I. ve II. Organize Sanayi Bölgelerinin güya arıtılmış!' sularının Tohma Çayında yol açtığı çevre felaketine bir de, nereden ve kimler tarafından atıldığı anlaşılamayan kirli bebek bezi yığınları eklendi.
Organize Sanayi Bölgelerinin atık sularının döküldüğü Tohma Çayında oluşan kirlilik nedeniyle oksijen tamamen sıfıra inerken, vatandaşın çevreye olan duyarsızlığı ve eğitim bilincinin olmayışı, kirliliğin yanı sıra utandıran görüntüler de ortaya çıkarttı.
25-30 kiloluk çuvallarda biriktirilen kullanılmış bebek bezleri, Şahnahan bölgesinden Dilek Kasabasına kadar Tohmanın Karakayaya ulaştığı güzergah boyunca yapılan köprülerin üzerinden Tohma çayına atıldı.
Ortaya çıkan bu görüntüler, Valiliğin desteği ile yürütülen Tohma Çayındaki su kalitesini ortaya çıkarmayı amaçlayan proje kapsamında, her ay belirlenen bazı noktalarda su numunesi alırken OSBden çıkan atık suyun yarattığı çevre felaketiyle karşılaşan İnönü Üniversitesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi ve Proje Koordinatörü Yrd. Doç. Dr. Didem Gökçe ve ekibine adeta ikinci şoku yaşattı.
Üst havzasında Ayvalı ve Ozan kanyonu nedeniyle SİT alanı ilan edilerek korumaya alınan Tohma Çayının alt havzasında organize atıklarının yarattığı felakete ek olarak vatandaşın çevreye olan duyarsızlığı ve eğitim bilincinin düşüklüğü, başka felaket görüntüleri ortaya çıkarırken, Dilek ve Şahnahan gibi yerleşim yerlerine atılan bebek bezlerini, bugüne kadar herhangi bir yetkilinin görmemesi ise şaşkınlık yarattı.
Suya dayanaklı diye reklamları yapılan, naylon ve plastik orijinli bebek bezlerinin büyük bir organik kirliliğe neden olduğunu söyleyen İnönü Üniversitesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Didem Gökçe, Her ay yaptığımız su numunesi alımı sırasında özellikle Şahnahan bölgesindeki Şahnahan Belediyesine ait köprünün altında bebek gözlerini gördük. Bu bezler 25-30 kiloluk çuvallarda ve köprüler üzerinden Tohma Çayının içine atılmış. Bilindiği gibi bebek bezleri, naylon, suya dayanıklı ve emici gücü yüksek olması nedeniyle suda çözülmesi çok güç. İdrar ve dışkı, içerdiği azot ve fosfor nedeniyle hem organik kirlilik yaratıyor, hem de suda çözülmediği için büyük bir görüntü kirliliği yaratıyor dedi.
Söz konusu manzara ile karşılaştıklarında, Etrafta bir kreş veya yetiştirme yurdu olabilir diye düşündüklerini söyleyen Yrd. Doç. Dr. Gökçe, Kirletilmiş bebek bezleri, çuvallarda biriktirilmiş ve muhtemelen arabalarla gelip geçerken köprülerden çayın içine atılmış. Bölge, Şahnahan ve Dilek gibi yerleşim yerlerine yakın. Demek ki vatandaşlar, bunları çuvallarda biriktirmiş. Kirletilmiş bebek bezlerinin evin etrafında bile biriktirilmesi sağlık açısından büyük tehlike iken, insanlar bezleri neden biriktirirler anlamış değilim şeklinde konuştu.
Ortaya çıkan manzara için Çevreye olan duyarlılığımızı ve eğitim düzeyimizi gösteriyor diyen Yrd. Doç. Dr. Didem Gökçe, yetkililerin de bugüne kadar bu görüntüleri görmemiş olmasına bir anlam veremediğini söyledi. Gökçe şöyle konuştu:
Yerleşim yerinden nispeten uzak ve tarım alanlarının arasında bir yer. Demek ki birileri bebek bezlerini biriktirtip çöp konteynerlerine atmak yerine arabalarıyla geçerken Tohmaya bırakıyorlar. Bu da çevre bilinci ve çevreye verdiğimiz önem ile birlikte eğitim bilincimizin olmayışını gösteriyor. Bu çok büyük duyarsızlık. Demek ki, insanın gözü yanlışa alışırsa doğruyu da unutmaya başlıyor. Pek çok yolun üzerinde karşılaşılan bu manzaranın yetkililere ulaştırılmamış olması ayrıca düşünülmesi gereken bir konu."