- Büyükşehir Belediye Başkanı Çakır, Alevi vakıf ve derneklerini ziyaret etti. Görüşmelerde birlik ve beraberlik mesajları verildi.
Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Çakır, bir ülkenin başına gelebilecek en büyük felaketin darbe olduğunu belirterek “Ülkemiz geçmişte darbelerden birçok şey kaybetmiştir. Darbelerle, hak ve hürriyet mahrumiyeti, düşünce ve fikir mahrumiyeti ile kutuplaşmalara muhatap olmuştur. Her darbe gelişmekte ve kalkınmakta olan ülkemizi 15-20 yıl geriye götürmüştür. Bunların acısını, zulmünü herkes iyi bilir. Darbeler, bir ülkenin başına gelebilecek en büyük felakettir. ” dedi.
Darbe sürecinin henüz tam anlamıyla atlatılmadığına vurgu yapan Başkan Çakır “Demokrasilerde ciddi mücadeleler gerekiyor. Hukuk içerisinde kalarak mücadele ediyorsunuz. Başta Cumhurbaşkanımızın duruşu olmak üzere herkesin bu kalkışmanın karşısında olması bize cesaret verdi. Ülkemiz, bayrağımız, birliğimiz, demokrasimiz adına insanlar farklı düşüncelerde olsa da böyle kalkışmaların karşısında vatanını, milletini savunacak bir paydamız, vatanımız, bayrağımız, birliğimiz olduğu ortaya çıktı” diye konuştu.
Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Çakır, beraberinde Genel Sekreter Yardımcıları ile birlikte Hacı Bektaş Veli Kültür Merkezi Vakfı ile Cem Vakfı Malatya Şube Başkanlığı’nı ziyaret etti.
Hacı Bektaş’a ziyaret
Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Çakır, ilk ziyaretini Hacı Bektaş Veli Kültür Merkezi Vakfı’na yaptı. Çakır, burada Genel Başkan Hasan Meşeli ve Yönetim Kurulu üyeleri tarafından karşılandı.
Hacı Bektaş Veli Kültür Merkezi Vakfı’nın başarılı güzel hizmetler yaptığını belirten Çakır, Vakfın farklı alanlarda yaptığı eğitim ve kursların yanı sıra dönem dönem büyük programlara da imza attığını söyledi.
Sivil Toplum Kuruluşlarının özellikle gençlere, çocuklara ve bayanlara yönelik kurslar düzenlemesinin ayrı bir güzellik olduğunu belirten Başkan Çakır, bu yüzden Vakıf Başkanı Hasan Meşeli’yi tebrik etti. Çakır, bağlama kursuna katılan çocukları da ziyaret ederek, çocukların mini konserini de dinledi.
“Bukalemun gibi yaşıyorlar”
Ziyarette 15 Temmuz gecesinde yaşanan darbe girişimi konuşuldu. Yıllarca darbenin acısını yaşamış olan Türkiye’de bir daha darbe yaşanmaz diye düşünürken ülke içerisine sızmış, ama kendini gizlemiş, kimliksiz yaşamış insanlar darbe girişimine kalkıştıklarını belirten Çakır, şöyle konuştu:
“Ülkemiz geçmişte darbelerden birçok şey kaybetmiştir. Darbelerle, hak ve hürriyet mahrumiyeti, düşünce ve fikir mahrumiyeti ile kutuplaşmalara muhatap olmuştur. Her darbe gelişmekte ve kalkınmakta olan ülkemizi 15-20 yıl geriye götürmüştür. Bunların acısını, zulmünü herkes iyi bilir. Netice itibariyle bunlar ülkemizde daha olmaz derken, ülke içerisine, farklı kademelere sızmış ama kendini gizlemiş, kimliksiz yaşamış insanlar darbe girişimine kalkıştılar. Bu tip insanlar bir kurumun içerisine giriyor ama kendi düşüncesini, yaşamını ve her şeyini inkar ederek, bukalemun gibi yaşıyor. Ülke olarak farklı düşüncedeki insanlar, basınımız da olmak üzere, bunun karşısında dik bir şekilde durabilmenin örneğini gösterdik. Bu ileride daha iyi anlaşılacak. Süreç tam olarak atlatılmış değil. Demokrasilerde ciddi mücadeleler gerekiyor. Hukuk içerisinde kalarak mücadele ediyorsunuz. Siz kanun tanımayan, insanlık bilmeyen terörle veya darbecilerle mücadele ediyorsunuz. Siz kanun içerisinde mücadele ediyorsunuz. Bunun karşısında sabır, birlik ve beraberlik gerekiyor. Bu darbe girişimi de büyük oranda püskürtüldü.”
“Siyasilerimizin ve milletimizin sağduyusu provokasyonu önledi”
Cumhurbaşkanı başta olmak üzere her kesimden ve her siyasi görüşten insanın darbeye karşı durmasıyla darbenin önlendiğini ve toplumun ortak paydasının vatan olduğu gerçeğinin bir kez daha ortaya çıktığını aktaran Çakır, protestolar sırasında bir takım karanlık odakların provokasyon yaratmak istediğine dikkat çekerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Başta Cumhurbaşkanımızın duruşu olmak üzere herkesin bu kalkışmanın karşısında olması bize cesaret verdi. Ülkemiz, bayrağımız, birliğimiz, demokrasimiz adına insanlar farklı düşüncelerde olsa da böyle kalkışmaların karşısında vatanını, milletini savunacak bir paydamız, vatanımız, bayrağımız, birliğimiz olduğu ortaya çıktı. Bu darbe girişiminin bastırılmasıyla birlikte farklı söylentiler ortaya atan, mezhepsel ayrımcılığı körüklemeye çalışan, ne idüğü belirsiz, kimliği belirsiz karanlık ortamları seven birileri ortaya çıkmaya çalıştı. Bu tür olayların karşısında da biz Malatya olarak, akıllı ve bilinçli olmamız lazım. Malatya’da da böyle bir girişim oldu ama sağduyu kazandı. CHP milletvekilimiz Veli Ağbaba, İl Başkanı Enver Kiraz’ın açıklamaları, AK Parti İl Başkanımızın diğer İl Başkanlarıyla bir araya gelmesi, Gümrük ve Ticaret Bakanımız Bülent Tüfenkci ve AK Parti milletvekillerimizin paylaşımları, takip etmeleri, bu tür art niyetli insanların da önüne geçmiş oldu. Hacı Bektaş Vakfı Başkanımızın da duruşu, zaten her zaman sağduyulu, vatanını, milletinden, demokrasiden yana olmuş bir duruşu var. Bu yüzden başkanımı, yönetimini ve üyelerini tebrik ediyorum. Biz, sürekli bir araraya gelerek, fikir alışverişinde bulunuyoruz, her zaman güzel bir diyaloğumuz var. Bugün de bu ortamda farklı bir ziyareti yapıyoruz. Diğer STK’larımıza da ziyaretler yapıyoruz.”
Ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getiren Hacı Bektaş Veli Kültür Merkezi Vakfı Genel Başkanı Hasan Meşeli de, her türlü darbenin karşısında olduklarını bir kez daha yineledi. Türk halkının böylesi bir dönemde birlik ve beraberliğinin önemine işaret eden Meşeli “Bu ülke darbelerden çok çekti. Yıllarca darbe mağdurları yarattı. Ülkemizi onlarca yıl geriye götürdü. Ulu Önder Atatürk’ün gösterdiği muassır medeniyetler seviyesine ulaşmak için demokrasiden, hukuktan, bilimden ve adaletten asla ayrılmamalıyız” diye konuştu.
“Halkın iradesine saygı duymak lazım”
Türkiye’nin 15 Temmuz tarihinde halkın hür iradesiyle seçilmiş meşru bir hükümete darbe girişiminde bulunularak, üzüntü verici bir durum ile karşı karşıya geldiğini belirten Hasan Meşeli, Vakıf Başkanı olarak darbecileri şiddetle, nefretle ve lanetle kınayarak tel’in ettiğini söyledi. Meşeli, “Seçimle gelen seçimle gitmelidir. Sevmeyebilirsiniz, ama bütün genel ve yerel seçimleri kazanmış, yüzde 52 oyla cumhurbaşkanı seçilmiş böyle bir şahsiyete ve hükümete durup dururken böyle bir darbe girişiminde bulunulması dehşet ve üzüntü vericidir” dedi.
Türkiye’de 2 darbe ve 2 muhtıra olduğunu, 15 Temmuz darbe girişimiyle bu sayının 5’e çıktığını belirten Meşeli, “Olan milletimize ve devletimize oldu. Türkiye 30 sene 50 sene geri gitti. Gazi Mustafa Kemal Atatürk ‘Egemenlik Kayıtsız Şartsız Milletindir’ diyor. Halkın iradesine saygı duymak lazım. Biz Malatya Hacı Bektaş Veli Kültür Merkezi olarak, milli birlik ve beraberlikten yanayız. Kardeşlikten yanayız. Daima halkın yanında olduk. Bölücülerle işbirliği yapmadık. Allah için bizde kimse incinmedi. Ben de Hükümet meydanına gittim. Televizyonlarda konuşma yaptım. Biz bu olayları şiddetle, nefretle telin ediyoruz. Milletimizin birliğe kardeşliğe ihtiyacı var. Milletimizi birlik ve beraberliğe davet ediyorum. Bu gibi durumlarda bazı kötü niyetli insanları başka mecralara olayı çekmeye çalışıyorlar. Tahriklere kapılmayın. Malatya büyük devlet ve siyaset adamı yetiştirmiş memlekettir” şeklinde konuştu.
Cem Vakfı’na ziyaret
Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Çakır ve beraberindekiler daha sonra Cem Vakfı’nı ziyaret etti. Çakır burada, Cem Vakfı Şube Başkanı Eşref Doğan’ın yanı sıra Zeynel Abidin Vakfı Başkanı Erdoğan Ünverdi ve Yönetim Kurulu üyeleri tarafından karşılandı.
“Her darbede ülkemiz kaybetti”
Çakır burada yaptığı konmada da yine darbe girişimine değindi ve darbe karşısında Malatya’nın bütün kesimlerinin tek yürek olduğunu belirtti. Malatya’nın darbelerden ok çektiğini belirten Çakır, “Biz Turgut Özal’ı o zihniyet yüzünden kaybettik. Her darbede ülkemiz kalkınma adına, demokratikleşme adına, ifade özgürlüğü adına her anlamda onlarca yılını kaybetti. Dolayısıyla çok acılar yaşadı. Her kesim darbeden nasibini aldı. Dolayısıyla ülke kaybetti ülke kaybedince bu topraklarda yaşayan herkesin darbeye karşı bir acısı, bir kaybetmişliği var. Kendi inanç özgürlüğü, ifade özgürlüğü anlamında çok değer kaybetti. Ekonomi de çok kaybetti” diye konuştu.
“Malatya darbeye karşı kenetlendi"
“Malatya’mız yapılan darbe girişiminde kenetlendi, dik bir duruş sergiledi” diyen Çakır “Halk sokağa inerek, ülkemiz için, birliğimiz ve beraberliğimiz için vatanımıza sahip çıkıyoruz, darbeler istemiyoruz. Bu çok güzel bir davranıştı. Belki biz ülke olarak demokratikleşmede bir dönüm noktasını yaşadık. Biz vatanımızın birliği ve beraberliği için her fikir ve düşüncedeki insanların artık bir araya gelip kenetleniyor olması çok önemliydi. Bu darbe girişiminin ülkemizin demokratikleşme adına bir dönüm noktası olmasını arzu ediyoruz” ifadelerini kullandı.
Cem Vakfı ziyaretinde de darbe protestoları sırasındaki provokasyonlara dikkat çeken Başkan Çakır, bütün bu tehlikenin başta siyasi partiler olmak üzere herkesin provakatif eylemlere karşı uyanık ve bilinçli olunması noktasında açıklama yaptığını ve halkı uyardığını söyledi. Çakır, “Art niyetli insanlar, insanları kutuplaştırmak, birbirine düşürmek, kaos ortamı doğurmak için çalışıyorlar. Buna fırsat vermemeliyiz. Art niyetli insanlar muhakkak olacaktır. Herkesin hak ve hürriyetinin korunması noktasında daha çok çalışmalar yapmalıyız” dedi.
“TBMM’yi bombalayacak kadar gözleri dönmüş hainler”
Yaşanan darbe girişimini çok acı bir eylem olarak değerlendiren Çakır, “TBMM’nin F16’lar tarafından bombalanacak kadar gözü dönmüş bir olaydı. Sivil halk helikopterlerle, bir ülkenin istihbarat birimi bombalanacak kadar gözü kararmış bir darbe girişimiydi. Ama halkın bunun karışışında gerçekten dik durması, başta Cumhurbaşkanımızın süreç karşısında biz ülkemizi asla bu tür emelleri olanlara bırakmayacağımızı biz kefenimizi giyerek yola çıktık demesi insanlara da büyük bir cesaret verdi. Dolayısıyla biz artık ülkemizin geleceği için her fikirden insanın bir araya gelerek ülkesini savunabiliyorsa buda bizleri son derece sevindirdi, mutlu etti. Bütün sivil toplum kuruluşu temsilcilerine teşekkür ediyorum. Ülkemizi savunma adına bir prova yapmış olduk. Darbeler karşısında nasıl duracağımız adına birlik beraberlik adına bir prova yapmış olduk. İnşallah ülkemiz bir daha böyle sıkıntılar yaşamaz” şeklinde konuştu.
Doğan: Bu gemi batarsa hepimiz batarız
Cem Vakfı Malatya Şube Başkanı Eşref Doğan da yaptığı konuşmada tek bir Türkiye’nin olduğunun unutulmaması gerektiğini belirterek, Türkiye’nin herkesin müşterek ülkesi olduğunu söyledi. Doğan, “Ben bunu bir gemiye benzetiyorum. Bu geminin batmaması lazım. Yapılan darbenin tasvip edilecek hiçbir tarafı yok. Zaten mecliste gurubu olan bütün parti liderleri de aynı istikamette bir açıklama yaptılar. Demokrasiye vurulan her darbe bizi maalesef geri götürüyor. Sayın Başkanımız söylediği gibi en büyük dersi halkımız verdi. Aklı başında, şuur sahibi bir insanın darbeye destek vereceğini sanmıyorum. Bunu Malatya’da tek bir vücut olarak, birleşerek gösterdiler. Hangi siyasi görüşten, hangi etnik yapıdan, hangi inançtan olursa olsun tüm Malaya halkına ben teşekkürlerimi sunuyorum. Geldiğiniz için teşekkür ediyorum” dedi.
“Aleviler olarak darbelerin en çok mağdur ettiği kesimiz”
Darbe girişimi sırasında Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Çakır’ın Malatya’nın birliği ve bütünlüğü açısından önemli bir misyon yüklendiğini belirten Zeynel Abidin Vakfı Başkanı Erdoğan Ünverdi ise “Bu zor günlerde Malatya’yı bir arada tutmayı başardı. Biz Aleviler olarak darbelerde en çok mağdur olmuş zarar görmüş bir toplumuz. Bizim demokrasinin dışında, sivil bir idarenin dışında, seçilmişlerin dışında bir sistemin yanında olmamız, düşünülmeyecek bir olay. Biz her zaman demokrasinin yanında yer almış bir topluluğuz. Paşa köşküne yönelik tahrikkar, provokatör hareketler bizleri üzdü. Sanki biz Aleviler darbenin yanındaymışız gibi bir algı operasyonu yürütüldü. Oysaki hiçbir Alevinin demokrasiden, insan haklarından yana olan bir insanın bir askeri diktanın yanında olması düşünülemez. Demokrasinin olduğu bir ortamda rahat bir şekilde yaşayabiliriz, keyfiliğin olduğu bir sistem içerisinde hiç kimse rahat yaşayamaz. Biz bütün darbelerin karşısında olan bir toplumuz. Biz sadece şunu istiyoruz. Bize yönelik provokatör hareketleri insanların artık bırakması lazım. Birlik olmamız gereken bir noktada birilerinin arabalarla tahrik etmek suretiyle bir Alevi- Sünni çatışmasına dönüştürmek ülkeye yapılacak en büyük kötülüklerden biridir. Malatya’da dostluk var, barış var, Alevi-Sünni çatışması yok. Herkes demokrasi noktasında birleşmiş. Başkanımızın bizleri ziyaret etmesinden mutluluk duyduk. Biz her zaman sivil iradenin yanındayız, demokrasinin yanındayız. En kötü seçilmiş idare, en iyi askeri idareden daha iyidir diye düşünüyorum” şeklinde konuştu.
Son olarak konuşan Adıyaman Dede Aziz Derneği Başkanı ve Alevi Platformu Yürütme Kurulu üyesi Zeki Akdağ ise provokatörlere karşı gösterilen üstün gayretlerden dolayı Malatya Valisi, Büyükşehir Belediye Başkanı ve İl Emniyet Müdürü’ne teşekkür ederek, Malatya Alevileri Eşit Yurttaşlık Platformu tarafından hazırlanan duyuruyu basın mensuplarına okudu.
Güler HAZAR, Yeni Malatya Gazetesi- malatyahaber.com