- TSO Başkanı Erkoç, ATO'da gerçekleştirilen ‘Ülkesel Coğrafi İşaretler, Küresel Başarılar’ söyleşisinde kayısıda yaşanan süreç, yapılan çalışmalar ve bundan sonraki hedeflerle ilgili açıklamalarda bulundu.
Malatya Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Başkanı Hasan Hüseyin Erkoç, “Dünya kayısı raf fiyatı 5 milyar dolar, bizim üreticinin eline geçen 300 milyon dolar. Raf fiyatının 12’de biri ciddi anlamda rekabeti kendi içimizde birbirimizle yapıyoruz. Önce bunu oturtmamız ve bundan vazgeçmeliyiz. Avrupa Birliği’nde ve dünyada söz sahibi olacaksak üreticinin alın terini, emeğini, göz nurunu Avrupa’ya bedava satmamamız gerekir” dedi.
Ankara Ticaret Odası’nın (ATO) ATO Congresium’da düzenlediği Coğrafi İşaretli Ürünler Zirvesine katılan Erkoç, Malatya kayısısı ile ilgili konuştu.
“MALATYA KAYISISI KENDİSİNİ TESCİLLEMİŞ OLACAK”
Erkoç, Malatya kayısısının ismini dünyaya duyurduğunu ifade ederek, Avrupa tesciliyle birlikte kendini daha iyi ifade etmeye başladığını belirtti.
2001 yılında Türk Patent Enstitüsü’nde Coğrafi İşaret Belgesini aldıklarını anımsatan Erkoç, “2014 yılında Avrupa Coğrafi İşaret Belgesine başvurduk. Bu süreçte ciddi zorluklar çektik ama bunlar tecrübe oldu. Türkiye Odalar Borsalar Birliği’nin (TOBB) ve TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu’nun katkısını unutmamak gerekir. Çünkü onların desteğiyle oradaki sıkıntıları aşmada bir öncelik tanındı. Neticede biz 2014 yılında müracaattan sonra süreç 2017 yılı Ocak ayında askıya çıktı. 3 aylık bir itiraz süreci vardı. 3 aylık itiraz süreci içerisinde herhangi bir itiraz olmadı. 13 Nisan’da bu süreç doldu. 15 günlük bir ilave süre varmış, o da dolmuş olacak. Tarımsal ürünlerde İncir ve Kayısı Türkiye’de kendini tescillemiş olacak” diye konuştu.
“BU ZENGİNLİKLERİ ÇOK İYİ TANITMALIYIZ”
Başkan Erkoç, Anadolu’nun her köşesinde zenginlikler olduğuna dikkat çekerek, şunları söyledi: “Bu zenginlikleri çok iyi tanıtmamız lazım. Kayısı, 110 ülkeye ihracat yaptığımız, ürünün azlığı ve çokluğuna göre değişiyor yıllık 350-400 milyon dolar bir ihracat rakamı söz konusu. Üretimimizin yüzde 10-15’lik kısmını son yıllarda yaş olarak tüketmeye başladık. İç piyasalarda tüketilmeye başladı. Malatya havasından, toprağından oradaki kayısının lezzeti, aroması çok çok farklı. Dünya kuru kayısı ihracatının da yaklaşık yüzde 80’ini Malatya karşılıyor. Sosyal dengeyi oluşturmada gelir dağılımını dengeleyen, 50 bin aileyi de ilgilendiren bir ürün.”
“AKTİF KARBON ÜRETECEĞİZ”
Kayısının sadece kurutulmasının yanı sıra çekirdeğinin de Allah’ın bir lütfu olduğunu dile getiren Erkoç, “Çekirdeğin içi kozmetik sanayinde ve şekerleme çeşidinde kullanılıyor. Ayrıca çekirdeğin içerisinden çıkan kabuğu da dünyada en çok aktif karbonu ihtiva eden özelliğe sahiptir. 2’nci Organize Sanayi Bölgemizde bir yatırımcımıza yer tahsisi yaptık, bu yıl itibariyle artık çekirdek kabuğunu yakmayıp, aktif karbon üreteceğiz. Türkiye, aktif karbonun tamamen ithal edildiği bir ülke konumunda, Malatya’nın ve Türkiye’nin ekonomisine aktif karbon üretimiyle katkı sunmuş olacak” ifadelerini kullandı.
Erkoç, kayısının birçok özelliğe sahip olduğunun altını çizerek, “Herklesin denemesi ve yemesi gerekiyor. Burada açtığımız standımızda ikramlarımız oldu. İç tüketimin artması için bütün vatandaşlarımıza kayısıyı özellikle gün kurusunu sofralarından eksik etmemelerini öneriyorum” dedi.
“KENDİ KENDİMİZLE REKABETTEN VAZGEÇMELİYİZ”
Coğrafi İşaret Belgesi’nin ileriki dönemlerde faydasını göreceklerini ifade eden Erkoç, “Kayısının üretimi ve satışında sıkıntımız yok ama biz Avrupa ülkeleriyle rekabet yerine, kendi kendimizle rekabet yaptığımız için fiyat istikrarını yakalama noktasında sıkıntımız var. İşte bu tescillerle birlikte tanıtımı da iyi yaparsak, ambalajlamayı iyi yaparsak, paketlemeyi iyi yaparsak dünya kayısı raf fiyatı 5 milyar dolar, bizim üreticinin eline geçen 300 milyon dolar. Raf fiyatının 12’de biri ciddi anlamda rekabeti kendi içimizde birbirimizle yapıyoruz. Önce bunu oturtmamız ve bundan vazgeçmeliyiz. Avrupa Birliği’nde ve dünyada söz sahibi olacaksak üreticinin alın terini, emeğini, göz nurunu Avrupa’ya bedava satmamamız gerekir. Bunun içinde güçlü olmamız lazım. Kendi içimizdeki rekabetten vazgeçip, kendi ürünümüzün değerini nasıl artırırız onun üzerinde tüm üreticilerin yoğunlaşması gerekir. Tabi ki bu sürecinde faydası olacak. Biz inşallah bu tescilden sonra ihracatçılarımızla bir araya gelip, bu ambalajlama paketleri üzerinde bu amblemleri koymaları için kendilerine yönlendirmelerimiz olacak. Bundan sonra yaptıkları ihracatı, paketler üzerinde coğrafi işaret damgasını koymalarını kendilerine talep edeceğiz. Buda ürünün güvenliği açısından önem taşıyor. İleriki dönemde bunun faydalarını göreceğiz” şeklinde konuştu.
MALATYA TİCARET VE SANAYİ ODASI’NIN STANDI YOĞUN İLGİ GÖRDÜ
TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu ve TESK Başkanı Bendevi Palandöken açılışın artından stantları tek tek gezerek, ürünlerden tattı ve yöresel ürünlerin coğrafi işaret tescil durumları hakkında bilgi aldı.
Hisarcıklıoğlu ve Palkandöken, Malatya Ticaret ve Sanayi Odası’nın standını da ziyaret etti ve kayısıyı tadarak, bilgiler aldı.
MTSO Başkanı Hasan Hüseyin Erkoç, TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu ve TESK Başkanı Bendevi Palandöken’e kayısı hediye etti.
Sergiye; Adana, Aydın, Erdek, Gemlik, İzmir, Kayseri, Marmaris Ticaret Odaları, Amasya, Antakya, Beypazarı, Burdur, Çankırı, Çaycuma, Devrek, Erbaa, Erzincan, Kahramanmaraş, Keşan, Kırklareli, Malatya, Mersin, Muğla, Mustafa Kemal Paşa, Niksar, Samsun, Siirt, Şanlıurfa, Tatvan, Tokat, Trabzon, Turhal Ticaret ve Sanayi Odaları ile Çanakkale, Gemlik, İzmir, Kızıltepe, Nevşehir Ticaret Borsaları stant açtı.
Çok sayıda belediye ile özel kuruluşun da yer aldığı sergide toplam 130 stantta, 200’ü aşkın ürün sergilendi.
Yeni Malatya Gazetesi- malatyahaber.com