SON DAKİKA
SON DEPREMLER

'Malatya Kayısı Araştırma Bünyesinde Kayısı Müzesi Kurulmalı'

'Malatya Kayısı Araştırma Bünyesinde Kayısı Müzesi Kurulmalı'
A- A+ PAYLAŞ

Eğitimci, gezgin-yazar Fikri Demirtaş, Malatya adıyla özdeşleşmiş, şehrin sadece ekonomisinde değil sosyo-kültürel yapısında da önemli rol oynayan, katkı sağlayan, on binlerce ailenin geçim kaynağı kayısının bir müzesinin olması gerektiğini belirtti. Demirtaş, kayısı müzesi projesi düşüncesini gerekçeleriyle birlikte blog sayfasında açıkladı.

Müzenin Tecde’deki Kayısı Araştırma Enstitüsü yerleşkesinde kurulmasını öneren Demirtaş “​Malatya denince akla ilk gelen nedir? Şüphesiz ki altın değerindeki meyvesi: Kayısı. Bu meyve, şehrin sadece ekonomisini değil, yüzlerce yıllık kültürünü, emeğini ve kimliğini şekillendirmiştir. Malatya "dünyanın kayısı başkenti" olarak da adlandırılmaktadır. Kendine özgü tat ve aromasıyla ün kazanmış 2017 yılında AB tarafından menşe adı ile coğrafi işaret olarak tescil edilmiş meyvedir. Malatya'nın kültürel duruşu ve tanıtım politikaları da bu eşsiz hazinenin etrafında örülmelidir.” diye yazdı.

Demirtaş yazısına şöyle devam etti:

​“Ancak son yıllarda, "Ülkenin en büyüğü" gibi iddialı unvanlarla öne çıkan, ancak şehre olan organik bağları zayıf olan müzeler, Malatya'nın kimlik stratejisinde dikkat çekici bir çelişkiyi gözler önüne seriyor. Elbette bir kentin farklı sanat dallarına ve teknolojik mirasa sahip çıkması takdire şayan; ancak bu sahiplenme, şehrin öz hikâyesini ve binlerce yıllık emeğini anlatan müzeleri gölgede bırakıyorsa, burada bir kimlik karmaşası var demektir. Japonya, Almanya ve ABD gibi fotoğraf makinelerinin devlerinin bile akıl edemediği devasa müzelerin, kendi toprağının ve geçmişinin hikâyesini anlatmayan bir şehirde yükselmesi derin bir ironi barındırmaktadır. ​İşte tam bu noktada, Malatya'nın kendisine ait otantik hikâyesini anlatacak bir Kayısı Müzesi'nin yokluğu, büyük bir eksiklik olarak hissediliyor.

FOTOĞRAF: Merhum Celal Yalvaç ve Fikri Demirtaş

​Celal Yalvaç'ın Mirası ve Malatya'nın Altın Meyvesi

15 Aralık 2023’te aramızdan ayrılan usta gazeteci ve aydın Celal Yalvaç, ardında sadece yazılar değil, aynı zamanda Malatya'ya dair derin bir kültürel miras bıraktı. Onun engin bilgisi ve vizyoner bakış açısı, daha ortaöğretim yıllarında, 1953'te yaptığı bir ödevle kendini gösteriyordu. O dönemki adıyla "Malatya Kültürleri İstasyonu Müdürlüğü'ne" (Kayısı Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü) yaptığı gezi ve gözlemlerini titizlikle kaleme aldığı bu çalışma, araştırmaya olan tutkusunun ne denli eskiye dayandığının en somut kanıtıydı. Yalvaç, yaşamı boyunca kayısı kültürünün önemine inanmış, sohbetlerimizde de sıkça dile getirdiği Kayısı Müzesi fikrini gönülden desteklemişti. Onun için kayısı, sadece bir meyve değil, bir şehrin kimliği, tarihi ve geleceğiydi. Nur içinde yatsın, fikirleri ve mirasıyla daima aramızda yaşayacak.

​Örnek Bir Müze: Duyulara Hitap Eden Bir Şölen

​Kayısı Müzesi, sıradan bir sergi mekânı olmaktan çıkıp, ziyaretçiyi içine çeken, duyularına hitap eden ve unutulmaz bir deneyim sunan çok katmanlı bir yaşam alanı olarak tasarlanabilir. Bu müze için en ideal adres, bilimin toprakla buluştuğu yer olan Malatya Kayısı Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü'dür. 290 dekarlık arazisiyle, müze için sadece bir bina değil, canlı bir arka plan sunar.

​Müzenin kalbinde, ziyaretçileri zamanda yolculuğa çıkaran bir Tarih ve Bilim Koridoru yer almalı. Burada, Osmanlı arşivlerinde adı geçen Malatya kayısısından, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün talimatıyla kurulan Meyvecilik İstasyonu'nun hikayesine kadar kronolojik bir anlatım sunulmalıdır.

Dokunmatik ekranlarda kayısı çeşitlerinin genetik haritalarını inceleyebilmeli, fidan dikimi animasyonlarını izleyebilmelisiniz.

​Enstitünün arazisi ise, dört mevsimi deneyimleyebileceğiniz bir Açık Hava Sergi Alanı'na dönüştürülmelidir.

​İlkbahar: Pembe-beyaz çiçekler arasında yürüyüş yaparken arıların vızıltısını duyacak, eşsiz kokuyu içinize çekeceksiniz.

​Yaz: Dallarından sarkan olgun kayısıları toplayacak, geleneksel islim ve kurutma yöntemlerine tanıklık edeceksiniz.

​Sonbahar ve Kış: Altın sarısı ve kiremit kırmızısı yapraklarla kaplı yollarda yürüyecek, kış uykusundaki dinginliğin ve karla kaplı ağaçların yalın güzelliğini gözlemleyeceksiniz.

​Müze, sadece bir bahçe değil, aynı zamanda yaratıcılığın merkezi olmalıdır. Kayısı ağacından yapılmış heykeller, mobilyalar ve oyuncaklar ile sanatın ve zanaatın bu doğal hazineyle nasıl buluştuğunu göreceksiniz. Ziyaretçiler, müze içindeki Lezzet Laboratuvarı'nda kayısılı sucuktan reçele, dondurmadan çaya kadar birçok ürünü tadabilecek. Ayrıca, kayısı çekirdeğinden takı yapımı veya kurutma teknikleri üzerine atölye çalışmaları da düzenlenebilir.

​Sonuç olarak, Malatya için bir Kayısı Müzesi kurmak sadece turistik bir yapı inşa etmekten öte, şehrin kendisine, tarihine ve geleceğine verdiği en anlamlı sözdür. Diğer müzeler şehrin kültürüne katkı sağlayabilir, ancak hiçbiri Kayısı Müzesi kadar Malatya'nın ruhunu, onun "altın yumurtasının" hikayesini bu kadar gururla ve sahicilikle anlatamaz.

​Proje Önerisi: Malatya Kayısı Araştırma Enstitüsü Bünyesinde Kayısı Müzesi Kurulması

1. Giriş
Bu proje önerisi, Malatya'nın uluslararası alandaki en önemli markası olan kayısıya adanmış, kapsamlı bir müze kurulması amacıyla hazırlanmıştır. Malatya'nın kültürel kimliğini güçlendirmek, kayısıya dair bilimsel ve kültürel bir bellek oluşturmak ve şehir turizmine eşsiz bir katkı sağlamak hedeflenmektedir.

2. Mevcut Durum Analizi
Malatya, kayısı üretimi ve kültürüyle dünya çapında tanınan bir kent olmasına rağmen, bu değerini bütüncül bir şekilde anlatan ve tanıtan bir müzeye sahip değildir. Şehirde ithal Fotoğraf Makineleri ve Radyo-Gramofon gibi  tematik müzeler kurulmuş olsa da, bu yatırımlar şehrin öz kimliğini temsil eden kayısı kültürünü gölgede bırakmaktadır. Bu durum, stratejik bir öncelik sapması ve şehrin en değerli mirasını değerlendirme konusunda ciddi bir eksiklik olarak görülmektedir.

T.Özal Üniversitesi Ziraat Fak.öğretim görevlisi  Prof. Dr. Bayram Murat Asma'nın "Malatya Apricot" kitabı İsveç'te düzenlenen prestijli "Gourmand World Cookbook Awards 2023" (Gourmand Dünya Yemek Kitabı Ödülleri 2023) yarışmasında “Meyve Kitapları” kategorisinde birincilik ödülüne layık görülmüştür.

​3. Proje Vizyonu ve Amacı

Kayısı Müzesi'nin vizyonu, kayısıyı bilimsel, tarihi, kültürel ve sanatsal boyutlarıyla çok yönlü bir deneyim haline getirmektir.

​Ana Amaçlar:

​Malatya'nın kayısı ile özdeşleşen kimliğini pekiştirmek. Kayısının tarihsel ve bilimsel gelişimini gelecek nesillere aktarmak. Sürdürülebilir turizm için eşsiz bir destinasyon oluşturmak. ​Kayısı kültürünü ve sanatını tanıtmak, geleneksel zanaatları yaşatmak.

​4. Proje Detayları ve Kurgusu

Müze, Malatya Kayısı Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü'nün 290 dekarlık geniş arazisinde, bir "yaşayan müze" konseptiyle kurgulanacaktır.

​Konumun Avantajı: Şehir merkezine yakın konumu ve "yaşayan bir laboratuvar" niteliği taşıması, müzeyi teorik bilginin somutlaştığı, uygulamalı bir deneyim merkezine dönüştürecektir.

Sergi ve Deneyim Alanları:

​Tarih ve Bilim Koridoru: Kayısının tarihi yolculuğu, kronolojik belgeler, fotoğraflar ve interaktif dokunmatik ekranlarla anlatılacaktır. Enstitü'nün ıslah çalışmaları ve genetik haritaları ziyaretçilere sunulacaktır.

​Dört Mevsim Deneyim Bahçesi: İlkbahar, yaz, sonbahar ve kış aylarında kayısı ağacının döngüsünü deneyimleyebilecekleri bir açık hava alanı oluşturulacaktır. Ziyaretçiler mevsimine göre çiçeklenme, hasat ve kış uykusu süreçlerine tanıklık edecektir.

​Kayısı Arşivi ve Kütüphanesi: Kayısıya dair yerli ve yabancı tüm yayınların, araştırmaların, belgesellerin ve fotoğraf albümlerinin bulunduğu bir arşiv ve kütüphane oluşturulacaktır.
​Sanat ve Yaşam Alanları: Kuruyan kayısı ağaçlarından yapılmış heykeller, mobilyalar ve el sanatları ürünleri sergilenecektir. Bu alanda, geleneksel müzik aleti duduk da dahil olmak üzere ahşap zanaatının incelikleri gösterilecektir.
​Lezzet Laboratuvarı ve Atölyeler: Kayısıdan üretilmiş çeşitli yiyeceklerin tadım ve satış noktaları yer alacaktır. Ziyaretçiler için kayısı kurutma ve yemek atölyeleri düzenlenecektir.

5. Beklenen Sonuçlar ve Faydalar

​Ekonomik Katkı: Kayısı Müzesi, yerel ve uluslararası turist çekerek şehir ekonomisine önemli bir katkı sağlayacaktır.

​Kültürel Güçlenme: Malatya'nın kültürel mirası korunacak, kayısıya dair tüm bilgi ve değerler kayıt altına alınacaktır.

​Eğitim ve Tanıtım: Okullardan gelecek öğrenciler için eğitici bir platform sunacak, Malatya'nın tanıtımında güçlü bir araç olacaktır.

Kayısı, bizim için sadece bir meyve değil, Malatya'nın alın teri, kimliği ve ruhudur. Bu nedenle, şehrimizin kültürel, sanatsal ve sosyal yaşamına yeni bir soluk getirecek bir Kayısı Müzesi kurmak artık bir tercih değil, bir zorunluluktur. Bu müze, sadece tarihimizi sergilemekle kalmayacak; aynı zamanda nesilden nesile aktarılan emek dolu hikayelerimizin yankılandığı, halkımızı bir araya getiren ve geleceğe umutla bakmamızı sağlayan canlı bir kültür ve sosyal yaşam merkezi olacaktır. Kayısı Müzesi, Malatya'nın kendi öz hikâyesine sahip çıkmasının ve bunu tüm dünyaya duyurmasının en güçlü simgesi olacaktır.”

Yazının tamamına ve fotoğraflara şu linkten erişebilirsiniz:

https://fikridemirtas44.blogspot.com/2025/08/malatya-kays-arastrma-enstitusu.html

Fikri DEMİRTAŞ

GÖRSELLER: (KAPAK- SİYAH BEYAZ FOTOĞRAF) Bugünkü adı Kayısı Araştırma Enstitüsü olan Tecde'deki kurumun ‘KAYSİ İSTASYONU’ adıyla kurulduğu yıllardaki nizamiye girişi (RENKLİ FOTOĞRAF): Kayısı Araştırma Enstitüsü'nün günümüzdeki nizamiye girişi..

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız

12 yorum yapılmış

  • Fikri Demirtaş (2 hafta önce)
    Malatya Kayısı Araştırma Enstitüsü Merkezi bünyesinde Malatya Kayısı Müzesi Kurulması konusundaki yazımı Malatyahaber.com'da yayımlama nezaketini gösteren değerli basın mensubu, İsmet Yalvaç Bey'e içten teşekkürlerimi sunarım. Ayrıca, bu önemli konuya gösterdikleri ilgiyle yorum ve beğenileriyle destek veren kıymetli hemşehrilerime de şükranlarımı iletirim. Bu destekler, şehrimizin kayısı kültürü için atılacak adımların ne kadar değerli ve gerekli olduğunu bir kez daha kanıtlamıştır.
    %100
    %0
    Yanıtla
  • Haydar yıldız (2 hafta önce)
    Sayın hocam güzel konuya parmak bakmışsınız kutlarım.
    %100
    %0
    Yanıtla
  • MUSTAFA (2 hafta önce)
    Çok güzel bir fikir. Umarım şehrin yöneticileri bu fikre kayıtsız kalmaz ve Malatya ya değer katacak bu projeyi hayata geçirir.
    %100
    %0
    Yanıtla
  • Sule (2 hafta önce)
    Öyle birşey Malatya Müzesinde olmalı Kayısi Araştırma turistik yer mi ki oraya konsun .Malatyayı herkesin bildiği turistik noktalar tanitir.
    %100
    %0
    Yanıtla
  • Birsen Pekşen (3 hafta önce)
    Yılmadan eksik gördüğü konuların üstüne giden, araştıran, çözümlerini de sunan değerli öğretmenim.Dilerim , bu hayal yeni Malatya ile tamam olur.Tebrikler.
    %100
    %0
    Yanıtla
  • Cafer Dogan (3 hafta önce)
    Araştırman ve sunduğun öneriler çok değerli.Tabi kıymeti bilinirse.Uretici üretir, toptancı ucuza toplayıp stoklar, kışın piyasaya yüksek fiyatlarla sunar.Ekonomik girdi sağlanır, ancak girdinin devamliligi için ürünün yurt ve dünya ölçeğinde tanıtılması ihmal edilir veya eksik yapılır.Bu anlam da yetkili merciler bu müze fikrine deger vermelidirler. Eline emeğine sağlık olsun dost.
    %100
    %0
    Yanıtla
  • Cafer Dogan (3 hafta önce)
    Kayisiyi uretici üretir, toptancı tüccar ucuza toplayıp stok eder ve kısa doğru aldığı fiyatın çok üstün de satar.Ekonomik değeri yüksek olan kayisinin tanıtımı ya eksik yapılıyor, ya da önemsemiyor.Bu konuda İl Kültür Müdürlüğünün ise el koyması gerekir.Bu anlam da önerdiğin müze fikri üzerinde mutlaka durmalidirlar.Bunlar yapılmazsa değişik yerlerden toplanan kayisilar, Malatya kayisisi diye piyasaya sokuluyor. Ayrıca Japonya'daki Kyoto Kiraz çiçeği festivali dünyanın ilgisini çekerken, neden Malatya'da bir kayısı çiçeği festivali düzenlenmesi? Değişik yerlerden gelecek olan fotoğraf sanatçıları aracılığıyla Malatya kayisisinin ünü ülkeye ve tüm dünyaya yayılır. Fikri hocam arastirman ve önerilerin çok güzel, umarim ilgililerin nezdinde karşılık bulur.
    %100
    %0
    Yanıtla
  • Malatyalı (3 hafta önce)
    Kayısı Araştırma ne yapmış bugüne kadar ne gibi katkı sunmuş Malatya ya Kayısının sahibi yok.Bugün dışardan gelen kayısılar hem Malatya da hemde uluslar arası dolaşımda tescilli Malatya kayısı 3 .5 ihracatçı eliyle yok ediliyor .Devlet Malatya ya geliyor zirai dondan etkilenmiş 2 depremi yaşamış denirken Bir tane densiz çıkıp bakana 70 bin ton kayısı var depolarda diyor neye göre .....Vs kayısının sorunları siyah giyen adamlarla değil çifçiyle çözülür aman anlatmakla bitmez
    %75
    %25
    Yanıtla
  • Adil Aktaş (3 hafta önce)
    Sevgili dostum değerli arkadaşım Fikri Demirtaş öğretmenimin yazısını okudum. Gerçekten Malatya ile özdeşleşmiş olan kayısı hem geçim kaynağı hem de bir kültür. Bunu gelecek kuşaklara iletebilme ve değerlendirebilme özelliğini de kendimizde görmeli ve duyarlı olmalıyız. Böylesine önemli bir ürünün Yok olmasına göz yumamayız ve kültürle yoğrulmuş Malatya kayısını tüm dünyaya tanıtmamız için müzenin olması şart. Dilerim benim gibi okuyan duyarlı kişiler bu konuda ilgilileri uyarır ve adım atmalarını sağlarlar. Değerli Fikri hocam eline emeğine sağlık
    %89
    %11
    Yanıtla
  • Şaban KARAKUZU (3 hafta önce)
    Sevgili öğretmenim yine ve yeniden Malatya’mızın en önemli kurumlarından ve sorunlarından birine çomak sokmuşsun. Hani aslında çomak momak felan değildir aslında ancak o ve benzeri kurumları yönetenlerin kullandığı yada kullanacağı bir kelime; ÇOMAK. Bu Kayısı İstasyon’unu , eski atadan dededen bir kayısıcı olduğum için bilirim. Almanlar bu kurumu 1930’larda kurmaya karar vermeden önce yer seçiminde bayağı incelemelerde bulunmuş ve en uygun yerin Horata Vadisi olacağına karar vermişlerdir. Bir çok kayısı türü oluşturulmuştur: Hacıhalil,Hasanbey, Çöloğlu, Hacıkızı, AlyanakKabaaşı ve niceleri… Tabii bu Kayısı İstasyonu/ Enstitüsü ‘ne paralel olarak Akçadağ Sultansuyu Harası Kayısı fidanı yetiştirme şefliği, yine Akçadağ Köy Enstitüsü Meyve fidanları yetiştirme şubesi, Eskimalatya Ziraat Okulu meyve fidanı yetiştirme bahçeleri ile 1950’e kadar hemen hemen Malatya’nın her ilçesinde kayısı ve başka meyve bahçeleri oluşturulmuştur. Ve kayısı o yıllarda başlayarak en önemli ihraç ürünü olmuştur. Ne yazıkki bu gün Malatya da, güzel ülkem gibi yönetilememekte ve bir çok milli değerimiz heba olmaktadır. Elinize emeğinize sağlık üstat hocam iki gözüm. Aşk ile…
    %100
    %0
    Yanıtla
  • akın (3 hafta önce)
    Harika bir fikir, Dünya Kayısı Başkenti diyen şehrimize böylesine kapsamlı bir müze ve yaşam alanı ilk fırsatta yapılmalı
    %90
    %10
    Yanıtla
  • Ömer Gül (3 hafta önce)
    Sayın hocam Kaleminize Yüreğinize ve Emeğinize sağlık Malatyamizin dünyaya açılan kapısı Ekonomik değeri azinmiyacak katma değeri olan millî ürünümüz kayısı için bir müzenin yapılması görüşünüze yürekten katılıyorum.Temennimiz o ki yetkili kurumlar bu önemli konuya duyarlı davranırlar selâm ve sevgilerimle
    %100
    %0
    Yanıtla