Bir ara özelleştirme gerekçesiyle elden çıkarılacağı iddiaları ortalarda dolaşan, işlevini daraltmaya yönelik bazı uygulamalar da buna gerekçe gösterilen, son olarak Hayvan Organize Sanayi Bölgesi için, yaklaşık 25 bin dekarlık arazisinin bir bölümünün (10 bin dekar kadar!) tahsis edilmesine ilişkin talepler gündeme getirilen Sultansuyu Tarım İşletmesi (Harası), Malatya'nın simge kuruluşlarından birisi. Şimdilerde Bursa'daki Karacabey Harası karşısında hayli geriletilmiş olan Arap atı yetiştiriciliği ile bir dönem nam salan, yaklaşık 150 yıllık da bir geçmişi olan Sultansuyu Tarım İşletmesi (Çiftlik-i Hümayunu, -Çiftliği, -Harası) , bugünlerde olduğu gibi geçmişte de, "paraya tahvil etme" düşüncelerine kaynak oluşturmuş. Ancak, bu düşünceler, son yıllardaki gibi sadece birilerine rant sağlamaya yönelik elden çıkarma amaçlı değil, "milli çıkarlar" adına da gündeme getirilmiş. Örneğin, Kurtuluş Savaşı'nın verildiği 1922 yılında da, dönemin bir Malatya milletvekili tarafından satılıp, hazineye gelir sağlanması düşüncesi ortaya atılmış. Bu devletin kuruluşunu sağlayan Kurtuluş Savaşı'nın verildiği o yıllarda bu mücadeleye önderlik eden Büyük Millet Meclisi ne karar mı vermiş?
Okuyalım ve bugün de, sadece birilerine rant sağlamaya yönelik olarak yeniden gündeme getirilmeye çalışılan "ne olursa olsun kamu malını elden çıkarma" düşüncesiyle kıyaslayalım:
...
Kurtuluş Savaşı (İstiklâl Harbi)'nın verilmekte olduğu günler.. Büyük Millet Meclisi'nin 20 Nisan 1922 tarihli oturumunda “Malatya’daki Sultansuyu Çiftliği’nin satılması için Maliye Vekaletine İzin verilmesi Hakkındaki Kanun Tasarısı Teklifi” o tarihte kabul görmeyip, Sultansuyu Tarım İşletmesi yaşatılarak günümüze kadar gelmesi sağlandı. O kanun teklifini İlk Meclis’teki Malatya Milletvekili Lüffi Bey vermişti, ancak gerçekleşmedi. Lütfi Bey, o dönem Sultansuyu arazilerinin satılmasından dolayı Hazinenin 4 milyon lira kazanacağını ileri sürmüştü. Kurtuluş Savaşı veren ve şiddetle paraya ihtiyacı olan TBMM, buna rağmen Sultansuyu'nun satışına sıcak bakmadı.
Yrd. Doç. Dr. Hamdi Doğan tarafından yayımlanan “Birinci Mecliste Malatya Milletvekilleri ve Siyasi Faaliyetleri 1920-1923” adlı kitabında ilginç bir belge ve Meclis Tutanağı bulunuyor. Tutanağa göre, “Malatya’daki Sultansuyu Çiftliğinin Ziraatçılara Satılması İçin Maliye Vekaleti’ne İzin Verilmesi Hakkındaki 15 Mayıs 1921 Tarihli Kanun Tasarısı” hazırlanarak 20 Nisan 1922 tarihli Birinci Meclis’in oturumunda gündeme getirildiği görülüyor.
Birinci Meclis’te görev yapan Malatya milletvekili Lütfi Bey, 20 Nisan 1922 tarihli oturumda yaptığı konuşmada, “Bugün farz edelim ki, 1.5 milyon lira tahmin ediyoruz. Arz ettiğim gibi bu noksan kısmın suyunu ikmal ve araziyi iska edersek tamamiyle 4 milyon lira kazanabiliriz. Yani menabi-i hazineyi bu suretle tezyid etmiş oluruz. Sonra çiftliğin satılıp satılmaması meselesine gelince hiçbir zaman devlet rençberlik edemez. Bu arazinin satılması zaruridir, tabiidir. Arazi satılmazsa böyle muvakkat rençberlerin elinde kalacak. Arazi imar edilmeyecek, bağ yapılamıyor, bahçe yapılamıyor ve bunun için kimse itimad edip de emek sarf edemiyor. Bunlar satılacak olursa hem o muhit terakki ve teail etmiş olur, hem hazine defaten külliyetli bir meblağ almış olur. Hem de öşründen hazine pek büyük istifade etmiş olur. Binaenaleyh kanaatim bu tarzdadır. Artık hakikati halin bil-muhakeme tatbiki Heyet-i Aliyelerine aittir” ifadeleriyle satışı savunuyor.
Ancak, Heyet-i Aliye bunu uygun görmüyor; reddediyor.
...
Malatya’nın 15-20 yıl sonra, çok önemli bir doğal yaşam alanı ve sosyal donatı alanı olarak kullanılabilecek alanlardan birisi olma ihtimali çok yüksek olan Sultansuyu Tarım İşletmesi’ne ait bir bölüm arazinin, Hayvancılık Organize Sanayi Bölgesi yapılmak istenmesi kamuoyunun da tepkisini çekiyor.
HABER: Burhan KARADUMAN, Yeni Malatya Gazetesi- malatyahaber.com