Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Malatya Şube Başkanı Ali Ekber Tunçdemir, bombalı bir suikast sonucu öldürülen eski bakanlardan Ahmet Taner Kışlalı'nın ölümünün 7'inci yıldönümü dolayısıyla yaptığı açıklamada, cinayetin Türkiye'nin aydınlanmasına karşı olan güçlerce işlendiğini söyledi.
Tunçdemir, düzenlediği basın toplantısında şunları söyledi:
"21 Ekim 1999 sabahı, Ankarada evinin önünde bombalı bir suikast sonucu öldürülen Laik Cumhuriyetin ödünsüz savunucusu, Kültür eski bakanlarından, Cumhuriyet Gazetesi yazarı ve Atatürkçü Düşünce Derneği kurucu ve yöneticilerinden saygıdeğer bilim adamı, gazeteci, örnek ve önder Atatürkçülerimizden Prof. Dr. Ahmet Taner KIŞLALI nın, bedenen, bombayla aramızdan alınışının 7. yıldönümüdür.Bu büyük insanı bu gün özlemle, saygıyla ve sevgiyle anıyoruz.
Hayatını Mustafa Kemal Atatürk'ün açtığı aydınlık yolda ilerlemeye adayan, hukuk devletinin, Atatürk Devrimlerinin yılmaz savunucusu Prof. Dr. Ahmet Taner Kışlalı, İyi bir araştırmacı, İyi bir öğretmendi. Siyaset biliminin kuramını ve uygulamasını çok iyi bilirdi. Çok iyi bir köşe yazarıydı.İyi bir politikacı başarılı bir devlet adamı idi.Ömrün boyunca , Atatürk ışığının tüm ülke ve dünya insanlarını aydınlatmasını sağladı. O anlamlı görevini büyük bir başarı ve kararlılıkla, yaşamın pahasına yüreklice yaptı.
Tarihi, Türkiye'yi, güncel dünyayı inceledikçe, Cumhuriyet İdeolojisi'nin önemini yakalamış, çökmüş bir tarım imparatorluğundan, yıkılmış ve iflas etmiş bir toplumdan, yenilmiş, toprakları işgal edilmiş ve siyasal olarak da yok edilmiş bir devletten, yepyeni bir "ulus-devlet" bir "Cumhuriyet" yaratılmasının başarısından çok etkilenmişti.
Kemalizmi, 1930'lara geri dönmek biçiminde değil, aydınlanma, bilim, demokrasi, laiklik gibi ilkelerin ışığında Türkiye'yi 21 Yüzyıla taşıyacak ideoloji olarak tanımlıyordu.Gerek demokrat, gerek Kemalist kimliği O'nu, "sivil toplum kuruluşlarına" yöneltmişti.Düşüncelerini anlatmak, demokrasiyi ve Cumhuriyet'i korumak için Atatürkçü Düşünce Derneği adı altında kurulan sivil toplum örgütünün gelişmesine büyük katkılarda bulunmuştu.
"Anti-lider" nitelikli kişiliğine ve tutumuna karşın, gerçek bir "kamuoyu lideri" olmuştu.
Düşüncelerini etkili bir biçimde topluma aktarabildiği, çağdaşlığın simgesi haline geldiği için, Türkiye'nin aydınlanmasına karşı olan güçlerce öldürüldü.
Ulu Önder ATATÜRKün çizdiği birlik, beraberlik ve çağdaş uygarlık yolunda ülkemizin gelişmesi için çırpınan aydınlarımıza, bilim adamlarımıza, yazarlarımıza, sanatçılarımıza hep birlikte sahip çıkalım. Aydınlar kolay yetişmiyor. Bu değerleri teröre, faili meçhul cinayetlere feda edemeyiz. Etmemeliyiz Bilim adamlarımıza, gazetecilerimize , yazarlarımıza ve pek çok aydınımıza yapılan haince saldırıları bir kez daha kınıyor; Onların uğruna canlarını verdikleri ilkeler doğrultusunda Atatürkçü, Laik, Cumhuriyetçi, çağdaş, demokratik, hukukun üstünlüğüne inanan, topluma karşı sorumluluk duyan, insan haklarına saygılı, yapıcı ve yaratıcı çizgimizden ödün vermeden çağdaş ve aydın gelişimimizi sürdüreceğimize söz veriyoruz.
Kışlalının aramızda olmayışını her zaman hissediyoruz. Türk Bağımsızlığını ve Türk Cumhuriyetini yüceltip, yükseltecek olan kuşaklar, O'nu unutmayacaklardır, sonsuza dek, O'nun söylemi söylemimiz, eylemi eylemimiz olacaktır.
Seni aramızdan alanlar bilsinler ki : Işığı taşıyan eller değişir, ama taşınan ışık ölümsüzdür."