SON DAKİKA
SON DEPREMLER

"Malatya Asalet Kapısıydı"

0
Güncellendi - 2015-12-27 19:09:01
A- A+ PAYLAŞ

Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi Tarih Bölümü Öğretim Görevlisi Yrd. Doç. Dr. Tülay Metin, “Malatya, Selçuklular döneminde asalet ve üstünlüğün kapısıydı” dedi.

Malatya Kent Konseyi Tarih Kültür Sanat Çalışma Grubu tarafından organize edilen ve Malatya’nın tarihini dönemsel olarak anlatan ‘Malatya Tarih Okulu’ projesi kapsamında ‘Selçuklular Döneminde Malatya’ konusu ele alındı.

Kent Konseyi Fethi Gemuhluoğlu Salonu’nda düzenlenen programa konuşmacı olarak Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi Tarih Bölümü Öğretim Görevlisi Yrd. Doç. Dr. Tülay Metin katıldı.

Yrd. Doç. Dr. Tülay Metin, Malatya’nın stratejik olarak önemli bir mevkide olduğunu, tarihsel süreçte önemli olaylara tanık olduğunu bundan dolayı Anadolu medeniyetlerinin kilit konumda bulunan Malatya’yı elde tutmak için o dönemdeki ülkelerin sürekli mücadele ettiklerini söyledi.

Malatya’nın Bizanslılar döneminde önemli şehirlerarasında 12. sırada yer aldığını belirten Metin, Türklerin ilk defa siyasi güç olarak 1058 yılında Malatya’ya akın ettiklerini ifade etti.

Selçuklular döneminde üç önemli merkezden bir tanesinin de Malatya olduğunu vurgulayan Metin, Selçuklular döneminde Malatya’nın doğu ile batı arasında bir sınır şehri görevi üstlenmiş olduğunu bu dönemde Malatya’nın asalet ve üstünlük kapısı ( Daru’r Rifa) olarak adlandırıldığını belirtti.

Selçuklular döneminde camisi, medresesi, çarşı ve pazarıyla bölgenin en önemli şehirlerinden olan Malatya’nın tam bir Türk İslam şehri haline geldiğini ve Malatya da Selçuklu mimari yapısının çok net bir şekilde görüldüğünü söyleyen Metin, “Malatya, Selçukluların önemli şehirlerinden olduğunda şehzadelerin çokça yetiştirildiği bir yerdir Malatya, Selçuklular döneminde asalet ve üstünlüğün kapısıydı” diye konuştu.

Battalgazi bölgesinde bulunan tarihi yerler hakkında da bilgi veren Metin, bu bölgede bulunan Sahabe-i Kübra Medrese’sinin Selçuklular döneminde yapılmış olmasına rağmen, orada bulunan tabelada Memluklar dönemi eseri olarak belirtildiğine işaret ederek, Selçuklular dönemi kayıtları arasında bulunan bu yerin Memluklar tarafından restore edildiğini söyledi.

Programın sonunda katılımcılar Yrd. Doç. Dr. Tülay Metin’e konu ile ilgili çeşitli sorular yöneltirken, katkılarından dolayı Araştırmacı Yazar Mehmet Ali Cengiz tarafından Metin’e plaket takdim edildi.

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız