- 2009'da Amsterdam'da düşen THY uçağındaki Amerikalılarla ilgili ilginç iddialar..
Sözcü Gazetesi Yazarı Yılmaz Özdil, "Davos Fatihi" başlığıyla yazdığı yazıda, 25 Şubat 2009'da Amsterdam'a inerken düşen THY uçağındaki ABD'lilerle ilgili olarak, bu kişilerin "Kürecik Radar Üssü Planları"nı taşıdıkları ve CIA Ajanı oldukları iddiasında bulundu.
Özdil, Türkiye'nin dış politikasına yönelik eleştirilerini, konjonktürel gelişmeler ışığında yorumladığı yazısının bir bölümünde, şu ilginç iddiaları dile getirdi:
"..25 gün sonra…
25 Şubat 2009.
*
128 yolcu yedi mürettebatla İstanbul'dan havalanan THY uçağı, Amsterdam'a inişi sırasında pist başındaki tarlaya çakıldı. Üçü pilot dokuz kişi hayatını kaybetti, öbür yolcular enkazdan yürüyerek çıktı.
*
İrtifa cihazı arızalanmıştı. Uçak 594 metre yüksekteyken, arızalı cihaz iki metreye inmiş gibi göstermişti. Otomatik pilot da, iki metredeyiz diye gazı kesmişti. Kaptan pilot müdahale etmeye çalışmıştı ama, aniden gazı kesilen uçak toparlayamamış, gövde üstü yere yapışmıştı.
*
Sonra?
Ekstra tuhaf olaylar yaşandı.
*
Uçağın enkazı balina gibi yatıyor, yaralı yolcular yürüye yürüye çıkmaya çalışıyor, kimse yardıma gitmiyordu. Sağlık ekipleri bile aprona girmiyordu. Çünkü… Uçağın çevresi FBI ajanları tarafından sarılmıştı! Silahlı Amerikalı ajanlar, kuş uçurtmuyor, kimseyi aprona sokmuyordu. Hatta… Schiphol havalimanında görevli bir THY personeli, yaralılara yardım etmek için piste koşmuş, yakasında aprona giriş kartı olmasına rağmen, Amerikalı ajanlar tarafından durdurulmuş, yere yatırılmış, kelepçelenmiş, bir saat boyunca depoda gözaltında tutulmuş, sorgulanmıştı.
*
Yaklaşık bir saat boyunca aprona kimse alınmadı. Neler oluyordu?
*
Bir saat sonra anlaşıldı… Yolcuların sekizi Amerikan vatandaşıydı, Boeing şirketinde çalışıyor görünüyorlardı ama, CIA ajanıydılar!
*
Sekiz ajandan dördü ölmüştü.
*
Türkiye'deki işleri bitmiş, Amsterdam üzerinden Seattle'a gidiyorlardı, dizüstü bilgisayarlarında “askeri sırlar” vardı, “yeni bir radar sistemine ait planları” taşıyorlardı.
*
Hollanda basınına göre… Uçak düşer düşmez, ABD'nin Lahey Büyükelçiliği devreye girmiş, FBI ekipleriyle apronu kapatmıştı. Almanya Frankfurt'tan acilen özel uçak kalkmış, özel bir ekip Amsterdam'a inmiş, Amerikalı yolcuların dizüstü bilgisayarlarına el konulmuştu. Aprona anca bu teslimat bittikten sonra giriş izni verildi, bilgisayarlar teslim edilinceye kadar yaralılara bile müdahale edilemedi. Hollanda savcılığı, kısaca, “bilgisayarlarda gizli askeri bilgiler vardı, ABD'nin iade istemi yerine getirildi” açıklaması yaptı.
*
Kaza mıydı? Yoksa, asıl hedef askeri sırları taşıyan Amerikalılar mıydı? Pilotlar haricinde sadece altı kişi hayatını kaybederken, dördünün bu Amerikalılar olması talihsizlik miydi?
*
Bilemeyiz.
Bildiğimiz şu…
O planlar, Kürecik radar üssü'nün planlarıydı.
*
Büyük Ortadoğu Projesi'nde enteresan işler oluyordu… Bir taraftan Ergenekon, Balyoz, Casusluk iftiralarıyla Türk ordusu imha ediliyor, bir taraftan Arap ülkelerinin kahramanı Davos Fatihi olunuyor, öbür taraftan ABD-İsrail çıkarlarını koruyacak olan radar üssü, Türk topraklarına monte ediliyordu..."
Yılmaz Özdil'in uzun yazısının tamamını, internette aşağıdaki adresten ulaşarak okuyabilirsiniz:
http://www.sozcu.com.tr/2016/yazarlar/yilmaz-ozdil/davos-fatihi-1293646/
FOTOĞRAF: Kuruluşu ve sonrasında ciddi protestolara neden olan Kürecik Radar Üssü'nün, açıldığı dönemdeki arşiv görüntüsü
sozcu.com.tr- malatyahaber.com