İstanbul Üniversitesi rektöre hemşehrimiz Prof.Dr. Mesut Parlakın, rektör seçildikten sonra Malatyaya yaptığı ilk ziyarette büyük ilgi gördüğünü, baba ocağı Yeşilyurtta özel karşılama töreni düzenlendiğini, Parlakın Malatyadaki 3 günlük ziyareti sırasında il yöneticileriyle görüştüğünü, karşılıklı sıcak mesajların verildiğini, bu arada TV Malatyada bir programa katıldığını ve İnönü Üniversitesi kadro kanununun engellenmesi, rektör-milletvekili polemiği konusunda değerlendirmeler yaptığını, Münir Erkalın Malatya belediye başkanlığı döneminde bizzat kendisinin yaşadığı olaylar nedeniyle bu ismi yakından tanıyan Parlakın bu konudaki değerlendirmelerinin bizzat gözleme dayandığı yorumlarının yapıldığını,
Galatasaraylı yöneticilerinin Pazar günkü maç öncesi Saidouyu polemik konusu yaparak gerginlik yarattıklarını, Galatasarayın bu tür tavırlarıyla bilinen ve tanınan asbaşkanı Ergün Gürsoyun, ölçüsüz-dengesiz-saygısız üslubuyla Malatyada da açıklama yapıp başkan Tanrıverdi ile yöneticileri suçlamasının maç sonunda sinirleri iyice gerdiğini, tepkilere neden olduğunu, Malatyaspor başkanı ve yöneticilerinin girişimleriyle olası ciddi olayların engellendiğini, Gürsoyun bu davranışlarına karşın Malatyaspor Başkanı Tanrıverdinin yaklaşımlarının ulusal bazda yayın yapan televizyonlarda da yansıtıldığını ve bu tutumunun övgü topladığını,
Malatyaspor- Galatasaray maçından hemen sonra stad önünde yaşanan sıkıntılar, bizzat Malatyaspor Başkanı ve yöneticilerinin içinde olduğu gerginliklerin ardından, İstanbuldan gelen bir grup Malatyalının, protokol tribününde kendilerine ayrılan yeri beğenmemeleri nedeniyle, o kadar yaşanmış ve yaşanmakta olan gerginliğin üstüne, yöneticilerin kaldığı otele giderek, yer sorunu yüzünden gerginlik yarattıklarının haber alındığını, Ergün Gürsoyun yarattığı gerginlik üzerine Malatyaspor yöneticilerinin bir de bu yer beğenmeyen hemşehrilerimizin yarattıkları sorunla uğraşmak zorunda kaldıklarını, bu tartışmalar sırasında Malatyaspor yöneticileri arasındaki bazı isimlerlekişisel anlamda sıkıntıları olduğu değerlendirilen İstanbuldan gelen bazı hemşehrilerimizin, yönetimdeki bu isimlere yönelik yakışıksız sözlerinin üzüntü yarattığını, otelde yaşanan olayları duyanların, Ergün Gürsoy olayından daha çok, taraflarının tümü Malatyalı olan bu olaydan büyük üzüntü duyduklarını,
Malatyada, araç işgali altındaki caddelerin bir bölümünde park sorununun çözümü için önlem olarak getirilen parkomat uygulamasının kaldırılmasına yönelik bir düşüncenin belediye yönetiminin gündeminde olduğunu, park sorununa kısmi bir çözüm ve düzen getiren parkomat uygulaması ile ilgili saptanan aksaklıklar ve eksikliklerin giderilmesine yönelik iyileştirici bir çalışma yapmak yerine, uygulamayı tümden kaldırıp, yeniden caddelerin kasaba caddesi görüntüsü almasına yolaçacak hale dönüştürmeyi düşünenlerin neyi amaçladıklarının merak edildiğini, parkomat uygulaması yapılmayan tüm caddelerde, bir kısım işyeri sahiplerinin kendilerince otoparklar oluşturduklarını, bu park yerlerine saksı, pano, taş vs. dizerek kamuya ait bir alanı işgal etmelerine bugüne kadar trafikten sorumlu hiçbir birimin müdahale etmediğinin bu sütunlarda sık sık yazılmasına rağmen herhangi bir işlem yapılmadığını, parkomat uygulamasının kaldırılmasıyla tüm kentin caddelerinin, gücüne güvenenlerin oluşturacağı özel oto park alanına döndürüleceğinden endişe edildiğini, bu nedenle belediye yönetiminin parkomat konusunu kaldırmayı düşünme yerine, saptadığı aksaklıkların düzeltilmesi yoluna gitmesinin daha uygun olacağını,
1. Amatör Ligde şampiyon olarak 3. Lig terfi maçlarına katılma hakkını elde eden takımlardan Malatya Belediyesporun, Elazığdaki 1. kademe grup maçlarından 1 hafta önce bu kente giderek kampa girdiğini, Malatyaya 1 saat mesafedeki bir ilde, 1 hafta öncesinden Malatya ile aynı iklime sahip olması nedeniyle, iklim uyumu, rakım uyumu vs. gibi gerekçelerin söz konusu olamayacağı programla bu kampın düzenlenmesinin mantığının anlaşılamadığını, Malatya Belediyesporun harcamaları ile ilgili olarak zaten 3. Ligdeki bir profesyonel futbol kulübü durumunda olduğunun öne sürüldüğünü,
Malatyada; 25 Mart tarihinde gerçekleştirilen; Valilik, 2. Ordu, Belediye, İnönü Üniversitesi ile diğer resmi kurumların yanı sıra bazı sivil toplum kuruluşlarının da destek verdiği, büyük çaplı Bayrağa Saygı Yürüyüşü sırasında, tertip komitesince belirlenenler dışında pankart taşınmaması, afiş açılmaması, slogan atılmaması yolundaki karara karşın, yürüyüşteki MHP ve Ülkü Ocakları grubunda buna uyulmaması konusunun, MHP Genel Merkezi tarafından soruşturma konusu yapıldığının öğrenildiğini,
İnönü Üniversitesi yönetimi tarafından yerleşke içerisinde fotoğrafçılık hizmeti sunacak bir birim üreterek yap-işlet-devret modeli ile kiraya verildiğini, kent içindeki bir çok fotoğrafçının bu kiralama işinden bilgisi olmadıklarını iddia ettiklerini, üniversite yönetiminin de bu durumu kabul etmediklerini ve yapılan işlemin normal ve yasalara uygun olduğunu ifade ettiklerini,
Malatyanın temizlik hizmetlerinden sorumlu olan Esenlik Şirketinin Mayıs ayında başlatacağı kampanya için el ilanı bastırdığını ve bu el ilanlarını temizlik işçilerine özellikle kent merkezinde dağıttırdığını, vatandaşlar tarafından el ilanlarının okunduktan sonra yerlere atıldığını, bunun da çevre kirliliğine olumsuz yönde önemli katkılarının olduğunu, kentin temizliğinden sorumlu Esenlik şirketinin çevreyi kirleten böylesi bir tavrı vatandaşlar Et kokarsa tuzlanır, ya tuz kokarsa? şeklinde değerlendirildiğini, ayrıca kaliteli kağıda bastırılan ilanların maliyetinin ne kadar olduğunun ve Buna ne gerek vardı? diye konuşulduğunu,
Kent yöneticilerinin olmadığı toplantılara ilgi ve katılımın azlığının yanı sıra toplantının düzenlendiği salonda temizlik düzen ve hizmetine gerekli hassasiyetlerin gösterilmediğini, adeta angarya olarak nitelendirildiğini, bu durumun da toplantıların düzenleyicileri tarafından esefle karşılandığını,