"MALATYA DEMEK İNÖNÜ, ÖZAL, KAYISI DEMEKTİR".. CHP'nin Cumhurbaşkanı Adayı Muharrem İnce, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a yüklendiği konuşmasında, "Ben 3 Kasım 2002'de Erdoğan 2003 Mart'ında milletvekili oldu. Yani ben ondan 5 ay kıdemliyim. Askerde olsak ben çavuş o onbaşı olurdu. Hemen hemen aynı dönemde milletvekilliği yapmamıza rağmen ee ben gariban kaldım da sen nasıl zengin oldun, ben de onu anlamadım" dedi.
Malatya mitinginde vatandaşlara hitap eden İnce, "Bugün çok farklı bir kentte olduğumu biliyorum. Bugün Türkiye'de sadece bir vilayetten iki cumhurbaşkanı çıktığını biliyorum. Malatya demek İsmet İnönü demektir. Malatya demek Turgut Özal demektir. Malatya demek kayısı demektir ama kayısı sadece bir meyve değildir. Kayısı gelinlik kızın çeyizidir, kayısı öğrencinin harçlığıdır. Kayısı anaların geçim kaynağıdır, mutfaktaki yemektir. Şunu unutmayınız ki alan bazlı desteklemeyi kayısıda mutlaka yapacağız" ifadelerini kullandı.
"SENİN APOLETLERİNİ SÖKECEĞİM"
2. Ordu Komutanı İsmail Metin Temel’i sert bir dille eleştiren İnce, şunları söyledi:
"Sayın Erdoğan benim hemşerim burada bir iftar veriyor. İftarda arkada partisinin reklamları, kürsüye çıkıyor ve bana 'çırak' diyor, beni eleştirmeye başlıyor. beni eleştirirken, eleştirebilir. Tabi ki eleştirecek. Hiç itirazım yok. Ben onu, o da beni eleştirecek. Ama o sıkışınca hemen mahkemeye gidiyor ben gitmeyeceğim.Bana laf söylerken orada bir general alkışlıyor. TOBB Başkanı, TESK başkanı alkışlıyor. TSK milletin silahlı kuvvetleridir. Erdoğan'ın emir eri değildir. Silahlı kuvvelerin disiplin kanununun 20.maddesi silahlı kuvvetleri mensupları siyasi faaliyetlere katılamazlar. Şimdi soruyorum; sayın general sen orada alkış yapıyorsun. 24 Haziran'da Allah'ın izni, milletimizin desteğiyle cumhurbaşkanı olduğumda senin apoletlerini sökeceğim. Bana cevap vermiş, 'Millet demiş o apoletleri sökme iznini vermez' demiş. Hemen cevabım hazır. Sayın Erdoğan 149 artı 1 sonradan oldu 150. 150 generali terfi ettirdin önce FETÖ'cü generali önce terfi ettirdin, sonra 150 generalin rütbesini söktün. Sen sökerken iyi de ben bir tanesinin apoletini sökünce niye kötü oluyor? Eğer o general beni eleştirirken alkış yapıyorsa milletin generali değil Erdoğan'ın generali ise ona bir tavsiyem var. Erdoğan 24 Haziran'dan sonra emekli olacak kendisi de gidip onun emir eri olabilir. TOBB ve TESK Başkanına sesleniyorum; korkmayın bu kadar beliniz plastikten olmasın dik durun biraz. Ne çok parayı seviyorsunuz. Şu 3 günlük dünyada değer mi para için? Azar işitiyorsunuz, yazıklar olsun. Birde bir şey demiş; ben demişim ki hızlı tren projelerini durduracağım. hiçbir yerde böyle bir laf etmedim. Demek ki Erdoğan'ın yanında yalancılardan bol miktarda var."
"GENERALİN İFTARA GİTMESİNDEN DEĞİL, BENİ ELEŞTİRİRKEN ALKIŞLAMASINDAN RAHATSIZ OLDUM"
Ekran'dan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın konuşmasını dinleten İnce, görüntüden sonra konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Alkışa bakın alkışa. Evet, cumhurbaşkanı olduğumda ilk emekli edeceğim general belli oldu. İlginç bir şey daha var; bir laf nasıl çarpıtılır, nasıl kutsal İslam dini nasıl kullanılır, yalan söylenir bir örneği daha var. Bana, 'Generalin iftara gitmesinden neden rahatsız oldun?' diyor. Ben hiç generalin iftara gitmesinden rahatsız olduğumu söyledim mi, hayır. Lafa bakın lafa. Ey Erdoğan, bu mübarek ramazan gününde utanmıyor musun yalan söylemeye? Ona şunu söyleyeceğim; dürüst ol biraz dürüst. Biraz dürüst ol. Ben general iftara gitti diye değil, AK Parti logosu altında beni eleştirirken onun alkışlamasından rahatsız oluyorum. AK Partili kardeşlerim sizin vicdanınıza sesleniyorum;
24'ünde cumhurbaşkanı olduğumda, böyle seneye bir iftar yemeğinde Erdoğan'ı cumhurbaşkanı olarak eleştirdiğimde orada bir general alkışlarsa siz rahatsız olmaz mısınız, olurlar. Balkanları ne zaman kaybettik biliyor musunuz? Ordu ne zaman siyasetin göbeğine girdi o zaman hep kaybettik. Hiç merak etmeyin sen görevde yükselttiğin 150 generalin apoletini söktüysen, beni eleştirirken alkışlayan generalin apoletini öyle sökeceğim."
"BUNLARIN HEPSİ FETÖ'CÜ"
Başbakan Binali Yıldırım'ın "Sen eksik yanlış, evrak peşinde koşacağına FETÖ'yü getirecek misin, getirmeyecek misin bunu söyle" açıklamasına, karşılık, "Birde Binali Yıldırım var. Hepimizin neşesi. Şimdi sayın Erdoğan'ı başarılar dilemek için ziyarete gittim. Bana, 'Kemal bey seni harcadı' dedi. 'Sen genel başkan olacaktın, genel başkan da milletvekili de olamayacaksın' dedi. Beni değil, seni harcadı dedim. Çünkü ben cumhurbaşkanı olacağım. Binali Yıldırım aynen şöyle diyor; Muharrem İnce sen diyor FETÖ'yü getirecek misin? Ne demek bu sen kazanacaksın, getirip getirmeyeceğini bilmiyorum diyor. Kazanacağımı biliyor. Ona cevabım Malatya'dan olsun; sayın Binali Yıldırım, ben sizin gibi FETÖ'nün ayağına gitmem, isterim o ayağıma gelir. Bazen FETÖ'cü metöcü diyorlar ya. Bunların hepsi FETÖ'cü. Bunların hepsini bir tarafa dolduracağım" söyleminde bulundu.
"AMERİKAN TÜTÜNÜNDE VİTAMİN Mİ VAR?"
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Adıyaman'daki tütünle ilgili konuşmasını da eleştiren İnce, "Erdoğan Adıyaman'da demiş ki tütün zararlı. Tabi ki tütün zararlı bunu biliyoruz. Türk tütününü yasaklıyorsun, kendi tütününe kaçak muamelesi yapıyorsun, sonra Amerikan tütünü içiriyorsun. Sayın Erdoğan, sevgili hemşerim Türk tütünün de zehir varda, Amerikan tütünün de vitamin mi var? Tütün zararlıymış, günaydın. Amerikan tütünü niye faydalı? yerliyim, milliyim diyor ya bunların yerlilikle, millilikle alakası yok. Türk çiftçisini Amerikan sigara tekellerine ezdirdiler" dedi.
"DİPLOMASIZ YAPIYOR DA BEN NİYE YAPMAYAYIM?"
İnce konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Malatyalıları ilgilendiren bir şey anlatacağım. Medya gösterir göstermez o hükümetin medyası birde milletin medyası var. bu cep telefonlarıyla canlı yayın yapalım. İşte dünyanın en güçlü medyası, milletin medyası bu. Bir köprü polemiği yaşıyoruz. Ben dedim ki birinci köprüyü Demirel, ikinci köprüyü hemşeriniz Özal üçüncü köprüyü Erdoğan yaptı. Allah razı olsun, sağ olun. Dördüncü köprüyü de İnce yapar dedim. Çıktı dedi ki sen yapamazsın. Niye yapamam, sen yaptın ya. Diplomasız bir adam bile yapıyor da beni niye yapamayayım? Diplomayı ben değil anayasa soruyor. Diploması olan var olmayan var ayıp değil. olmadığı halde varmış gibi söylemek, yalan söylemek ayıp. Önümüz bayram, bayramda Demirel'in yaptığı köprüden bedava, Özal'ın yaptığı köprüden bedava, Erdoğan'ın yaptığı köprüden parayla geçeceğiz neden? İkinci sorum Demirel'in Özal'ın yaptığı köprüden 11 liraya geçiyoruz da senin köprüden neden 114 liraya geçiyoruz?
Soru üç Demirel ve Özal'ın yaptığı köprünün gelirleri hazineye gidiyor da, senin yaptığın köprüden gelen paralar neden uluslararası şirketlere gidiyor? Yerli, milli geç bu işleri. Bir zamanlarda Ayran milli içecektir dedi. İnek Uruguay, saman Bulgaristan'dan ayran nasıl milli oluyor?"
"OHAL KALDIRILACAK"
İnce, bir vatandaşın "Olağanüstü Hal kalkacak mı?" sorusuna, "Yemin ettiğim, göreve başladığım gibi OHAL kaldırılacak. Hemen kaldırılacak. Mağduriyetleri gidereceğiz hiç kimsenin kuşkusu olmasın" diye cevap verdi.
"ASKERDE OLSAK BEN ÇAVUŞ O ONBAŞI OLURDU"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın kendisi hakkında 'gariban' dediğini anımsatan İnce, "Meydanlarda bana gariban cumhurbaşkanı adayı diyor. Ben 3 Kasım 2002'de Erdoğan 2003 Mart'ında oldu. Yani ben ondan 5 ay kıdemliyim. Askerde olsak ben çavuş o onbaşı olurdu. Hemen hemen aynı dönemde milletvekilliği yapmamıza rağmen e ben gariban kaldım da sen nasıl zengin oldun, bende onu anlamadım. Geçen gün dedim ki, halk dedim siyasetçiye güvenmiyor, siyasetçinin yolsuzluk yaptığını, milletvekillerinin hırsızlık yaptığını düşünüyor dedim. Bu benim değil, milletin görüşü. Şimdi çıkmış diyor ki milletvekillerine hırsız dedi,
sende hırsızsın dedi.Ben demedim, millet siyaset kurumuna güvenmiyor dedim. Anlaşılan anlamakta da bir zorluğu var. Türkiye'de insanlarımız siyaset kurumuna neden güvenmiyor çünkü siyasetçi hesap vermiyor. Yargı adil, bağımsız, tarafsız değil. Yargı talimat altında, çay toplayan bir yargımız var. Hayalim şu; Allah'ın izni, milletin isteğiyle cumhurbaşkanı seçildiğimde Yargıtay salonuna gittiğimde o yargıçların ayağa kalkmamasını istiyorum. Yargıç, yüksek yargıç cumhurbaşkanı dahi olsa ayağa kalkmaz, kalkmamalı. Öyle yargıçlar bulacağız yani beni ve benden sonrakilerini de yargılayacak yargıçlar bulmalıyız. O zaman bu memleket gerçek bir vatan olur. Adalet yoksa, vatanda yoktur" ifadeleriyle cevap verdi.
"ERDOĞAN 20 DOLARA VE 980 DOLARA TALİBİM"
Konuşmasında eline bir partilinin telefonunu alan İnce, "Bu telefon bin dolar. Bunun 980 doları markası, tasarımı, teknolojisi, 20 doları da işçiliği. Çin'de yaptırıyorlar. Asıl parayı marka kazanıyor. Erdoğan 20 dolara talip ben 980 dolara talibim. Aramızdaki fark o. Çünkü o matematik fizik bilmiyor, geleceği tanımıyor. Hep birlikte Türkiye'm kazanacak. Hepimiz kazanacağız. Sen ben yok biz var biz" diye konuştu.
Ferdi DURDU, Yeni Malatya Gazetesi- malatyahaber.com