SON DAKİKA
SON DEPREMLER

Leonardo da Vinci'nin Malatya'sı

0
Güncellendi - 2015-12-27 17:09:47
Leonardo da Vinci'nin Malatya'sı
A- A+ PAYLAŞ

Rönesans döneminin en büyük sanatçısı, ressam, mucit, müzisyen, matematikçi Leonardo da Vinci, İtalya’nın Toskana kasabası Vinci’de 561 yıl önce doğmuştu. 15 Nisan’ın ilk saatlerinde başlayan bu macera 67 yıl sürdü, İstanbul’a kadar uzandı, hatta Malatya’ya gelerek Torosların devamı dağlardaki esrarengiz gece ışıltısını inceledi. 

İddiaya göre , Mona Lisa ve Son Akşam Yemeği yapıtları ile tüm dünyanın tanıdığı bu büyük sanatçı yaşamının bir döneminde (1474-1486) Malatya’ya gelerek “Fırat’ın Torosları böldüğü kısmın eteklerinde, batıya ve Büyük Toroslar’ın zirvesine bakar” dediği ve araştırmacıların Malatya-Elazığ sınırı olduğunu belirttiği bölgeye gelerek incelemeler yaptı. 

‘İyi ki Doğdun Leonardo Usta ve Bir Malatya Fantezisi’

Hürriyet Gazetesi’nden Serhan Yedig, geçtiğimiz günlerde sanatçının doğduğu evi ziyaret etti ve izlenimlerini ‘İyi ki Doğdun Leonardo Usta’ başlıklı bir yazıyla okuyucularına aktardı. 

Serhan Yedig sözkonusu yazısının ‘Bir Malatya Fantezisi’ ara başlığı altında, ilk kez  1952’de İtalya’da ‘Yazılar’ ismiyle basılan kitapta ‘Memlük Hükümdarına’ başlıklı bir mektubun yer aldığını ve bu mektupta Leonardo da Vinci’nin Malatya-Elazığ sınırındaki bir bölgeye gelerek Torosların devamı niteliğindeki dağlardaki esrarengiz gece ışıltısını incelediğini yazdığını vurguluyor. 

Rönesans Dönemi’nin büyük sanatçısının Anadolu’ya yaptığı ziyaret çerçevesinde Malatya’ya yaptığı belirtilen bu gezide, geldiği şehri “Fırat’ın Torosları böldüğü kısmın eteklerinde, batıya ve Büyük Toroslar’ın zirvesine bakar” şeklinde tarif ettiğini belirten Hürriyet Yazarı Serhan Yedig, Leonardo da Vinci’nin kimi metinlerinde hiç ayak basmadığı toprakları anlattığını da hatırlatarak yazısının Malatya ile ilgili bölümüne ‘Bir Malatya Fantezisi’ başlığını koyuyor. 

Hürriyet Gazetesi’nin seyahat yazarı Serhan Yedig’in ‘İyi ki Doğdun Leonardo Usta’ başlıklı yazısının ‘Bir Malatya Fantezisi’ ara başlığı altında kaleme aldığı bölümü şöyle: 

Bir Malatya Fantezisi 

“Leonardo da Vinci’nin resimleri, icatları kadar yazıları da şaşırtıcı. Örneğin ilk kez 1952’de İtalya’da Yazılar ismiyle basılan kitapta “Memlük Hükümdarı’na” başlıklı bir mektup yer alıyor. Leonardo, hükümdarın emriyle Toros Dağları’ndaki esrarengiz gece ışıltısını incelemek üzere Kalindra adlı şehre gittiğini anlatıyor. 

Şehrin konumunu tarif ederken “Fırat’ın Torosları böldüğü kısmın eteklerinde, batıya ve Büyük Toroslar’ın zirvesine bakar” diyor. Yani bugünkü Malatya-Elazığ sınırındaki bölgeyi işaret ediyor. Metne göre, bu bölgedeki bir zirvenin batı yönünde gün batımından itibaren, doğu yönünde ise gece yarısından sonra kuyruklu yıldızı andıran parlama oluşuyor. Leonardo, bunu incelediğinde, doğan güneşin ilk ışıklarının şafak sökmeden dört saat önce çok yükseklerdeki zirveye doğu yönde vurduğunu, gün battıktan sonra da uzun süre zirvenin batı yönünü aydınlattığını saptıyor. İncelemesi sırasında afet olarak nitelendirilebilecek tuhaf bir olay yaşadığını aktarıyor. Fırat ve Güneydoğu Torosları anlattıktan sonra, bir köyde mahsur kaldıklarını belirtip hükümdardan yardım istiyor. Metni inceleyen ilk araştırmacılar Leonardo’nun 1473-1486 arasında Anadolu’da esrarengiz bir yolculuk yaptığını ileri sürdü. Kitapta tezi destekleyen başka yazılar da vardı. Örneğin bir yazısında bugünkü Doğu Akdeniz Bölgesi’ni içeren güney Kilikya’dan Kıbrıs’a bakıştan bahsediyordu. Fakat daha sonra uzmanlar tüm bu yazıların birer fantezi olduğunu saptadı. Leonardo hayali metinlerde hiç ayak basmadığı toprakları anlatmıştı”. 

Yazının tamamını okumak için aşağıdaki linki tıklayınız:

http://hurarsiv.hurriyet.com.tr/goster/ShowNew.aspx?id=22939012

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız