Bu hastalık ağaçların yaprak, meyve, tomurcuk ve genç dalları üzerinde belirti oluşturmaktadır. Genç yapraklarda başlangıçta bir milimetre çapındaki yuvarlak-kırmızı lekeler daha sonra kahverengine dönüşür. Zamanla yapraklarda delikler oluşur. Çil hastalığı ayrıca kayısı çağalaları üzerinde 1-2 milimetre çapında siyah siğil şeklinde lekeler oluşturur. Hastalıkla mücadele yapılmadığı takdirde meyve üzerindeki lekeler birleşerek meyve yüzeyini tamamen kaplar, meyvenin kalitesini ve ticari değerini düşürür. Çil hastalığının çok şiddetli olduğu durumlarda yaprak ve meyve dökümleri de meydana gelir. Çil hastalığıyla mücadele için sonbaharda yaprak dökümünden hemen sonra yüzde 2-3’lük bordo bulamacı ile birinci ilaçlama yapılır. İkinci ilaçlama, ilkbaharda pembe tomurcuk döneminde, üçüncü ilaçlama meyveler kürkünden çıkmaya başladığında, dördüncü ilaçlama ise meyve zeytin çekirdeği büyüklüğüne ulaştığında kimyasal ilaçlama yapılmalıdır" dedi.

Özcan, monilya ve çil hastalıklarıyla yapılan ilaçlamanın bu hastalıklardan koruma amaçlı olduğunu kayısı üreticilerinin hiçbir zaman unutmaması gerektiğinin altını çizerek, "Yani ağaçların monilya ve çil hastalıklarına yakalanmadan ilaçlamanın yapılması hayati önem taşımaktadır. 2025 yılında kayısı ağaçlarının çiçeklenme ve küçük meyve döneminin oldukça yağışlı geçmesi ve yağışlarının önümüzdeki günlerde de devam edeceği dikkate alınarak üreticilerimizin çil ve monilya hastalıklarına karşı dikkatli olmaları, kayısı ağaçları hastalığa yakalanmadan, zamanında ve doğru ilaçlarla mücadele etmeleri büyük önem taşımaktadır. Kayısı üreticilerimiz Tarım İl ve İlçe Müdürlüklerine başvurarak yaş ve kuru kayısıda ihracata mani olmayacak ilaçlarla ve kalıntı bırakmayacak dozlarda ilaçlama yapmaları büyük önem arz etmektedir" ifadelerini kullandı.
Son zamanlarda kayısıda çiçek döneminde yaşanan lokal don olayları ve 4-5 Nisan’da lokal olarak meydana gelen şiddetli dolu yağışları nedeniyle Tarım İl Müdürlüğü ve TARSİM Bölge Müdürlüğü’ne gelen ihbarlar üzerine ilgili kurum ekipleri tarafından sahada hasar tespit çalışmaları başlatıldı. Önümüzdeki günlerde hasarın boyutunun belli olacağına değinen Özcan, "Çiftçilerimize ve Malatya’mıza geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum" diye konuştu.

İha

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız

10 yorum yapılmış

  • Servet (1 ay önce)
    İlaçlar ağaçların dengesini bozdu, tarlalarda serçe kalmadı. Faydalı canlıları öldürüyoruz. Doğal mücadele yolları aranmalı, bunun için acil önlemler alınmalıdır. Yoksa yakın zamanda hiçbir meyve ve sebze olmayacak.
    %100
    %0
    Yanıtla
  • Hüseyin (1 ay önce)
    ben kayısı ağaçlarına, 200 litrelik bir bidona üç kilo güvercin samrasi, beş kilo tavuk samrasi, on kilo koyun samrasi, bir kilo tavuk etli kedi maması,bir kilo dana etli kedi maması, isladim daha sonra bosasini çıkardım, bidona bir kilo nitrik asit, on kilo üç onbeş gupre döktüm kayisiya bir litre gupre ile karıştırıp veriyorum kayısı agaclarim eksi iki derece ve yağmur dan etkilenmedi ağacın ne olduğunu bilmeyen insanların eline düştük
    0
    0
    Yanıtla
  • mısır gevreği unutmuşsun onuda karıştır.
    0
    0
    Yanıtla
  • Ziyaretci (1 ay önce)
    Ben tarım bakanligini anlamiyorum. Meyveyi kurtaralım derken insanlar zehirleniyor. Bu ilaç dozu ayarlanmalı. Varsın az olsun kayisi ama insanlar saglikla yesin. Ben artık manavdan birşey almaya çekiniyorum. Hep ilaç hep ilaç. Çocuklarimiz yiyor bunları. Yazıktır. Yapmayın etmeyin
    %100
    %0
    Yanıtla
  • Talha (1 ay önce)
    Ziraat odasının veya tarım ile ilgili herhangi bir kurumun bir defa işe yaradığını görmedim. Hastalık oluyor kullanılan ilaçların etken maddesi etkisiz olduğu için çil manolya vs hastalıklara etkisi olmuyor. Firmayı aradığımızda bağırıyorlar(Bayer) ilacınız işe yaramıyor bir ayda dört sefer septim 60 tondan fazla ilaç kullandım tarım bakanlığı diye zırvaladı üstüne böyle bir sene gördünüz mü diye basbas bağırıyor müşteriyle ilgilenen. Bu hükümetin tarımı bitirmek için yaptığı büyük bir kazık. Okuma yazmayı bilmeyen ülke yönetmeye seçen milletin suçu. Don olur dolu olur onlara yapacak birşey yok, ilaçlara binlerce lira harcayıp zarara uğrayan yine devlet ekonomisi. Kaç tane bölgeyi bilen ziraat mühendisi var, sahaya inip araştıran rapor tutan bilirkişiler vs. Oturdukları yerden ahkam kesip saçma sapan açıklama yapıyorlar.
    %50
    %50
    Yanıtla
  • Sen kayisini kurtaracaksın veya daha fazla verim.alacaksın diye kafana göre ilaç atamazsın. Sen para kazanacan millet sehirlenecek var mı öyle dünya. Benimde bahçem var. Ilacı çok az atmaya calisiyorum. Hatta hiç atmak istemiyorum. İnsanlar yiyor bunu insanlar
    %100
    %0
    Yanıtla
  • sen gidip tanıdık yakının diye ziraat mühendisi olmayan adamdan sırf parası var ilaç dükkanı açmış satıyor diye alakasız ilaç alıp alakasız dönemde atarsan sonuç bu olur önce sen oku öğren bilinçlen
    0
    0
    Yanıtla
  • İsmet Gökçe (1 ay önce)
    Tarım il müdürlüğü masa başında oturarak don ve doluyu tahmini olarak belirtiyor. Bu yetmezmiş gibi birde tarsim denilen bir kurum var ancak experlerine zarar vermeyin fizyolojik diye çiftçinin hakkını yemekle uğraşıyor bunların hepsini Allah'a havale ediyorum
    %63
    %37
    Yanıtla
  • ismet bey tarım il müdürlüğü değil meteroliji dolu ihbarı yapıyor dolu için yapılacak bir önlem yok.sizin tarsimden her yıl aldığınız miktarı biliyorum maşallahınız var devletin her imkanından yararlanıyorsunuz arazinizde bol ihtiyacınızda yok buradan yazdığınız bu sitem hoş olmadı
    %100
    %0
    Yanıtla
  • Abdulkadir Turhan (1 ay önce)
    malatya kayısısı üreticinin elinden alındı bugüne kadar dış ticarete uygun olsun diye her türlü böcek ilacını bi garip çiftçilere uygulatanlar şimdilerde farklı konseptler altında yılların kayısı diyarına ihanet etmekteler üretici yeterince bilgilendirilmiyor herhangi bir kalkındırma veyahut yeşil belgeli çiftçiyi yeterince desteklenmiyor sayın yetkili düzeyindeki kamu kurumları çeşit çeşit ödenek çıkartırken neden kırsalda üretci yanlız egitici veyahut sertifikalı eskiden olduğu gibi defter tutan üretici ve kurumsal destek ile kapasiteyi belirleyip arz talep dengesine çözüm üretmek gerekir demem oki üretici perişan aşırı korozyon monilyadan çok bölgemizde arazi şartlarının farklı oluşu kayısıda çeşitliliği gerektiriyor farklı illerde aşırı kayısı cazibe dekarasyonunu kınıyorum kocaman lisanslı depo yaptınız efendiler madem markamız tescilli ozaman üreticinin elinden tutunuz.
    %100
    %0
    Yanıtla