İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Turgut Özal Tıp Merkezi Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Hasan Pekdemir, "Şehrin hayatı zorlaştı. Deprem çok büyük bir yıkım yaptı. Deprem sadece binaları yıkmadı, kültürel alt yapıyı da yıktı, alışkanlıkları da yıktı, dostlukları ve insanın konfor alanlarını da yıktı. Hepsi bir araya geldiğinde Malatya, yaşanılması zor bir şehir haline geldi." dedi.
Prof. Dr. Hasan Pekdemir, Gazeteci Hülya Kaya’nın hazırlayıp sunduğu ERTV’de Güne Bakış Programına konuk oldu.
Günümüzde kalp hastalıklarının en büyük sebeplerinden birinin stres olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Pekdemir, "Bu şehirde yaşayıp da stres altında olmamak mümkün değil. Stres yükü gittikçe artıyor. Deprem, Türkiye'nin ekonomik olarak zor bir süreçten geçtiği döneme denk geldi. '2-3 yılda toparlanır' deniliyordu, ama benim gördüğüm bu toparlanma bir on yılları bulacak. Bu durum Malatya'yı çok geri götürecek." ifadelerini kullandı.
Pandemi döneminde kalp hastalarının arttığını ve bunun her pandemi döneminin bir sonucu olduğunu belirten Prof. Dr. Pekdemir, "Özellikle korona gibi ağır gribal enfeksiyonlar kalp krizi riskini artırıyor. Kalp ve dolaşım sistemi hastaları akciğer hastalarından daha ağır etkilendiler. Aşıların kalp krizi riskini arttırdığına dair bir tane bilimsel veri yok. Söylenti çok. Pandemi geçeli 3 yıl olmuş, şimdi kalp krizi geçirmiş, aşıdan olduğunu söylüyor. Aşı yapımı için çok ciddi bir süreç geçiriliyor ve ondan sonra izin veriliyor. Aşıların yan etkisi olmuş mudur mutlaka vardır. Ben aşıya karşı değilim, aşı olmalıyız." şeklinde konuştu.
Kalp hastalığının yıllar içinde gençleştiğini ve gençlere doğru gittiğini belirten Prof. Dr. Pekdemir, "Burada stres, beslenme kültürü, hareket, yaşam tarzı çok önemli. Bunlar bulunmadığı müddetçe gittikçe gençlere doğru geliyor." dedi.
Prof. Dr. Pekdemir, “Bir hasta tekrar tekrar acillere, polikliniklere başvuruyorsa sağlık açısından onun problemini çözememişiz demektir." diyerek sağlık sistemine eleştiride bulundu.
malatyahaber.com
