SON DAKİKA
SON DEPREMLER

'Mahkeme Kararı da Ne ki?!.'

0
Güncellendi - 2015-12-27 17:13:20
'Mahkeme Kararı da Ne ki?!.'
A- A+ PAYLAŞ

Malatya Belediyesi, peyzaj projesi ve bu doğrultuda hazırlanan projeye dair Kültür ve Turizm Bakanlığı Sivas Koruma Kurulu onay kararı Malatya İdare Mahkemesi tarafından iptal edildiği halde Vilayet Park’daki çalışmalarına gece-gündüz devam ediyor.

Türkiye Cumhuriyeti mahkemelerinin ilgili makamlara tebliğ edilen kararlarının yok sayılması ve mahkeme kararlarına muhalefet edilmesi anlamına gelen Malatya Belediyesi’nin bu tavrı hukuk tanımazlık olarak nitelendiriliyor. 

Dava konusu iken Malatya eski valisi Ulvi Saran tarafından çok sayıda polis eşliğinde boşaltılan Vilayet Park için, mevzuata aykırı olmasına karşın valilik ile belediye arasında düzenlendiği belirtilen bir protokolle yeni proje hazırlanmış, bu proje yüzlerce yetişkin ağacın kesilmesini öngördüğü için ilk aşamada Sivas Koruma Kurulu tarafından reddilmişti. 

Projesi reddedilen Malatya Belediyesi daha sonra, kesilecek ağaç sayısı gerçekte değişmediği halde, Sivas Koruma Kurulu’na yanıltıcı bilgi vererek 26 ağacın kesilmesini öngördüğü belirtilen yeni bir proje sundu. Bu proje Sivas Koruma Kurulu tarafından onaylandı. 

Ancak, hem Malatya Belediyesi’nin Vilayet Park’da uygulamaya başladığı proje hem de Sivas Koruma Kurulu’nun proje için verdiği onay kararı Malatya İdare Mahkemesi tarafından ardı ardına iptal edilerek, Vilayet Park’da yapılan çalışmaların tüm yasal dayanakları ortadan kaldırıldı. 

Malatya İdare Mahkemesi’nin hem projeyi hem de projeye onay veren Sivas Koruma Kurulu’nun kararını iptal etmesi, pratikte hiçbir şey değiştirmedi. Malatya İdare Mahkemesi’nin 16 sayfalık bilirkişi raporunu referans alarak kurduğu hüküm ve aldığı iptal kararları kağıt üzerinde kaldı. Çünkü Malatya Belediyesi ve belediyenin projeyi ihale ettiği müteahhit firma Malatya İdare Mahkemesi’nin kararına karşın Malatya şehir merkezinin tek yeşil alanını yok eden projeyi uygulamak için, gece-gündüz demeden çalışmaya devam ediyor. 

Devletin bir kurumu olan Malatya Belediyesi’nin iki ayrı yargı kararını çiğneyerek iptal edilen projeyi uygulamak konusunda ısrarcı davranması ‘Madem bu mahkeme kararları uygulanmayacak, mahkemeler neden bu kararları alıyor. Mahkeme kararlarını uygulanmasını sağlayacak bir devlet otoritesi yok mu?’ şeklinde yorumlara yol açıyor. 

Malatya Belediyesi’nin Malatya İdare Mahkemesi’nin kararlarını yok sayıp hukuki dayanakları tümüyle iptal edilen projeyi uygulamaya devam etmesi anayasal bir suçun işlenmesi anlamına da geliyor. Anayasanın 138. maddesi, idarenin mahkeme kararlarının gereğini hiçbir surette geciktiremeyeceğine vurgu yapıyor. 

Sözkonusu maddede ‘Yasama ve yürütme organları ile idare, mahkeme kararlarına uymak zorundadır; bu organlar ve idare, mahkeme kararlarını hiçbir suretle değiştiremez ve bunların yerine getirilmesini geciktiremez’ deniliyor. 

Mahkeme kararlarının, 30 gün içinde kamu görevlilerince kasten yerine getirilmemesi durumunda, idare aleyhine dava açılabileceği gibi, kararı yerine getirmeyen kamu görevlisi aleyhine de tazminat davası açılabiliyor. 

Bu durumda, Malatya İdare Mahkemesi’nin kararlarını uygulamayan Malatya Belediyesi ve davanın taraflarından biri olan Kültür ve Turizm Bakanlığı aleyhine yüklü tazminat davaları açılabileceği, devletin mahkeme kararlarının uygulanmamasından dolayı zarara uğratılabileceği ve Malatya Belediyesi yöneticileri hakkında ‘Mahkeme kararlarını uygulamamak’ iddiasıyla soruşturma başlatılabileceği belirtiliyor.

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız