SON DAKİKA
SON DEPREMLER

"Lozan, Bağımsızlığımızın ve Özgürlüğümüzün Tapu Senedidir"

A- A+ PAYLAŞ

Cumhuriyet Halk Partisi Malatya İl Başkanı Barış Yıldız Lozan Barış Antlaşması’nın 100. Yıldönümü nedeniyle parti il binasında basın açıklaması gerçekleştirdi.

Yıldız yaptığı basın açıklamasında şu görüşler yer verdi:

"Bugün emperyalizme karşı verdiğimiz Kurtuluş Savaşımızın zafer belgesi, Cumhuriyetimizin tapu senedi Lozan Antlaşması'nın 100. yıldönümünü kutluyoruz.

Bugün tarihi bir gün. 780 bin kilometrekarelik ülke topraklarımızın, Türkiye Cumhuriyeti'ne ait olduğunu egemen devletlere kabul ettirdiğimiz bir gün.

Lozan Barış Antlaşması'yla;

-         Emperyalist güçlerin aralarında pay etmeye yeltendiği vatanımızın sınırları zaferimizle çizildi.

-        Kapitülasyonlar kaldırıldı. Ekonomimiz millileştirildi. İç/dış borçlarımızı ve kaynaklarımızı denetleyen Düyun-ı Umumiye belasından kurtulduk. İktisadi bağımsızlaşmanın önü açıldı.

-         Yunanistan'da kalan Türk azınlığının hakları güvence altına alındı. Kıyılarımıza yakın adaların gayri askeri statüsü teyit edildi.

Lozan, topraklarımızı karış karış bölen, yoksul halkımızın tüm varlığını yabancı güçlerin insafına terk eden, saltanatın tacını ve tahtını korumak adına halkı kendi yurdunda esire dönüştüren, Sevr Anlaşması'nı tarihin çöplüğüne atan diplomatik zaferin adıdır.

Cumhuriyetimizin ve partimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün de dediği gibi: "Lozan Barış Anlaşması, Türk Ulusu'na yüzyıllardan beri hazırlanmış ve Sevr Anlaşması ile tamamlandığı sanılmış büyük bir suikastın yıkılışını anlatan bir belgedir. Osmanlı tarihinde benzeri bulunmayan bir siyasal utku eseridir”.

Lozan saltanat sevdalılarına, emperyalizme, mandaya karşı Mücadelemizin zaferle taçlandırdığımızın belgesidir. Lozan, dünya üzerinde saygın bir ülke olarak yer almamızın teminatıdır. Lozan'ı hafife alan, sübjektif ve maksatlı söylemlerin nesnesi haline getiren, hatta kinle yaklaşanlar, İnönü'ye, onun üzerinden Atatürk'e, Cumhuriyetin kurucu kadrolarına ve değerlerine düşmanlık etmektedir.

Özgürlüğümüzün ve bağımsızlığımızın tapu senedi olan Lozan'a giden süreci inşa eden ve antlaşmayı hayata geçiren başta Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk ve 2'nci Cumhurbaşkanımız ve Genel Başkanımız İsmet İnönü ile milli mücadele kahramanlarımızı saygı ve minnetle anıyoruz.

Kurucu değerlerimiz ve kurucu kadrolarımızın hedef ve idealleri, geçmiş 100 yılda olduğu gibi önümüzdeki yüz yıllarda da vazgeçilmez yol göstericimiz olmaya devam edecektir.

Biz, CHP olarak, Kanun Teklifimizi Meclis Başkanlığına sunduk. Lozan Antlaşması'nın imzalandığı 24 Temmuz resmi bayram olarak kutlanmalıdır."

ADD'NİN AÇIKLAMASI..

Atatürkçü Düşünce Derneği Malatya Şube Başkanı Ali Seydi Millioğulları da, Lozan Antlaşmasının 100. Yıldönümü dolayısıyla şu açıklamayı yaptı:

"Bu yıl Cumhuriyetimiz’in olduğu gibi, tapu senedi Lozan Antlaşması’nın da 100. yaşını kutluyoruz.

Lozan Antlaşması; vatanımızın bağımsızlığını, ülkemizin bölünmez bütünlüğünü dünyaya kabul ettirmesi yanında, 1699 Karlofça’dan 223 yıl sonra bir görüşme masasından başı dik kalktığımız ilk antlaşmadır. 

Lozan Antlaşması; 1. Dünya Savaşı galipleri İtilaf Devletleri’nin yenilen devletlere dikte ettikleri antlaşmaların uygulanma şansı bulamayan tek örneği olan Sevr’i tarihin çöp sepetine atan, hükmünü 100 yıldır sürdüren (sonsuza dek de sürdürecek olan) nadir uluslararası antlaşmalardan biridir.

Lozan Antlaşması; Anadolu insanını 400 yıl ekonomik boyunduruk altında inim inim inleten kapitülasyonları ortadan kaldırıp tam bağımsızlığın ancak ekonomik bağımsızlıkla sağlanabileceğini mazlum milletlere göstererek tarihin akışını değiştiren çok önemli bir belgedir.

 Lozan Antlaşması; Türk Ulusu’nun Milli Mücadele’yi gerçekte kimlerle karşı verdiğini, kimleri yendiğini ve kimlerin işgalci emperyalistler tarafından piyon olarak savaşa sürüldüğünü belgeleyen antlaşmadır aynı zamanda. “Siz Yunanistan’ı yendiniz İngiltere’yi değil” diyen Lord Curzon’a üzerindeki savaş meydanlarının teri ve kanı henüz kurumamış çiçeği burnunda diplomat İsmet Paşa’nın verdiği yanıt da bunun kanıtıdır: “Hayır ekselans! Yalnız Yunanistan’ı yenmedik. Güneyde müttefikiniz Fransızları yendik. Onlar’ın silahlandırdığı Ermenileri yendik. Müttefikiniz İtalyanları Anadolu’dan uzaklaştırdık. Sizin silahlandırdığınız Doğu Ermenilerini ve Pontus çetelerini yendik. Sizin İstanbul hükümeti ile birlikte azdırdığınız isyancıları yendik. Silah ve para ile desteklediğiniz Kuvayı İnzibatiye’yi yendik. En son olarak da maşanız Yunan ordusunu yenip denize döktük. Mondros’u yendik. Sevr’i yendik. Üçlü Antlaşma’yı yendik. Bunların hepsinin arkasında siz vardınız; hepsinin ipleri, dümeni, düğmesi sizin elinizdeydi. Biz asıl sizi yendik.” Keza, 3 Ekim 1922’de Mudanya’da başlayan ateşkes görüşmelerini de İsmet Paşa İngiltere, Fransa ve İtalya temsilcileri ile yapmıştı.

İtilaf Devletleri 11 Ekim 1922’de imzalanan Mudanya Mütarekesi’nin hemen ardından Lozan’da toplanacak Barış Konferansına Ankara ve İstanbul hükümetlerini birlikte çağırdılar. Amaçları, hem galip Ankara’nın gücünü kırmak, hem de Türkiye’de iki ayrı hükümet tanıdıklarını kabul ettirmekti. Kemalistler bu tuzağa düşmediler. 1 Kasım 1922 günü TBMM’de aldıkları kararla saltanatı kaldırdılar. Tartışmaların kasten uzatıldığını, türlü bahanelerle kafa karışıklığı yaratılmaya çalışıldığını gören Mustafa Kemal Paşa’nın yaptığı tarihi konuşma gerçek devrimciliğin ne olduğunu göstermektedir:

Efendiler; egemenlik, hiç kimsece, hiç kimseye, bilim gereğidir diye, görüşmeyle, tartışmayla verilmez. Egemenlik güçle, kudretle ve zorla alınır. Osmanoğulları Türk ulusunun egemenliğine zorla el koymuşlardı. Bu yolsuzluklarını 600 yıl boyunca sürdürmüşlerdi. Şimdi de Türk ulusu artık yeter diyerek, bunlara karşı ayaklanıp egemenliğini eylemli olarak eline almış bulunuyor. Bu bir olupbittidir. Söz konusu olan ulusa egemenliğini bırakacak mıyız, bırakmayacak mıyız, sorunu değildir. Sorun zaten olupbitti durumuna gelmiş bir gerçeği açıklamaktan ibarettir. Bu, ne olursa olsun yapılacaktır. Meclis ve herkes sorunu doğal bulursa, sanırım ki uygun olur. Yoksa gerçek yine yöntemine göre saptanacaktır. Ama ihtimal bazı kafalar kesilecektir.”

 Bu kararın ardından Türkiye’nin tek temsilcisi olarak Lozan’a giden İsmet Paşa başkanlığındaki Ankara heyeti hayranlık uyandırıcı bir diplomatik başarıya imza attı ve antlaşma 24 Temmuz 1923 günü imzalandı. Ancak emperyalist ülke temsilcileri hiç memnun değillerdi. İsmet İnönü bir söyleşide bunu şöyle anlatmıştır: “Lozan’da İngiliz Delegesi Lord Curzon ve Amerikan Delegesi ile oturuyorduk. Lord Curzon ‘Lozan’dan memnun ayrılmıyoruz. Hiçbir dediğimizi yaptıramadık. Harap bir memleket devralıyorsunuz. Bunu imar etmeyecek misiniz? Neyle, nasıl yapacaksınız? Para bir bunda, bir de bende var. Geleceksiniz, para isteyeceksiniz, diz çökeceksiniz, reddettiklerinizin hepsini bir bir cebimden çıkarıp önünüze koyacağım.’ demişti. Bu konuşmamızı hiçbir zaman aklımdan çıkarmadım.”

Kemalist Devrimciler bu sözleri hiç unutmadılar, kurdukları Devleti namus, ahlâk ve liyakatla yöneterek, akıl ve bilim yolundan ayrılmayarak, ulusları ile birlikte çok çalışarak hem Osmanlı borçlarını ödediler, hem yokluk ve yoksunlukları aştılar, hem de uçak üretip ihraç eden bir sanayi ülkesi, dünyanın kendini doyurabilen 7 ülkesinden biri olan Türkiye’yi yarattılar.

Emperyalistler 73 yıldır yaşanan her ekonomik bunalımda Lozan’da ceplerine attıkları bu maddeleri teslimiyetçi iktidarların önüne koydular. Yazık ki, istediklerinin çoğunu da aldılar.

Lozan’ın vazgeçilmezliğini anlatıp 21. yüzyılın Sevr’i olan BOP tuzağına düşülmemesi için iktidarları uyaran yurtseverler paronayaklıkla yaftalanır, bir çoğu kumpas davalarıyla zindana atılırken “Keşke Yunan kazansaydı” diyen emperyalizm uşağı, Atatürk, Cumhuriyet ve demokrasi düşmanı, saltanat ve hilafet özlemcisi aymazlar Lozan’ı “hezimet” olarak ilan ettiler. Bazı yetkililer tartışmaya açma gafletine düştüler. Adlarının önünde her nasılsa profesör yazan kimi çakma tarihçilerse hâlâ “Lozan’ın Gizli Maddeleri” masalları anlatıyorlar.

Ancak kim ne derse desin, Tarih hükmünü vermiştir:

Lozan Antlaşması, Türkiye Cumhuriyeti’nin tapu senedidir, Türk Ulusu’nun kanıyla imzalanmıştır.

Sonsuza dek yaşayacak, değiştirmeye iç ve dış hiçbir bedhahın gücü yetmeyecektir.

Lozan’ı tartışmaya açmak, Sevr’e, BOP’a ve benzeri emperyal planlara teslim olmaktır.

Ne bugün, ne de gelecekte yürürlükten kalkacak gizli maddeleri vardır.

Atatürkçü Düşünce Derneği olarak; Lozan Antlaşması’nın 100. yılını gururla kutluyor, vatanımızın kurtarıcısı, Cumhuriyetimizin kurucusu, tarihin en büyük devrimcisi Büyük Atatürk’ü, Lozan’ın bilge diplomatı İsmet İnönü’yü, Kuvayı Milliye kahramanlarımızı ve aziz şehitlerimizle gazilerimizi minnetle, saygıyla anıyoruz.

Yaşasın Tam Bağımsız ve Gerçekten Demokratik Türkiye!"

Bülten

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız

5 yorum yapılmış

  • Fazilet-ül cehalet (1 yıl önce)
    Lozanın çok gizli maddeleri dün gece 00.00 itibariyle bitti.Bu nedenle bugünlerde Türkiyenin dörtbir yanından çıkarmamız engellenmiş Altın,Petrol,doğalgaz vs.Değerli madenler çıkarılacaktır.Pardon sonu tır değil mış olacaktı.
    %34
    %66
    Yanıtla
  • Doğanyol (1 yıl önce)
    Lozan sona erdi.
    %60
    %40
    Yanıtla
  • Abdullah (1 yıl önce)
    Lozan 100. Yılında bitiyor diyen vatan hainleri neredesiniz. CHP liler siz de bu halka anlatamadınız. Lozan'ı.
    %67
    %33
    Yanıtla
  • Pırasa (1 yıl önce)
    100 yıl doldu yeraltı bizim. Bu gece tırlarla konvoy var.Halay ekibini kazma kürekle yarın akpınar meydanına bekliyoruz petrol çıkarmaya, bostanbasinda da altın rezervi var.
    %70
    %30
    Yanıtla
  • kendine mükemmel rumuz bulmuşssun devam
    %34
    %66
    Yanıtla