VALİYİ ŞAŞIRTAN BELEDİYE TEMSİLCİSİ..
İl Koordinasyon Kurulu diye bir kurul var. 3 ayda bir toplanır; Vali başkanlık eder, merkez belediye başkanı, ilçe kaymakamları, ilçe belediye başkanları, yatırımcı dairelerin bölge müdürleri ile il müdürleri, üniversite temsilcisi katılır.
Bu kurulun özellikle ilk toplantısı, hem geçen yıl yatırımlarının değerlendirilmesi, hem de yeni yıl yatırımlarının ele alınması açısından önemlidir.
Malatyada, geçtiğimiz günlerde yapılanın bir başka önemi de, yeni Vali Halil İbrahim Daşözün katıldığı ve başkanlık ettiği ilk toplantısı olmasıdır. Vali, bu kurulda il ve kent hakkında, yatırımlar, çalışmalar hakkında bilgi sahibi olacaktır.
Valinin başkanlık ettiği bu ilk toplantıya, Malatya Belediye Başkanı Cemal Akın, muhtemelen başka işleri olduğu için katılmadığı gibi, Malatya Belediyesinin, kurulu ve konuyu çok da ciddiye almadığı yorumlarına yol açan bir olay yaşanır.
Malatya Belediyesini temsilen toplantıya gönderilen kişi, başkan yardımcılarından Sırrı Günaydındır. Valilik Salonundaki toplantıyı açan Vali Daşöz, ilk sözü Malatya Belediyesi temsilcisine vererek, 2005 çalışmalarını ve 2006 programını öğrenmek ister. Ancak, Günaydının yanıtı salonda soğuk bir rüzgar estirir. Günaydın, Bu konuda hazırlıklı olmadığını söyler. Vali, bunun kendilerinden, daha doğrusu Valilikten toplantı davetiyesi ve konusu ile ilgili bir iletişim eksikliğinden mi kaynaklandığını merakla sorar. Muhatabının yanıtı, kendisine Belediye Özel Kalemden, Valilikte bir toplantı olduğu, oraya belediye adına katılması bilgisi dışında başka bir bilgi verilmediği, bu nedenle hazırlıklı gelmediği yolundadır.
Vali gibi diğer katılımcılar da bu manzara karşısında şaşkındır. Belediye Başkan Yardımcısı, kurula bilgi verebilmek amacıyla, ilgili dosyaları belediyeden almak için izin ister, toplantıdan ayrılır ve bir süre sonra dosyalarla salona döner.
Bu durum, Malatyada önemli ve ciddi, en üst düzeyde katılımlı bir toplantıda yaşanmıştır. Ve bir kurumda işlerin nasıl yürütüldüğünün, hangi ciddiyetle yürütüldüğünün adeta yeni Valiye de, erken zamanda sunumudur!.. Bize göre de, Valinin şansıdır, bu durumu vakitlice müşahade etmek!..
* * *
BU DA SES VERE VERE GİTTİ..
Malatyaya ciddi ekonomik katkı sağlayan kurumlar, kuruluşlar bir bir yok ediliyor, naklediliyor, lağvediliyor, faaliyetleri kısıtlanıyor.. Malatya ses çıkarmadıkça, yeterince ses vermedikçe, uygulayıcılar; bu konularda, başka illerde hiçbir şekilde bulamadıkları yok etme kararlarını rahatça uygulamaya geçiyor, babalar gibi istediklerini yapıyorlar. Bunlar sivil kurum ve kuruluşlarla ilgili yapılan Malatya aleyhine tasarruflarda görülenler..
Tüm bunlardan canı yanan, yanmaya devam eden Malatya, şimdi bir de siyasetin etkisinde olmayan bir kararın şokunu yaşıyor. Malatyada 43 yıl faaliyet gösteren, Türkiyenin her yerinden yüzbinlerce insanın bu süre içerisinde, askerlik hizmetleri nedeniyle Malatya ile bağ kurmasını sağlayan, Malatyada özellikle perakende hizmet veren her sektöre, (otelden, hamama, tuhafiyeden, turistik eşya satana, taksiciden tüccara) katkısı olan Şoför Er Eğitim Alayı, aylar önce kamuoyuna da yansıyan bir takvim doğrultusunda, faaliyetine son verdi. Bu her şeyin tuzu biberi oldu. Siyasetin dışında da, siyaset başta her kurum ve kuruluş üzerinde etkili olabilecek bir sivil toplum hareketinin bir türlü gelişmediği Malatyada, bu konuda bile aylardır belli olan sona karşı, ciddi bir sesin çıktığını söylemek çok güç.
Askeri bir birimin kapatılması, askeri planların gereği olabilir. İhtiyaç duyulmadığı için kapatılan bir askeri birim, illa kalsın diye ısrar edemezsiniz. Ancak, kapatılan bu birimin yerine, kente aynı olanakları sağlayacak bir başka birim, kapatılan gibi bir eğitim birliği kaydırılabilir. Ama, Malatya hala bunu sağlayacak bir sesi yükseltebilmiş değil..
* * *
ULUSAL MÜZE VE YİNE SİYASİLER..
Kültür ve Turizm Bakanlığı, 23 ilden 41 müzeyi ulusal müze olarak saptamış ve bu konuda önümüzdeki günlerde kesin karar verilecek. Ulusal Müzeler belirlenirken eser sayısı, eserlerin değeri, ziyaretçi sayısı gibi kriterler göz önüne alınmışmış..
Çok büyük bir bölümü arkeolojik, bir bölümü de etnografik olmak üzere 17 bin dolayında esere sahip olan Malatya Müzesi, bu müzeler arasında yok. Ulusal Müze kapsamına alınması halinde, hem bakanlığa bağlı olarak faaliyetini sürdüreceği gibi, yeni bazı kültürel olanakları da Malatyaya sağlayabilecek bu organizasyon için Malatya uygun görülmemiş. Çünkü, Malatyanın siyaseten sahibi yok.. Bilgilendirildiklerine dair istihbaratımız olan iktidar partisi milletvekilleri, yerel siyasileri belli ki, konuyla hiçbir şekilde ilgili olamamışlar.
Malatya Müzesinin ulusal müze statüsüne getirilmesi halinde, örneğin Malatyaya Müze Müdürlüğünün dışında, bölgesel nitelikli bir Müzeler Başkanlığı, Müzeler İşletme Müdürlüğü gibi birimler de gelecek. Daha önce tarihi ve kültürel değerlerle ilgili olarak Adanadaki bölgeye bağlı olan, yakın zamanda Sivasta oluşturulan Anıtlar Kuruluna bağlanan Malatya, ulusal müze statüsü kazanması halinde, belki de, bir Anıtlar Kuruluna da sahip olacak.
Mevcut durumu itibarıyla, İl Özel İdaresine bağlı duruma getirilecek olan Malatya Müzesi, aslında ulusal müze standartlarına sahip. Çünkü, müzede sergilenen eserler arasında Dünyanın İlk Kılıcı olarak bilinen ve yurt dışında da sergilenen kılıçlar, yine dünyadaki ilk saray kalıntılarına ilişkin materyal, dünyanın ilk kral mezarlarından birine ilişkin kalıntılar ve heykel sanatının ilk örnekleri olduğu ifade edilen 10 bin yıllık heykeller yeralıyor. Arslantepe gibi kazısı devam eden bir höyüğü nedeniyle, eser sayısı her geçen gün artıyor. Yani eser değeri, uluslar arası kabul gören bir müze. Değer biçilemeyen eserler, bunlar ayrıca.. Ve ziyaretçi sayısı.. 4 yıl kapalı olduğu için, ziyaretçi sayısı anlaşılan o 4 yıllık bölüm için sıfır olarak algılanmış!.. Geçtiğimiz yıl Mayıs ayında yeniden ziyarete açıldı ve 7 aydaki ziyaretçi sayısının, müze ziyaretçisi için hiç de küçümsenmeyecek bir rakam olan 16 bin..
Tüm bu altyapısına rağmen Malatya Müzesi, kente bir çok yeni getiri sağlayacak Ulusal Müze statüsüne giremiyor. Çünkü, milletvekili düzeyinde sahibi yok!..
* * *
SSK NE YAPMAK İSTİYOR?
SSKnın sağlık hizmetleri bilindiği gibi Sağlık Bakanlığı bünyesine alınmıştı. SSK Malatya Hastanesi, Beydağı Devlet Hastanesi yapılmıştı, malum.
SSKnın İnönü Caddesindeki idari biriminin bulunduğu binanın altındaki bazı odalar, SSKnın günde ortalama 450- 500 sigortalıya diş ve diğer bazı branşlarda sağlık hizmetinin verildiği bir sağlık merkezi olarak kullanılıyordu. Bu birim, bir süre önce de Beydağı Devlet Hastanesi bünyesindeki bir poliklinik statüsüne getirilmişti .
SSKnın İl Müdürlüğü, şimdilerde, ciddi ölçüde sağlık hizmeti veren, hastanelerdeki yoğunluğu kısmen alan, aynı zamanda kiracısı olan bu polikliniğin kapanmasına yönelik bir faaliyet içerisinde.. Daha önce SSKnın bir birimi olan bu polikliniği, müdürlüğün idari hizmetleri için yer lazım olduğu gerekçesiyle ve kiralama süresi de bittiği için çıkarmaya çalışıyor.
Bir kısım mensuplarına ciddi ölçüde sağlık hizmeti veren bir birim ve 3-4 oda ihtiyacını gerekçe göstererek, memurları için yer açma amacıyla çıkarmaya çalışan bir kamu kurumu.
Sayın Valinin, bu konuyla ilgileneceğini ve kapatılma halinde gelecek tepkileri önlemek için, şimdiden gerekeni yapacağını düşünüyoruz.
* * *
O İŞE EL ATTILAR, KARMAKARIŞIK ETTİLER!..
Malatya Belediyesinin yönetimi, garip ve inandırıcı olmayan gerekçelerde, bazı hatlarda belediye otobüs işletmeciliğini özelleştirme (!) kararında ısrarla yürüyor. En çok kazanç getirecek, en işlek 14 hatta 20 otobüsün işletme hakkını, önceleri 20 yıl derken, bir oldu- bittiyle 49 yıllık süreyle devredecek. Belediye bünyesindeki bir şirket tarafından işletilirken, karla devraldıkları otobüslerin, belediyenin yeni döneminde neden ve nasıl zarar ettiğini, bunun 49 yıllığına kiralama işlemine niye gerekçe gösterildiğini sormayan belediye meclisinde, oy çokluğuyla geçirilen bu karar, aslında başka örnekler nedeniyle de tartışılır.
Bu meclis, birkaç yıl önce, kent merkezindeki bazı caddelerde parkomat denilen cihazlar konularak uygulanmaya başlanan ücretli park sisteminin sağladığı oto park düzenine rağmen, geçtiğimiz yıl yaz mevsimi başında, bu uygulamaya son vermişti. Islahı gereken bölümleri varsa, ıslah edilmesi, ancak mutlaka sürdürülmesi gerektiği yolunda, konunun uzmanlarının görüşü olan parkomatları kaldıran belediye, bunun yerine herhangi bir uygulama ve ıslah planıyla gelmediği için, şimdi birçok ana cadde, oto park karmaşası nedeniyle, neredeyse trafik akışı duracak noktaya geldi. Atatürk (Kışla), Fuzuli, Milli Egemenlik, Turgut Temelli Caddelerinde çift parklardan, trafik sık sık aksıyor. Bu durum aylardır devam ediyor.
Belediye, bu uygulamaya son verirken, belediyenin eski yönetiminin ihale ettiği müteahhidin değiştirilmesini sağlamaya yönelik, müteahhidin sözleşmesini feshettikten sonra yeni bir ihaleyle bu uygulamanın sürdürülmesini amaçlayan bir süreç beklentisi vardı. Ancak, bütün bunlar olmadı. Ve trafik karmakarışık hale geldi.
Söz konusu caddelerde işi olan esnaf, Ücretli iken, araç sirkülasyonu vardı. Aynı alandan yüzlerce araç faydalanıyordu. Şimdi bu uygulamaya son verdiler, vatandaş sabahın erken saatinde aracını bırakıyor, gece alıp götürüyor. İş için gelen vatandaş ise ya aracını bırakacak yer bulamıyor ya da 2li, hatta 3lü park etmek zorunda kalıyor. diye konuşuyor.
Yapılan bir düzenlemeyi, varsa bir aksama ıslah edeceği yerde, ortadan kaldırıp, trafik kaosuna neden olan belediyenin otobüsler konusundaki yeni girişimi, kent içinde ciddi trafik sorunu yaratacak özel otobüs işletmeciliğini tek çözüm olarak getirmeye çalışmak. Hem de Ankara başta olmak üzere, birçok işi bilen belediye, Malatya Belediyesinin çözüm diye, hem de 49 yıllık bir süreyle kiraya vererek getirdiği projeyi yaka silkerek terk ederken.. Üstelik, Malatya Belediyesinin de geçmişte bir benzer deneyimi varken..
* * *
TAYİNİ ÇIKTI ÇIKMASINA DA..
Malatya Milli Eğitim Müdürlüğü görevinde kalması, son 1.5 yıldır iktidar partisinin bazı milletvekillerince uygun görülmeyen Hamza Doğuç, bilindiği gibi 6 aylık geçici görevlendirmelerle merkeze alınıyor, yerine aslında müdür olarak düşünülen isim vekaleten atanıyordu. Bu süreç, Doğuç tarafından mahkeme konusu edildi. Kimi zaman mahkeme kararıyla, kimi zaman süre bitimi nedeniyle Doğuç, Malatyaya dönüyordu.
Geçtiğimiz günlerde 3. kez 6. aylığına Ankaraya alınan Doğuçun, Malatyaya dönüşünü temelli engellemek isteyen bakanlık, en son Kilis Milli Eğitim Müdürlüğüne atamasını yaparak, git-gel dönemine son verdi gibi gözüküyor..
Ancak, son atamayı değerlendiren çevreler, Doğuçun, eğer Malatyaya dönmek isterse, mahkemeye gidebileceği bir nedeninin olduğunu belirtiyorlar. Bu çevrelere göre, Kilis Milli Eğitim Müdürlüğü kadrosu 1. derece ve +3000 ek göstergeli.. Oysa, Malatya Milli Eğitim Müdürlüğü kadrosu 1. derece ve +3600 ek göstergeli. Yani, maddi anlamda da kaybına neden olan bu yeni atama, Doğuç için tenzili rütbe olarak değerlendirilebilir ve Doğuç, bu gerekçeyle de yargıya gidebilir.
Ama Doğuç bu.. Bakalım ne yapacak?