SON DAKİKA
SON DEPREMLER

Malatya'da Don Yarası, İklim Kırbacı..

Malatya'da Don Yarası, İklim Kırbacı..
A- A+ PAYLAŞ

Araştırmacı, gezgin, emekli eğitimci Fikri Demirtaş, 11-12 Nisan 2025 tarihinde Malatya’yı vuran don felaketini bir şiirle yazıya döktü. 

Malatya’da Don Yarası, İklim Kırbacı başlıklı yazıya Malatyahaber.com yazarlarından, üretici, fotoğrafçı Orhan Alkaya’nın çektiği fotoğraflar eşlik etti. 

Yazısına “11-12 Nisan 2025 tarihlerinde Türkiye, özellikle de tarımın kalbi Malatya ve beraberindeki 36 ilimiz, yıkıcı bir don olayıyla sarsıldı. Baharın müjdecisi olması beklenen günler, eksi derecelere düşen hava sıcaklıklarıyla adeta bir kış kabusuna dönüştü. Bu beklenmedik ve şiddetli don, ülkenin önemli tarım bölgelerinde geniş çaplı hasara yol açarak, çiftçilerimizin bir yıllık emeğini ve umutlarını dondurdu.

Magma Dergisi ve Malatyahaber.com yazarı  Orhan Alkaya, 18 Mayıs 2025 tarihinde yayımlanan "Malatya Tarımında Kayıp 1 Yıl! Peki Şimdi Ne Olacak?" başlıklı yazısında, bu felaketin boyutlarını çarpıcı bir şekilde gözler önüne serdi. Alkaya'nın objektifinden yansıyan fotoğraflar, donun tarım arazilerinde yarattığı tahribatı, kurumuş dalları, buz kesmiş filizleri ve çaresizliği "donun panoraması" olarak detaylı bir şekilde aktardı.

Gezgin Öğretmen Fikri Demirtaş olarak, Alkaya'nın bu çarpıcı fotoğraflarını görsel bir zemin olarak kullanarak, yaşadığım bu derin "doğa yası, insani acı ve iklim krizine dair uyarıyı" "Malatya'da Don Yarası, İklim Kırbacı" başlıklı şiirimle dile getirdim.

Bu olay, sadece bir mevsimlik kayıp değil, aynı zamanda gelecek yılın tarım üretimini de derinden etkileyecek bir "don yarası" bıraktı. Malatya'nın simgesi kayısı başta olmak üzere, birçok ürünün rekoltesi ciddi oranda etkilendi. Alkaya'nın yazısında sorduğu "Peki şimdi ne olacak?" sorusu, bu büyük felaketin ardından tarım sektörünün ve çiftçilerimizin geleceğine dair derin endişeleri ve belirsizlikleri dile getiriyor.” şeklinde giriş yapan Demirtaş’ın Malatya'da Don Yarası, İklim Kırbacı başlıklı şiiri şöyle: 

Nisan'ın on biri, on ikisi...

Malatya'nın, nice diyarın yemyeşil düşlerine

Göklerden indi bir kâbus:

Can donduran kar.

Baharımız zemheri kışa döndü.

Bir garip fısıltı, 

iklimin değişen rengi,

Bembeyaz bir hüzün.

Sıfırın altına düştü hava, usul usul.

Zirai don vurdu:

Bağları, bahçeleri, tarlaları,

Ekinler buz kesti.


Otuz altı ilin yüreğine yayıldı bu acı çığlık.

Eksi onların buzdan nefesiyle,

Dallarda can bulan baharın hevesi

Bir anda küle döndü.


Don, yeşeren filizleri değil sadece,

O toprağa kök salmış yürekleri de dondurdu.

Bir yılın alın teri, ağaçlara,  tarlalara ekilen umut,

Hepsi buz kesmişti, bir gecede, sessizce.

Gözlerde çaresizlik, donmuş bir göl;

Dillerde isyan, 

fısıltıya dönüşmüş ağıt.

Bahçelerde buz tutmuş ağaçlar, birer hayalet,

Rüzgârla fısıldar kaybolan umutları...

Derin bir "doğa yası"nın izleri,

Kaçınılmaz "insani acı"nın göstergesi.


Umudun kırıntıları buz sarkıtlarına asıldı,

Kara kışa kefenlendi.

Çiftçinin çaresizliği,

Ağaç gövdelerine işlenen kara yazgı oldu.

Sanki evlerinden bir ölü çıktı.

Üreticinin kalbi, kırık bir saz gibi inledi.


Malatya'nın cömert kucağı, 

o bereketli topraklar,

Can damarı, altın simgesi kayısı bahçeleri...

Bir gece ansızın, 

sessiz bir örtü kapladı bembeyaz.

Şefkatli karın dokunuşu değildi bu,

Hayır! Yaşamı donduran, umutları buz kesen bir ölüm perdesi.

Kayısı dallarında uyuyan tomurcuklar,

Narin çiçekler, minicik yeşil çağlalar,

Baharın müjdecileri...

Hepsi bir anda buzdan heykele dönüştü,

Cansız, donuk.

Güneşin altın yumurtası,

yazı görmeden baharda düştü dondan yıkıma.

Bu manzara, sadece toprağın değil,

Ruhların da yıkımıydı.

Doğanın kendi evlatlarına savurduğu,

Küresel ısınmanın, iklim değişikliğinin

Açtığı amansız yara:

Acımasız bir "İklim Kırbacı".


Malatya bahçelerinde yankılanan sessiz matem.

Kurumuş kayısı dalından düşen inilti,

Dut ağacından gelen bağlamanın kadim sesi...

Sanki Âşık Veysel'in ruhu,

Yürekleri deşen türküsüyle:

"Benim sadık yârim kara topraktır..."


Her ağaç kendi dilinde feryat etti semaya.

Günlerce direndi ağaçlar buza, kara;

Ölmedi!

Dallarda yeniden doğdu, yeşillendi her yaprak.

Toprak ana kucakladı,

Baharı yeniden fısıldadı;

Malatya'nın yüreği bu direnişle attı şafak. 


Yazının tamamı ve fotoğraflara şu linkten erişilebiliyor:

https://fikridemirtas44.blogspot.com/2025/06/malatyada-don-yaras-iklim-krbac.html?m

Fikri DEMİRTAŞ
 

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız

1 yorum yapılmış

  • Murat (2 saat önce)
    Doğanın insana, bitkiye ne kadar büyük zararlar verip üreticiyi çaresiz bırakabileceğini anlatan çok güzel bir şiir olmuş. Her mısrada hüzün ve çaresizliğin farklı tonları var. Yine de gelecekten ümitsiz olmamak, üretmekten vazgeçmemek lazım. Doğa çok şey anlatır aslında bize. Yıktığı kadar aynı zamanda cömert de davranır. Yeter ki onu iyi anlamak, olacakları önceden tahmin etmek ve tedbirleri almak gerekir. Siz doğaya tokat atarsanız o da size yumruk atar. İklim değişikliği ile birlikte artık bu gibi afetler ne ilk ne de son olacak. Emeğinize, yüreğinize sağlık hocam.
    0
    0
    Yanıtla
Reklam