Tarım İl Müdürlüğü, kayısı ağaçlarında dalda başlayıp ağacı saran ve ağacın ölümüyle sonuçlanan kurumayla ilgili açıklama yaptı, hastalık ve mücadele konusunda üreticilere uyarılarda bulundu.
40 BİN AİLENİN GEÇİM KAYNAĞI
Malatya İl Gıda, Tarım ve Hayvancılık İl Müdür Vekili Tahir Macit imzasıyla yapılan açıklamada Malatya'da 40 bin ailenin geçimini kayısı üretimiyle sağladığı, kayısıdan ülkeye ortalama 350 milyon dolar yıllık gelir sağlandığı belirtildi ve şöyle denildi:
"İlimiz, Türkiye yaş kayısı üretiminin %55, Dünya yaş kayısı üretiminin %12; Türkiye kuru kayısı üretiminin %90, Dünya kuru kayısı üretiminin %70'ini karşılamaktadır. Malatya'da yaklaşık olarak 40 bin aile geçimini kayısı üretimi yaparak sağlamaktadır. Bu kıymetli ürün ülkemize ortalama olarak yıllık 350 milyon dolar gelir sağlamaktadır. Kayısı İlimizin Ülkemizde ve Dünyadaki markamızdır.
İlimiz kayısı alanlarında her yıl farklı hastalık ve zararlılar karşımıza çıkmaktadır. İl Müdürlüğü olarak çiftçilerimize sürekli teorik ve görsel salon toplantıları yapılmakta ve tarla ve bahçe alanlarında pratik eğitimler verilmektedir. Bu kapsamda 13-ilçemizde Kayısıda Entegre Mücadele, EKÜY(Kontrollü Entegre) ve İyi tarım projeleri uygulanmaktadır.
İl Müdürlüğü teknik elamanları olarak son 3- yılda(2105-2016-2017) bu kapsamda 192 eğitim yapılmış olup 8300 üreticimiz eğitilmiştir. Ayrıca üreticilerimizin talepleri doğrultusunda bire bir bahçeler gezilerek hastalık ve zararlılar tespit edilmekte ve bakanlığımızın tavsiye ettiği bitki koruma ürünleri reçete edilmekte ve kullandırılmaktadır.
Kayısı hastalık ve zararlıları ile ilgili olarak Bakanlığımız ve kurumumuz tarafından sürekli liflet, broşür ve kitaplar basılmakta ve çiftçilerimize dağıtılmaktadır. Dönemsel olarak da çiftçilerimiz için basınımıza duyurular şeklinde güncel bilgilendirmeler yapılmaktadır.
En son 2013-2015 yıllarında İhracatçılar birliğinin desteklemesiyle İl Müdürlüğümüz, Kayısı Araştırma İstasyonu Müdürlüğü ve Ziraat Fakültesi işbirliği ile kayısı yetiştiriciliği kitabı bastırılmış ve çiftçilerimize dağıtılmıştır. En son olarak İl Müdürlüğümüz tarafından 21.08.2017 tarihinde ilimiz kayısı bahçelerinde meydana gelen kurumalara karşı alınabilecek önlemler ve hasat sonrası bakım ile ilgili olarak basın duyurusu yapılmış olup kurumumuzun web sayfasında duyurulmuştur. Aynı bilgilendirme tüm İlçe Müdürlüklerimize de gönderilmiştir. Yine 21.08.2017 tarihinde Sorunun nedenleri ve çözüm önerilerinde bulunmak ve problemi yerinde görmek amacıyla ilgili enstitüye resmi yazı yazılmıştır. Diyarbakır Zirai Mücadele Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü ile İl Müdürlüğümüz teknik personelleri birlikte bu konu ile ilgili olarak saha çalışmaları yapmıştır.
Modern meyvecilikte amaç, diğer tüm tarımsal faaliyetlerde olduğu gibi birim alandan en yüksek verimi ve en kaliteli ürünü almaktır. Bu da, dünyanın meyvecilikte önde gelen ülkelerinin uygulamakta olduğu modern meyvecilik tekniklerini kullanmakla mümkündür. Bu teknikleri kullanabilmemiz ise, ancak meyve ağaçlarında cereyan eden fizyolojik olayları bilmemiz ve bu doğrultuda bitki besleme tekniklerini uygulamamız ile olabilmektedir. Meyve Ağaçlarında Çiçek Tomurcuğu Oluşumu, Meyve ağaçlarında çiçeklenme, bitki bünyesinde meydana gelen birçok karmaşık olayın sonucunda gerçekleşmektedir. Çiçeklenme ve tomurcuk oluşumu gerçekleşmeden ürün alınması mümkün olmamaktadır. Meyve ağaçları, çok yıllık bitkiler olmalarından dolayı, çeşitli iklim değişikliklerinden kolayca etkilenebilmektedirler. Çiçek tomurcuğu oluşumuna ve çiçeklenme üzerine; sulama, gübreleme, besin maddelerinin depo organlarında birikimi (karbon asimilasyonu) seyreltme vb. gibi birçok faktör etkili olmaktadır.
AĞAÇ ÖLÜMLERİ GÖRÜLMEYE BAŞLADI
Üreticilerin yanlış veya yetersiz teknikler kullanması ürünün kalitesinin düşmesine, hastalık ve zararlıların çoğalmasına ve ekonomik kayıplara neden olmaktadır. Hasat sezonunun sona ermesi ile birlikte ilimiz genelinde kayısı bahçelerinde tek taraflı dal kurumaları daha sonrasında bu kurumaların ağaçların tümünü kaplaması ile ağaç ölümleri görülmeye başlanmıştır.
İlimiz Kayısı bahçelerinde 2017 yılında aşırı meyve yükü binen ağaçlarda hasat sonrası özellikle 20 yaş ve üstü ağaçların kuruma ile karşı karşıya kaldığı görülmüş olup, bu kuruma belirtileri özellikle ağacın tek dal ve tek yönünde başlamakla birlikte müdahale edilmediği takdirde tüm ağacı sarmaktadır. Ağır meyve yüklü ağaçlar hasat süresinin uzaması ve aşırı sıcaklığın da etkisiyle yorgun düşmüş bakım ve beslenmeye daha çok gereksinim duymaktadır. İlkbaharda görülen yağışlardan sonra sıcaklığın aniden çok yükselmesi hastalıkları da tetiklemiştir. Bu nedenle gerekli bakım ve beslemeyi yapmayan üreticilerin bahçelerinde kayısı ağaçlarında kurumalar hastalık ve zararlıların yoğunluğunda artış gözlemlenmiştir. Bunun sonucunda genel olarak:
KURUMA NEDENLERİ
İlimizde 2017 yılında Kayısı bahçelerinde görülen bu kurumaları yerinde görüp; kurumalara neden olan faktörleri tespit etmek amacıyla görevlendirilen İl Müdürlüğümüz teknik elemanları 1 hafta süreyle söz konusu kayısı alanlarının gezerek incelenmesi sonucunda; İlimizin Battalgazi, Yeşilyurt ve Yazıhan İlçelerinde Kurumaların yoğun olduğu, Kale, Arguvan, Darende ve Akçadağ İlçelerimizde ki kurumaların kısmen ve daha az yoğunlukta olduğu kanaatine varılmış olup, söz konusu bu kurumalarının nedenleri ve çözüm önerileri ile ilgili kanaatleri aşağıda sunulmuştur.
1-Yanlış sulama sistemlerinden kaynaklı phytophthora kök ve kökboğazı çürüklüğü (Phythophthora spp.) hastalığı
2- Eutypa geriye doğru ölüm (Eutypa spp.)hastalığı
3- Verticillium solgunluğu (Verticillium spp.) hastalık etmenleri
4-Özellikle zayıf kalmış yeterli sulama, gübreleme, bakım ve besleme yapılmayan budamalara dikkat edilmeyen bahçelerde bu hastalıklar daha sık görülmüştür.
5-Zararlılar olarak 2011 yılından beri Erik Koşnili, Capnodis özellikle 2015 -2017yılları arasında ilimizin kayısı bahçelerinin büyük kısmında Ağustos Böceğinin zararı yüksek oranda görülmüştür.
6- Aşırı meyve yoğunluğunun ve hasat süresinin yaklaşık normal zamandan 25-30 gün gecikmesi ile ağaçtaki besi elementlerinin tükenmesi ile birlikte sıcaklığın çok yüksek seyretmesi ağaçları yorgun düşürmüş ve kurumaları yüksek oranda tetiklemiştir.
VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ..
Bu zararlı etmenlere karşı İl İlçe Müdürlüklerimizdeki konu uzmanı teknik elemanlarımızca yapılan kontrollerde teşhisleri konulan kuruma etmenleri olan hastalık ve zararlılara karşı üreticilerin gerekli mücadeleyi yapmalarını sağlamak için; Basın yoluyla, İl Müdürlüğümüz internet sitesinde bilgilendirmeler yapılmakta ve mahallinde ise görsel ve pratik eğitimlerle üreticilerimiz uyarılmaktadır.
Çözüm olarak;
1-Kayısıda yaprak delen (çil) hastalığının bulaşma ve zarar yapma dönemi geldiğinde ağaçta meyve olsun olmasın üreticilerimizin çil hastalığı mücadelesini mutlaka yapmaları gerekir. Çil hastalığı sadece meyveyi etkilemekle kalmayıp ağacımızın, yaprak ve sürgünlerini de etkilemektedir. Özellikle meyve ağaçlarında ileriki dönemlerde sürgün ölümü ve yaprak dökümünün olmaması için üreticilerimizin mutlaka çil ilaçlamasını yapmaları önem arz etmektedir.
2- Kayısı ağacında yapraklar ve sürgünler belli bir büyüklüğe geldikten sonra özellikle Mayıs ayı içerisinde ilkbahar donlarından etkilenip kuruyan dallar ile monilya hastalığı bulaşmış dallar budanıp bahçeden uzaklaştırılarak yakılmalıdır.
3- Sulama sistemlerinden mümkün mertebe gölet usulü sulamalardan kaçınılmalı, mini spring sulama sistemlerinden herhangi biri ile kurulmuş ise bu sistemlerin ağaçların gövdesini ıslatacak şekilde değil taç iz düşümlerini ıslatacak şekilde kurulması sağlanmalı mümkün mertebe ağaçların kök ve gövde kısmına zarar verecek sulama, gübreleme gibi uygulamalardan kaçınılmalıdır. Özellikle kayısı üreticilerimiz artık çift damlama sistemlerine geçmelidir. Kayısı bahçelerinde en çok rastlanan kök çürüklüğü etmeni(Phytopthora), verticicillium, Eutypa, Cytospora ve Bakteriyel kanser(Pseudomonas syringae) gibi fungal ve Bakteriyel etmenlerinin etkisini artıran en önemli unsurlardan biri de kök bölgesinin aşırı sulanmasıdır.
4-Kültürel tedbirlere ağırlık verilmeli bahçedeki kurumuş dallar kesilerek temizlenmeli ve yara yerleri aşı macunu veya su bazlı boya ile kapatılmalıdır. Budama aletleri ağaçtan ağaca geçilirken dezenfekte edilmelidir.
5- İlimiz şartlarında budamalar Ağustos sonu ile Eylül ayları başında yapılarak bitkinin kendini toparlanmasına imkân verilmelidir. Hastalık etmenleri açılan yara yerlerinden giriş yaptığı için budanan kısımlar aşı macunu ile mutlaka kapatılmalı, Budama artıkları bahçeden uzaklaştırılmalı ve yakılmalıdır. Kurumaların bir sebebi de geç sonbaharda yapılan sulamalardır. Çiftçilerimiz geç sonbahar sulamalarından ve sonbahar mevsiminde aşırı azot gübre kullanımından mutlaka kaçınmalıdır.
6- Bitki besleme uygulamalarında mutlaka toprak ve yaprak tahlilleri yapılarak tahlil sonuçlarına göre eksikliği ortaya çıkan Bitki Besleme ürünleri zamanında ve doğru bir şekilde verilmelidir.
7- Özellikle larvaları toprak altında zarar yapan Agustos böceği ve Capnodis gibi zararlılara karşı kimyasal mücadele olmadığından bu zararlılara bahçe içerisinde kümes hayvanlarının bulundurulması sürüm yapılarak larvalarının yok edilmesi ve yabancı ot temizliği gibi uygulamalara ağırlık verilmesi gerekmektedir. Nisan-Mayıs ile Ekim-Kasım aylarında Yağmurlardan sonra toprak tava geldiğinde hem bitki köklerinin havalanması hem de yabancı ot temizliğinin yapılarak böcek ve böcek yumurtalarının yok edilmesi amacıyla toprak işlemesi yapılmalıdır. Ağaç köklerinin zedelenmemesi için toprak işleme çok derin olmamalıdır. Sürüm derinliği 12-15 cm olmalıdır.
8-Kayısı ağaçlarında Erik Koşnili(Kabuklu Bit) varsa İl ve İlçe Müdürlüklerinde reçete yaptırılıp mutlaka doğru bir zamanda ve doğru ilaçlarla mücadele yapılmalıdır. Tavsiye dışı ilaçlar kullanılmamalıdır.
9-Sonbaharda kayısı ağacı yapraklarını %70-80 oranında döktüğünde özellikle bu yıl mutlaka %3'lük bordo bulamacı kullanılarak koruyucu önlem alınmalıdır. Çiftçimiz son yıllarda bordo bulamacını terk ettiği için hastalık etmenleri çok daha fazla artmış ve yayılmış bulunmaktadır.
10-Kayısı üreticilerinin hasat sonrası besleme ve mücadele yöntemlerini öğrenmesi, yukarıda belirtilen hususlara rivayet etmesi, ayrıca kuruma görülen bahçe sahiplerinin İl ve İlçe Müdürlükleri ile temasa geçerek bu uygulamalarla ilgili bilgi sahibi olmaları ve reçetelerini yazdırmaları, konu ile ilgili sorunların çözümü için kayısı bölgelerinde toplantı talep etmeleri büyük önem arz etmektedir.
11-Üreticilerin bilinçlendirilmesi ile mücadele prensiplerinin kavratılmasının, kayısı yetiştiriciliğinde ve kaliteli ürün elde edilmesinde önemli başarı getireceği düşünülmektedir.
YAĞIŞ, STRES, MEYVE YÜKÜ, AŞIRI SICAK..
Sonuç olarak; 2017 yılı kayısıda hasat sonrası görülen tek dal kurumaları ile ilgili olarak yapılan gözlemler: Bahar ayının yağışlı ve soğuk gitmesinden dolayı besin elementi yönünden ciddi bir yıkanmanın olduğu, bu yağışlı günlerin ardından aşırı sıcakların birdenbire bastırması ile bitkide oluşan stres koşulları, aşırı meyve yükünün olmasına rağmen ek bir besleme ve seyreltme işleminin yapılmamış olması, 105 günde hasat edilmesi gereken meyvenin 130-140 günde hasat edilmesi sonucunda bitkide oluşan yorgunluk gibi olayların birleşmesi ile hasat sonrası özellikle aşırı sıcakların vuku bulduğu bölgelerde kurumalar ciddi şekilde görülmüştür.
İlimiz kayısı üreticileri Bahçelerinin sağlıklı ve meyvelerini kaliteli üretip daha çok gelir elde etmek istiyorlarsa makul büyüklükte bahçe tesisi etmeleri, bahçelerine gereken özeni göstermeleri, kültürel uygulamaları doğru ve zamanında yapmak Özellikle de gübrelemeyi toprak ve yaprak tahlili sonucuna göre kayısı ağaçlarına uygulamaları gerekmektedir.
Ayrıca bitkinin sağlığı ve kalitesi üzerinde etkili olan budamaya özen göstermeleri, 2-3 yılda bir mutlaka dekara 2-3 ton yanmış hayvan gübresi kullanmaları son derece önemlidir.
Malatya Kuru Kayısısı ülkemizde ve dünyada bir markadır. Bu önemli ürünün ihracata giderken ilaç kalıntısının oluşmaması ve ürünün geri dönmemesi için üreticilerimizin son ilaçlama ile hasat arasında geçmesi gereken süreye mutlaka riayet etmesi, Bitki Koruma Ürünlerini zirai ilaç bayisinden almadan önce reçete yaptırmaları ve kayıt işlemleri için üretici kayıt defterini mutlaka alması gerekmektedir. Bilinçsizce yapılan her iş mutlaka başarısızlıkla sonuçlanacaktır. Her üreticimiz İl Müdürlüğümüzü ve İlçe Müdürlüklerimizi kendi ikinci evi bilmeli üretimle ilgili her sorunu idaremiz ve teknik elamanlarımızla istişare yaparak çözmeli ve tavsiyelere kesinlikle uymalıdır.
İl Müdürlüğü olarak bütün teknik ve diğer personeli ile devletimizin bize verdiği tüm yetki ve sorumluluk çerçevesinde ilimiz üreticilerine gereken her türlü desteği ve rehberliği yaparak sorunların üstesinde geleceğimize olan inancımız artarak devam edecektir."
Bülten- malatyahaber.com- Yeni Malatya Gazetesi
ARŞİV FOTO: Kayısıda dal kurumasıyla başlayan ve ağaca yayılan hastalık (iha)