SON DAKİKA
SON DEPREMLER

'Malatya Kayısısı Komplo İle mi Karşı Karşıya?!'

0
Güncellendi - 2020-04-22 22:01:43
'Malatya Kayısısı Komplo İle mi Karşı Karşıya?!'
A- A+ PAYLAŞ

'SAHTE İLAÇ MI VAR, NİYE ETKİ ETMİYOR?".. Malatyalı bazı kayısı üreticileri kayısıda çiçeklenme ve meyveye durma döneminde görülen; çiçek, çiçek sapı, meyve ve sürgünlerde kendini gösteren monilya hastalığı nedeniyle kayısı ağaçlarının kurumaya yüz tuttuğunu belirterek, yetkililerin soruna ilişkin çözüm üretmeleri talebinde bulundu.

Sosyal medya platformu Facebook’ta yer alan “Kayısı Akademisi” adlı hesabın üyesi olan kayısı üreticileri, son günlerde kayısıda monilya hastalığından ağaç ve meyvesi zarar gören üreticilerin sayısında ciddi artış olduğunu ileri sürerek, “Birçok üretici domur ve çiçek ilaçlaması yaptığı halde 2020 yılının mahsulünü kaybettiği gibi ağaçları da çok ciddi zarar gören üretici, derdini anlatacak bir kurum bulamamanın sıkıntısını yaşıyor” ifadelerini kullandı.

Adı geçen sosyal medya hesabında paylaşımda bulunan bir kayısı üreticisi, Malatya Yeşilyurt ilçesi Cumhuriyet Örnek, Kırlangıç, Işıklı ve Oluklu köylerindeki kaysı ağaçları teknik talimata göre ilaçlandığı halde ağaçlarda %90 oranında kuruma meydana geldiğini yazdı.

Çiftçilerin domur döneminde domur ilacını, çiçek döneminde 2 çiçek ilacını ve çil ilacını zamanında attığı halde kaysı ağaçlarında yoğun bir şekilde meyve yoksunluğu görüldüğü gibi ağaçta kuruma olduğuna dikkat çeken kayısı üreticisi, sorunun çözümü için Malatya Tarım ve Orman İl Müdürlüğü, İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü ile Kayısı Araştırma Enstitüsü’nü göreve çağırdı.

“Bu sorun, masa başında bulunan gerekçelerle çözülmez, yetkililer kayısı bahçelerine insin”

Kayısı tarımı ile ilgili sorumluluk taşıyan kurum ve kuruluşların bu dönemdeki ağaç kurumaları hakkında araştırma yapmak, sorunun kökenine inmek, hastalığa teşhis koymak ve çözüm reçetesi üretmek zorunda olduğunu hatırlatan kayısı üreticileri, “Sorun ve çiftçilerin zararı, yetkililerin, masa başında oturduğu yerde,  ‘monilya hastalığı yağmurdan dolayı hastalığı oluşmuştur’ diye geçiştiremeyeceği kadar büyüktür. Bu güne kadar hiç bir kamu görevlisinin o mahalle çiftçileri ile teması dahi olmamıştır” dedi.

Kayısı üreticileri şu görüşleri dile getirdi:

“Koruyucu ilaçlama yapıldığı halde hastalığı, ilaçların hastalığı niye önleyemediği aydınlatılmalıdır. Kayısı üreticisinin şikâyetini beklemeden, ilaçlarda numune alınarak gerekli analizler yapılmalı ve raporlar hazırlanmalıdır. Çiftçilerle tek tek görüşülerek ağaçlar üzerinde inceleme yapılmalıdır. Bize göre, sorun çiftçilerde değil, Malatya’da satılan zirai ilaçların işlevini yerine getirememesinden kaynaklanmaktadır. Bu husus da incelenmelidir.  Ayrıca, ilaçlama konusunda yeni tespitler ve yöntemler konusunda çiftçilere gerekli bilgilendirme yapılmalıdır. Çevre köylerle birlikte 500’ün üzerinde kayısı üreticisi maddi ve manevi zarar görmüştür. Kayıp sadece çiftçinin değil, Malatya’nın kaybıdır, ülkemizin kaybıdır. Ülkemizin ekonomik değeri ve döviz kaynağı olan kayısı bu şekilde sahipsiz bırakılmamalıdır”.

Üreticiden ilginç soru: Malatya kayısısına gem vurmak isteyenlerin komploları ile mi karşı karşıyayız?

Sosyal medya hesabı üzerinden kayısı uzmanlarına çeşitli sorular da yönelten üreticiler, “Koruyucu ilaçlamaya rağmen yaygın ağaç kurumalarının sebebi nedir? İlgili kamu görevlileri kullanılan ilaçların merdiven altı, sahte ya da ilaç kalitesinde herhangi bir düşüş yapılıp yapılmadığını tespit etmek için herhangi bir çalışma yapıyor mu?  Küresel iklim değişikliği tarımsal ilaçların etkinliğini azalttı mı? Hastalık ve zararlılar üzerinde neden geçmiş yıllarda olduğu gibi etkili değil? Ya da Malatya kayısısına gem vurmak isteyenlerin komploları ile mi karşı karşıyayız” ifadelerine yer verdi.

Monilya hastalığı etmeni zirai ilaçlara karşı dayanıklılık mı geliştirdi? 

Konuya ilişkin görüştüğümüz uzmanlar ise, kayısı üreticisinin sosyal medya üzerinden dile getirdiği sorunların yerinde incelenmesi, analiz yapılması ve bundan sonra bir sonuca ulaşılmasının mümkün olduğunu söyledi.

Üreticinin dile getirdiği şikâyetlerin gereğinin yapılmasının Malatya kayısıcılığını tehdit edebilecek sorunlara çözüm sağlamak açısından önemli olduğunu belirten uzmanlar, teknik talimatlara uygun olarak zirai ilaçlama yapılmasına karşı, ilaçların etkili olmaması ve ağaçların kurumasının temelinde, monilya hastalığı etmeninin kullanılan zirai ilaçlara karşı dayanıklılık geliştirmiş olabileceğini vurguladı.

Güler HAZAR, Yeni Malatya Gazetesi- malatyahaber.com

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız

34 yorum yapılmış

  • Kerem (4 yıl önce)
    Arkadaşlar, kayısının çiçeklenme döneminde bol yağış olduğunda, döllenme olmayacağından dolayı meyve tutunamaz ve bir müddet sonra dökülür. Bunun ilaçla hiçbir alakası yok. Bol yağış olduğundan dolayıda monilya hastalığı başgösterir ve yapraklarda yanar. Buna önlem almak çok zor. Eğerki çiçek döneminde bir hafta boyunca hergün yağmur yağmışsa o yıl ürün almak çok zor. Ve şu gerçeğide gözardı etmeyelim, artık ilaçlar eskisi gibi değil. Çünkü avrupa standartlarına göre ilaçlar etken maddeleri azaltılmış olarak üretiliyor artık.
    0
    0
    Yanıtla
  • Çağrı (4 yıl önce)
    Hiç kimse veya kurum eleştirilemez değildir. Yeterki hakaret olmasın. Ama eleştirilirken de adil olunmalı, suçu tamamen birilerinin üzerine atmak en kolayı olduğu için heryerde herkesin yaptığı gibi malesef buradaki biçok kişinin yaptığı budur. Suçu at resmi kurumların üstüne sanki büyük bi başarı sağlayacaklarmış gibi veya sorunu çözecekmiş gibi. Bu olay özelinde söyleyecek olursak eğer, monilya hastalığı hiç bilinmeyen veya ilkdefa gördüğümüz bir hastalık değil, kayısı yetiştiriciliği yapan hiçbir Malatyalı çiftçi bunu bilmiyorum diyemez. Hastalık belli, mücadelesi belli. Mücadelenin söylenildiği gibi yapıldığı bahçelerde hiçbir sorun yok, iklim olarak böylesi sıkıntılı yıllarda bile. Kurumları eleştiren arkadaşlar için şunu söylemek istiyorum, eleştirinizde haklısınız veya haksızsınız demiyorum, sadece siz bu kurumları tanımak için ne yaptınız, hangi sorununuzda başvurdunuzda çözüm alamadanız veya sorununuzun çözümü için gayret edilmedi. Lütfen bunu düşünerek eleştirelim. Unutmayalım sorunlarımızda sorunumuzu çözecekler yine bu kurumlardır. Onları yerden yere vurmadan varsa eksikliklerini gidermek için yapıcı eleştirilerinizden eminim onlarda daha memnun olacaklar ve gayret edeceklerdir. Herkese selamlar ve saygılar.
    0
    0
    Yanıtla
  • Muharrem (4 yıl önce)
    Manolya hastalığı için ilçe tarım müdürlüğünde ki mühendislerin tavsiye ettiği ilaçları kullanıyorum bahçemde herhangi bir zarar yok şimdi de çil ilacı sıktım. bahçemde güzel meyve var.
    0
    0
    Yanıtla
  • Nizamettin Opanoğlu (4 yıl önce)
    Kayısı üreticilerinin neredeyse tamamına yakını kullandığı ilaçların içeriğine değil firma ismine bakarak alıyor.Sebebine gelince isim yapmış firmaların yanlış yapmayacaklarını düşünüyor.Ancak bu firmaları taklit edip merdiven altı ilaç üretimlerini gözardı ediyor.Haberlere baktığınızda ülkemizde her gıdanın,alkolün,içeceklerin,ilaçların kısacası aklınıza ne geliyorsa sahte üretilenleri mevcut.İkinci kez monilya ilacı atmamıza rağmen yine de yer yer kurumalar mevcut. acaba aldığımız ilaçlar,gerçek markayı değil de merdiven altı üretim mi diye de şüphe duyuyoruz.Tarım Bakanlığının tüm teşkilatlarının bu konuyu ciddi anlamda incelemeye tabi tutması,çok sık numunelerle etkili maddenin doğru olup olmadığını kontrol etmelidir.Aksi takdirde Malatya kayısısı tarih olacak.Başlıktaki Kayısıya Komplo sözleri gözardı edilmemelidir.
    0
    0
    Yanıtla
  • eyyupk (4 yıl önce)
    ben tokide kayısıya sadece bordo bulamacı atıyorumoda yaprak delen çil için birde zehir atıyorum başı kırılıyor küresel iklim değişti toki sonradan açtığı için hem arı geziyor hem de soğuğu kurtarıyor
    0
    0
    Yanıtla
  • Ülkem ve Malatyam (4 yıl önce)
    Ey bilim sen ortada olmazsan hiç bir şey olmaz. Kayısı otoriteleri neredeler acaba. Yıllarca ahkam kesip bu ili kandırdılar. Daha kötüsünü bekleyein.Önümüzde kayısıda virüs başladımı önünüalmak zor. Romanya eriğini okuyun ve şimdiden önlemi alınsın. Çözümde bu ilaçlarda değil Murah bey doğru konuya temas etmiş. İlaç İlaç İlaç bu işin sonu yok. Doğadaki zararlılar ilaçlara çok çabu adapte olabiliyorlar. Bunan 30 yıl önce insanlar bahçelerinde ilaçmı kullanmışlar. ABD çalıyı yıllar önce yasaklamış. Çalı içerisinde her türlü zararlı barındırdığı için kaldırılmış.
    0
    0
    Yanıtla
  • Köylü (4 yıl önce)
    Tarım İl müdürlüğü çiftçileri yeteri kadar bilgilendirmiyor il ilçe tarım müdürlukleri ve ziraat odaları ilaç döneminde kayısı üreticisini yalnız bırakmamalı ayrıca kullanılan ziraai ilaçlarda çok zarar verdi piyasadaki ilaçlar laboratuvara gönderilmeli kroos denilen ilacı attım bir tane meyve yok agaclarida kuruttu bir daha tövbe bu ilaca
    0
    0
    Yanıtla
  • Oğuz (4 yıl önce)
    Kayısı Araştırma Enstitüsü 1937 yılında kurulmuş bir kurumdur. Kurulduğu günden 10 yıl öncesine kadar fidanlık olarak biliniyordu. Ancak uzun bir zamandan beri başta kayısı olmak üzere pek çok meyve türünde çalışmalar yapmaktadır. Zaman zaman görüştüğüm bazı mühendislerden aldığım bilgilerle kurum adeta bir üniversite gibi çalışıyor. Her yıl pek çok yayın, makale ve bildirileri uluslararası dergilerde ve kongrelerde sunuyorlar. Tarım bakanı geçen yıl kurumu ziyaret ettiğinde kurumun kadrosundan ve yaptıkları icraatlardan çok etkilenmiş ben burada böyle güçlü bir teknik ekibin bulunmasından ve bilimsel çalışmalar yapmasından dolayı gururlandım demişti. Şimdi Malatya’da 3 üniversite statüsünde bulunan böyle muazzam bir kurumu karalamak yerine sahip çıkılmalı ve gözümüz gibi bakmalıyız. Monilya veya diğer hastalıklar hususunda çiftçilerimiz muhakkak bu tür kurumlara danışmalı. Yanlış ilaçlarla ilaçlama yapmamalıdır.
    0
    0
    Yanıtla
  • Taha Mert (4 yıl önce)Oğuz isimli kullanıcı yorumuna
    Akademi; pratik hayata fayda sunmadığı sürece ürettiği bilginin bir önemi kalmaz. Araştırma ve çalışmalar somut hayata yönelik yapılır. Kendi kendinize kapanıp bilgi üretmeniz ve bunu pratik hayata yansıtmamanız halinde tüm çabanız lüzumsuz kalır. Çalışma yapmak için çalışma yapılmaz. Maksat varolan meseleleri çözmektir, araştırmaktır böylece bir gelişme sağlamak bir ilerleme kaydetmektir. Bu kurum da sorunlara yönelik çalışmadığı yahut da çalışıp ortaya çıkardığı çözümleri paylaşıp duyurmadığı müddetçe amaçsız, işe yaramaz bir kurumdur. Çiftçi bu insanlara gidemez, Malatya'da binlerce çiftçi var. Bu kurum SAHADA VAR OLUP, SORUNLARI TESPİT EDİP, ÇÖZMEYE ÇALIŞMALI VE ÇÖZÜMLERİ MEMLEKETE DUYURMALIDIR. ZİRA KURUM BUNUN İÇİN VARDIR, MAAŞLARI BUNUN İÇİN ÖDENMEKTEDİR. Aman kurum laf etmeyin, çok makale yazıyorlarmış, uluslararası kongrelerde sunuyorlarmış, bakan çok beğenmiş BIRAKALIM BU SAFSATALARI DA ÇİFTÇİNİN DERDİ BU KADAR ARTMIŞKEN, EN UFAK SORUNLARDA DAHİ ÇÖZÜM ARANIP SUNULMAMIŞKEN BU YANLIŞ PERSPEKTİFİ TERKEDİP, İLGİLİ KURUMLARI VE SÖZDE MİLLETVEKİLLERİNİ GÖREVE DAVET EDELİM. UNUTMAYALIM; vatandaş zayıftır ve bu kadar ağır şartlarda bu kurumların bu vekillerin varoluş sebebi VATANDAŞA HİZMETTİR. Dünyanın her yerinde bu iş böyledir, üreticinin sorunlarını çözmek için kurumlar çalışır, hizmet üretir, üreticilere sunarlar. MALATYA'DA BU DAYANIŞMA VE İŞBİRLİĞİ SAĞLANAMAZSA ELİMİZDEKİ ŞEY HİÇ OLUP GİDECEK. BU BİR NİMETTİR, KIYMETİNİ BİLMEMEK DE İSRAFTIR. Kıymet bilip, iş işten geçmeden kayısıyı ve üreticisini hak ettiği noktaya taşımalıyız
    0
    0
    Yanıtla
  • Ben yirmi beş yıldır kayısı üreticisiyim birgün devletin bir mühendisi gelip ne yapıyorsun nasıl yapıyorsun arkadaş demedi. Bazı ilçe tarım müdürlüklerinde ziraat mühendisi ve veterinerleri oturtacak oda bulamıyorlar. Aldıkları maaş helal mi?
    0
    0
    Yanıtla
  • Spartacus (4 yıl önce)Oğuz isimli kullanıcı yorumuna
    Ee ne yapalım malatyalıya ne faydası var hangi sorunu çözmüş çiftçiye ne faydası var öyle masa başında oturarak birşey olmaz
    0
    0
    Yanıtla
  • ahmet (4 yıl önce)
    meyvecilik araştırmadaki bazıları çay içe içe bir hal oldular..gidin bakın yol kenarında (akçadağ öğretmen arazisindeki) yaptıkları kulübeye ..bir de orda çardak yapmışlar..oradan her geçtiğimde altında ya çay içerler ya yemek yerler..mesai saati bitmeden de arabaya binip giderler...
    0
    0
    Yanıtla
  • Turgay (4 yıl önce)
    Uzman kişiler çiftçinin anlayacağı dilden konuşsalar"sahada" belki ozaman faydali olacaklar,yorumlarinizi sadece ziraat mühendisleri okumuyor!
    0
    0
    Yanıtla
  • Mersinli Hüseyin (4 yıl önce)
    Atılan birçok ilaç etki etmemektedir. Lokman Hekim'in karışımı olan daha sonra Amerika'ya götürülüp Kalofornia bulamaci olarak satilan ilaç eskilerin meyve ve sebzelere attığı tek ilaçtır. Yapımı çok basit ve maliyeti çok azdır. Gülleci bulamacı olarak da bilinir. Kireç,kükürt ve su karışımından meydana gelir. Tüm çiftci dostlarımıza tavsiye ederim.
    0
    0
    Yanıtla
  • 10 senedir varmış..ben daha bu sene duydum..ama ilaç tankerine ve traktöre zararı varmış.
    0
    0
    Yanıtla
  • Prof. Dr. Murat Özmen (4 yıl önce)
    Zirai kimyasallar ilaç değil birar zehirdir. Ülkemizde hiçbir konuda yeterli ve bilinçli uygulama olmadığı gibi zirai kimyasalların kullanımı konusunda da yeterli bilinç ve bir devlet politikası yoktur. Zirai kimyasalların kullanımı tamamen satıcıların inisiyatifine bırakılmış bir konudur. Oysa ki fungusit (Mantar öldürücü), herbisit (ot öldürücü) ve insektisitler (böcek öldürücü) grubu kimyasallara organizmalar kolayca direnç geliştirmekte bu nedenle uygulamalar etkisiz hale gelmektedir. Bu da gereksiz kimyasal kullanımı ile insan ve çevre için olumsuz etkilere yol açtığı gibi büyük ürün kaybına yol açmaktadır. Bu nedenle bilinçli zirai kimyasal kullanımı için çiftçinin eğitilmesi ve Malatya'da kullanılacak pestisitlerin kimyasal formülasyonlarına göre yıllık münavebeli kullanımı konusunda ziraat uzmanlarının gerekli düzenlemeleri yapması, çiftçiyi eğitmesi ve bölgesel olarak yıllık kullanılması gereken kimyasal madde grubunu belirlemesi gerekmektedir. Yoksa hem paramızı, hem sağlığımızı kaybetmemiz kaçınılmazdır.
    0
    0
    Yanıtla
  • Çok doğru ve yerinde bir tespit Hocam ama kimin umrundaki
    0
    0
    Yanıtla
  • Cemil (4 yıl önce)
    Malatya sahipsizdir
    0
    0
    Yanıtla
  • Ali (4 yıl önce)
    Elazig baskil Aynen benimde bahçe de birşey kalmadı devletten artık destek bekleyecegiz
    0
    0
    Yanıtla
  • Hasan (4 yıl önce)
    Chros atanlar biride benim ağaçlar kurudu
    0
    0
    Yanıtla
  • Aynı durum. Çiçek ilacı atana kadar zümrüt gibiydi. İlaç attım beyaz dallar sarıya döndü. Falza atıp yaktım diye düşündüm. Çıkmadım bahçeye birkaç gün. Sonra çıktım iş işten geçmiş. Ne dalında kayısı kaldı ne ağaç. İnsan emeğe üzülüyor. Bu kayısı kadar vefasız bir ağaç yok. Bahçemi kurutmam ama bir daha asla ve asla kayısı dikmem. Hep hayal kırıklığı. Çok olur para etmez. Emek verirsin don vurur. Dolu vurur. Kezbi vurur. Şimdide Manolya vurdu. Hayret birşey. Resim ekleme olsa bahçenin halini çeker atarım kendi emeğime değil rahmetlinin emeğine acıyorum. Lanet olsun bu kayısıya.
    0
    0
    Yanıtla
  • Ahmet Ertuğrul (4 yıl önce)
    Muhtar,ciftcinin devletin araştırma kurumundan daha faydalı olacağını düşünen bir zihniyete cevap vermek ne kadar doğru olur bilmiyorum ama bildiğim tek şey araştırma ile görevlendirilmiş bir kurumu karalarken iyi bir kuyruk acinizin olduğudur. Devletin her kurumu gibi Tarım il müdürlüğü ve Kayısı Araştırma Enstitüsü görevlerini layığıyla yapmaktadir. Araştırma enstitüleri kısaca islah, yeni çeşit geliştirme, yeni ürün gelistirme, adaptasyon ve daha bir çok alanda adindanda anlaşılacağı gibi araştırma yapmaktadır. size naçizane tavsiyem kurumların ne iş yaptığını öğrenip daha sonra karalamaya çalışın.
    0
    0
    Yanıtla
  • Madem calisiyor en önemlisi çiftçinin ağacı ve ürünü gidiyor. Arastirsaniz neeeee karalasan neeee. Çiftçiye bir önlem alın birşey yapın diye açıklandı mı YOK. O yüzden kardesim boş konuşuyorsun. Adamın emeği gitmiş kimin umrunda pehhhh
    0
    0
    Yanıtla
  • Ahmet Ertuğrul (4 yıl önce)Yazıhanli isimli kullanıcı yorumuna
    Peki bu ilacı atanların kaç tanesi reçete yazdirdi? Kaç tanesi bir uzmana (ziraat mühendisine) danisti. Devlet önlemini almış reçeteyi zorunlu kıldıği halde her şeye kılıf uydurmaya çalışan biz üreticilerin hiç mi suçu yok? Destekleme dışında (mazot, gubre,sertifikalı fidan, iyi tarım vs) kacimiz ilçe tarimlara ugruyoruz. köy kahvelerinde yapılan toplantıların haddi hesabı yok bu toplantılar yapılırken neredeyiz??? kusura bakmayin ama iğne yi kendimize çuvaldızı başkasına batirmanin zamanı geldi de geçiyor bile Armut piş ağzıma düş olmuyor birazda bizim armudu bulup pisirmemiz gerekiyor.
    0
    0
    Yanıtla
  • Uğradım. Her odada 4-5 mühendis. Boş boş oturuyolar. Sahaya çıkan yokkk
    0
    0
    Yanıtla
  • Ahmet (4 yıl önce)
    Chros atanların başı sağolsun
    0
    0
    Yanıtla
  • Çiftçiçiftçiye yetertürkiyem (4 yıl önce)
    Malatya'da kayısı konusunda bilgili ne bir kurum ne de kuruluş var.malatya nın hava koşullarından tutundan üretim safhalarında kadar hiçbir istatistik yok. Yazık oluyor çiftçilere. Bence kaysı üreticileri kendi kooperatifini kurmalı.yapısında ziraat mühendisi kimyager her bölgeden üretici olmalı. Kayısı tüccarları veya araştırma enstitüsünden kimse olmamalı.
    0
    0
    Yanıtla
  • bayram (4 yıl önce)
    harika bir kayısı vardı kürktende çıktı bir ilaç attık çil ilacı anlayamadık 4 gün sonra hiç meyve kalmadı bir işler var ama
    0
    0
    Yanıtla
  • MUSTAFA (4 yıl önce)
    Vatandaş bu zor şartlarda bahçelerini ilaçlamalarına karşın çiçekler yandı gitti. Konunun detaylı olarak araştırılması gerekir. Ayrıca kaysı araştırmanın onaylamadığı ilaçların çiftçiye satılması yasaklanmalı. Bu iş çok ciddi olup, ciddi ele alınmalı. Bu şekilde her türlü komploya açık ne yazık ki.
    0
    0
    Yanıtla
  • Vatandaş (4 yıl önce)
    Çok şükür ki Malatyanın Kayısı Araştırma diye boş bir kurumu var hiç bir işe yaramıyorlar ne yapmışlar bugüne kadar kayısı ile ilgili tek bir faydalı işleri yok vatandaşın sorusuna bile cevap vermekten aciz derhal bu kurumun lav edilip çiftçiyle gerçekten ilgilenecek işi bilen çiftçi köylü muhtar bu kurumlarda görev almalı bunlardan bin kat daha faydalı olur
    0
    0
    Yanıtla
  • Çok doğru tespit.
    0
    0
    Yanıtla
  • Aşağışeherli (4 yıl önce)Vatandaş isimli kullanıcı yorumuna
    Ya gardaşım kurumları kötülemekle hiç bir şey elinize geçmez Bu zamana kadar her şey özelleşti örnek tekel mensucat şeker noldu otobüsler özelleşti bak bu günlerde çalışmıyor yine devletin otobüsleri çalışıyor O yüzden çalışmar eksik olabilir ancak hepten boş değil bu kurumlar İlçe tarım müdürlükleri birki koruma ürünleri uygulama kursuna çiftçi bulamıyor Özel zirai danışmanlık şirketleri afaki belge peşinde Çiftçi ilacı dozunda ve zamanında atmıyor birbirimizi kandırmayalım Adam 100 ağaca bir ton ilaç atıyor olurmu bu kardeşim ortalama 45 yada elli ağaca bir ton ilaç uygulanmalı Tonluk ilaç makinasını tam doldurursan bir ton yüzelli litre eder Sen buna bir ton dozacında ilaç koyarsan emeğin boşa gittiği gibi boş suyu atarak hastalık etmenini dahada artırdığın için ilaçladığım yer daha kötü oldu der durursun İlçe müdürlüklerinde danışma bedava gidip ilacınızı yazdırın ve nasıl atılacağınızı öğrenin Öyle kurumları kötülemekle bu işler olmaz
    0
    0
    Yanıtla
  • Arkadaş biz kayısı dıoruz agaçları kömür gibi oldu diyoruz. Adamlar hala yok bakan yok kayısı araştırma vbvb. Siyaset siyaset. Arkadaş Bi yetkili çıkıpta agznı acmıyor. Kayısı araştırmaya uzmanlarımıza bılıyoruz armuta erik karpuza kabak aşısından başka gelen siyasilere ön iliklemekten başka yaptıkları bişiy yok. Ayrıca yurt dışındaki calışmaları kopyalayıp kendi tezlerin koyup terfi beklentileri cabası. İlla fındık mı olması lazımkı harekete geçsin yetkililer. Sonra da konuşuyor diyorlar...
    0
    0
    Yanıtla
  • Mehmet (4 yıl önce)
    İlaçlarda sıkıntı olabilir bazı bahçelerde gözlemlerimi söylemem gerekirse yabancı ot ilacı atılmış gibi neredeyse yaprak yok ama bitişik bahçede bakım koşulları aynı sıkıntı yok bunla ilgili tarım İl müd. Bi çalışma yapması lazım gerçi ehil idareciler olmadımı durum ortada onlar tso da toplantılara gitsinler fotojenik olsunlar siyasilere hoş görünsünler yeter
    0
    0
    Yanıtla