8.Malatya Uluslararası Film Festivali kapsamında Kırgız edebiyatçı, gazeteci, çevirmen, diplomat ve siyasetçi Cengiz Aytmatov anısına panel düzenlendi.
Sanat Merkezinde gerçekleştirilen ve moderatörlüğünü sinema yazarı İhsan Kabil’in yaptığı panele konuşmacı olarak yönetmen Ardak Amirkulov ile yazar Yağmur Tunalı katıldı.
Moderatör İhsan Kabil, 8.Malatya Uluslararası Film Festivali’nde 90’ıncı doğum yılı münasebetiyle Kırgız yazar Cengiz Aytmatov ile ilgili programın gerçekleştirildiğini ifade etti.
Kabil, edebiyat-sinema ilişkini anlamaya çalışmak açısından böyle bir panel düzenlediklerini belirterek, “Aytmatov, çok büyük bir roman yazarı. İnsanın doğasını hem sosyal ilişkilerini hem de içinde yaşadığı dönem itibariyle de Sovyetler Birliği gerçeğiyle, onun yapısıyla bu bağı kurabilen ama insanın dramını asla aksatmayan ve asla ihmal etmeyen bir yaklaşım sergileyen çok büyük bir yazar. Kitapları da dilimize çok fazla çevrildi. 60’lardan itibaren Aytmatov’un senaryo çalışmalarına da çok bizatihi katıldığını biliyoruz. Zaten kitaplarına baktığınızda da fazlasıyla sinematografik öğeler yer alıyor. Adeta insan ruhunu işleyen eserleri biz okuduğumuzda görüp, o sürece tanıklık ediyoruz” dedi.
Yönetmen Ardak Amirkulov ise Cengiz Aytmatov’un kitaplarının okumaya değer olduğunu belirtti.
Cengiz Aytmatov ile ilgili bir kitap çıkacağını, kitapta kendi düşüncelerinin de olacağını kaydeden Amirkulov, “Bence artık Cengiz Aytmatov ile çalışan çok fazla insan kalmadığından dolayı benden rica ettiler. Ben galiba sonunculardan biriyim. Gençlerden çok fazla Cengiz Aytmatov ile çok fazla çalışan kalmadı. Öncelikle çok fazla çalışan olmadığından dolayı ‘bizimle birlikte çalışır mısınız?’ dediler. İlk giriş sayfasında kendi cumhurbaşkanlarının bir sözüyle bir kitap yazılacak. Belki sizin o kitabın çıkacağından haberiniz yok. Yardımcı olabileceğim kadar oldum ve Cengiz Aytmatov ile ilgili düşüncelerimi yazdım” diye konuştu.
Amirkulov, Cengiz Aytmatov’un çok iyi arkadaşı olduğunu anımsatarak, “O babamla yaşıttı ama biz çok iyi arkadaştık. Taşkent’te bir festivalde tanıştık. O jüriydi. Filmimi izledikten sonra benimle tanışmak istedi. Bana iş teklifinde bulundu. Onunla uzun bir süre düşündük acaba hangi eserini ele alıp sahnelendirelim diye. Cevap vermek için çok uzun süre düşündüm. Cengiz Aytmatov için zaman geçiyor ve ona cevap vermem gerekiyordu. 1997’de bu konuyu konuşmuştuk, 2006’da ancak cevap verebildim. İlk başta çok düşündüm, o kadar büyük bir insana ‘hayır’ demek olmaz diye Elveda Gülsarı’yı çekelim diye önerdim. Ben ona önerdiğim gibi ‘evet’ dedi. Ben daha okuldayken o kitabını okumuştum” ifadelerini kullandı.
Yazar Yağmur Tunalı da Cengiz Aytmatov’un biyografisine kitabında yer verdiğini anlatarak, “Cengiz Aytmatov’un dost halkası içerisinde yer bulan insanlardanım. 1992’de Türkiye’de kendisini tanıdım, daha sonra televizyonda onunla ilgili program yaptım, evinde oldum” dedi.
Eser verenlerin biyografilerinin önemli olduğunu ifade eden Tunalı, “Eser verenlerin biyografilerinde eserlerinin derinlere saklanmış izleri vardır. Bendeniz onları kovalayanlardanım. ‘Gittiler’ kitabımda 26 bizzat tanıdığım insanın ama ölümlerinden sonra biyografik denemeler var. Biyografiler önemlidir, eser vereni tanımada, eseri tanıma imkanınız yoktur. Cengiz Aytmatov, küçücük bir köyde doğmuştur. O küçücük köyden bir dünya devi çıkmıştır” dedi.
Ferdi DURDU, Yeni Malatya Gazetesi- malatyahaber.com