SON DAKİKA
SON DEPREMLER

Köy Edebiyatı Hareketinin Temsilcisi: Fakir Baykurt

Köy Edebiyatı Hareketinin Temsilcisi: Fakir Baykurt
A- A+ PAYLAŞ

"Yılanların Öcü", "Irazcanın Diriliği", "Onuncu Köy" eserleriyle edebiyat dünyasında önemli bir yer edinen eğitimci, sendikacı ve yazar Fakir Baykurt'un vefatının üzerinden 23 yıl geçti.

Asıl adı Tahir olan yazar, çiftçi Elif ve Veli Baykurt'un altı çocuğundan biri olarak 1929'da Burdur'un Yeşilova ilçesine bağlı Akçaköy'de dünyaya geldi. Akçaköy İlkokulunda 1936'da öğrenime başlayan Baykurt, babasının 1938'de vefatı üzerine, dayısı Osman Erdoğuş'un yanına, Balıkesir'e taşındı. O dönem İkinci Dünya Savaşı'nın başlamasıyla dayısı askere alınan Baykurt, tekrar Akçaköy'e döndü.

"Fesleğen Kokulum" adlı ilk şiirini 1945'te "Türk'e Doğru" adlı dergide yayımlayan usta yazarın şiirleri, 1947'de Kaynak dergisinde okurla buluştu. Şair, bu yıllardan itibaren yokluk ve mücadeleyle geçen hayatı üzerine eserlerinde "Fakir Baykurt" adını kullanmaya başladı.

Fakir Baykurt, 1942'de ağır bir sıtma geçirdi. 1943'te ilkokul eğitimini bitirdi. Şiir yazmaya bu dönem başlayan yazar, 1948'de Isparta Gönen Köy Enstitüsünden köy öğretmeni olarak mezun oldu. Edebiyatla ilgilenmesi üzerine Köy Enstitüsüne kütüphane başkanı seçilen Baykurt, bu kütüphane vesilesiyle de kendini geliştirme fırsatı yakaladı.

Başarılı edebiyatçı, öğretmenlik serüvenine ilişkin yaptığı bir açıklamada şunları söylemişti:

"Öğretmenliğe 1948'de Isparta Gönen Köy Enstitüsü'nü bitirerek girdim. İlk atandığım Kavacık'ta üç yıl kaldım. Burası Yeşilova ilçesine bağlı, kendi doğduğum Akçaköy'e yakın bir dağ köyüydü. Kavacık'tan sonra sağlık nedeniyle Dereköy'e geçtim. Öğretmenlikte hiç gözden uzak tutmadığım ilke, yüklendiğim görevi mesleksel açık vermeden yapmaktı. 1960 ocak ayında bakanlık buyruğuna alındım. 27 Mayıs 1960 sonrası Milli Eğitim Bakanı Prof. Fehmi Yavuz’la konuşup ilköğretim müfettişi olarak göreve başladım."

"Yılanların Öcü"nü 1954'te yazdı
Muzaffer Hanım ile 1951'de evlenen Baykurt'un, bu evlilikten oğlu Tonguç ve kızları Işık ile Sönmez dünyaya geldi.

Baykurt, 1953'te Ankara Gazi Eğitim Enstitüsü Edebiyat Bölümü'ne başladı. Aynı dönem, Gayret adlı dergide yazmaya başlayan Baykurt, bazı yazıları sebebiyle soruşturmaya tabi tutuldu.

Köy hayatını anlatan ilk romanı "Yılanların Öcü"nü 1954'te kaleme alan Baykurt'un bu romanı daha sonra tiyatro ve sinemaya uyarlandı.

Fakir Baykurt, 1955'te üniversiteden mezun oldu ve Sivas'ın Hafik ilçesine öğretmen olarak atandı. 1957'de Ankara Piyade Yedek Subay Ortaokulu'nda vatani görevini tamamlayan usta yazar, askerlikten sonra Artvin'in Şavşat ilçesinde öğretmenliğe devam etti.

Bir dönem Cumhuriyet gazetesinde yayımlanan yazıları nedeniyle öğretmenlikten alınan yazar, Ankara Yapı İşleri Müdürlüğünde görevlendirildi, 27 Mayıs 1960 darbesinden sonra ise Ankara ilköğretim müfettişliğine getirildi.

Türkiye Öğretmenler Sendikasının kuruluşunda rol aldı
Yazar, 1962-1963'te ABD'ye giderek Indiana Bloomington Üniversitesinde ders araçları konusunda uzmanlık eğitimi gördü. Türkiye'ye dönmesinin ardından bir süre müfettişlik yapan Baykurt, Türkiye Öğretmenler Sendikasının (TÖS) kuruluşunda rol alarak, başkanlık görevini üstlendi.

Türkiye Öğretmenler Dernekleri Milli Federasyonunun (TÖDMF) genel başkanlığını da yapan Baykurt, 1966'da Milli Folklor Enstitüsüne uzman olarak atandı ve aynı yıl Kültür ve Turizm Bakanlığında danışmanlık yaptı. 1969'da Türkiye çapındaki ilk öğretmenler boykotuna katıldığı için bir kez daha açığa alınan yazar, 12 Mart 1971'deki darbeden sonra da uzun süre tutuklu kaldı.

Orta Doğu Teknik Üniversitesinde halkla ilişkiler ve yayın müdürlüğü görevlerinde de çalışan Fakir Baykurt, 1977'de İsveç'te öğretmen yetiştirme çalışmalarına katıldı.

Fakir Baykurt, 1979'dan sonra Almanya'nın Essen eyaletinin Duisburg şehrinde yaşamaya başladı. Duisburg'da Yabancı Çocuk ve Gençlerin Teşvik ve Bölgesel Çalışma Kurumunda eğitim uzmanlığı yapan usta yazar, 1986'da öğretmenliğe başladı, 1995'te Pestalozzi Okulundan emekli oldu.

Baykurt yurt dışında oluşan Türkiye Aydınlarıyla Dayanışma Girişimi'nin yönetiminde de görev aldı.

Toplumcu, gerçekçi bir yaklaşımla kısa öyküler kaleme aldı
Usta kalem, toplumcu gerçekçi bir yaklaşımla kısa öyküler kaleme aldı. Yazıları Yeditepe, Yücel, Varlık, Fikirler, Kaynak, İmece, Yazın, Sanat Olayı, Cumhuriyet, Evrensel ve Yön adlı gazete ve dergilerde yayımlandı.

Diline doğal, yalın, şiirsel bir halk Türkçesi hakim olan Baykurt, 1950-1970'te etkili olan köy edebiyatı hareketinin önde gelen temsilcisi olarak da gösterildi. Yazar, "Tırpan" ve "Kaplumbağa" adlı romanlarında imgesel öğelerden yararlandı.Fakir Baykurt, 11 Ekim 1999'da Almanya'nın Essen kentinde pankreas kanseri nedeniyle 70 yaşında hayatını kaybetti ve Zincirlikuyu Mezarlığına defnedildi.

Eserleri Bulgarca ve Rusça başta olmak üzere birçok dile çevrilen yazarın aldığı başlıca ödüller şöyle:

Yunus Nadi Roman Ödülü, TRT Sanat Ödülleri, Türk Dil Kurumu Roman Ödülü, Sait Faik Hikaye Armağanı, Orhan Kemal Roman Armağanı, Avni Dilligil Tiyatro Ödülü, Berlin Senatosu Çocuk Yazını Ödülü, Alman Endüstri Birliği (BDI) Yazın Ödülü, Sedat Simavi Roman Ödülü, Yaşam Radyo Ustalara Saygı Onur Ödülü, Pir Sultan Abdal Derneği Ödülü

Kaleme aldığı eserler ise şunlar:

- Roman: "Yılanların Öcü", "Irazcanın Dirliği", "Onuncu Köy", "Amerikan Sargısı", "Tırpan", "Köygöçüren", "Keklik", "Kara Ahmet Destanı", "Yayla", "Yüksek Fırınlar", "Koca Ren", "Yarım Ekmek" ve "Kaplumbağalar"

- Öykü: "Çilli", "Efendilik Savaşı", "Karın Ağrısı", "Cüce Muhammet", "Anadolu Garajı", "On Binlerce Kağnı "Can Parası", "İçerdeki Oğul", "Sınırdaki Ölü", "Gece Vardiyası", "Barış Çöreği", "Duirsbug Treni", "Bizim İnce Kızlar" ve "Dikenli Tel"

- Toplum ve Eğitim Yazıları: "Efkar Tepesi", "Şamaroğlanları", "Kerem ile Aslı", "Kale Kale", "Kaplumbağalar", "Topal Arkadaş", "Yandım Ali", "Sakarca", "Sarı Köpek", "Dünya Güzeli", "Saka Kuşları", "Bir Uzun Yol" ve "Dostluğa Akan Şiirler"

İstanbul, AA

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız