SON DAKİKA
SON DEPREMLER

"Kemiklerini de Yaktım"

A- A+ PAYLAŞ
 
Namus meselesi yüzünden öldürüldüğü iddia edilen kadının evin içine gömülmesiyle ilgili davanın duruşmasında konuşan katil zanlısı, polislerin kendisine yengesini sorması üzerine, evin içinde kemikleri çıkartarak tiner dökerek yaktığını itiraf etti. 
 
Malatya Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şubesi ekipleri, 4 Ağustos 2010 günü, tarihten 18 ay önce polise Yamaç mahallesindeki evinden ayrılarak kaybolduğu bildirilen Hanife Durak'ın (40) namus meselesi yüzünden kocasının yakınlarınca öldürülüp, Hidayet mahallesindeki kaynının evindeki salonun içine gömüldüğünü ortaya çıkarmıştı. 
 
Olayla ilgili olarak tutuklu yargılanan Ramazan D. (35) ve Kadir D. (24) ile tutuksuz yargılanan İlhan D. (36), Turan E. (25), Hülya D. (32) ve Melek D.'nin (20) Malatya 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanmalarına devam edildi. 
 
Cinayeti üstlenen katil zanlısı Ramazan D.'nin İstanbul Adli Tıp Kurumu'ndan istenen cezai ehliyet raporu mahkemeye ulaştı. Rapora göre, Ramazan D.'nin ceza ehliyeti bulunduğu ve herhangi bir akıl hastalığı bulunmadığı belirlendi. 
 
Duruşmada konuşan katil zanlısı Ramazan D., yengesi Hanife Durak'ın evin içine gömdüğünü ve olayın ortaya çıkmasından öncede kemikleri tinerle yakarak çöpe attığını söyleyerek, "Hanife Durak'ın evine gittim, tartışma çıktı. Bu nedenle onu bıçaklayarak öldürdüm, giderken bir el arabasını da götürmüştüm. Hanife Durak'ı evinden naylon torba aldım, yani insanı koyacak şekilde naylon torba aldım. Onu naylon torbanın içine koydum, tek başıma el arabasına koydum. Etrafını teneke ve eski eşyalarla kapattım, tek başıma iki nolu eve getirdim. Orada yüklük denilen yeri kazdım, naylon ile beraber gömüp, altını üstünü çamur ile kapattım. 31 Temmuz 2010 günü polis gelip Hanife'yi sorunca 'nerede olduğunu bilmiyorum' dedim, O gece saat 03-04.00 sıralarında, yani sabaha doğru cesedi bulunduğu yerden çıkarıp tiner dökerek yaktım, kemikte kalmadı. Külünü çöpe attım" dedi. 
 
Duruşmada konuşan tutuksuz sanıklardan Hülya D., "Ben Hanife'nin başka erkeklerle ilişkisi olduğunu biliyordum, ancak yüzüne söylemiyordum" ifadesini ileri sürdü. 
 
Duruşmada Cumhuriyet Savcısı ise, Hanife Durak'ın nüfus kaydında halen sağ gözüktüğünden dosyadaki DNA raporuna göre 08 Nisan 2009 tarihinde öldüğüne dair bilgilerin Nüfus Müdürlüğüne bildirilerek ölü kaydının düşürülmesini ve tutuklu 2 sanığın tutukluluk haline devam kararı verilmesini talep etti. 
 
Mahkeme Heyeti, Hanife Durak'ın öldüğüne dair DNA raporunun Nüfus Müdürlüğü'ne gönderilmesini ve tutuklu sanıklar Ramazan D. (35) ve Kadir D. (24) tutukluluk halinin devamına karar vererek, duruşmayı erteledi. 

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız