CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, İstanbul'daki bir eğlence yerinde yılbaşı gecesi meydana gelen ve 39 kişinin ölümü, 60'ın üzerinde kişinin de yaralanmasıyla sonuçlanan terör saldırısı ile ilgili bir açıklama yaptı. Ağbaba, “Bu kaçıncı katliam, bu kaçıncı vahşet. Eskiden Bağdat’ta, Kabil’de patlayan bombalarla ölen insanlara kahrolurduk. Artık Türkiye’nin her yeri Bağdat oldu” dedi.
Ağbaba'nın açıklaması şöyle:
“Gözyaşının ve acının yılı olan 2016’dan çıkarken, bunları yaşamayacağımız dilekleriyle girdiğimiz yeni yıla yine acı bir katliam ile başladık. 2017’ye yeni umutlarla girmek isteyen insanlar, terörün alçak saldırısında hayatlarını kaybettiler. Bu insanlık düşmanı katliamın arkasındakilere de, göz yumana da, ülkede terör örgütlerinin cirit atmasına müsamaha edenlere de lanet olsun.
Bu kaçıncı katliam, bu kaçıncı vahşet. Eskiden Bağdat’ta, Kabil’de patlayan bombalarla ölen insanlara kahrolurduk. Artık Türkiye’nin her yeri Bağdat haline geldi. İnsanlar ölüyor, hayatlar kararıyor, her defasında çıkıp aynı beylik sözler söyleniyor. Başka ülkeleri “Niye takip etmediniz, sizin istihbarat teşkilatınız yok mu?” diye azarlayan iktidar sahipleri, söz konusu bizim ülkemiz olunca “Tedbirli olun ama korkmayın” havasına bürünebiliyor. Çünkü bizim istihbarat kurumlarımıza verilen görev, sosyal medyada cumhurbaşkanını eleştiren 13-14 yaşında çocukları takip etmek.
Daha dün Beşiktaş ve Kayseri saldırıları olduğunda, hükümet yetkilileri “nerede hata yaptık’ ne eksiğimiz var” diye düşünmediler. Sorumluluk alması gerekenler düşünmediği ve hesap vermediği için bir katliam, bir diğerinin habercisi oluyor.
F-Tipi yapılanmayı “Allah yolunda hizmet edenler” olarak görüp yıllarca ortaklık eden; kafa kesip top oynayan, insan ciğeri söküp yiyen barbar sürüsünü meşrulaştıran, teröristleri Türkiye’ye getirip tedavi ettiren, “öfkeli çocuklar” diyen, çözüm adı altında katiller için MİT’e “Duyma”, Valiye “Görme”, Askere “Vurma” diyen iktidar, bugün yaşanan hiç bir terör saldırısında sorumluluk üstlenmiyor. Böylesi bir aymazlığı, vicdan noksanlığı ile açıklamak artık yetmiyor. Bunun adı örgütlü kötülüktür.
‘Başka ülkelerdeki ateşe benzin dökmeyin, mezhep savaşına taraf olmayın, insanlık ve medeniyet düşmanı yamyamlara destek olmayın’ diye yıllarca uyardık. Dinlemediniz, kulak arkası ettiniz, ‘biz biliriz’ dediniz. Geldiğimiz nokta ortada. Benzinle gittiğiniz ateş bugün bizi yakıyor. Yol verdiğiniz terör, bugün bizi öldürüyor.
Bugün iktidar sahipleri, “öfkeli gençler” hadisesinden ders almamış olacak ki sistematik bir şekilde “kindar nesil” yetiştirme gayesindeler. Laikliği şeytanlaştıran, kendisinden olmayanı düşmanlaştıran ve bu karanlık toplum mühendisliğinin ülkemizi nereye götürdüğünü umursamayan hareket, kötülüğün vücut bulmuş halidir. En küçük bir muhalif sese tahammül etmeyen, gerçekleri anlatan gazetecileri tutuklatan iktidar, günlerdir yılbaşı katliamına davetiye çıkaranlara karşı kılını kıpırdatmadı. Gazete olduğunu iddia eden paçavralarından attıkları manşetler, meydanlarda silahlı müsamereler ve ağzından düşmanlık dışında söz çıkmayan sahte hocaları ile katliam meşru gösterildi. Yaşam şekline, özgürlüğe, mutluluğa, daha açık bir ifade ile medeniyete düşman hareketlere göz yumanlar, ölenlerin ardından sevinç naraları atanlar bu katliamın suç ortağıdır.
Tek bir kişinin dahi istifa etme erdemini göstermediği, daha da kötüsü, tek bir kişiyi bile “aman bizden birini harcatmayalım” aklı ile istifa ettirtmeyen bu siyasal hareket ülkeyi felaketin içine sürüklemiştir. Ancak biz, bir kez daha iktidar sahiplerini uyarma görevimizi yerine getiriyoruz. Laikliği şeytanlaştırmayın. Sizin gibi yaşamayanları düşmanlaştırmayın. Sizin gibi düşünmeyenleri hedef göstermekten vazgeçin. Topluma kin ve nefret tohumları ekmeyi bırakın. İstihbarat ve güvenlik kurumları Facebook’ta iktidarı eleştiren çocukları araştıracağına asli görevlerini yapsın.
En önemlisi; bu ülkeyi şahsi menfaatleriniz için uçuruma sürüklemeyin!"
Bülten