SON DAKİKA
SON DEPREMLER

Malatya'da 'Kürsübaşı' Rüzgârı

0
Güncellendi - 2015-12-28 02:43:58
Malatya'da 'Kürsübaşı' Rüzgârı
A- A+ PAYLAŞ

Uydu üzerinden Malatya merkezli yayın yapan Türkiyem TV’de Ali Cengiz tarafından hazırlanıp sunulan Türkülerle Anadolu programına katılmak üzere Malatya’ya gelen Elazığ Kürsübaşı müzik geleneğinin yaşayan en önemli temsilcilerinden biri olan ses sanatçısı Osman Bulut, sanat hayatının ve kültür dünyasının biçimlenmesinde Malatya’nın yetiştirdiği büyük sanatçı Fahri Kayahan’ın önemli etkisi olduğunu söyledi. 

Birleşmiş Milletler Eğitim-Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO)’nün Somut Olmayan Kültürel Mirasın belli unsurlarını yeniden yaratmak ve yorumlamak açısından gerekli bilgi ve beceriye ‘yüksek düzeyde’ sahip kişilerin yer aldığı ‘Yaşayan İnsan Hazineleri’ listesindeki sanatçılardan biri olan Osman Bulut, Malatya ve Elazığ türkülerinin ortak coğrafya ve toprağın insanının duygu dünyasının yansıması olduğunu belirtti. Bulut, “Malatya ile Elazığ arasında daimi bir ilişki vardır. Birbirine bağlıdır. Düğünlerimizde Malatya türkülerini da okuruz.  Malatya ile her bakımdan akrabayız. Repertuarımızda Arguvan türküleri de önemli bir yer tutar. Ben ve arkadaşlarım Arguvan da okumaktan çok mutlu oluruz” dedi. 

Aynı programda Osman Bulut ile birlikte türkü okuyan yerel kültür araştırmacısı, Murat Göğebakan’ın okuduğu ünlü ‘Vazgeçemem’ adlı eserin bestecisi ve Elazığ Kanal 23’de Harput Divanı adlı müzik-kültür programının yapımcı - sunucusu Bünyamin Eroğlu da, Elazığ ve Malatya’nın ortak bir kültür havzasının aktörleri olduğuna dikkat çekerek, her iki şehrin türkülerinin dünya kültür mirasını da zenginleştirdiğini söyledi. 

Elazığ (Harput) kültürünün en önemli unsurlarından biri olan Kürsübaşı Geleneği’nin temsilcilerinden biri olan Osman Bulut, Elazığ Kürsübaşı Müzik Ekibi ile birlikte geldiği Malatya’da, Türkiyem TV’de yapılan, Türkiye ve yurtdışındaki türküseverlerin beğeniyle izlediği Ali Cengiz yönetimindeki Türkülerle Anadolu programından sonra Yeni Malatya Gazetesi Muhabiri’nin sorularını yanıtladı.

UNESCO ‘Yaşayan İnsan Hazineleri Ulusal Envanteri’nde yer alan Osman Bulut ile yaptığımız türkü merkezli söyleşide öne çıkan başlıklar şöyle: 

“7 Yaşındayken Malatyalı Fahri’yi dinleyerek türkünün büyülü dünyasına girdim”

Ben 7 yaşında iken -tabi o zamanlar gramofon vardı, taş plak vardı- köyümüzde Malatyalı Fahri’yi taş plaktan dinlerdim.  Çok severdim. Bizde hafızlık geleneği vardır. Ben de hafızlık geleneğinde geliyorum aynı zamanda. Yıllardır müezzinlik yaparım, hafızlık yaparım.  Kur’an-ı Kerim okuyorum. Celalettin Güzelses, bizim Elazığlı Hafız Osman Öge, Sadettin Kaynak, Malatyalı Fahri Kayahan... Hep bunları dinledim. Bunların çoğu hafızdır.  Bilhassa Ramazan’da Harput’ta müezzinlik yaparım. Sadettin Kaynak ve Celalettin Güzelses önemli hafızlardır. Daha sonra çocukluktan itibaren musikiye atıldım. 1982’de ilk albümümü yaptım.

Bizim mayamız uzun havalarla yoğrulmuş. Bizim işimiz hep hoyrattır. Gazel okuyorum ben. Her konserimde Mahpushaneyi okurum. Ve Arguvan ağzı ile okuyorum. Malatyalı Fahri’nin çok önemli bir eseridir mapushane.

“UNESCO’nun Kültür Mirası listesindeyiz”

UNESCO’nun koruma altına aldığı yaşayan Kültür Mirası listesindeyiz. Ben bu geleneğin son yaşayan isimlerindenim. Önce Harput’u aldı daha sonra biz de bu listeye girdik. Gelecek nesillere taşımak üzere bu listeye alındık. 

Tabi sanattan önce ahlak, terbiye, tevazu gelir, sonra sanat gelir. Önce Edebiyat bileceğiz. Büyük bir edebiyat bilgisi olacak. Ben hep Itri’nin, Nabi’nin ve Fuzuli’nin gazellerini okuruz. Harput’un gazelleri hep Fuzuli’nindir.  Ama burada gazel okumadık tabi. Programın formatına biraz ağır gelir. 

Bizim musikimiz, sanat musikisi ile eş değerdir. Sazlarımız klasiktir. Kırık havalar, ağır havalar ve gazellere geçilir. Her makam kendine hastır. Beşir makamı, İbrahimi, Uşşak ve Nevruz makamı hep bizim Harput’a mahsustur. Mayalar, hoyratlar bizden sonra Kerkük’te vardır, Urfa’da vardır.  Urfa, Kerkük, Harput amca çocuklarıdır. Bir üçgendir. İnşallah bu kültür devam edip gidecek. Biz de bu anlamda son nesiliz ve bunu ölene kadar devam ettireceğiz.

Malatya ile Elazığ arasında daimi bir ilişki vardır. Birbirine bağlıdır. Düğünlerimizde Malatya da okuruz.  Malatya ile her bakımdan akrabayız. Arguvan’da da repertuarlarımız var. Arguvan da okurum. 

“Kürsübaşı Geleneği Elazığ kültürünün en önemli parçasıdır”

Elazığ’da uzun bir geçmişe dayanan Kürsübaşı Geleneği bizim yerel kültürümüzün en önemli unsurlarından biridir. Köylerde, şehirlerde, köy odalarında okunur. Yatsı vakitleri büyüklerle oturulur, sohbetler edilir. Sohbetler, ziyafetler, yarışmalar, musikili eğlenceler, halk hikayeleri anlatımları vardır bu geleneğin içinde. Köyün sorunu varsa konuşulur, sonra musiki faslı başlar. 

Gençlerden bu müziğe büyük bir ilgi var ancak bizim icra ettiğimiz musikide bir kopuş varsa bunun kabahati de bizdedir. Tabi teknoloji ile birlikte kısmen bir kopuş var. Yahu neden biz düğünlerimizde bu türküleri okumayalım? Bu türküler gönüllere, kalbe tesir ediyor. Ben bu türkülerle büyüdüm. Bugün bir kimse Malatya’nın türküsünü sevmiyorsa, Kerneğin suyunu içmesin, kayısısını, analı-kızlı köftesini yemesin. 

Elazığ Kürsübaşı ekibi olarak bugün çok değerli kardeşimiz, dostumuz Ali Cengiz Bey’in daveti üzerine Malatya’ya geldik. Bu yayında saatlerce türkü okuduk ve bunun parasal karşılığı yok. Kimseden bu anlamda bir şey de beklemiyoruz. Çünkü biz sadece insanı severiz. Cenab-ı Allah’tan başka kimseden bir beklentimiz yok. Malatya-Elazığ kardeş şehirlerdir. Bu kardeşliği perçinleyecek, güçlendirecek her işin içinde oluruz, bundan mutlu oluruz. 

“Harput’ta kimi çevirseniz güzel musiki okur”

1954 Elazığ doğumluyum.  Ortaokul ve sanat okulunu bitirdim. Spor hayatım var. Atletizm ve futbol oynadım. 7 yaşından beri musikinin içindeyim. Babamın sesi çok güzeldi. Çocuklarımın sesi güzel. Çocuklarım da okuyor.  Harput’ta yolda kimi çevirirseniz hakikaten güzel musiki okur yani.  Tahsil hayatım bittikten sonra derneklere devam ettim. Harput Kültür Derneği ve Elazığ Musiki Konservatuarı’na devam ettim ve daha sonra gelişti bu süreç, TRT’ye çıktık. Odur budur halen okuyoruz.  

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız