Yargıtay 5. Ceza Dairesi tarafından eski Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Gültan Kışanak ve DBP Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel hakkında açılan ve güvenlik gerekçesiyle Malatya Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderilen davanın SEGBİS üzerinden yapılan duruşması geç saatlere kadar sürdü ve mahkeme tahliye taleplerini reddetti.
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığının yürüttüğü soruşturma kapsamında tutuklanan Kışanak ve Tuncel hakkında açılan dava, Malatya 1. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından Yakınca Spor Salonu’nda görüldü.
Duruşmanın görüldüğü spor salonunun çevresinde geniş güvenlik önlemi alınırken, duruşmayı takip etmek isteyenler arandıktan sonra salona alındı.
Kışanak ve Tuncel duruşmaya Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile bağlandı. Kışanak, Kocaeli 1 Nolu F Tipi Cezaevi, Tuncel ise Silivri Kapalı Cezaevinden katıldı.
Duruşmaya HDP Kadın Meclisi Sözcüsü ve Ağrı Milletvekili Dilan Dirayet Taşdemir, HDP Kadın Koordinasyonu Merkezi Üyeleri Gülsen Ülker, Zeynep Boğa, Ayşe Berktay, Beycan Taşkıran, Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eş Başkanı Leyla Güven katıldı. Duruşmayı İsviçre Zürih Şehir Parlamentosu Yeşiller Partisi Milletvekili Muammer Kurtulmuş, İsviçre Zürih Şehir Parlamentosu Alternatif Listeden Ezgi Akyol ve bazı yabancı gözlemciler de takip etti.
İddianamede, Kışanak hakkında "Silahlı terör örgütünü kurmak ve yönetmek", 41 kez "Terör örgütü propagandası yapmak" ve "Kanuna aykırı toplantı ve yürüyüşlere silahsız katılarak ihtara rağmen kendiliğinden dağılmamak" suçlarından 57 yıl 6 aydan 230 yıl 6 aya kadar, Tuncel hakkında da "Silahlı terör örgütüne üye olmak" ve 16 kez "terör örgütü propagandası yapmak" suçlarından 23 yıl 6 aydan 95 yıla kadar hapis cezası isteniyor.
Tuncel ve Kışanak’ın kimlik tespitleri yapıldı. Mahkeme Başkanı Turan Kılıç, iddianamedeki suçlamaları tutuklu Kışanak ve Tuncel’e okudu.
“BU DAVA, SONUÇLARI VE KONUSU İTİBARİYLE SİYASİ BİR DAVADIR”
Eski Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı tutuklu sanık Gültan Kışanak, “Bu dava, sonuçları itibariyle siyasi bir davadır. Konusu itibariyle de siyasi bir davadır. Bu davada benim siyasi görüşlerim, siyasi faaliyetlerim yargılanıyor” iddiasında bulundu.
Kışanak, SEGBİS üzerinden yaptığı savunmasında, davanın en büyük ve önemli sonucunun tutuklandığı ve başkanı olduğu Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi’ne kayyum atanması olduğunu ileri sürerek, şunları söyledi: “Yerel yönetimler demokrasinin temel taşlarıdır. Diyarbakır ülkenin 11’nci büyük kenti, bir milyon 600 bin nüfusu olan bir kent, bu kentte seçimle iş başına gelmiş birisi yoktur.
Görevden alındığım Kanun Hükmünde Kararnamede ve diğer maddelerde de demokrasiyi tamamen askıya alacak bir içerik vardı. Seçilmiş belediye başkanı yerine atanan kayyuma, seçilmiş belediye başkanına verilmeyen yetkiler verildi. Diyarbakır’da yerel yönetimler rafa kaldırılmıştır. Sadece bana değil, Diyarbakır halkının iradesine de kelepçe vurulmuştur.”
SAVUNMA ESNASINDA MAHKEME BAŞKANI ARAYA GİRDİ
Kışanak, savunmasını sürdürürken Mahkeme Başkanı Turan Kılıç araya girerek, Kışanak'tan iddianameye dayanak olanak olanlara ilişkin savunma yapmasını istedi. Kışanak ise "Bu dava siyasi bir dava, bunları tartışmamız lazım" ifadelerini kullanınca mahkeme başkanı Kılıç, "Burası tartışma yeri değil, burası mahkeme. Mahkemede bunlar tartışılmaz. İddianamede suçlamalar neyse ona cevap ver” dedi. Kışanak ise “Sizlerin ve kamuoyunun tatmin olacağı bir savunma yapmak istiyorum” diye cevap verdi.
“BU DAVA 2011 YILINDAN BAŞLIYOR”
Kışanak, hakkında açılan davaya ilişkin, “Bu dava 2011 yılından başlıyor zaman zaman daha da geriye gidiyor. Peki, neden zamanında yapılmadı, 6 yıl önce yaptığım konuşmayı dava konusu yapmak için neden beklediler? Bu suç unsuru varsa neden dava o zaman açılmadı, şimdi açılıyor? Bu davanın zamanlaması kayyum atayabilmeye ayarlanmıştır. Uydurulmuş, ısmarlanmış bir davadır. Mahkeme heyetinden bu sorunun cevabını bekliyorum. Mitingde konuşmuşum, demokratik bir gösteriye katılmışım varsa suç unsuru dava açılabilirdi” ifadelerini kullandı.
“BU NASIL BİR TEMİZLEME?”
Davada yargılanmasına vesile olan güvenlik görevlileri ve yargı mensuplarının FETÖ şüphesiyle yargılandığını kaydeden Kışanak, şunları söyledi:
“Türkiye bugünlerde bir darbe teşebbüsü sonrası FETÖ’den arınma süreci izliyor güya. Bu davada benim yargılanmama vesile olan söz konusu ortam dinlenesi, gizlilik takibi kararı alan güvenlik görevlisi ve yargı mensupları FETÖ şüphesiyle yargılanıyorlar. Bu nasıl bir temizleme? Kirli bir mirasın üzerine oturtularak temizlenemez.”
“BU DAVADA DEMOKRATİK SİYASET YARGILANIYOR”
Hakkında açılan davanın siyasi bir dava olduğunu iddia eden Kışanak, “Bu davada benim siyasi görüşlerim, siyasi faaliyetlerim yargılanıyor. Bu davada demokratik siyaset yargılanıyor. Kürsü dokunulmazlığı hiçe sayılarak, bu konuşmaların benzerini dışarıda yaptığım için yargılanıyorum. İddianamede 41 iddia sürülmüş, hiçbirinde benim bir cümlemin başından sonuna kadar tamamı alınamamıştır. Ben demokratik siyaset inanan, gereklerini yerine getiren bir insan olarak ne konuştuğumu biliyorum. Bu davaya konu edilen konuşmaların tamamı kürsü dokunulmazlığı kapsamındadır. Bu dava anayasanın kürsü dokunulmazlığı maddesine aykırıdır” dedi.
“ELEŞTİRME HAKKIMIZ ORTADAN KALDIRILIYOR.."”
DBP Eş Genel Başkanı tutuklu sanık Sebahat Tuncel de, “Bu dosya kapsamında demokratik siyaset yargılanmakta, birçok yasa yok sayılmaktadır” dedi.
Sanık Tuncel, savunmasını yazılı olarak da yapacağını belirterek, davanın siyasi olduğunu ve iddiaların hiçbir yasal dayanağının olmadığını ileri sürdü.
Tuncel, davaların açılmasına vesile olanların çoğunun FETÖ'den gözaltına alarak tutuklandığını iddia ederek, bu durumun kendilerini ne kadar haklı olduğunu gösterdiğini kaydetti.
Davada kendi şahsında yerel demokrasinin, halka hizmetin, demokrasinin yargılandığını iddia eden Tuncel, savunmasında şunları söyledi:
“Eleştirme hakkımız ortadan kaldırılıyor. İktidar partisini eleştirmek, yanlışlarını ifade etmek dava konusu yapılamaz. Dava konusu yapılırsa siyaset yapma hakkımızı elimizden almış olursunuz. Ben hükümeti eleştirmiştim. Belediyelerimize kayyum atayamazsınız demişim bugün yargılanma konusu olmuş. Bir partinin eş başkanı olarak, basına açık yapmışız. Gizli kapaklı, bir şey yok. Bu bizim en doğal hakkımız. Şu an ki bu iddianame bütün haklarımızı elimizden alıyor. Adaletin sembolü terazidir. Türkiye'de adaletin terazisi bozulmuştur. Bu dava siyasi bir davadır. Hukuksal dayanaktan yoksundur. Demokratik siyasetimiz yargılanmaktadır."
Mahkeme Başkanı Turan Kılıç'ın "Gizli bir tanığın 'Sebahat Tuncel DTK üyesidir' iddiası var bununla ilgili ne diyorsun?" sorusuna, Tuncel, "Bunu kabul etmem mümkün değil. Bahar denen kişi kimdir bilmiyorum ama Sebahat Tuncel tanınan birisi böyle bir beyanı dikkate almak bence çok doğru değil” cevabını verdi.
Tuncel, Mahkeme Başkanı Kılıç’ın "Basın açıklaması yaparken, herhangi bir suç içeren beyanınız oldu mu?" sorusuna ise, "Ben siyasetçiyim. Bir partinin eş genel başkanıyım. Ülke yönetimine dair görüşleri, önerileri üyelerimin haklarını savunma konusunda açıklama, basın toplantısı yapıyorum. Bir partinin kurulma nedeni bu. İddianame bana neden konuşuyorsun, eleştiriyorsun diyor” şeklinde yanıt verdi.
Eski Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Gültan Kışanak, Mahkeme Başkanı Turan Kılıç’ın "Terörist cenazeleri için araç tahsis ettiniz mi?" sorusuna, "Bu iddia söz konusu değildir. Hiçbir cenazenin nakliyle ilgili benim özel bir görevlendirmem ve talimatım söz konusu değildir" cevabını verdi.
TAHLİYE TALEPLERİ RED
Savunma ve taleplerin alınmasının ardından mahkeme heyeti, ara kararlarını açıklayarak, Gültan Kışanak ve Sebahat Tuncel’in tutukluluk halinin devamına karar vererek, duruşmayı 20 Haziran 2017 tarihine erteledi.
Ferdi DURDU, Yeni Malatya Gazetesi- malatyahaber.com