"Etik Haftası" kapsamında belediyenin düzenlediği "Kamuda Etik Kültürü" konferansının konuşmacısı Doç.Dr. Selma Karatepe'yi, belediye başkan yardımcısı Sırrı Günaydın kutladı ve kayısı maketi verdi.
Konferansa ilişkin olarak Belediye Basın Bürosu'nun bülteni şöyle:
"25 Mayıs 1 Haziran tarihleri arasında kutlanmakta olan Etik Haftası kapsamında Malatya Belediyesi tarafından Kamuda Etik Kültürü konulu bir konferans düzenlendi.
28 Mayıs Çarşamba günü saat 14.00de Belediye Konferans Salonunda düzenlenen ve İnönü üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Kamu Yönetimi Bölümü Öğretim üyesi Doç.Dr. Selma Karatepenin konuşmacı olarak katıldığı Konferansa, Belediye Başkan Yardımcıları Sırrı Günaydın ve Nurettin Sevim, bazı daire müdürleri ile kamu kurum ve kuruluşlarında görevli çok sayıda personel katıldı.
Konferansın açılış konuşmasını yapan Belediye Başkan Yardımcısı Sırrı Günaydın, Belediyelerin diğer kamu kurumlarına göre halkla bire-bir ilişkili olan farklı ve dinamik bir yapıya sahip olduğunu belirterek, Üstelik Belediye, genelde ilgi ve sorumluluk kapsamına girsin veya girmesin her türlü talep ve şikayete muhatap olunan bir kurumdur dedi.
Belediye personelinin daha fazla özveri ve sabır göstermek durumunda olduğunu da söyleyen Günaydın, ahlak ve etik kuralların her müessese için lüzumlu olduğunu, bu kuralların Belediyelerde daha fazla önem arz ettiğini belirtti.
25 Mayıs tarihinin çağdaş ülkelerde Etik Günü olarak kutlandığını belirten Başkan Yardımcısı Günaydın, yakın çağda bilim ve teknolojinin ilerlemesi, devlet kurumlarının aşırı güç kazanması etik değerlerin güncellenmesini, yeni ilkelerin oluşturulmasını ve benimsenmesini gerekli kıldığını belirterek, Günümüzde bu etik kurallar, bazen yasa gücünde, bazen de bir meslek gurubunun iç denetim ilkeleri olarak ortaya çıkmaktadır. Her iki durumda da etik değerler insanın kendisi dışındaki canlılara karşı vicdani sorumluluğunu idrak etmesi anlamına gelmektedir. Zira insanoğlunun iyi ve kötü tarafının da gelişimi, devamlılık arz etmektedir şeklinde konuştu.
Özgeçmişinin okunmasının ardından sinevizyon eşliğinde konferansına başlayan Doç.Dr. Selma Karatepe, Etik Kültür kavramının kısa tanımı üzerinde durarak, Etik kelimesinin yeni bir kavram olmadığını, İnsanın toplum halinde yaşamaya başladığından bu yana birlikte yaşamalarını olanaklı kılan ilkeleri ve değerleri tanımlayan; tarihi, toplumsal ve dinamik bir sürecin ifadesi olduğunu söyledi.
Kamu Yönetiminde etik konusu hakkında kısa bir bilgi veren Doç.Dr. Karatepe, Kamu yönetimi literatüründe iş ahlakı, kamu yönetim ahlakı ve yönetsel ahlak gibi kavramlarla ifade edilen kamu yönetim etiği ya da yönetsel etik ahlakın belirli bir örgüt içerisinde, örgütçe belirlenmiş kurallarla beslenerek ortaya çıkmış biçimidir.
ABD dışında diğer gelişmiş ülkelerde etik ilkeler çerçevesinde işleyen kamu yönetiminin oluşturulması yönündeki çalışma ve çabaların 1970lerden itibaren görülmeye başlandığını ancak, en yoğun yaşandığı yılların 1990lı yılların ikinci yarısı olduğunu belirten Karatepe, konuşmasında özetle şunları söyledi:
Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de etik dışı faaliyetlerin geçmişi oldukça eskidir. Tarihi süreç incelendiğinde, 16. yüzyıla kadar güçlü bir devlet yapısı ve kusursuz bir idari örgütlenmeye sahip olan Osmanlı İmparatorluğunda özellikle çözülmenin başladığı dönemde idari ve mali sistemde bozulmalar ve devlet otoritesinin kaybı nedeni ile yolsuzluk ve rüşvet gibi etik dışı uygulamaların yaşandığı görülmektedir. Öyle ki; bu durum zaman içinde kamu yönetiminde rüşvetin boyutlarının büyümesinin ve gelenekselleşmesinin de sebebi olmuştur.
Ülkemizde, mevcut etik değerler ve iş ahlakı ihlalleri konusundaki rahatsızlıklar oldukça büyük boyutlardadır. Bu kapsamda Uluslararası Saydamlık Örgütünün her yıl düzenli olarak yaptığı yolsuzluk algılama endeksi sonuçları konunun ciddiyetini gösterir niteliktedir. Örgütün 2007 araştırma raporuna göre temiz ülke sıralamasında Türkiye 179 ülke arasında 64. sırada yer almaktadır.
Ülkemizin içinde bulunduğu bu durumdan herkes sorumludur ve bu sorunları çözmek için yapılması gerekenler, toplumun tamamının katılımıyla gerçekleştirilebilecektir. Bunun için hedeflenenlerin başında; toplum olarak sahip olduğumuz etik değerleri toplumun her kesimine yayacak yöntemleri bulmak, geliştirmek ve bunları denetlemektir.
Türkiyede yakın dönemde kaydedilen hukuki iyileştirmeler, taraf olunan andlaşmalar ve sağlanan yardımlarla birlikte bu konuda mesafe alınması için vurgulanması gereken bir başka önemli faktör toplumsal destektir. Toplumsal desteğin olmadığı bir alanda yapılacak yasal düzenlemeler, sonuçsuz kalacaktır. Zira, konu ile ilgili sorunlar teoride değil, pratiktedir dedi.
Başkan Yardımcısı Sırrı Günaydın, Doç.Dr. Selma Karatepeye günün anısına kayısının kristal maketini hediye etti."