6 Şubat'taki Kahramanmaraş merkezli depremlerde, resmi rakamlara göre 1.236 kişinin öldüğü, 6 bin 444 kişinin yaralandığı, binlerce binanın yıkıldığı, on binlerce binanın çeşitli derecede hasar gördüğü Malatya'da yaşamını sürdürmeye çalışanlar, depremin verdiği hasarın ve bunun yarattığı sorunların yanı sıra, yetkili makamların ilgisizliği, denetimsizliği ve duyarsızlığı yüzünden hizmet ve mal alımında tam anlamıyla 'kazık' fiyat ve ücretlerle karşı karşıya kaldılar.
Malatya Büyükşehir Belediyesi'nin, depremlerin ardından, 30 yılı aşkın süre önce 'tanzim satış' amacıyla kurulmuş bünyesindeki Esenlik Şirketi'ne ait 50'ye yakın markette, kuruluş amacına uygun olarak kârsız ve piyasaya göre ucuz mal satmak yerine, diğer özel sektör marketleriyle aynı, hatta bazı ürünlerde daha yüksek fiyatla satış yapmayı tercih etmesi, temel tüketim maddelerinin satış maliyetini yükselten nakliyenin deprem nedeniyle devlet tarafından üstlenerek, vatandaşa daha ucuz mal temin edilmesi yoluna gidilmemesi, deprem sonrası piyasanın tamamen başı boş bırakılarak, başta nakliye olmak üzere astronomik fiyatlara müdahale edilmemesi, yerel makamların bu konuları kendilerine dert etmemeleri, vatandaşların sürekli tepkisine karşın, bugüne kadar herhangi bir düzelme olmadı.
Uzun yıllar Ağır Ceza Mahkemesi Başkanlığı yaptıktan sonra yerleştiği bir ilde avukatlık yapan hemşehrimiz Battal Özer, Malatya'da kendisinin tanık olduğu 'başıbozukluğu', kendisinin de aralarında yer aldığı Turan Emeksiz Lisesi'nin (Malatya Lisesi) 1977 mezunlarının oluşturduğu sosyal medya grubuna şöyle yazdı:
"Bu hafta sonunda Malatya’da idim, ağır hasarlı olan ve halen annemin oturduğu evimizi ne yazıkki boşaltmak zorunda kaldık.
Tüm anılarımızı yıkılacak evle birlikte arkamızda bırakmanın üzüntüsünü yaşadım.
Annem için kiralık bir ev bulmuştuk, eşyaları Hastane Caddesindeki bu eve taşıdım. Kirası 7.500 TL !
Alt kattaki komşu kiranız ne kadar diye sordu, söyleyince öfkelendi, kendisinin kirası 1.500 TL imiş, sizler kirayı artırıyorsunuz dedi.
Halbuki biz çaresizdik, nedeni soruna çare bulmakla yükümlü olanlara yüklemek yerine, evi yıkılanlara yüklemek en kolayı olsa gerek.
86 yaşında olan annemin tek eğlencesi TV seyretmek. Balkona uydu antenini kurdurmak için birini çağırdım beş-on dakikalık uğraşı için 750 TL istedi, başka birine uzun uğraşlar sonucu 300 TL ye zor bela yaptırdım.
Birkaç parça eşyayı taşımak için nemi ödedim ! 18.000 TL …! Sanki şehirlerarası nakil yapıldı.
İçme suyu halen kullanılamıyor, iki gün boyunca marketten içmek için su taşıdım, annem hergün nasıl alacak ve taşıyacak! Çok zor.
Biraz şehri dolaştım, dönerken yıkım işi nedeniyle yol kapatıldığı icin Sıtmapınarının arka sokaklarından geçtim, tüm evler boşaltılmış, kapı ve pencereleri sökülmüştü.
Malatya, şu an itibarıyla yaşayanlar için zor bir şehir olmuş.
Hatay’a da bu süreçte üç kez gittim, çok daha kötü.
Kısa zamanda düzelir mi, hiç umutlu değilim.
Bir yanda felaketin mağdurları, bir yanda bundan çıkar sağlayanlar, bir yanda ilgisizlik, bir yanda umut tacirliği.
Üzüntüm ve hayal kırıklığım had safhada.
Dualarım Malatya’da yaşayan dostlarımla."
malatyahaber.com
FOTOĞRAF: Ortadaki boş alan Yeni Cami civarında depremden zarar gören ve yıkılan çarşı nedeniyle oluşan alan.. Görüntüdeki binaların çoğunluğu da çeşitli derecelerde hasarlı..