BUNDA YANLIŞLIK YOK MU?
Kuş Gribi diye de adlandırılan Tavuk Vebası, garip ve ilginç bir hızla yayılıyor. Ülkenin kıt kanaat geçim unsurlarından biri olan kanatlı hayvan yetiştiriciliği, bu vesile süratle kan kaybediyor..
Ülkemizde de ortaya çıktıktan sonra, 4 kişinin ölümüne neden olan, binlerce hayvanın hastalıktan telef olduğu, 1 milyona yakınının da tedbiren imha edildiği hastalık, geçtiğimiz Pazar gününden itibaren Malatyada da ortaya çıktı. Önce Kale ilçesinin Bent Köyünde, sonra il merkezinde ve Yazıhanda..
Salgın bir hastalık var ve vatandaşın, detaylı olarak bilgilendirilmesi gerekiyor.
Ancak, Malatyada hastalığın ortaya çıktığı gün, Ankarada Kuş Gribi Ulusal Koordinasyon Merkezi oluşturuldu. Valiliklere gönderilen genelge ile bu merkez dışında hastalıkla ilgili olarak herhangi bir açıklama yapılamaması, bundan böyle açıklamaların bu merkezden olacağı belirtildi.
Oluşturulan merkezin, özel olarak Malatyadaki hassasiyet doğrultusunda, ayrıntılı bilgi taleplerini karşılaması mümkün de değil, söz konusu da değil. Çok genel olarak konu hakkında bilgi veriyor, o kadar. Bu merkezin açıklamasında, insana bulaşma olmadığı için, Malatya hastalık şüpheli iller arasında geçiyor.
Bent Köyündeki olaydan sonra, Salı günü itibarıyla, ikisi il merkezi, biri Yazıhanda olmak üzere 3 tavukta daha hastalık virüsüne rastlandı. Valilikte olağanüstü bir toplantı yapıldı, ancak sonrasında bir açıklama yok. Çünkü, Ankaradaki merkez dışında açıklama yetkisi kaldırıldı. Ankaradaki merkezin de Malatya ile ilgili detay vermesi söz konusu değil.
O halde Malatya, bu hastalıkla ilgili seyri, zamanlı ve önemli yerel bilgileri nasıl ve kimden alacak? Özel-yerel açıklama olmaması, panik yaratmaz mı?
Bu tek merkez açıklama uygulaması gözden geçirilmeli..
* * *
MİLLİ EĞİTİMDEKİ PİNG PONG OYUNU!..
Genel sınavlardaki başarı açısından durumu hiç de iç açıcı olmayan, eğitim ve öğretim kalitesi bu nedenle ciddi şekilde ele alınması gereken Malatyada, bu işin muhatabı durumunda olan Milli Eğitim, son derece hoyratça ve bilinçsizce, tepe yönetimi kaosu yaratılarak, etkisiz duruma getirildi ve bu durum devam ediyor.
AKPnin iktidara geldiği ilk dönemde, bu partiyle hiçbir sorun yaşamayan, hatta bazı il yöneticileriyle çok yakın olma gayretine giren ve bu yöneticiler tarafından desteklendiği, böylece görevi sürdürdüğü bilinen Milli Eğitim Müdürü Hamza Doğuç, durumu 2004 Mayıs ayına kadar idare etti. Sonra, partinin iki milletvekilinin güç gösterisi kapsamında, Milli Eğitim Müdürlüğü makamı farklı bir noktaya gelince, bazı yerel yöneticiler desteğindeki Doğuç, doğal olarak gönderilmesi gereken durumuna düştü.
Bu milletvekillerinden birinin Milli Eğitim Müdürü adayı olan ismin müdürlük görevini üstlenmesi, muhtemelen diğerine tanınan başka kuruluşa müdür atama kontenjanı ile oluşturulan denge doğrultusunda sağlanmak istenirken, Doğuçun makamını boşaltması için bir formül bulundu. Ankaraya 6 aylık geçici görevlendirme, yerine Mehmet Bulut ataması.. Doğuç gidiyor, Bulut geliyor.. Süre bitimi, Doğuçun idari yargıya gitmesi.. Doğuç tekrar geliyor, Bulut gidiyor.. Yine aynı süreç.. Doğuç bir kez daha gidiyor, Bulut tekrar geliyor..
Ping Pong Oyununa dönüşen bu durum, kuruma çok ciddi olarak zarar veriyor. Tepe yönetimi otoritesi adeta sıfırlanıyor.. Gidenin tekrar geleceği, gelmiş olanın tekrar gideceği bir süreç söz konusu.. 3. kez oldu.. Devam edecekmiş gibi de gözüküyor.
Bu süreçte bir başka gariplik de Bulutun durumu.. Bilindiği gibi kendisi ilköğretim müfettişi.. Bir görevlendirmeyle, müfettişlikten, birkaç makam atlayarak bir anda vekaleten de olsa Milli Eğitim Müdürü olup, amirlerinin amiri oluyor.. Görev süresi bitip, asli görevine döndüğünde, yeniden ast oluyor.. Ast olduğunda, Bulutun amiri durumunda olanların durumunu düşünün!..
Milli Eğitim gibi çok önemli ve başında kaos olmaması gereken kurum, böylece yıpranıyor, güçsüzleştiriliyor, iş yapamaz hale getiriliyor.
Mehmet Bulutu, Milli Eğitim Müdürü olarak görmek isteyen milletvekili, Bulutu ve Malatyayı düşünüyorsa, onun bir başka ile müdür olması için çaba göstermeli..
Ciddi olarak yıpranan ve makamına hiçbir katkı sağlayamayacak durumda olan Doğuçu Malatyadan almak isteyenler, onun yerine Malatya dışından ve atama yetkisi bulunan kademelerin (Bakanlık, Başbakanlık ve Cumhurbaşkanlığının) tamamının onayını alacak bir ismi getirip, kaosa son vermeliler.
* * *
ZİYA DOĞANIN İSTEDİĞİ TAKIM..
Genç kadrosu ve büyük umutlarla başladığı ligin ilk yarısında büyük hayal kırıklığı yaşayan Malatyasporda, 4. haftanın sonunda Feyyaz Uçarın yerine umut olarak takımın başına getirilen Ziya Doğanın, ilk başlarda iyi bir kadro var demesine karşın, başarısız sonuçlar devam ettikçe, kadrodan şikayetçi olduğu biliniyordu.
Doğan, küme düşmeme mücadelesi veren takım için, devre arasında önemli transferler yapılmasını istedi. Ve Malatyaspor yönetimi, maddi anlamdaki tüm güçlüklerine karşın, Ziya Doğanın eline, sezon başında yaptığının çok üzerindeki maliyetli transferlerle önemli futbolcuları teslim etti. Alınan yeni futbolcuların maliyetinin, özellikle 3 Çek ve 2 Trabzonlu oyuncunun maliyetinin 2.5 milyon Euro civarında olduğu ifade ediliyor. Bu, Malatyasporun ilk yarıdaki kadrosunun tümünün maliyetinin biraz altında bir rakam.
Devre arasında yönetim, Ziya Doğanın kendisinden istediklerini yaptı denebilir. O kadar ki, Brezilyadan büyük umutlarla alınan, oynadığı bazı maçlardaki performansı ile Türkiyenin en iyi kanat oyuncularından biri olacağına ilişkin sinyaller veren ve birçok futbolseverin Malatyasporun Yattarası olacak dediği Katatua bile, aslında çözülebilecek sorunlarına karşın, Doğan istemediği için gönderildi. Doğanın istemedikleri gitti, istedikleri geldi..
Bundan sonra Doğanın bir maazereti yok ve Malatyaspor taraftarı, ikinci yarıda sahada etkili futbol oynayan, iyi sonuçlar alan bir takım izlemek istiyor.
* * *
MARJİNAL GRUPLAR VE HALK DESTEĞİ..
Malatya Tekel Sigara Fabrikasının kapatılması gündemde.. Tekel işçileri, bağlı oldukları sendikanın organizasyonuyla çeşitli eylemlerle tepkilerini dile getiriyorlar.
Malatya halkından, esnafından, tüccarından bu eylemlere katkı olmadığından şikayet ediliyor. Sendika yöneticileri bu durumu sık sık dile getiriyorlar, hatta son eylemde buna ilişkin tepkiler, taşınan pankartlarda da yeralıyor.
Ancak, sokaktaki vatandaştan destek istenirken, ortaya konulan eylemlerde sözde destekçi durumundaki bazı marjinal grupların yarattığı görüntülerin, sendika yöneticilerince iyi değerlendirilmesi gerekiyor. Malatyada artık, eylem profesyoneli durumuna gelmiş bazı gruplar, misafireten katıldıkları eylemlerde yarattıkları görüntülerle, gerginliklerle, sokaktaki vatandaşı, haklı bir davaya destekten uzaklaştırıyor. Tekelcilerin tepkisizliğinden şikayet ettikleri kesimler, marjinallerle aynı yerde olamayacakları savunması yapıyorlar, bu biline..
* * *
PARA YOK, KARNE YOK!..
Ders yılının sona erdiği gün.. Öğrencilere karne dağıtılıyor.. Ama, Hayrettin Sönmezay İlköğretim Okulu'nun bazı öğrencileri karnelerini alamıyorlar.. Çünkü, onlar okula yapılan harcamalarla ilgili olarak hisselerine düşen 20 YTL'yi vermemişler, verememişler.
Malatya merkezde bir okulda durum bu!..
Bakalım, ilgili ve yetkili merciler "hiçbir yasada yeri olmayan" bu keyfi uygulama için nasıl hesap soracaklar?