Deprem felaketinin ardından bölgedeki ihtiyaçların karşılanması için geniş çaplı bir yardım operasyonu sürdüren Koç Holding şirketlerinden Arçelik, kampüsteki iki öğrenci yurdunun kullanım hakkını satın alarak İnönü Üniversitesi Turgut Özal Tıp Merkezi sağlık çalışanlarının barınma ihtiyaçları için bağışladı. İnönü Üniversitesi’nin merkez yerleşkesinde yer alan Turgut Özal Tıp Merkezi Sağlık Çalışanları Yurdu, 550 yatak kapasiteli ve iki binadan oluşuyor. Arçelik ayrıca Malatya İnönü Üniversitesi Hastanesi sağlık çalışanlarının barınma ihtiyacının karşılanmasına destek olmak üzere Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları ve Makine Kimya Enstitüsü’nde kiraladığı 100 adet vagonu da bölgeye gönderecek.
İnönü Üniversitesi Turgut Özal Tıp Merkezi Sağlık Çalışanları Yurdunun açılışı Malatya Valisi Hulusi Şahin, Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı Selahattin Gürkan, İnönü Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Kızılay, Malatya Turgut Özal Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Recep Bentli, Koç Holding Dayanıklı Tüketim Grubu Başkanı Dr. Fatih Kemal Ebiçlioğlu ve Arçelik Türkiye Genel Müdürü Can Dinçer’in katıldığı bir törenle yapıldı.
İnönü Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Kızılay, “Bugün Koç ailesinin iki güzide markası olan Arçelik ve Beko grubunun 13,5 yıllık irtifak hakkını satın alarak üniversitemize devrettiği iki yurdumuzun Mevhibe İnönü erkek ve kız yurtlarının aslında hizmete biri başlamıştı, diğeri de yarısı hizmete girmişti yarısının da tadilatı dün itibarıyla bitti ve bugün hizmete girecek olan iki yurdumuzun açılışına hoş geldiniz. 6 Şubat depremi yüzyılın felaketi bu felaketten Malatya’mız da en çok etkilenen 4 ilden biri oldu. Üniversitemiz de bu dönemden depremden hem can kaybı açısından hem de barınma evini kaybetme açısından önemli hasar aldı. Can kaybı bütün kayıplarımızın başında ülkemizde 50 binden fazla insanımızı kaybettik. Hepsinin mekanı cennet olsun, üniversitemizden ikisi akademik personelimiz 5’i idari personelimiz olmak üzere 7 çalışma arkadaşımızı, bunların birinci derece yakını 95 kardeşimizi kaybettik. Öğrencilerimizden de 65 öğrencimizi kaybettik. Ama bunların hiçbirisini üniversitemiz bölgesinde kayıplarımız olmadı. Çünkü üniversitemizin depremde yıkılan hiçbir binası olmadı. Üniversitemiz başta Turgut Özal Tıp Merkezimiz ülkemizin güzide hastanesi olmak üzere depremden sonra daha depremin ilk dakikalarından sonra hizmet vermeye devam etti ve bu hizmeti hala aralıksız sürdürmekte. Üniversite olarak şehrimize her türlü katkıyı vermeye gayret ettik. İnönü Üniversitemizin kurumsal kapasitesini sonuna kadar şehrimizin hizmetine sunduk. hala sunmaya da devam ediyoruz. Önemli oranda Kızılaya ev sahipliği yapıyoruz ve şehrimizin en büyük yemek üreten merkeziyiz. Günlük burada 100 bin yemek üreterek Kızılaya teslim ediyoruz. Kızılay da bunu sayın valimizin koordinatörlüğünde nerede dağıtmak istiyorsa dağıtıyor. Üniversitemizin bina stoku ciddi oranda etkilendi. Kampüsümüzde lojmanlarımız hasarsız. Bu büyük bir şans. 404 lojmanımız var. Ama 20 binamız ağır hasarlı. Üniversitemiz 48 yaşında. 42, 43 yıllık binalarımız, 35 yıl ve üzerindeki binalarımızda bu ağır hasar oranı yüksek. 1 binamız orta, 50 binamız az hasarlı, 26 eğitim binamız da hasarsız. Biz bunların çalışmalarını yaptık. Eylül sonu Ekim ortası itibarıyla yüzyüze eğitim için bütün planlamalarımızı yaptık.
6 bin 500 e yakın personelimiz var. Bunlardan sadece 659 tanesi, veri topladığımızda ‘Evim hasarsız’ dedi. 10 kişiden bir kişi bize evim hasarsız olarak iletti. Bin 88 arkadaşımızın evi ya yıkıldı ya ağır hasarlı. Yani kullanamayacak durumda. ama bunun dışındaki çalışma arkadaşlarımızın da evi az hasarlı olanların da epeyce işi var ve masrafı var. Hatta bir kısmı da eve girmekten korkuyor hala. Turgut Özal Tıp Merkezinde çalışan hocalarımız doktorlarımız hemşirelerimiz ve sağlık personelimizin de 750’sinin evi ağır hasarlı.
Bizim üniversite personelimizden 6 bin 319 personelimizden 2 bin 59’u hala Malatya dışında ikamet ettiği en son aldığımız verilerden tespitimiz. Bir kısmı Elazığ’da ev kiralamış gidiş-geliş yapıyor. Bir kısmı da Türkiye’nin 71 iline dağılmış durumda. Bu süreçte en büyük desteği Koç ailesi ve Koç topluluğunun güzide iki markası olan Arçelik ve Beko grubundan aldık. Bu desteklerden birisi bu iki yurt binasının satın alınarak bütün bürokratik işlemlerinin ve sürecin çok hızlı yürütülmesiyle üniversitemize sağlanması oldu. Bu yurtlar üniversitemizin irtifak hakkını özel şirkete vererek yap işlet devret şeklinde yaptırdığı iki yurt. Bunlar 33 yıllık süre içerisinde bir özel şirkete yaptırılmıştı. Bu şirketin 13 yıldan fazla irtifak hakkı vardı. Yani üst kullanım hakkı şirkete ait olduğu için üniversitemiz sadece denetleme görevini yapıyordu. Bu yurtlarımızın kapasitesi kız yurdumuz 119 odaya sahip erkek yurdumuz da 116 odaya sahip. Her iki yurdumuzun odaların bir kısmı 4 kişilik, bir kısmı iki kişilik, bir kısmı bir kişilikti. Biz şimdi aldıktan sonra biraz kapasiteyi değiştirdik. 550 civarındaydı. 4 kişilik odaları 6 kişilik hale getirdik. Bir kişilik odaları eğer oda elveriyorsa 2 kişilik hatta bir aileye verirsek çocuklarla beraber kalabilecek şekilde de kapasiteyi arttırdık. Tahmin ediyorum 900 civarında konaklamaya imkan sağlamış olacak. Buradaki kalan bütün arkadaşlarımız Mevhibe İnönü Erkek ve Kız Yurdunda kalan bütün arkadaşlarımız Turgut Özal Tıp Merkezimizin çalışanları. iki haftaya kadar hastanemizde çalışanlarımız ve bazı depremzedeler kalıyordu. İki hafta önce bütün kendi personelimiz dahil hastanemizde barınan insanlar artık başka yere almak zorundayız. Çünkü hasta yatıramıyoruz. Hala yüzde 15 hastanemizde barınan insanlarımız var. Bir alternatif vermemiz lazım. Vermezsek tahliye edemiyoruz.” dedi.
Koç Holding Dayanıklı Tüketim Grubu Başkanı Dr. Fatih Kemal Ebiçlioğlu da, şöyle konuştu:
“Biz ülkemizin yaşadığı büyük felaketlerden sonra bir dönem olağanüstü ilginin o coğrafyaya olduğunu ama zaman için de kaybolduğunu o yörenin ihtiyaçlarının gerçek anlamda tamamiyle giderilmediğini biliyoruz. Bu büyük bir felaket. Biz hafızalarda deprem felaketini biraz canlı tutmak adına etkinliklerin kıymetli olduğunu düşünüyoruz. Bölgenin ihtiyaçlarının farkındayız. Hocalarımızın daha sağlıklı ortamda kalmasını sağlamak ve daha verimli çalışmalarına katkı sağlamak istiyoruz. Konteyner kenti de bu şekilde planlıyoruz. Sadece barınma sorunu çözmek olarak görmüyoruz. Orada kültürel hayatı da dikkate almak çabası içindeyiz. Karaciğer transplantasyon merkezinde yapılan çalışmaları dinleme imkanımız oldu. Hayran kalmamak mümkün değil. Yılda 300 operasyonu gerçekleştiren bir ekipten bahsediyoruz. Hocalarımız sıra dışı performans sergiliyorlar. Hocalarımızın yaşam koşullarını arttıracak çalışma ortamlarını, kalitesini arttıracak her türlü çalışma Malatya’daki vatandaşlarımızın hayat kalitesini arttırmak onların sağlığa erişimine daha fazla imkan sağlayacaktır diye düşünüyorum. Koç Topluluğu olarak bölgenin yeniden ayağa kalkması için dayanışma ruhuyla hareket ediyoruz. Topluluğumuz; çalışanları, bayileri, servisleri ve tedarikçileri ile bu dayanışmanın en güzel örneklerini sergiliyor. Depremden etkilenen illerde en öncelikli ihtiyaçlarının başında barınma sorunun çözümü geliyor. Özveri ile çalışan sağlık çalışanlarımızın barınma ihtiyacının karşılanması da kritik bir öneme sahip. Bölge insanımızın sağlık hizmetini gereği gibi alması için sağlık çalışmalarımız ve ailelerinin barınma sorununun önceliklendirilmesi zaruret. Organ naklinde uluslararası tanınırlığı olan Malatya İnönü Üniversitesi Turgut Özal Tıp Merkezi çalışanlarımızın barınma sıkıntılarının çözümüne bir nebze olsun katkı vermek için Arçelik ve Beko marka ekiplerimiz hızla harekete geçti. Bugün açılışını yapmaktan mutluluk duyduğumuz sağlık çalışanları yurtlarının tüm kullanım hakları Malatya İnönü Üniversitesi sağlık çalışanlarımız için devredildi. Gerek Covid gerekse deprem dönemi çalışmaları için kendilerine ne kadar teşekkür etsek azdır. Bu vesile ile kendilerine teşekkür ediyor, tahsis edilen yurtların sağlık çalışanlarımıza ve kıymetli ailelerine hayırlı olmasını diliyorum.”
Malatya Büyükşehir Belediye Selahattin Gürkan ise törende yaptığı konuşmada, “Koç Grubu ülkemizde güzel hizmetlere vesile oldu. Hayırlı hizmetlere, eğitim hizmetleri, sosyal hizmetlerde koç Grubunun her alanda hizmetlerini görüyoruz. Malaryamızda üniversitemizin daha sağlıklı koşullarda hem sağlık hizmetleri verilmesi anlamında ve sağlık çalışanlarının sağlıklı bir ortamda davranmaları anlamında böyle bir çalışmaya giriştikleri için Arçelik ve Koç Grubuna teşekkür ediyorum. Üniversitemizin rektörü şehrimizin için her türlü gayreti ve çabayı gösteriyorlar. Bizlerde yerel yöneticiler olarak bu çalışmaları desteklemekle sorumlu ve yükümlüyüz. Bunun bilincinde ve idrakındayız. Her iki üniversitemizin ve kurumlarımızın belediye ile ilgili iş ve işlemlerinde ihtiyaçları olduğunda biz her konuda onların her türlü desteği ile ilgili talepleri yerine getirmekle yükümlüyüz. Rektörlerimizin talepleri doğrultusunda belediyemizin personeline gerekli talimatlar verilmiştir. Her konuda yardımcı olunması noktasında da gerekli kaynaklar ayrılmıştır." ifadelerini kaydetti.
Vali Hulusi Şahin ise törende şunları söyledi:
“Asrın felaketinde herkes elinden geleni yaptı yapmaya devam ediyor. Bütün gücümüzle yaraları sarmaya çalışıyoruz. Bu o kadar büyük bir deprem ki. Devletin sadece imkânlarıyla altından kalkacağı bir durum değildi. Bu dünyanın desteğini gerektiren, milletin tüm imkânlarını seferber etmesini gerektiren bir depremdi. Canlarımızı kaybettik Allah hepsine rahmet etsin. Binalarımızı kaybettik ruhumuzu kaybettik. Tekrar kendimizi toparlamak için gerçekten iyileşmeye ihtiyacımız var. Şu anda 3 ayı bitirdik. Epey bir mesafe kat ettik. Şu anda insanlarımızın yeme içme, barınma konularında ciddi mesafe katettik, iyileşeceğiz.. Yiğit düştüğü yerden kalkar, kalkacağız, tekrar Malatya’mızı ve diğer şehirlerimizi imar edeceğiz, tekrar büyüteceğiz ve eskisinden daha güzel şehirlerimiz olacak inşallah. Arçelik, çamaşır makinesine ihtiyacımız oldu. Bir telefon geldi, kurutma makinesine ihtiyacımız oldu tırlar dolusu geldi. Konteyner kent yapalım dedik. Koç grubu bir grup aldı, diğer paydaşlarımız öbürünü aldı. Almaya da devam ediyor. Altyapılar sadece konteyner kentlerin Malatya’daki altyapılar için şu anda milyarı geçtik harcadığımız para. Eski para ile katrilyon. Sadece altyapısına harcadığımız. Her gün 380 bin ile 410 bin arasında sıcak yemek veriyoruz. Dün 400 bindi. 400 bin öğün. Bu her gün oluyor. Şehrimizi ayağa kaldıracağız. Hep beraber bu şehri yeniden imar edeceğiz. Artık kalıcı konutları konuşuyoruz. Şehrin yeniden imarını konuşuyoruz, bunlara geldik. Epey bir mesafe kat ettik. Bu hususta da üniversitemizin çok büyük katkıları oldu. Üniversitenin de tekrar normalleşmesi açısından da bu yurtların çok değerli olduğunu düşünüyorum. Barınma konusunda desteğe ihtiyaçları var. Bizler de destekliyoruz. Hemen karşınızda bir büyük konteyner kent yapıyoruz. Ordan da epey bir bölümü 100 dedik, ama bunu arttırırız inşallah. Buradaki hocalarımıza buradaki çalışanlarımıza tahsis edeceğiz. Bu şekilde bu bir yılı atlatacağız inşallah."
malatyahaber.com