Tarihi Kentler Birliği (TKB) tarafından hazırlanan ‘Kültürel Yol Haritasında’ aralarında Malatya’nın da bulunduğu Elazığ, Adıyaman, Bingöl, Erzincan bölgesinin yer almadığı ortaya çıktı.
Tarihi Kentler Birliği’nin hafta sonu Malatya’da gerçekleştirdiği 15’inci yıl olağan toplantıları kapsamında yapılan bilgilendirme panelinde Malatya, Elazığ, Adıyaman, Bingöl, Erzincan gibi taşınmaz ve doğal kültürel varlıkların olduğu bölge, TKB’nin hazırladığı “Kültürel Yol Haritasında” yer almadı. Konu ile ilgili olarak soruyu yanıtlayan TKB Danışma Kurulu Başkanı Prof. Dr. Metin Sözen; “ Hazırlanan harita, TKB’nin Aşağı ve Yukarı Fırat Havzası kapsamında hazırlanmıştır. İlgili belediyeler tarafından talep olduğu takdirde bölgenin de harita yer alması için gerekli çalışmalar yaparız” diye yanıtladı.
“Arslantepe’yi yakından takip ediyoruz”
Panelin ardından TKB Danışma Kurulu Başkanı Prof. Dr. Metin Sözen ile TKB Başkanı ve Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Yusuf Yılmaz, tarihi eserlerin aslına uygun restore edilip edilmediği, Arslantepe Höyüğü ve yerel yönetimlerin aldığı meclis kararlarının tarihi ve kültürel varlıklar üzerinde yarattığı tahribata ilişkin soruları yanıtladı.
Arslantepe Höyüğü’nün UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’ne alınması için başlatılan çalışmaların hangi aşamada olduğuna yönelik soruyu yanıtlayan TKB Başkanı Yusuf Yılmaz “Bütün gücümüzle ve Çekül Vakfımızla, Metin Sözen Hocamızın da önderliğinde bu geçici listede Dünya mirası içerisine girmiş her türlü projeyi çok yakından takip ediyoruz. Miras listesi içerisine girmiş olan her türlü proje ve programı çok yakından takip ediyoruz. Ve bunları UNESCO ile birlikte bu miras listesindeki tesislerimizin onlara sunduğumuz projeksiyonda onlara sunduğumuz takvime göre bu tesisler üzerinde yapılması gereken renovasyon çalışmaları ile ilgili projeleri hazırlıyoruz ve bir taraftan onların bütçelerini hazırlayarak oralara katkı vermeye çalışıyoruz” sözleriyle yanıtladı.
Yılmaz, tarihi eserlerin restorasyonunun aslına uygun yapılıp yapılmadığına ilişkin bir soruya ise şu yanıtı verdi: “Restorasyon çalışmaları, geçmişle mukayese edilmeyecek kadar hızlandı. Çünkü koruma bilinci çok yükseldi. Kaygı duymayın belki yerel de ufak bir hatalar olmuş olabilir ama bakın Samsun’da yaptığımız sokak sağlıklaştırması ve Vezir Köprü de var. Alaçam’da başlamak üzereyiz. Böyle Türkiye’mizin çeşitli illerinde hakikaten yerele çok dikkat ediyoruz. Oradaki kültürel dokuyu içselleştirerek bu çalışma yapılıyor ama belki burada küçük bir eksiklik olabilir, bunlar da düzeltilebilir. Çünkü koruma kurulları da bu konularda çok hassas. Koruma kurullarının tescilli ve koruma kurullarının ortaya koyduğu projeksiyonda bunlar yapılıyor.”
“Tarihi ve kültürel varlıklara zarar veriyorsa müdahale ediyoruz”
Yusuf Yılmaz, yerel yönetimlerin tarihi ve kültürel varlıkları tahrip edebilecek nitelikteki meclis kararlarına Tarihi Kentler Birliği’nin bir yaptırımının olup olmadığına ilişkin bir soruyu ise şöyle cevapladı:
“Elbette ki var. Buna yönelik kararları meclisler alsalar bile illerimizdeki ve bölgelerimizdeki koruma kurulları bu belediyelerin almış olabileceği yanlış kararları revize etmek üzere vardır. Kurullar, bunun ikinci bir sigortası durumundadır. İdari yargıya intikal etmiş bir olayın, koruma kurulunun disiplinden geçmemiş koruma kurulunun onayını almamış bir kararın idari yargıdan geçmesine imkan yok. Koruma kurulları aynı zamanda idari yargının adeta bir sigortası gibi çalışıyor. Veya bilirkişisi gibi çalışıyor. Bu iş kamu ve sivil ve yerel işbirliği ile oluyor. Yani işin üç bacağı var kamu var yerel var birde sivil var. Yani bu üçünün orada ortaya koyduğu birlikte hareket etme bilinci birbirinin yapacağı yanlışı telafi etmeye yönelik bir şeyi taşıdığı takdirde bu yanlışların miktarı azaltılabilir. Ben Türkiye’nin her yerini bildiğim için Malatya’da olabilecek endişe ve kaygılar bence problem olmaz Allah’ın izniyle.”