İnönü Üniversitesinin kuruluşunun 30. yıldönümü dolayısıyla Kongre ve Kültür Merkezinde düzenlenen törende konuşan rektör Prof.Dr. Fatih Hilmioğlunun, içerik ve görsel açıdan çok da özenli hazırlanmadığı anlaşılan görüntüler eşliğinde üniversitenin 30 yıllık gelişimini anlatırken, sık sık iğnelemelerde bulunduğunu, kampüsteki bazı fiziksel düzenlemeler ve ışıklandırmayı anlatırken, Bir zamanlar gündüzü de karanlık olan üniversitenin şimdi gecesi de aydınlık.. diye konuştuğunu, rektörlük girişine kendi döneminde yazılan Atatürkün İyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, meczuplar, müritler ülkesi olamaz.. sözünün, bundan sonra kendi istese bile oradan indirilemeyeceğini söylediğini, ayrıca düzenlenen törende üniversitenin kuruluşuna katkıda bulunan eski parlamenterlere ve dönemin Üniversite Kurma ve Yaşatma Derneği yöneticilerine şilt verildiğini, törene katılan eski parlamenterlerden AP Milletvekili Ahmet Karaaslanın, üniversiteler konusunda hükümet tavrına tepki gösterdiğini ve eleştirdiğini, üniversitenin kuruluş yasa teklifini hazırlayan dönemin CHP Malatya Milletvekili Mehmet Delikayanın da, buna ilişkin süreçteki ilginç anılarını aktardığını, eski siyasilerin konuşmalarının uzamasının da salonda esprili tepkilere yolaçtığını,
İnönü Üniversitesinin kuruluş sürecinin anlatıldığı özensiz hazırlanmış sinevizyon gösterisi ve sunumda, ayrıca da programda, üniversitenin 2. rektörünün bütünüyle unutulduğunu, kurucu rektör Süreyya Aybardan sonra İnönü Üniversitesi rektörlüğü görevine Ankara Üniversitesi Fen Fakültesi öğretim üyeliğinden atanan ve 1981-1982 yıllarında görev yapan Prof.Dr. Ali Fuat Cesurun adına dahi yer verilmediğini, bu eksikliğin hatırlatıldığı üniversite yöneticilerinin, Cesurun adına hiç rastlamadıklarını söylediklerini, ancak internette yapacakları bir aramada Cesurun İnönü Üniversitesi Rektörü olarak katıldığı önemli bazı toplantılara ilişkin kayıtlara ulaşabileceklerini, törene katılan eski rektörlerden Prof.Dr. Nihat Nirunun, belirtildiği gibi bu üniversitenin 2. değil, 3. rektörü olduğunu,
1000e yakın akademik, 2 bin dolayında idari personeli ve 18 bin dolayında öğrencisi bulunan İnönü Üniversitesinin kuruluşunun 30. yıldönümü nedeniyle düzenlenen törenin 700 kişilik Kongre ve Kültür Merkezi büyük salonunda yapıldığını, salonda boşlukların dikkat çektiğini, törene 7 milletvekilinden sadece Mevlüt Aslanoğlunun katıldığını, Aslanoğluna da katkılarından dolayı şilt verildiğini, rektörün açılış konuşmasında salondaki protokol davetlilerini sayarken, 2. Ordu temsilcisi Kurmay Başkanını unuttuğunu, ancak daha sonraki sinevizyon gösterisinde, üniversitenin alt yapısı ile ilgili katkılarından dolayı 2. Ordu Komutanlığına teşekkür ettiğini, yaptırılan 90 bin metrekare beton asfaltın 75 bin metrekaresinin 2. Ordu tarafından, 15 bin metrekaresinin ise eski belediye başkanı döneminde Malatya Belediyesi tarafından yaptırıldığını anlattığını, ayrıca daha önceki yıllarda üniversiteye katkıları bulunan Malatya Eğitim Vakfının son 2 yılda hiçbir katkısının görülmediğini, bu arada ihtiyacı olan öğrencilere akademik ve idari personelin katkılarıyla burs verildiğini anlattığını,
Malatya Belediyesinin bazı faaliyetlerinin planlanmasında emrivaki durumunun gözlendiğini, özellikle kültürel faaliyetler adı altındaki organizasyonlarda bunun yoğunlukta olduğunu, son olarak Malatya Fuarı ve Kayısı Şenliği ile ilgili bu yılki organizasyonda benzer bir durumun gözlendiğini, belediyenin ve hatta kentin ilgili kurum ve kuruluşlarıyla yapılacak ciddi bir tartışma-değerlendirme sürecinin ardından karar verilmesi gereken konularda, bu yolun izlenmeyip oldu-bitti sonuçlarla ortaya çıkıldığını ve bu durumun dayatma olarak yorumlandığını, kısa bir süre önce yine belediyenin 5 bin dolar destek verip vermediği soruları ortada kalan, cevabı verilmeyen Malatya Kültür ve Sanat Festivali adı verilen, AB fonları destekli fiyasko organizasyonun ardından, Malatya Fuarı ve Kayısı Şenliğine, Malatya Fuarı ve Uluslararası Kültür, Sanat ve Kayısı Festivali adının verildiğini, bugüne kadar Belediye Başkanının hiçbir konuşmasında bu niteliklerine değinilmeyen söz konusu düzenlemenin aslında belediye başkanına da dayatılan bir girişim olduğunun değerlendirildiğini,
Malatyada Sağlık Bakanlığına bağlı yataklı tedavi kurumlarının en önemlileri olan Malatya Devlet ve Beydağı Devlet Hastanelerinin genel temizliği ile ilgili şikayetlerin giderek arttığını, ilgililerin bu konuda hassasiyet göstermelerinin istendiğini,
Geçtiğimiz günlerde Malatya Belediye Meclisi grup toplantısı sırasında AKPli meclis üyelerinden ikisinin birbirlerine sözlü sataşmalarda bulunduğunu, araya girenler sayesinde fiziksel sataşmanın önlendiğini, bu sataşmaların ekseninde Makam-mevki dolayısıyla Rant ekseninde olduğunu, taraflardan birisinin Yaptığınız görevlendirmelerde taraflı davranıyorsunuz, bizleri görmezden geliyorsunuz yolundaki suçlamalarına karşı tarafın, Görev verilmediği ve geçenlerde yapılan Sulama Kanalı seçimlerini kaybettiği için bu kadar feveran ediyor şeklinde yanıtladığını iddia edildiğini, kamuoyunda ise bu durumun Bu sataşmaların arkasında yerel seçimler öncesi kamuoyunun gündemini epeyce meşgul edenAkçeli iddialar karşısında istifa eden/ ettirilen eski bir il yöneticisinin olduğunu ve AKP Meclis grubunun ikiye hatta üçe bölündüğü şeklinde algılandığını
Bugüne kadar Köy muhtarları tarafından yapılan ve gelirinin tamamı Köy harcamalarında kullanılan Yayla İhalelerinin yeni çıkarılan yasa gereği bu yıl İl Tarım Müdürlüğü tarafından yapıldığını/ yapılacağını, bu duruma tepki gösteren köy muhtarlarının ise ilgili birimlere Yayla ve otlaklarla ilgili olarak kendilerinden istenen kayıtları vermediğini veya eksik vererek bir şekilde olayı protesto ettiklerini
Öğrencilerine verdikleri eğitim kalitesinin yüksekliği ve yaptıkları sosyal etkinlikler nedeniyle ilimizin önde gelen ve veliler tarafından tercih edilen İlköğretim okullarından biri olan Kemal Özalper İlköğretim okulunda, menfur bir cinayet sonrası yaşamını yitiren okul Müdürü Merhum Kemal Şahinden sonra bu makama asaleten atama yapılmadığını, vekâleten yürütülen müdürlük görevinin de yönetimde boşlukların oluşmasına neden olduğu kadar eğitim kalitesinde ve sosyal etkinlikler açısından bir düşüşe neden olduğu, bu durumunda öğrenci velilerini kara kara düşündürdüğünü, ayrıca sınıf mevcutlarının çok fazla olduğunu buna çözüm bulunmasının istendiğini,
Son Belediye Meclis toplantısında MHPli meclis üyesinin İmar konularının meclis çalışmalarını olumsuz etkilediği gibi şehrin karmaşık bir yapıya dönüştürdüğü yolundaki söylemine Belediye Başkanı Akının Geçmişte yapılan ve vatandaşın epeyce mağdur olmalarına neden olan uygulamaların çözümü için çalışıyoruz diyerek geçmiş yönetim uygulamalarının vatandaşın lehine olmadığını ima etmesine karşılık MHPli meclis üyelerinden bu imaya karşılık vermemeleri kamuoyunda Geçmişte yapılan uygulamaların vatandaş aleyhine olduğunun kabul edilmesi anlamına geldiği şeklinde değerlendirildiğini,