Müftü Mehmet Sönmezoğlu, Camiler ve Din Görevlileri Haftası dolayısıyla yaptığı açıklamada, seminer, konferans, panel, vaazlar ile yarışmalar düzenlendiğini söyledi.
Sönmezoğlu, yaptığı yazılı açıklamada şöyle dedi:
"Her yıl olduğu gibi bu yıl da 1-7 Ekim Camiler ve Din Görevlileri Haftası olarak kutlanmaktadır. Bu vesileyle camilerimizin imarında ve ihyasında emeği geçen bütün hayırseverlerimize ve halkımıza şükranlarımı sunuyorum, ölenlere Cenab-ı Allahtan rahmet, hayatta olanlara sıhhat afiyet niyaz ediyorum.
Cami; toplayan, bir araya getiren manasına gelir. Kur'an-ı Kerimde ve hadis-i şeriflerde cami yerine mescid kelimesi kullanılmıştır. İslâm tarihinde ilk inşa edilen mescid; Peygamber Efendimizin Mekke'den Medine'ye hicretleri esnasında Medine yakınlarındaki Kuba'da kaldığı günlerde yaptırmış olduğu Kuba Mescidi'dir. Medine'ye ulaştığında da ilk iş olarak Mescid-i Nebevi'yi inşa ettirmiş ve mescidin bitişiğine kendisi ve ailesi için iki oda ilave etmiştir.(1) Peygamberimiz halkın bütün işlerini bu mescidde görüşüp, halletmiştir.
Peygamber Efendimizin evinin mescidle iç içe olması, mescidlere yakın olmanın, ibadet üzere olmanın gerekliliğinin işaretidir. Bir hadis-i Kutside Yüce Allah cc. Caminin, Allah'ın rahmetinin yeryüzüne ulaşmasına vesile olduğunu ifade ediyor ve şöyle buyuruyor: "Ben yeryüzü halkına azap etmeyi murat ettiğimde, mescidleri inşa, tamir, tanzim ve tenvir edenleri, benim rızam için birbirini sevenleri ve seher vaktinde istiğfar edenleri görünce onlara azap etmekten vazgeçerim."(2)
Ayet-i kerimede de "Allah'ın mescidlerini, ancak Allah'a ve ahiret gününe iman eden, namazı dosdoğru kılan, zekâtı veren ve Allah'tan başkasından korkmayan kimseler imar eder. İşte doğru yola ermişlerden olmaları umulanlar bunlardır."(3)buyrulmuştur. Ayet-i kerimede mescidlerin imarından bahsedilmektedir. Mescidlerin imarı genel olarak iki manaya gelir: Birincisi maddî imardır. Mescidlerin onarımı, bakımı, yenilenmesi, tefriş edilmesi, temiz tutulması ile olur. İkinci manası ise mescidlerin manevî imarıdır. Bu da içerisinde ibadet edilmesi, cemaata devam edilmesiyle olur. Mescidlerin imarı bu ikisinin bir arada yapılmasıyla mümkün olur. Cemaat camilerin süsüdür. Camiler ne kadar bakımlı olursa olsun, içerisinde ibadet eden cemaat yoksa imar edilmiş sayılmaz.(4) Peygamber Efendimiz (s.a.s.) Müslümanları farz namazları mescidde kılmaya teşvik ediyordu. Hatta kendisini mescide götürecek rehber bulan âmâların bile mescidden geri kalmalarına izin vermiyordu.
Camiler kimsenin malı değildir, Allah'ın evidir. Ayet-i kerimede "Şüphesiz mescidler Allah'ındır. Orada Allahtan başkasına dua etmeyiniz."([5]) buyrulmuştur. Camiler herkese açıktır, bütün müminler yararlanır.
Camilerimiz birlik ve beraberliğimizin en güzel şekilde gerçekleştiği yerlerdir. Zaten cami kelimesi cem eden, toplayan, bir araya getiren demektir. Bu toplanma günde beş vakit namazda, Cuma namazında ve senede iki defa kılınan bayram namazlarında tezahür eder. Genç-ihtiyar, zengin-fakir, amir-memur, demeden bütün insanların bir araya geldiği, aynı safta omuz omuza Allah'ın huzuruna durdukları yegâne mekân camilerdir. Cuma ve bayram namazları mutlaka camide kılınması gerektiği için bu namazlar daha da kalabalık olur. Böylece Müslümanlar bir araya gelerek ibadet etmekle kalmazlar, tanışır kaynaşırlar. Birbirlerinden haberdar olurlar. Küskünler barışır; fakire, kimsesize, yetimlere, ihtiyaç sahiplerine elbirliğiyle yardım edilir. Camilerimizde namaz kılınır, dualar yapılır, Kur'an okunur, vaaz ve nasihatler edilir, büyüğe küçüğe dini bilgiler öğretilir, kalplere Allah, Peygamber, vatan, millet ve insan sevgisi yerleştirilir. Bu nedenle camilerimiz millî birlik ve beraberliğimizin temel taşları, sosyal hayatımızın vazgeçilmez mekânlarıdır.
633 sayılı kanunun 1. maddesiyle halkı din konusunda aydınlatma görevi verilen Diyanet İşleri Başkanlığımız, Taşrada İl ve ilçe müftülükleri halkımıza karşı bu görevini daha iyi yerine getirebilmek için bütün imkân ve fırsatları en iyi şekilde değerlendirmektedir. Bu nedenle her yıl 17 Ekim tarihleri arası 1986 yılından bu yana Camiler ve Din görevlileri Haftası olarak kutlanmaktadır.
Bu kutlamalar çerçevesinde Malatya genelindeki 948 adet camimizin temizlik, bakım, onarımları, aydınlatmaları; halkımızın da katılımıyla yapılmıştır. Malatya Merkez ve İlçelerimizde bir dizi seminer, konferanslar, paneller, vaazlar, din görevlileri arasında yapılan yarışmalar ve toplantılar, kamu kurum ve kuruluşlar, esnaf ziyaretleri, düzenleyerek, sosyal hayatımızda caminin yeri ve önemi anlatılmaktadır. Camiler ve din görevlileri arasında yapılan yarışmalarda, İlk üç dereceye girenlerin ödülleri 07.10.2009 tarihinden İnönü Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Cem ZORLUnun vereceği Konferans Programımızda verilecektir.
Bu vesileyle 17 Ekim Camiler ve Din Görevlileri Haftasının ilimize, Ülkemize hayırlı olmasını temenni ediyor, hayra hizmet eden, camilerimizin yapımında emeği geçen hayırseverlerimizden ölmüş olanlara Allahtan rahmet diliyor, hayatta olanların da sağlıklı ve mutlu hayat yaşamalarını Yüce Allahtan niyaz ediyorum."
ARŞİV FOTO (Bülent DİZDAR): Malatya Yeni Cami (Hacı Yusuf Taş Camii)