SON DAKİKA
SON DEPREMLER

Malatya Depremde Neden Büyük Yıkıma Uğradı?. İşte Rapor..

Malatya Depremde Neden Büyük Yıkıma Uğradı?. İşte Rapor..
A- A+ PAYLAŞ

Depremden önce bünyesindeki Arama Kurtarma Birimi'ni ‘gereksiz’ görerek lağveden ve 6 Şubat depremlerinde yaşanan büyük arama- kurtarma yetersizliğinin sebeplerinden biri olan İnönü Üniversitesi, bu skandal uygulamasına karşın depremin Malatya'ya verdiği hasar ve nedenleri ile ilgili ciddi bir çalışmaya imza attı. Üniversitenin  Mühendislik Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyeleri tarafından hazırlanan “Malatya Deprem Raporu ve Eylem Planı” adlı bu raporunda çok önemli detay ve tespitler yer aldı. Raporda , “Malatya ili için sıvılaşma problemi mevcut olup, zemin ve temel etüt raporlarında sıvılaşma riskinin hesaplanması oldukça önem arz etmektedir. Fakat incelenen bazı zemin ve temel etüt raporunda sıvılaşma riskinin hesaplanmadığı görülmüştür.” tespitine de yer verildi.

Malatya Deprem Raporu ve Eylem Planında, “Deprem bölgelerinde statik açıdan sakıncalı ve binayı gereksiz zorlayan mimarı detaylara izin verilmemelidir. TOKİ konutlarında göçmeyi önleyen kaliteli bir işçilikten ziyade tünel kalıp sistemi gibi güvenli bir yapı tasarım tipinin tercih edilmiş olmasıdır. Zira TOKİ yapıları da aynı müteahhitler, aynı ustalar tarafından yapılıp benzer ekipler tarafından denetlenmesine rağmen bu yapıların hiçbiri depremde ağır hasar almamıştır. Bu durum yapı tipi seçiminin ne kadar önemli olduğunu açıkça göstermektedir” denildi.

İnönü Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi, İnşaat Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyeleri tarafından hazırlanan “Malatya Deprem Raporu ve Eylem Planı” raporu geçtiğimiz günlerde, üniversitede düzenlenen bir toplantıda kamuoyuyla paylaşıldı.

Prof. Dr. İbrahim Türkmen, Prof. Dr. Mehmet Burhan Karakoç, Doç. Dr. Yaşar Ayaz ve  Dr. Öğr. Üyesi Talha Sarıcı imzasını taşıyan “Malatya Deprem Raporu ve Eylem Planı”n da yer alan bazı tespit ve çözüm önerileri şöyle:

“-Malatya’da ovalar ve vadi tabanları yerleşime açılmamalı”
“Malatya ilinin zemin faktörü ve zemin ve temel etüt raporlarının özensizliği göz önüne alındığında bu orta ölçekli depremlerin dahi yapılarda hasar oluşturması kaçınılmazdır. Bu anlamda Malatya’da ovalar ve vadi tabanları yerleşime açılmamalı veya bu zeminlerde yapılan yapıların düşük katlı ve yüksek güvenlikli olması gerekmektedir. Üçüncü bir öneri olarak böyle zeminlere yönelik olarak yüksek katlı yapılaşma uygulanacak ise zemin iyileştirme veya ana kayaya uzanan fore kazıklı sistemler tercih edilmelidir.

-“Yeni bir yaşam biçimini oluşturma fırsatı olarak değerlendirilmeli”
Deprem felaketini, yeni bir yaşam biçimini oluşturma fırsatı olarak değerlendirip, yok olan yapı stokunun çağdaş, ekolojik, geleceğe yönelik bir planlama ile yenilenmesi gerekmektedir. Mevcut yapı stokunun hasar durumlarına göre envanterlerinin çıkartılması, buna bağlı olarak terk etme/boşaltma, güçlendirme, onarma veya yeniden yapılma şeklinde belirlenecek müdahalelerin bir an önce yapılması gerekmektedir.

-“Altyapı sistemlerinin üstyapı ile entegre bir şekilde ele alınmalı”
Ulaşım, iletişim, enerji nakil, atık su vb altyapı sistemlerinin üstyapı ile entegre bir şekilde ele alınması, betonarme dışında daha hafif yapı malzemeleri ve yapım tekniklerinin geliştirilerek uygulanması, inşaat yapım ve denetim esnasındaki bütün kademelerde sorumlulukların daha net bir şekilde belirlenmesi ve bu sürecin sigorta sistemi ile güvence altına alınması gelecek yapı stoku için önemlidir.

Yerel yönetimler şehir imar planlarını hazırlamada daha hızlı olmalıdır. Bölgenin dokusu ve ihtiyaçlarına uygun imar planlarını şehir merkezi mahalle ilçe köy ayırımı gözetmeksizin kaçak yapılaşmayı engelleyecek tarzda yerel yönetimlerin daha aktif olmaları gerekmektedir.

-“Bilimsel kriterlere uygun olarak yapılması gerekmektedir”
Şehrin imar planları yapılırken şehrin büyüme eksenleri yapılaşma için en uygun zeminlerin bulunduğu mekânlara doğru kaydırılması gerekmektedir. Uygulamada aynı ada/parselde farklı kat yükseklikleri verilebilmektedir. Bu duruma son verilmesi gerekmektedir. Bu tarz uygulamalar yerine yapıların oturacağı zeminin taşıma kapasitesine uygun şehir imar planları yerel yönetimlerin sorumluluğunda bilimsel kriterlere uygun olarak yapılması gerekmektedir.

Yapı yükseklikleri (H-max) serbestliği kaldırılmalı, yapı yüksekliklerinin seçiminde zemin durumu, yapı tipi ve seçilen temel şekli dikkate alınarak sınırlandırılmalıdır.

-“TOKİ yapıları da aynı müteahhitler, aynı ustalar tarafından yapılmıştır. Ancak tünel kalıp sisteminin ne kadar önemli olduğunu göstermektedir”
Kamu kurumlarında proje denetleyen mühendis ve mimarlara meslek içi eğitimler verilmelidir. Proje alanında uzmanlaşan elemanlar sadece uzman oldukları alanlarda görevlendirilmelidir. Deprem bölgelerinde statik açıdan sakıncalı ve binayı gereksiz zorlayan mimarı detaylara izin verilmemelidir. 

TOKİ konutlarında göçmeyi önleyen kaliteli bir işçilikten ziyade tünel kalıp sistemi gibi güvenli bir yapı tasarım tipinin tercih edilmiş olmasıdır. Zira TOKİ yapıları da aynı müteahhitler, aynı ustalar tarafından yapılıp benzer ekipler tarafından denetlenmesine rağmen bu yapıların hiçbiri depremde ağır hasar almamıştır. Bu durum yapı tipi seçiminin ne kadar önemli olduğunu açıkça göstermektedir. Güvenli bir tasarım şekli işçilikten kaynaklanan birçok eksik ve hatalı uygulamayı da bertaraf edebilmektedir. 

Deprem sonrası yapı mahallinde en sık görülen hasarların sebepleri yetersiz donatı, yanlış donatı işçiliği, kalitesiz beton, yetersiz bakım ve yetersiz kür olduğu tespit edilmiştir. Yapı imalatında çalışan ustaların yapıyı projesine uygun yapmadıkları ve/veya hatalı imalatlar yaptıkları görülmüştür. Yapının kusurlu imalatlardan sorumlu olan herkesin bu imalatlar nedeni ile gerekirse ceza almaları gerekmektedir. 

Beton ve donatı işçiliğinin iyi olmaması, depremde hasar gören yapıların en önemli sebepleri arasında yer almaktadır. Kontrol mühendisleri tarafından beton ve donatı işçiliği özenle denetlenmeli, işçilerin inisiyatifine bırakılmamalıdır. Sahada donatıların standartlara uygun yerleştirilmediği, paspaylarının yetersiz olduğu paspayı aparatlarının hiç kullanılmadığı, donatıların bütün birleşme noktalarında standartlara uygun olarak telle ya bağlanmadığı ya da yetersiz bağlandığı görülmüştür. Bu durum yapılardaki hasarların başlıca nedeni olarak görülmüştür.

-“Malatya gibi 1. derece deprem etkisinde bulunan bölgelerde sadece normal kolonların bulunduğu yüksek katlı yapılardan şiddetle kaçınılması gerekmektedir”
Özelde Malatya'da genelde ülkemizdeki neredeyse yapılan bütün yapılarda görülen en önemli eksiklik düşey taşıyıcı elamanların deprem kuvvetlerini güvenle taşıyabilecek düzeyde/ miktarda olmamasıdır. Bu durum ulusal yönetmeliğimizde perdeli elamanların zorunlu olmamasından da kaynaklanmaktadır. 

Kat sayısı ikiden fazla olan yapılarda, deprem kuvvetlerini karşılamak için, düşey taşıyıcı elaman olarak perde ya da perdeye yakın kolon kullanılması gerekir. Kolonlardan uygun görülenlerin proje esnasında perdeye dönüştürülmesi gerekmektedir. Perdeler elden geldiğince bina cephelerinde dış aksa yakın ve simetrik yerleştirilmesi gerekir. 

Malatya gibi 1. derece deprem etkisinde bulunan bölgelerde sadece normal kolonların bulunduğu yüksek katlı yapılardan şiddetle kaçınılması gerekmektedir. Düşey elemanları perdeli olan karma yapılı elemanların zorunlu hale getirilmesi gerekmektedir. Kolon yerine perde daima tercih edilmelidir. Bir deprem yönünde bir yapıda en az 2 perde gerekir. Yapının her iki deprem yönünde de Aperde/Ayapı≥0.0015n ve Aperde/Ayapı≥0.008 koşulları yaklaşık sağlanacak kadar perde bulunmalıdır. Perde mutlaka yapı yüksekliğince (temelden-çatıya), kesiti değişmeden devam etmelidir. Üst katlarda veya alt katlarda devamı olmayan kolon ve perdelerden şiddetle kaçınılmalıdır. Çok katlı bir yapıda iki yönde de perde alanının yapı alanına oranının en az 0.008 (veya 0.0015.n) olması gerekmektedir. Standartta belirtilen bu oran günümüzde sadece asansör perdeleri yapılarak aşılmaya çalışılmaktadır. Yapıdaki perdelerin özellikle deprem etkisini bertaraf edebilmesi için mümkün mertebe en dış aksa yerleştirilmesi gerekmektedir. Hâlbuki asansör perdeleri yapının en iç kısmında olup, depreme karşı koymakta yetersiz kalabilmektedir.

 Burada çözüm olarak asansör perdesinin yönetmelikteki hesaba dâhil edilmemesi olabilir. Perdeli kolonlu bir yapıda deprem yüklerinin %75’i perdeler tarafından taşınabilmektedir. Bölgede yaptığımız gözlemlerde bu oranın çok az sayıda yapıda sağlandığı ve bu yapıların depremden dolayı hasar almadığı görülmüştür. Bunun tersi olarak depremde hasar almış hiçbir yapıda bu oranın yeterli olduğuna rastlanılmamıştır. Bu durum yönetmeliklerde zorunlu tutulmadığı için ülkemizde yeni yapılan bütün yüksek katlı yapılarda önemli bir sorun olarak devam etmektedir.

-“İmar Müdürlüğü yerel yönetim bünyesinden ayrılmalı, bakanlık veya valilik bünyesinde daha bağımsız hale getirilmelidir”
Mevcut durumda imar müdürlüğü yerel yönetim bünyesinde faaliyet göstermektedir. Yerel yönetimler mevzuat gereği her 5 yılda bir değiştiğinden veya değişebileceğinden dolayı alınan kararlar genellikle günü kurtarma modunda olmaktadır. Oysaki imar işleri günlük yapılamaz, şehrin yerleşimi dikkate alınarak 50 yıllık veya 100 yıllık bir perspektifin ışığında planlanması gerekmektedir. Bu şekilde düşünüldüğünde imar müdürlüğü yerel yönetim bünyesinden ayrılmalı, bakanlık veya valilik bünyesinde daha bağımsız hale getirilmelidir. Bünyesinde yetkin inşaat mühendisleri, mimarlar, geoteknik uzmanları görev almalıdır.

Malatya özelinde imar durumuna bakıldığında şu an yerleşimi olan ancak hala imarı yapılmayan bölgeler olduğunu görmekteyiz. Böyle durumlarda vatandaş kaçak yapı yapmak zorunda kalmaktadır. Yapılan bu kaçak yapılar ise maalesef hiçbir mühendislik hizmeti almamaktadır.  Bu tür yapılar az katlı olmalarına rağmen yaşanan depremde ciddi hasarlar almış durumdadır. Yeni yerleşime veya imara açılacak yerlerin en başta zemin özelliklerinin belirlenmesi ve yapılacak yapıların özelliklerinin (kat sayısı, vs) belirlenmesi gerekmektedir.

-“Yeni yerleşim alanlarının seçiminde bilim ve mühendislik ilkeleri gözetilmemiş”
Genel olarak şehirlerde sağlıklı kentleşme ve güvenli yapılaşmaya ilişkin hukuksal düzenlemelere yeterince uyulmadığı gözlenmektedir. Şehirlerin gelişim ve yeni yerleşim alanlarının seçiminde bilim ve mühendislik ilkelerinin gözetilmediği kolaycı ve ranta dayanan uygulamaların yöre halkının can ve mal güvenliğini riske sokacak boyutlara ulaştığı görülmektedir.

Şehir gelişim bölge ve aksları uzun süreli olarak belirlenmeli, yapı stokunun az katlı olarak yapılması ve yaygınlaştırılması planlanmalıdır. Burada en önemli konuların başında yeni gelişim yerlerinde altyapı sorununu çözmek gelmektedir. Yerel yönetimlere bu konuda ciddi destek olunmalı ve yeni yerleşim bölgeleri belirlendikten hemen sonra altyapı tamamen bitirilmelidir. Daha sonra insanların bu bölgelere yapı yapması sağlanmalıdır. 

Ancak günümüzde Malatya özelinde bu duruma bakıldığında şehir merkezine yakın olan yerlerin hala imar düzenlemesinin zamanında yapılmadığı görülmektedir. Özellikle bazı muhitlerde bu imar eksikliğinden dolayı tamamlanmayan altyapı yetersizlikleri (özellikle doğalgaz) gayrimenkul sahiplerini kendi arsasına yatay mimariye uygun yapı yapmak yerine, imara açık bölgelerde bulunan çok katlı yapılara yönlendirmektedir.

Yerel yönetim bünyesinde onay için gelen her proje tüm yönleriyle incelenmelidir. Bu incelemeyi yapmak için tecrübeli inşaat mühendisleri, tecrübeli mimarlar görev almalıdır. Bu noktada gerekirse üniversitede görev yapan öğretim üyelerinden de danışmanlık hizmeti alınabilir. Çünkü yapının ruhsatı onaylandıktan sonra vatandaş o ruhsata güvenip, yapıyı yaptıktan sonra artık geri dönüşü olmayan bir durum oluşmaktadır.

-Hangi eksiklikler var?
Malatya genelinde yaptığımız çalışmalarda gördüğümüz bazı eksiklikler şu şekilde sıralanabilir: Su basman perdesi detay eksiklikleri, asansör perdesi eksiklikleri, merdiven hasarları, dükkân katı kolon mafsallaşmaları, kısa kiriş hasarları, döşeme hasarları ve duvar hasarları çok ağır düzeyde meydana gelmiştir.

Asansör perdelerinde ciddi hasarlar var, özellikle bodrum üst kotu, zemin ve 1. Katta hasarlar daha yoğun gözlenmektedir. Su basman seviyesi üst kotu ile devam eden kolon alt yüzeylerinde donatı yerleşim detay hatalarına bağlı kabuk atma ve lokal donatı burkulmaları görülmüştür. Malatya genelinde yapılarda boğaz etriyesi hemen hemen hiç kullanılmamıştır. Bina ara hollerinde perdelere bağlanan kirişlerde kesme çatlakları çok belirgin görülmektedir.

-“Malatya ili için sıvılaşma problemi mevcut olup, zemin ve temel etüt raporlarında sıvılaşma riskinin hesaplanması oldukça önem arz etmektedir”
Yeni yerleşke planlamaları ve yapılaşmalar için “TBDY 2018’e” ve “Zemin ve Temel Etüdü Uygulama Esasları ve Rapor Formatı’na” uyularak zemin ve temel etütleri yapılmalıdır. Bu etütler ışığında temel tipi seçimi ve gerekiyorsa zemin ıslahı (güçlendirmesi) yapılmalıdır. 

Ayrıca, Malatya genelinde birbirinden oldukça farklı zemin tipleri görülmektedir. Bu yüzden yapılacak her bir yapı için kendine has zemin ve temel etüt çalışması yapılmalıdır.

Bununla birlikte, proje aşamasında zemin ve temel etüt raporlarının birçok yapıda doğru yapılmadığı/ yapılamadığı, sahadan öngörülmüştür. Bu yüzden, Malatya’da yapılan/yapılacak zemin ve temel etütlerinin oldukça ciddi bir şekilde denetlenmesi gerekmektedir. 

Unutulmamalıdır ki zemin-yapı etkileşimine dair çözümlemeleri ancak alanında uzman bir İnşaat Mühendisi yapabilir. 

Ayrıca, Malatya ili için sıvılaşma problemi mevcut olup, zemin ve temel etüt raporlarında sıvılaşma riskinin hesaplanması oldukça önem arz etmektedir. Fakat incelenen bazı zemin ve temel etüt raporunda sıvılaşma riskinin hesaplanmadığı görülmüştür.”

malatyahaber.com

FOTOĞRAF: (Altta) 6 Şubat depremlerinde ağır hasar alan kent merkezindeki İl Sağlık Müdürlüğü binası da geçtiğimiz günlerde yıktırıldı.

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız

27 yorum yapılmış

  • Taner (1 yıl önce)
    Fahri Kayahan ve bostanbaşını kim imara actıysa cezalndırılsın
    %100
    %0
    Yanıtla
  • Yerelli (1 yıl önce)
    Hukuk fakültesi de bir çalışma yapıp rapor olarak sunmalıdır. Arsızların, hırsızların ve namusuzların hülle oyunlarla memleketi getirdikleri bu hale verilecek cezaları tespit etsinler. TBMM sunsunlar. Anayasa, Yargıtay ve Mahkemeler de uygulasınlar. İbretlik olsun ki bir daha 50 bin insanımız ölmesin...
    %100
    %0
    Yanıtla
  • Yerelli (1 yıl önce)
    Araba devrildikten sonra, yol gösteren çok olur...
    %86
    %14
    Yanıtla
  • bahçesel (1 yıl önce)
    Yahu bu inșaat mühendisleride sizin elinizden geçmiyor mu! Ee bizim binayıda siz incelediniz bir kelime etmediniz.. Ancak rapor yazmasını biliyorsunuz. Ne demiștim 8 - 9 yıl önce ovalara 'DOKUNMAYIN' beni kim dinlerkine. -Sahi benim geçen ki yorumumu neden yayınlamadınız..
    %100
    %0
    Yanıtla
  • hasan (1 yıl önce)
    bizim gibi ülkelerde herşeyin siyasi ve idari sorumlusu olur. raporda bu siyasi ve idari sorumlulardan bahsedilmemiş. Yetersiz belediye başkanları, yetersiz belediye ve çevre şehircilik bürokratları, fırsatçı mütahitler, bunları denetleyemeyen ve bunlar kadar problemli olan konu ile ilgili stk lar. şehir de sanki fırsatçılık serbest ve fırsatçılık yapmayan cezalandırılacak diye bir kanun veya ilahi emir var. Evlerin hasar dereceleri değiştirilmiş, bağlar bahçeler kaçak yapılar la doldurulmaya başlanmış, ne zemin etüdü ne proje ne izin, şehir merkezinde kaçak kat çıkanlar bir sürü. hala depremden akıllanmamışız. yazık olmuş şehrimize.. sorumlular nerede diyesi geliyor ama insanın ortada sorumlu yok. sürekli kendi propagandasını yapan yöneticiler var. devletimiz tüm yetkiyi malatyadaki idarecilerden alsın. başka bu adamlarla kaçak yapı cenneti ve ağır hasarlı bina şehri olarak yaşarız. zor zamanda tüm vatandaşlarda yerel yöneticilerde kendi imtihanını veriyor.
    %93
    %7
    Yanıtla
  • Ali (1 yıl önce)
    Bilim insanları gerçeği ; yapılması gerekeni ortaya kodu. Siyasetciye, belediye meçlis üyelerine düşen görev buna göre el kaldırmaktır. Muhalefetin zıddına değil, doğru neyse ona göre hareket etmektir. İşte hocalar yapılması gereken söylediler. Siyasetçilerin bunlara uyması gerek. Daha doğrusu bu sözde siyasetcilerin kurumsal yasaya uygun olmayan hoyratlıkları ve dayatmalarının önünü kesmek gerekir. İşte bunun için de bağımsız tarafsız yarğı lazım. Boşuna dememişler; Devletin temeli Adelettir.
    %90
    %10
    Yanıtla
  • alp (1 yıl önce)
    Halk olarak okuduk yerinde bulduk Teknik eksiklikler varsa onu da konunun ilgilileri bilir elbet. Sorumlu kişilere kılavuz olmalı.
    %100
    %0
    Yanıtla
  • ramazan (1 yıl önce)
    tamamen bilimden uzak kahve muhabbetiyle hazırlanmış bir rapor. eğer eksik varsa kendi akademik eksiklikleri.
    %30
    %70
    Yanıtla
  • kaya (1 yıl önce)
    Yapılan tespitler çok doğru lakin , kulağımızın bir tarafından giriyor diğer taraftan çıkıyor. Kati kurallar getirilmeli, imar affı kaldırılmalı, sigortacılık sistemi gelmeli , inşaatları yapan mütahitler eğitimli olmalı, kurallar kesin ve kati olmalı , cezalandırma ağır olmalı sadece bir suçlu değil bir binanın teşekkülünde kim varsacezalandırılmalı...
    %100
    %0
    Yanıtla
  • Bülent Yaşar (1 yıl önce)
    Birkaç şerefs... Para kazanacak diye Malatya bu hale geldi. Onlarda şimdi deli raporu almakla meşgul. Malatya'da o kadar ölü var iken suçlular dışarı da geziyor. Adaletin bittiği yerdeyiz. Ne bir tane imar sorumlusu ne birkaç tane müteahhit ceza almadı. Neden cunki hepsi bu işlere ortaklar.
    %92
    %8
    Yanıtla
  • Habip (1 yıl önce)
    Allah kötülük vermez.. kötülük kendi ellerinizle yaptıklarınızdandır... hayatınız boyunca tüm (siyasi politik ekonomik vs..) tercihlerinizi gözden geçirip bir daha düşünün ama düşünseniz böyle olamazdı bu ülke.. geçmiş olsun.. bundan sonra da düşünmeye gerek yok zaten yorulmayın olan oldu daha geriye gidecek Malatya belki otuz kırk yıl geri kalacak artık...
    %93
    %7
    Yanıtla
  • Liyakat (1 yıl önce)
    İnternette araştırdım, Bu raporu hazırlayan öğretim üyelerinin ne yazıkki depremle ilgili bir tek yayınları ve çalışmaları bile yok...
    %57
    %43
    Yanıtla
  • Hazırlanan rapor, yapıları değerlendiriyor, raporu hazırlayanlar da inşaat mühendisi ve yapı alanında uzman, fay hatlarını değerlendiren bir rapor olsaydı o zaman deprem konusunda uzmana ihtiyaç olurdu.
    %60
    %40
    Yanıtla
  • 1.Yapılan tespitler doğru mu? 2. Deprem çok geniş bir kavram. Tam olarak hangi konuda yayın lazım "etriyenin yetersiz ve imarın sorunlu olduğu vs" gibi yerinde tespitlere değinmek için?
    %50
    %50
    Yanıtla
  • isa (1 yıl önce)
    "imar işleri yerel yönetimlerden alınmalı" buna kesinlikle katılıyorum. oy için, seçim uğruna ne imtiyazlar verilip neler görmezden geliniyor.
    %100
    %0
    Yanıtla
  • inşaatçı (1 yıl önce)isa isimli kullanıcı yorumuna
    Abi ne fark eder imar işleri belediyelerden alınıp ayrı bir "imar müdürlüğü" kurulsa bu sefer de burada filim fırıldaklar dönecek. bence inşaatların cezai sorumluluklarına projeyi çizen mühendisler, bu projeleri denetleyen yapı denetimciler, yapı denetiminin denetlediği projeleri bir daha kontrol eden belediyedeki mühendisleri ve müteahhitlerin yanı sıra bizzat işi yapan ustaların da dahil edilmesi gerekiyor.
    %100
    %0
    Yanıtla
  • Mustafa (1 yıl önce)
    Hocalarımızın emeğine sağlık..Bir mevzu eksik kalmış..Segraegasyon çok yaygın binalarda...
    %89
    %11
    Yanıtla
  • mimar (1 yıl önce)
    Değerli Hocalarım, emeğinize sağlık. Ancak belediyeleri yetkisiz , müteahhitlik işlerini hiç alakası olmayan kişilerden uzaklaştırmadıkça, halkın genel bilinç düzeyini artırmadıkça bu hatalar hep devam edecek.
    %100
    %0
    Yanıtla
  • Malatya (1 yıl önce)
    Malatya harap olmadan önce neden niçin bu çalışmayı yapıp kamuoyu ile paylaşmadınız.
    %55
    %45
    Yanıtla
  • Malatyalı (1 yıl önce)
    Bu konuları sayın bilim adamı Selahattin Gürkan Başkana sormak gerek , çürük binaları boyayarak depreme hazırlamakta kendisi uzmandır
    %100
    %0
    Yanıtla
  • Sami44 (1 yıl önce)
    Rapor da belirtilen konular asagi yukari bizlerinde tecrube ettigi konular. Toki'nin yaptigi veya denetledigi binalara birsey olmamasi herseyi acikliyor. Raporda Imar işlerinin yerel yonetimden ayrilmasi cözüm gibi gorulebilir. Ancak, yeni yapilan, henuz oturulmamis, 5-10 yillik binalarda sorusturmalarin, sikayete bagli olmadan resen yapilmasi gerekir. Cunku bu binalarda kesinlikle denetim eksikligi vardir ve sorumlulardan mutlaka hesap sorulmalidir.
    %100
    %0
    Yanıtla
  • Öğretmen (1 yıl önce)
    Dusunsenize Türkiye'de yapilacak binalarin kat yuksekligine encumenler karar veriyor.İlginc olan (küçümsemek icin degil) bu encumenler kasap.manav.manifaturaci. bakicilardan...vb olusuyor.Duzelirmi
    %100
    %0
    Yanıtla
  • Kalite (1 yıl önce)
    Kalitesiz inşaat mühendisliği bölümlerinden yetişen kalitesiz sözde inşaat mühendislerinden bahsedilmemiş...Çünkü projeyi ve denetimi bunlar yaptı...
    %94
    %6
    Yanıtla
  • Raif (1 yıl önce)
    Tünel kalıp sisteminin o kadar güvenli olmadığını Battalgazi Esenlik binaları gösterdi... Türkiyede ve dünyada deprem konusunda söz sahibi bilim insanları da bu konuda sunumlar yaptılar... Sanırım bu raporu hazırlayan inönü üniv değerli bilim insanları, depremle ilgili çalıştayları pek takip etmemiş... Deprem konuları olmayabilir ancak çalıştayları takip etselerdi deprem konusunda bilgi dağarcıklarını biraz artırabilirlerdi...
    %57
    %43
    Yanıtla
  • Halil (1 yıl önce)
    Beydağlarına doğru şehri kaydırmak şart. Konak -Karagöz bölgesinden Çöşnüğe kadar yeni bir merkez kurulmalıdır.
    %100
    %0
    Yanıtla
  • Ahmet (1 yıl önce)
    Hocalarımızın emeklerine sağlık. Çok güzel tespitleri var. Ama bilimi dinleyecek belediyeler nerede. Bostanbaşı bölgesi depremden sonra kaçak yapılarla dolmaya başladı. Herkes bahçesine ev yapıyor. Kimse denetlemiyor. Daha yeni depremden çıktık. Ancak yeşilyurt belediyesi hiçbir denetim yapmıyor. Belediyedekiler ya yakınları yada eski usul bananecilikleri sayesinde bistanbasinın üst kısmı kaçak yapılarla doldu. Kimi çınarın yakınları yapıyor onun için ses çıkarmıyor diyorlar. Bilemiyoruz. Ama insan üzülüyor. Bu kaçak yapılar yarın bir depremde daha yıkılırsa bunun müsebbibi şu anki başkan ve yardımcıları. Ama bunlara hiçbirsey olmadığı için gezip tespit yapmıyorlar. Kaçak yapılar için valilik bir ekip kurup şehri denetlemeli. Bir telefon hattı olusturulup Duyarlı vatandaşların batıdaki gibi şikayet etmeleri teşvik edilmeli. Fahri trafik müfettişleri gibi bir sistem kurulup sivil denetimin desteği alınmalı. Raporda belirtilen imar müdürlüğünün valilik veya bakanlık bünyesine alınması çok güzel bir öneri olmakla birlikte uzun sürebilir ancak bu sürede yapılan kaçak yapıların önüne geçmek için valilik hemen harekete geçmeli. Şehrin her yerinde kaçak yapılar artıyor.
    %91
    %9
    Yanıtla
  • Genel itibari ile yerinde tespitler ancak kaçak yapilasma hususunda katılmıyorum İnsanlar depremden çıktılar geçici barınmak için de olsa kaçak yapmamaları gerektiklerini bilmelerine rağmen yapıyorlar belediye denetimlerini yapıyor ancak günde 30-40 civarı tespit işlemleri yapsalarda çok fazla kaçak yapılaşma var yetişmek imkansız buradan belediyeyi suçlamak yanlış bence bizde ne yazikki kimse hırsızı suçlamıyor
    %100
    %0
    Yanıtla