Lejyoner Olmayın!

Bunaltan sıcaklarda serinleme seçeneklerinden biri olan klimalar, yanlış kullanıldığında ciddi sağlık sorunlarına yol açabiliyor. Bunların başında lejyoner hastalığı geliyor.
İlk kez 1976 yılında Pensilvanya lejyonerlerinin yaptığı bir toplantıda bulunan kişilerde görülen hastalığın, toplantı salonundaki havalandırma sisteminden kaynaklandığı tespit edilmişti.
 
Adını da oradan alan hastalığa bir bakterinin sebep olduğunu ve hastalığın insandan insana bulaşmadığını aktaran İç Hastalıklar Uzmanı Dr. Ayşe Çakmakçı, şunları söyledi: “Klimalı büyük otel, işyeri, havalandırma işlerinde çalışan kişiler ve sağlık personeli riskli gruplardır. Bakteriyi alan kişinin vücut direnci hastalığın oluşmasında önem taşır. Şeker hastaları, alkolikler, kemoterapi alanlar kronik böbrek ve akciğer hastalığı olanlar, ileri yaş ve çocuklarda oluşumu daha yüksek orandadır. En kolaylaştırıcı faktör sigaradır. Bu hastalarda kas ve eklem ağrıları, halsizlik, baş ağrısı, huzursuzluk, ateş ön plandadır. Kuru öksürük, kusma, ishal konsantrasyon bozukluğu ve daha ileride hayati önem taşıyan sonuçlar doğurabilir. Tedavisinde uygun antibiyotik ve destek tedavisi yapılır.”
 
ALERJİK RİNİT VE ASTIMA YOL AÇIYOR
Çakmakçı, iyi temizlenmeyen klimalarda üreyebilen küf mantarlarının da alerjik rinit ve astıma yol açabileceğini belirterek, “Sinüzit, kulak iltihabı, yüz felci klimaların doğru kullanılmaması iyi temizlenmemesi gibi durumlarda ortaya çıkabilecek hastalıkladır. Bel fıtığı, romatizma, kas ağrıları olanlarda klima rüzgarının etkisiyle şikayetlerinde artma, kas spazmlarının şiddet ve sıklığında ağırlaşmalar görülür. İç ve diş ortam arasındaki sıcaklık farkının 6 dereceyi geçmesi, özellikle kalp, akciğer ve şeker hastalarını olumsuz etkileyecektir” diye konuştu.
 
YILDA İKİ KEZ KLİMA TEMİZLİĞİ YAPILMALI 
Toplu yaşanan binalarda klima sistemlerini çalıştıran personelin konu hakkında eğitilmiş olması gerektiğini vurgulayan Çakmakçı, şunları kaydetti: “Klima filtrelerinin ilkbahar ve sonbahar aylarında 2 defa temizlenmelidir. Klima hava üfleme kanatlarının üzerimize doğrudan yönlendirilmemesi, klima rüzgarının doğrudan karşısında bulunmaktan kaçınılması gerekir. İnsan sağlığı için sıcaklığın 20–25 derece ve nemin yüzde 45-60 olması idealdir. Bu değerleri sağlayabilmek için veya konforlu ortam için klimanın yazın 20–21 kışın 27-28 dereceye ayarlanması uygundur. Terlemiş olarak klima hava akımına maruz kalınmaması gerekmektedir. Klima, araç içinde camlara ya da ayaklara gelecek şekilde, ev ya da işyerlerinde ise doğrudan yüze gelmeyecek şekilde ayarlanmalıdır. Yattığımız odada klima çalıştırılmaması sağlık açısından daha uygundur.”