SON DAKİKA
SON DEPREMLER

"KKTC, Doğu Akdeniz'de Vazgeçilmez Bir Kale"

A- A+ PAYLAŞ

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, "Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Doğu Akdeniz'de Türkiye'nin ve Türk devletlerinin vazgeçilmez bir kalesi konumundadır." dedi.

Tatar, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın katılımıyla Lefkoşa'da düzenlenen KKTC'nin "20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı Resmi Töreni"nde hitap etti.

Bulundukları bölgede kritik gelişmeler yaşandığını ve Doğu Akdeniz'deki jeopolitik durumun hidrokarbon kaynakları üzerinde büyük bir mücadeleye dönüştüğünü kaydeden Tatar, "Doğu Akdeniz'de Türk egemenliğinin dayanak noktası olan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ni devre dışı bırakıp, anavatan Türkiye'yi Doğu Akdeniz'den uzaklaştırmak ve çeşitli aktörler ile küresel güçlerin Doğu Akdeniz'de hakimiyet kurma çalışmaları, gerginliğe neden olmaktadır." diye konuştu.

Tatar, gerginliğin ana nedenlerinden birinin "Rum-Yunan ikilisinin olumsuz tutumlarıyla silahlanma faaliyetlerine devam etmesi" olduğunu belirterek, tüm bunlara karşı KKTC ve Türkiye'nin hak ve menfaatleriyle stratejik çıkarlarını korumak ve Mavi Vatan'ı savunabilmek için her türlü mücadeleye devam edildiğini vurguladı.

KKTC Cumhurbaşkanı Tatar, "Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Doğu Akdeniz'de Türkiye'nin ve Türk devletlerinin vazgeçilmez bir kalesi konumundadır." dedi.

"Bugün bir savaşın değil, Kıbrıs Adası'nda barışın, huzurun, insanca yaşamın 49. yıl dönümüdür"
KKTC Cumhurbaşkanı Tatar, "Bugün bir savaşın değil, Kıbrıs Adası'nda barışın, huzurun, insanca yaşamın 49. yıl dönümüdür." diye konuştu.

Tatar, KKTC halkının tüm zorluklara rağmen "Türklüğün onur ve şerefini ayaklar altında çiğnetmediğini" belirterek "Adil, kalıcı ve sürdürülebilir bir çözümün ancak iki devlet esasında olabileceğini var gücümüzle haykırmaya devam ediyoruz." ifadesini kullandı.

Federal temele dayalı çözüm müzakerelerinin amacının "KKTC halkını azınlık yapmaya çalışmak" olduğunu vurgulayan Tatar, "Rum-Yunan ikilisinin hakimiyetçi zihniyeti, Kıbrıs'ta federal temele dayanan bir çözümün mümkün olmadığını bir kez daha göstermiştir." şeklinde konuştu.

Tatar, KKTC'nin eşit statüsü teyit edilmeden müzakere masasına oturmayacaklarını her platformda vurguladıklarının altını çizdi.

"Kıbrıs Türk halkı, Türk dünyasının ayrılmaz bir parçasıdır"
KKTC Cumhurbaşkanı Tatar, "Kıbrıs Türk halkı, Türk dünyasının ayrılmaz bir parçasıdır. Kıbrıs Türk halkı, Türk devletleriyle her alanda ilişki kurmaya ve geliştirmeye hazırdır." dedi.

Tatar, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'yle (GKRY) işbirliği mekanizmalarının kurulması için çaba sarf edildiğini kaydederek, Rum tarafından işbirliği konusunda henüz bir yanıt alınamadığını söyledi.

Bölgede refah ve istikrar için Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "Doğu Akdeniz Konferansı" önerisinin masada olduğuna dikkati çeken Tatar, "Kıbrıs Türk tarafının Rum tarafıyla eşit statüde, ilgili diğer ülkelerin ve paydaşların da yer almasıyla öngörülen bu tarihi çağrının işbirliği oluşturması için bulunmaz bir fırsat olduğunu yinelemek istiyorum." diye konuştu.

"Türkiye Yüzyılı'nın, daha güçlü ve müreffeh bir Türkiye Cumhuriyeti yaratacağına olan inancımız tamdır"
Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres ile 30 Haziran'da bir telefon görüşmesi yaptığını aktaran Tatar, Guterres'e Kıbrıs Türk tarafının 60 yılını dolduran Kıbrıs sorununu bir çözüme ulaştırmak için ortaya koyduğu "iki devletli çözüm" vizyonunu hatırlattığını söyledi.

Tatar, "Başta Birleşmiş Milletler ve Avrupa Birliği olmak üzere diğer ülkelerden beklentimiz, özden gelen eşitliğimizin gereği olarak Rum tarafını uyarmaları ve egemen eşitliğimiz ile eşit ulusal statümüzü teyide zorlamalarıdır." ifadelerini kullandı.

Türkiye'nin bölgesel bir oyun kurucu olmasının ötesinde küresel bir aktör olarak elde ettiği başarıların hazmedilmediğini kaydeden Tatar, "Kıbrıs'ta 15 Temmuz 1974'te yaşanan Yunan cuntasının darbesinden 42 yıl sonra Türkiye'de yaşanan 15 Temmuz 2016 FETÖ darbe girişimi Türk milletinin iradesine kelepçe takmak için düzenlenmiş bir kalkışmaydı. Ama zatı devletleri liderliğinde Türk halkı demokrasiye darbe vurulmasına müsaade etmemiştir." diye konuştu.

Tatar, "Türkiye Yüzyılı"nın Türkiye Cumhuriyeti'ne, Türk ulusuna ve Kıbrıs Türk halkına hayırlı olması dileğinde bulunarak, "Türkiye Yüzyılı'nın, daha güçlü ve müreffeh bir Türkiye Cumhuriyeti yaratacağına olan inancımız tamdır." dedi.

Ercan Havalimanı'nın yeni terminali KKTC'nin "cazibe merkezi olmasına vesile olacak"
Türkiye'nin küresel bir aktör olarak elde edeceği başarıların KKTC'ye de olumlu yansımalarının olacağını vurgulayan Tatar, KKTC Su Temin Projesi'yle Türkiye'den KKTC'ye getirilen yılda 75 milyon metreküp suyun tarımsal alanda da en etkili şekilde kullanabilmesi için çalışmaların sürdüğünü ifade etti.

Tatar, ayrıca Türkiye'den deniz altından KKTC'ye kabloyla elektrik bağlantısı yapılmasına yönelik çalışmaların sürdüğünü belirterek, 18 Temmuz'da bu hususta Ankara'da bir mutabakat metni imzaladıklarını hatırlattı.

1974'ten 49 yıl sonra KKTC'nin "bilişim ve teknoloji üreten bir ada haline gelmeye başladığını" vurgulayan Tatar, "Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, bilim ve teknolojiyi sadece kullanan veya tüketen değil, bilgiyi üretebilen, AR-GE kapasitesi güçlü ve teknoloji geliştirme yeteneği yüksek bir konuma gelebilme yolunda emin adımlarla ilerleyebilmektedir." ifadelerini kullandı.

Tatar, üniversitelerin gelişmesi ve nitelikli öğrenci sayısının artmasıyla turizm yatırımlarının arzu edilen seviyeye gelmesi, ulaşımdaki sıkıntıların aşılması, ticaret ve sanayiye yeni ivme kazandıracak programların uygulamaya konulmasının kendilerini ileriye taşıyacağını söyledi.

Açılışını yaptıkları Ercan Devlet Havalimanı'nın yeni terminalinin KKTC'nin ne kadar güçlendiğini gösterdiğini kaydeden Tatar, "Kıbrıs Adası'nın en büyük havalimanı olan" projenin, KKTC'nin "cazibe merkezi olmasına vesile olacağını" vurguladı.

KKTC Cumhurbaşkanı Tatar, "Kıbrıs Türklerinin 15 Temmuz 1974'te yok olma noktasından 20 Temmuz Barış Harekatı'yla bağımsızlığına kavuşması, Doğu Akdeniz'de bir Türk devletinin kökleşmesine ve Türkiye Cumhuriyeti'yle birlikte Mavi Vatan'da meşru zeminde uluslararası anlaşmalardan kaynaklanan hak ve hukuk temelinde milletimizin ulusal güvenliği ve milli çıkarlarımızı koruyabilecek bir işbirliği potansiyelinin oluşmasına zemin hazırlamıştır." diye konuştu.

"Doğrudan uçuşların yapılabilmesi için girişimlerimizi artıracağız"
Tatar, İngiltere, Avustralya ve ABD'de yaşayan Kıbrıslı Türklere seslenerek "Kıbrıs Türkü sadece doğduğu köyde, kasabada veya şehirde değil, vatanlarından da kopmanın acısını yaşamış bir halktır." dedi.

Yurt dışındaki Kıbrıs Türk halkının vatan sevgisinin asla azalmadığını, bilakis arttığını kaydeden Tatar, yurt dışındaki Kıbrıs Türklerinin KKTC'yi yaşattığını söyledi.

KKTC Cumhurbaşkanı Tatar, "Sizler son yüzyılda çeşitli nedenlerden dolayı yurt dışında yaşıyor olabilirsiniz. Ama kalplerinizin ana yurdunuz Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti için çarptığını çok iyi biliyorum. Sizler bizim için çok önemlisiniz." ifadelerini kullandı.

Tatar, izolasyonlar nedeniyle KKTC'ye doğrudan uçuşlar yapılamadığını ve yurt dışında yaşayan Kıbrıslı Türklerin de öz vatanlarına doğrudan uçuşla gelemediğini belirterek "Bu, insan haklarına aykırı bir durumdur. Sona ermesi için yeni terminal binamızın da açılışıyla artık bu konuda İngiltere ve başka ülkelerden doğrudan uçuşların yapılabilmesi için girişimlerimizi artıracağız." diye konuştu.

Katılımcıların 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı'nı kutlayan Tatar, "En büyük temennim 20 Temmuz 1974 sabahı Girne semalarında doğan özgürlük güneşinin hiç sönmeden ilelebet parlamasıdır." dedi.

AA

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız