"MALATYA KAYISISINDAKİ BAŞARISIZLIK BİR İLK!." Küreselleşmenin, dünyanın özgün yöresel ürünlerini yok ederek özellikle gıda ürünlerinde tek tipleşme yaratmasına engel olmak, dünya gıda güvenliğinin sağlanmasında yöresel ürünlerin lider rolünün güçlendirilmesini sağlamak, yöresel ürünlerin farklılık ve özelliklerinin tescil edilerek onlara hukuki korumanın yanı sıra ekonomik anlamda artı değere kavuşması amacıyla kurulan Yöresel Ürünler ve Coğrafi İşaretler Türkiye Araştırma Ağı” (YÜciTA), Türkiye’nin Avrupa Birliği (AB) nezdinde coğrafi tescil işareti almış üç ürününden ikisi olan Malatya Kayısısı ve Gaziantep Baklavasının tescil sonrası yönetişim sürecini sert bir dille eleştirdi.
Malatya Kayısısı’nın AB nezdinde coğrafi tescil alması sürecinde önemli katkılarda bulunan Prof. Dr. Yavuz Tekelioğlu’nun başkanlığını yaptığı YÜciTA, Kasım 2019 tarihli bülteninde, Eylül ayında Ankara’da yapılan “Coğrafi İşaretler Zirvesi”ni değerlendiren ve kurumun ortak görüşünü yansıtan bir yazı yayımlandı.
“Gerçekleştirilemeyen yönetişim nedeniyle, AB tescillerinin bir anlam ve getirisinin olmayacağını düşünüyoruz”
YÜciTA Basın Bildirisi başlıklı yazıda, Türkiye’de ilki 2017 yılına yapılan Coğrafi Tescil İşaretleri Zirvesi’nden bugüne coğrafi işaret tescili alanında yaşanan gelişmeler özetlendikten sonra, Türkiye’de tescil sonrası yönetişim sürecinin gerçekleştirilemediği vurgulanarak, bu konudaki, en önemli ve olumsuz iki örneğin Malatya Kayısısı ve Gaziantep Baklavası olduğu vurgulandı. Bildiride, Malatya ve Gaziantep örnekleri nedeniyle, “Ülkemizde gerçekleştirilemeyen coğrafi işaret yönetişimi nedeniyle Avrupa Birliği tescillerinin sayısının arttırılmasının da herhangi bir anlam ve getirisi olacağını düşünmüyoruz” denildi.
“Malatya Kayısısı’ndaki başarısızlık Coğrafi İşaret Tescil Tarihi’nde bir ilk”
Malatya Kayısısı ve Gaziantep Baklavası’nın AB nezdinde tescil edilmesinden sonra, gerçekleştirilemeyen yönetişim süreci nedeniyle, bundan sonra AB nezdinde ürün tescilinin anlam ve getirisinin olacağının düşünülmediği belirtilen YÜciTA Basın Bildirisi’nde, Malatya Kayısısı’nın AB coğrafi işaret tescilinden sonra, tescilden önceki duruma oranla daha fazla değer kazanması gerekirken, Coğrafi İşaret Tescil Tarihi’nde ilk kez görülen bir örnekle, Malatya Kayısısı fiyatının % 35 gerilediği belirtildi.
Bu durumun temelinde tescil sonrası yönetişimin olmaması olduğu belirtilen bildiride, Malatya Kayısısı ve Gaziantep Baklavası’nın tescil sonrası yönetişimsizliği için şu yorum yapıldı:
“Ülkemizde gerçekleştirilemeyen coğrafi işaret yönetişimi nedeniyle Avrupa Birliği tescillerinin sayısının arttırılmasının da herhangi bir anlam ve getirisi olacağını düşünmüyoruz. Bunun iki tipik örneği Avrupa Birliği tescilli Malatya kayısısı ve Gaziantep baklavasıdır. Nitekim Avrupa Birliği tescilinden sonra Malatya kayısısının fiyatı %35 düşmüştür. Bu dünya coğrafi İşaretler tarihinde ilk kez yaşanmış bir olaydır. Avrupa Birliği’nin 28 ülkesinde korunan Antep baklavası da yoğun haksız rekabet nedeniyle Gaziantep’te korunamamaktadır”.
“Coğrafi tescilin anlam ve önemi 25 yıllık geçmişine rağmen hala anlaşılabilmiş değil”
Coğrafi işaretlerin sadece tescil aşamasından ibaretmiş gibi algılandığının belirtildiği bildiride, coğrafi tescilin 25 yıllık tarihine rağmen ilgilileri tarafından bile yeterince anlaşılmadığı kaydedildi. Bildiride bu konuda şu eleştiriler getirildi: “25 yıllık uygulamaya rağmen coğrafi işaretler ne yazık ki ilgili kurum ve kişilerce dahi yeterince anlaşılamamıştır. Konu ile ilgili yoğun kavram kargaşası, bilgi eksikliği ve bilgi kirliliği yaşanmaktadır. Coğrafi işaretleri sadece tescilden ibaretmiş gibi algılama alışkanlığı halen sürmekte, ana unsurlar “yönetişim” ve “denetim”e gerekli önem verilmemektedir. Sistemi bloke eden eksikliklerin giderilmesi konusunda herhangi bir duyarlılık ne yazık ki bulunmamaktadır”.
Yöresel Ürünler ve Coğrafi İşaretler Türkiye Araştırma Ağı” (YÜciTA), basın bildirisinin son bölümünde ise, coğrafi tescil işaretlerinin ürüne katma değer eklemesi ve sürecin başarıyla yönetilebilmesi için bir dizi öneride bulundu.
“Türkiye Coğrafi İşaretler Enstitüsü kurulmalı”
Bu öneriler kapsamında, Türkiye’de iyi işleyen bir coğrafi sistem geliştirilmesi için Türkiye Coğrafi İşaretler Enstitüsü’nün kurulması gerektiğine dikkat çekildi. Öneriler dizisinde şu hususlara vurgu yapıldı:
“Ankara Ticaret Odası “2. Uluslararası Coğrafi İşaretler Zirvesi” farkındalık yaratma adına çok başarılı olmuştur. Ancak bu konudaki en etkin araç kamu spotları olup coğrafi işaretler de amblem yönetmeliği Ocak 2018’de yürürlüğe girdiği halde kamu spotları halen yaşama geçirilememiştir. YÜciTA olarak başta TOBB olmak üzere, ülkemizin geleceği olan coğrafi işaretler konusunda çalışan tüm kurumlara yürekten teşekkür ediyor, sistemin başarıya ulaşılabilmesi için aşağıdaki üç önlemin ivedilikle yaşama geçilmesini diliyoruz. 1. Coğrafi İşaret Yönetişimi ile ilgili olarak tescil sahibinin sorumluluklarını belirten yasal düzenlemenin yapılması. 2. Dış denetimlerin Avrupa Birliği’nde olduğu gibi, AB normlarına göre akredite olmuş tarafsız, bağımsız, donanımlı özel kurumlarca yapılması. 3. “Türkiye Coğrafi İşaretler Enstitüsü”nün kurulması. Coğrafi İşaretler Zirvesi’nce hedeflenen büyük projelerin gerçekleştirilebilmesi ancak bu önlemlerin alınması, bir başka deyişle Türkiye’de iyi işleyen bir coğrafi işaretler sisteminin oluşturulması ile mümkündür”.
Güler HAZAR, Yeni Malatya Gazetesi- malatyahaber.com
ARŞİV FOTO: Malatya Kayısısı'nın AB Tescilli Coğrafi İşaret Belgesi, Ticaret ve Sanayi Odası'nın duvarında asılı duruyor!