Gazeteci-Yazar Raşit Kısacık, dünyanın ünlü film stüdyolarının başka ülkelerde film platosu aradıklarını belirterek, Türkiye’de plato için en uygun yerin Levent Vadisi olduğunu söyledi.
Kısacık, Akçadağ sınırlarındaki Levent Vadisi'nin hazırlanacak bir plato projesi ile yabancı film şirketleriyle görüşme zamanının geldiğini, bu vadinin değerlendirilmesiyle yalnız Malatya’nın değil, Türkiye’nin turizm ve ekonomik alanda da önemli kazanımlar elde edeceğini bildirdi.
Gazeteci-Yazar Raşit Kısacık, bu önemli önerisiyle ilgili olarak yaptığı yazılı açıklamada şunları söyledi:
“..Yerli ve yabancı film şirketleri veya stüdyoları film platosu için adeta yarış halinde. Hele hele yabancı film şirketleri Dünya’da çok ilginç film platoları için ülkeleri adeta didik didik arıyorlar.
Oysa biz dünyanın ikinci büyük kanyonu olarak bilinen Levent Vadi'sini bunlara göstermiyor, adeta saklıyoruz.
Dünya’nın ikinci büyük ve önemli kanyonunun bulunduğu bu vadi 28 km karelik alanda bir çok jeolojik jeomorfolojik oluşum bulunmaktadır. Her tür film için en elverişli yer. 1970’lerin başında bu alanda Yeşilçam’daki iki şirket ülke genelinde önemli iki filmi burada çekmiş, çokta beğenilmişti. .
Malatya Film Festivali için Valilik ve Büyükşehir Belediyesi her yıl binlerce lira harcayarak festival düzenlemede ısrar ediyor. Sayıları bini bile geçmeyen Malatyalının görebildiği aday filmleri ise belirli anlayıştaki jüri ile kendi anlayışı doğrultusunda değerlendirmeye tabi tutuyor.
Festivalin tanıtımı ise her ne hikmetse hep İstanbul’da yapılıyor. Film tanıtımı için (Bir kez bende katılmıştım) Malatya Valisi, Belediye Başkanı ile yerel gazetelerin birer temsilcisi katılıyor. Gece ise bir kokteyl ile tanıtım sona erdiriliyor. Bu tanıtım için bile binlerce lira harcanıyor. Aday filmler ise iki sinemada belirli bir kitleye izlettirilip, seçim yapılıyor.
Neyse ben bu film festivalini her zaman söylediğim gibi 'Malatya neden film festivali yapar ya da kutlar' şeklinde eleştirmekten bıktım. Ama düzenleyenler eleştirilere hiç aldırış etmeden bildikleri yolda ilerlemeyi sürdürüyorlar.
Benim bir önerim var…
Bu film festivaline harcanan paranın beş yıllık tutarı ile Malatya’ya geniş bir film platosu yapılabilir. (Valilik ve belediye sözde Malatya evleri diye kerpiç binalardan bazılarını film platosu için gereken bölümlere harcayıp yapsaydı Levent Vadisi film platosunun nüvesini oluşturabilirdi. Bunu üç yıldır söyleyip durduk ama…)
Bu film platosu için en uygun yer ise Levent vadisidir. Vadi ve kanyonlar buna hazır. Platonun yarıya yakını olmasa da önemli bir bölümü doğal olarak zaten hazır.
Oscar´lar öncesinde verilen Golden Globe'un jürisinin bu yolda çok önemli bir yeri bulunmaktadır. Türkiye’de İstanbul, Helen ve Troy, Efes, Osmanlı, Harem, Agatha Christie Pera Palas, Gece Yarısı Ekspresi gibi kalıcı ikonlardır.
Yerli film şirketleri ise Mardin ve Kapadokya dışında hiçbir arayış içersine girmemiştir. Giremez de.. Bu yerlerdeki iki üç ev onlar için en uygun yerlerdir. Sözde köy evinde mankenlerin yaşamını anlatıyor tüm diziler. (Töremize de yöremize de aykırı diziler)
Şimdi tüm Malatya sevdalılarına sesleniyorum: “Neden Levent Vadisi bu ikonların başında yer almasın?”
Nitekim şimdiye dek tanıtılmayan her nedense adeta gizlenen Levent vadisi dünya film sektörü için markalaşmaya hazır bir kültürel zenginliğimizdir.
İlk yapılacak iş ise başta Hollywood’daki dev film şirketlerine Levent vadisinin film platosu için en uygun yer olduğunu detaylı bir projeyle tanıtmaktır.
Bu vadinin önemli bir film platosu olması en az kayısı kadar, hem turizm hem de ekonomik açıdan Malatya’ya önemli katkılar sağlayacaktır.
Bence yapılması gereken ilk önce özellikle Yerel yönetimlerce Levent vadisi ile ilgili bir geniş katılımlı bir toplantı düzenlemeli, yine bu yerel yönetimlerin lokomotifliğinde bir çalışma grubu oluşturulmalıdır.
Bu önerimi büyük kentlerdeki dostlar çok çok olumlu buldular. Temennim Malatya’da özellikle yerel yönetimlerin bu öneriye sıcak bakmalarıdır ki; bakacaklarına da eminim. Yeter ki bu yöndeki tüm enerjimizi film festivali yerine Levent Vadisi film platosu için harcayalım.
Bakalım bu öneriye başta Vali Mustafa Toprak, Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Çakır ne diyecek? Çünkü bu konuda tarihi sorumluluk da onlarda lokomotif olma görevi de onlarda.."