- Maliye Bakanı Ağbal ile Gümrük ve Ticaret Bakanı Tüfenkci, TSO'da düzenlenen toplantıda konuştular
Maliye Bakanı Naci Ağbal, “Malatya orta ve uzun vadede rahmetli Kemal Unakıtan’ın deyimiyle ‘çaput şehri mi olacak, yoksa teknoloji şehri mi olacak?’ Ben sizin yerinizde olsam teknolojiye yatırım yaparım” dedi.
Bakan Ağbal, Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci ile birlikte Malatya Ticaret ve Sanayi Odası tarafından düzenlenen organizasyon kapsamında iş adamlarının yer aldığı toplantıya katıldı.
“TÜRKİYE’NİN SIRTINI KİMSE YERE GETİREMEZ”
Ağbal, toplantıda yaptığı konuşmada, “Gerçekten Malatya’yı iyi gördüm. Bayburt’tan sonra Malatya’ya bakınca gerçekten Malatya iyi durumda ama daha iyisine layık inşallah hep beraber bunu başaracağız. Bakanlık olarak Malatya’nın bütün meseleleriyle ilgili para hariç ne gerekiyorsa, para da dahil sonuna kadar yanınızdayız. Evelallah Türkiye’nin sırtını kimse yere getiremez. Bütün terör örgütleri ayrı ayrı, birlikte içeride, dışarıda bir sürü şer ve nifak odağı bir araya geliyor bu memleketle, bu milletle uğraşıyor. En son en alçağını da 15 Temmuz darbe gecesinde gördük. Fakat bu milletle mücadelelerinde hep başarısız oluyorlar çünkü biz inanıyoruz. Bu millet, inanan bir millet. Bu coğrafyanın adeta bekçisi” ifadelerini kullandı.
“KENDİMİZE GÜVENİMİZ GELDİ”
Ekonomide son 15 yılı değerlendiren Ağbal, “Son 15 yılda kat ettiğimiz mesafeye baktığınız zaman inanın kendimize güvenimiz geldi. Eskiden utanır, sıkılırdık, Türkiye şöyle, yurt dışı böyle diye. Şimdi bakıyoruz bugün Türkiye birçok bakımdan diğer memleketlerin çok önüne geçti. Bunu milletçe hep beraber yaptık. Yeter mi, yetmez. Daha iyi noktalara gelmemiz, ülkeyi büyütmemiz, kalkındırmamız lazım” diye konuştu.
“FIRSATLARIMIZI EN İYİ ŞEKİLDE KULLANACAĞIZ”
Küresel ekonominin iyiye gittiğini, bunun Türkiye ekonomisi için destekleyici bir takım özelliklere sahip olduğunu ifade eden Ağbal, şunları kaydetti:
“Gelişmiş ekonomiler büyüme trendi bakımından daha iyi bir trend içerisinde, gelişmekte olan ülkelerde düzelme var. Yani Türkiye olarak dış dünyadan istifade ettiğimiz bir döneme giriyoruz. 2009 sonrası ister gelişmiş ülkeler ister gelişmekte olan ülkeler olsun ciddi anlamda ekonomide bir yavaşlama vardı. Ümitsizlik vardı. Finansal piyasalarda kırılganlıklar vardı ama 2017 yılında küresel ekonomiyle ilgili beklentilerin olumlu olduğunu, küresel ekonominin toparlandığını görüyoruz buda bizim için büyük fırsatları da beraberinde getiriyor. Fırsatlarımız var, risklerimizde var. Fırsatlarımızı en iyi şekilde kullanacağız, riskleri de yönetmenin gayreti içerisinde olacağız. Özellikle Avrupa’da ekonomik toparlanma çok bariz bir şekilde ön plana çıktı. Avrupa’nın büyümesi aslında bizim açımızdan büyük avantaj. Çünkü Avrupa’da ne zaman büyüme olduysa, ihracat kanalı üzerinden Türkiye ekonomisine katkı verdi. Şuanda Avrupa ekonomilerindeki toparlanma bize yarıyor. Özellikle Avrupa’da ekonomik toparlanma çok bariz bir şekilde ön plana çıktı. Avrupa’nın büyümesi aslında bizim açımızdan büyük avantaj. Çünkü Avrupa’da ne zaman büyüme olduysa, ihracat kanalı üzerinden Türkiye ekonomisine katkı verdi. Şuanda Avrupa ekonomilerindeki toparlanma bize yarıyor. Finansal piyasalar bizim için çok önemli. Gerek küresel ekonominin gidişattı bakımından gerekse de Türkiye’ye yabancı kaynak gelmesi bakımından önemli. Burada da son dönemde bizim lehimize gelişmeler var. Yani 2016’nın son çeyreğinde finansal piyasalarda ciddi kırılganlıklar meydana gelmişti. Hatırlarsanız Trump sonrası belirsizlik, Trump’ın ne yönde karar vereceğine ilişkin bir takım tedirginlikler nedeniyle piyasalardan paralar çıkmaya başlamıştı. Şuanda trend tersine gözüküyor. Trump’ın ekonomi politikalarının ne yönde olacağı konusu hala belirsizliğini barındırıyor. Avrupa Birliği, Japonya Merkez Bankası’nın faiz kararları bizim için son derece önemli.”
“BEN SİZİN YERİNİZDE OLSAM TEKNOLOJİYE YATIRIM YAPARIM”
Malatyalılara yatırım noktasında öneri de bulunan Bakan Ağbal, “Uzun vadeli trendler daha önemli. Bugünü kurtarışınız ama uzun vadede dünya nereye gidiyor, bunu bilmekte fayda var. Dünya nüfusu genel anlamda yaşlanıyor. Türkiye’de de aynı olgu var. Bu, uzun vadeli ülkelerin büyüme oranlarını önemli ölçüde aşağı çekecek. Düşük verimlilik var. Yatırımları yapıyoruz ama verimlilik düşük. Son dönemde özellikle küresel kriz sonrası dönemde verimlilik oranlarında yavaşlama söz konusu. Dijital ekonomi her tarafı sardı. Artık bacası tüten fabrikaya gerek yok. Dijital ekonomide akıllı davranan, iyi iş yapan çok ciddi anlamda para kazanabiliyor. Bugün küresel ekonomide artık ağır sanayiye dayalı şirketler para etmiyor. Daha fazla internet teknolojisi, bilgi-işlem teknolojilerinde iş yapan firmalar para kazanıyor. Onun için Malatya orta ve uzun vadede rahmetli Kemal Unakıtan’ın deyimiyle ‘çaput şehri mi olacak, yoksa teknoloji şehri mi olacak?’ Ben sizin yerinizde olsam teknolojiye yatırım yaparım” dedi.
“TÜRKİYE EKONOMİSİNDE 14 YILDA OLAĞANÜSTÜ BİR BAŞARI SAĞLANDI”
Bakan Ağbal, Türkiye ekonominde son 14 yılda olağanüstü bir başarı sağlandığını belirterek, “Türkiye ekonomisi 14 yılda yılık ortalama 5'in üzerinde bir performansla birçok noktada önemli bir başarıya da imza attı. Türkiye ekonomisi gerçekten global kriz sonrası dönemde de büyük bir başarıyı sergiledi. 2010-2016 arası dönemde Türkiye'nin ortalama büyüme oranı yüzde 6,7 olağanüstü bir oran. 2013'te Türkiye ekonomisine, Türk demokrasisine yapılan tüm saldırıları rağmen bu büyüme oranlarını yakalamış olmamız bizim açımızdan sevindirici ama bunu devam ettirmemiz hatta kesintisiz yüzde 6-7'leri sağlamamız gerekir. Türkiye orta ve uzun vadede, iş gücüne katılan nüfus iş üretebilmesi için Türkiye'nin normal büyüme seyrine aynı şekilde devam edebilmesi için önümüzdeki yıllarda ortalama yüzde 6-7 büyümesi lazım. Onun için hepimizi büyük işler düşüyor. Hükümet oyarak büyümeyi yukarıda tutmak için çok ciddi reformlar, düzenlemeler yaparak, ekonominin önüne açmamız ve iş adamlarının önüne açmamız lazım. İş adamlarını da bu dönemde Türkiye'nin bu büyüme oranına gelebilmesi için gerekli riskleri alıp yatırımları mutlaka yapması lazım” diye konuştu.
“İSTİHDAMI EN ÇOK ARTIRAN ÜLKEYİZ”
Türkiye’nin istihdamı en çok artıran ülke olduğuna dikkat çeken Ağbal, “Global kriz dönem sonrası birçok Avrupa ülkesi hala 2007'deki istihdam seviyesini yakalayamamışken Türkiye küresel kriz sonrası dönemde sürekli istihdamını artırdı. Her ne kadar şu anda işsizlik oranları artsa bile Türkiye istihdamını artırmaya devam ediyor. Yani bir kriz havası içerisinde istihdamda kayıpların meydana geldiği yerlerde kronik bir sorun var ama Türkiye 2009 sonrası dönemde özellikle 2010-2013'te olağanüstü bir şekilde istihdamda artış meydana getirdi. 15 Temmuz alçak darbe girişimi sadece demokrasimize yöneltilen bir saldırı değildi aynı zamanda Türkiye ekonomisini baltalamak, Türkiye’nin bu büyüme hikayesini sonlandırmak ve Türkiye’yi tekrar kırılgan, zayıf ekonomik yapıya dönüştürmenin de bir aracıydı. İlk andan itibaren hükümet olarak ekonomiyle ilgili, 15 Temmuz darbe girişiminin meydana getirdiği hasarı ve tahribatı gidermek amacıyla arka arkaya kararlar aldık. Her birisiyle ilgili çok ciddi anlamda inisiyatifler aldık” diye konuştu.
“İLLERİ DESTEKLEYEREK, KÜMELENDİRMEMİZ LAZIM”
Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci ise “Cazibe merkezleri oluşturulurken, 16 il vardı. Diyorlardı ki ‘Malatya’ya versek, Diyarbakır ayağa kalkar. Şırnak, Hakkari ayağa kalkar. Dolayısıyla Mardin’e, Şanlıurfa’ya ne diyeceğiz.’ Malatya bunların içerisinde öne çıkmış bir il olarak görülüyor. Oysa buradaki arkadaşlar hepsi de her geldiğimizde ağlıyorlar. Dolayısıyla biz nasıl daha fazla büyürüz, Türkiye’de nasıl rekabet ederiz, Malatya olarak nasıl rekabet edebiliriz, dünyayla nasıl rekabet edebiliriz. Malatya için 350 milyon ihracat başarı değil, bir milyar dolarlarla çıkması lazım. Çünkü bunu Gaziantep, Kayseri başarıyorsa, bunu için bizim çalışmamız ve destek vermemiz gerekiyor. Bunun için altyapı lazım. Limanlara hızlı bir şekilde erişmemiz lazım. Hammaddeyi İstanbul’dan alıp, burada üretim tekrar İstanbul’a sattığımız zaman kafadan yüzde 10 maliyet biniyor. Bizim bu illeri destekleyerek, kümelendirmemiz lazım. Ölçek ekonomisine geçerek Elazığ, Malatya, Erzincan’ıyla bu illeri birbiriyle entegre eden ve birbirlerini destekleyen iller oluşturarak Türkiye ve dünyada ihracat noktasında öne çıkartan iller haline getirmeliyiz” şeklinde konuştu.
“MALATYA’NIN RAKAMLARI BİZİM İÇİN ÖNEMLİ”
AKP Genel Başkan Yardımcısı Öznur Çalık da Türkiye’nin büyüme oranının giderek arttığını kaydederek, “Maliye Bakanımız Malatya’ya ilk kez geldi. Biz, Malatya gelişiyor ve büyüyor. Siyasetin bu büyümede katkısı var ama en önemli katkılardan bir tanesi de iş adamlarımız ve iş dünyamız. Bugün Ticaret ve Sanayi Odası kurumundayız. 1923 Cumhuriyet ile yaşıt bir kurumdayız. Bir asırlık bir kurumun Malatya’ya katkısı büyüktür. Bugün Malatya sanayi kenti olma yolunda ilerliyor diyorsak, cazibe merkezi ve en fazla ihracat yapan ili diyorsak, bunda TSO’nun ve iş adamlarımızın katkısı büyüktür. Türkiye’nin ekonomik göstergeleri yaşamış olduğumuz krizlere rağmen ne kadar güçlü bir millet olduğumuzu büyüm rakamlarında görebiliyoruz. 17-25 Aralıkta ki sürece baktığımız zaman 2013 yılında büyüme oranımız yüzde 8,5, 2014 yılında iki seçim geçirdik ve büyüme oranı yüzde 5,2, 2015 iki genel seçim geçirdik ve büyüme oranımız yüzde 6,5, 2016 yılında ise 15 Temmuz kanlı darbe sürecini geçirdik ve büyüme oranımız ise 2,9 ve 3,2 sürecini devam ettiriyoruz. Bu bizim ne kadar büyük millet olduğumuzu gösteriyor. Geçmişten bu yana ne kadar güçlü bir ülke olduğumuzun göstergesi ortadadır. İhracat rakamlarımız 36 milyardan şuanda 147 milyara yükselmiş vaziyette. Bu anlamda Malatya’nın rakamları da bizim için çok önemli. Malatya’nın 2002 yılındaki ihracat rakamları 72 milyon dolardı. Şuandaki ihracat rakamımız ise 343,5 milyon dolar. Yaklaşık yüzde 337 artış var. İşsizlik ortalamamız ile Türkiye’nin altındayız. Sanayileşmemiz iyi. Gelişimiz iyi” dedi.
AKP Malatya Milletvekili Mustafa Şahin ise toplantıda yaptığı konuşmada, şunları söyledi:
“Özellikle sahaya geldiğimiz zaman sanayici ve iş adamlarımız ile görüştüğümüz zaman bizlerden bazı talepleri oluyor. Bu taleplerle birlikte hükümet yetkilileri ile görüştüğümüz zaman hakikaten ilimizin lehine kazanımlarına dönüştürmeyi başardık. Partimizin en önemli özelliği ise 15 yıldır istişareye verdiği önemdir. Biz, konularımızı ve sorunlarımızı istişare ettiğimiz sürece üstesinden gelemeyeceğimiz hiçbir konu yoktur.”
“YATIRIMLARIN ÖNÜ AÇILMALI”
Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Çakır da “Malatya kayısı ve tarım ağırlıklı bir ilimiz. Fakat son dönemlerde gerçekten sanayimizin önemli bir gelişme kaydetti. Türkiye’de çok önemli yatırımcı iş adamlarımız var. Dolayısıyla bu yatırımcılarımız sadece İstanbul ve batı illerinde değil, Doğu illerinde de yatırımlarımın önünün açılması çok önemli. Malatya’nın gelişmesi adına Büyükşehir sürecinden sonra yeni bir süreç başladı. Bu yerel kalkınma noktasında büyükşehir süreci ciddi bir kalkınma sağlıyor. Malatya’mız hem sağlıklı bir kentleşmesini sürdürürken, diğer yandan alt yapı ve süt yapıları ile yaşanabilir bir şehir oluşturulmaya gayret ediyoruz. Türkiye bir yandan terör ile mücadele ederken, bir yandan çevremizin ateş çemberi içinde yer alması ve diğer yandan ise Avrupa ekonomisi krizler yaşarken, Türk ekonomisi iş adamlarının büyün gayret ve çabaları ile yatırımcılara güven veren bir ortam oluşturuyor. Türkiye’miz ve Malatya’mız ekonomik ve yatırım olarak daha da büyüyecek. Dünyanın en çok yardım yapan ülke konumundayız. İnşallah daha güzel günler bizi bekliyor” ifadelerini kullandı.
“BU SÜRECİ ÇOK İYİ DEĞERLENDİRECEĞİZ”
Malatya Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Hasan Hüseyin Erkoç, Malatya’nın cazibe merkezleri arasında yer almasının önemli olduğuna değinerek, “Ülkemizde uzun yıllar huzur ve istikrarı tehdit eden terör, son olarak 15 Temmuz’da hain yüzünü bir kez daha göstermiştir. Devlet içine yuvalanmış FETÖ/PDY örgütü harekete geçerek, doğrudan milli varlığımızı hedef almıştır. Türkiye bu zaman dilimi içinde ekonomi olarak adeta bir stres testinden geçmiş ve bu sınavı başarı ile vermiştir. 2016 yılında yaşanan bu kadar olumsuzluklara rağmen Dünya’da en hızlı büyüyen ülkeler arasında yüzde 2,9 büyümeyi gerçekleştiren bir ülke konumundayız. Biz, istiyoruz ki güçlü Türkiye için ortalama yüzde 5’lerin üstünde bir büyümeyi gerçekleştirmemiz gerekir. İş dünyasını önündeki engelleri kaldırdığımız zaman, bu iş dünyası bu hedefe rahat varacaktır. Malatya’nın cazibe merkezleri arasında yer alması Malatya’nın geleceğe taşıma adına çok önemli bir karardı. Özellikle bu süreci çok iyi değerlendireceğiz. Piyasada tahsilat hızı düşük, vadelerse uzun. Firmalarımız daha fazla kredi kullanmak zorunda kalıyor. Ama faiz oranları çok yüksek. Bu konuda iş dünyasının hissiyatımızı her zaman dile getirdiniz ve bizleri yalnız bırakmadınız. Yüksek faize karşı savaşımızı aynı kararlılıkla sürdürmeliyiz. Özel sektörün daha fazla yatırım ve istihdam sağlaması için bankalarında artık faiz oranlarını aşağı çekmesi gerekmektedir. Faiz oranlarında olduğu gibi, kamunun uyguladığı gecikme zammı oranının da düşürülmesini bekliyoruz” dedi.
Burhan KARADUMAN, Ferdi DURDU- Yeni Malatya Gazetesi, malatyahaber.com
