Malatya Bakkallar Odası Başkanı Faruk Yılmaz, "Türkiye iyi bir pazar olmaktan acilen kurtulmalı küçük esnaf korunmalı büyük sermayelere ezdirilmemeli" dedi.
Bakkallar Odası Başkanı Faruk Yılmaz, açılan alışveriş merkezleri ve marketler sayesinde küçük esnafların ezildiğini belirterek, "Türkiye'de perakende sektörü 90'lı yıllarda organize olmaya başladı. Uluslararası perakende firmalarının Türkiye ye gelişiyle birlikte haksız rekabet ve kayıt dışı istihdamın ortaya çıktığı haksız rekabet ve düzensizliği engellemek için perakende yasasına olan ihtiyaç böylece daha belirgin hale geldi. Adları çeşitlilik arz eden süper, hiper, gross marketler ve birde yerel zincir marketler gibi. Gıda, giyim, kozmetik, zücaciye, kasap, manav gibi 57 çeşit meslek dalı aynı bina içerisinde bulunduran marketler ve AVM'ler bir bir çoğalmaya başladı" ifadelerini kullandı.
"Türkiye genç nüfus iyi pazar olması dolayısıyla yabancı sermayenin bunlarla birlikte birde Türkiye de diğer ülkelere göre faiz oranlarının yüksek olmasıyla kendilerine birde yerli ortak bularak adeta biri ötekini davet eder gibi çoğaldılar, aynı yılları takiben yabancı bankalarda aynı oranda çoğalmaya başladı. Bankalarda kredi kartlarını piyasaya sürdüler. Sene 2012 ve kredi kartlarının Türk toplumu üzerinde meydana getridiği acı tabloyu hangi kelimelerle anlatmak lazım bilmiyorum. Kısaca herkes cüzdanında bir veya birkaç el bombası taşıyor gibi bu millet bunları hak etmiyor. Bankalar yasaların boşluğunda faydalanıp bu kadar hür davranıp bu toplumunu bu tuzağa çekmemeliler" diyen Yılmaz, açıklamasını şöyle tamamladı:
"Gıda sektöründeki yeni ürünlerden olan ne tesadüftür bu ürünlerde bu marketlerle çoğalıp piyasaya girdiler. (Cipsler, şekerlemeler, krakerler, gofretler, çikolata çeşitleri, hamburgerler, tostlar, tatlılar gibi ürünler marketlere girişte çocukların gözünün önüne konularak teşhir edilip hiçbir anne ve babanın onu almama gibi şansı yoktur ve bütün Türkiye şişmanlıyor Türk halkı obez gibi tabirlerle anılmaya başlandı. Ben toplumun kanayan yaralarından birkaçını anlatmaya çalıştım. Evet bunların olmasın mı, satılmasın mı? Tabii ki marketler olacak tabii ki satılacak. Bakın size kredi kartından bir örnek vereyim; Türkiye'de kredi kartı kullananların yüzde 28'i asgari ücretle geçinen kesimdir. Bunların kart limiti 1000 TL ile 2000 TL arasıymış yani kazançlarının iki veya üç mislini aylık olarak harcama yapıyor. Bu ne demek sonu ne olacak sen yeterki harca tüket denilmiyor mu? Bu zihniyet ve anlayış üzerine inşa edilen bankalar, marketler ve AVM'ler ne zaman yasa kanun nizam altına alınacak. Rekabete kural koymak ve istihdam edilen insanların haklarını gözetmek içim böyle bir yasa gerekli ama ben bu yasayı bu hükümetin çıkaracağına inanamıyorum. Öncekiler de çıkarmadı. Bizim gibi küçük esnafı bitirmeden çıkmaz. Biz güçlenemeyeceğimize göre büyüyemeyeceğimize göre bu yasa çıkmaz. Ticareti adabına göre yapmalılar. Yabancı sermaye için Türkiye iyi bir pazar olmaktan acilen kurtulmalı küçük esnaf korunmalı büyük sermayelere ezdirilmemeli."
