ANKARA-Bayındırlık ve İskan eski Bakanı Koray Aydın'ın "ihalelerde usulsüzlük yaptığı", "görevini kötüye kullandığı" ve "haksız mal edindiği" iddiasıyla Yüce Divan'da yargılanmasına devam edildi. Bu arada, duruşmadaki bir diyaloğla, Malatya'daki bir inşaatın da, bakana yöneltilen suçlamalarda yeraldığı anlaşıldı.
YÜCE DİVAN'DA..
Anayasa Mahkemesi'nin Yüce Divan sıfatıyla yaptığı yargılamanın bugünkü duruşmasına sanık Aydın, avukatı Bülent Acar, müdahil, Bayındırlık ve İskan Bakanlığı, DSİ ve Karayolları avukatları katıldı. Duruşmada, Aydın'ın ortağı olduğu Yol-Alan firmasından 1997 yılında Çankaya Dikmen'de taşınmaz alan Uzakdoğu Ticaret Limited Şirketi'nin yetkilileri tanık olarak dinlendi. Tanık Osman Öztürk, Yol-Alan firmasından 1997 yılında Çankaya-Dikmen'de bulunan 10 adet taşınmazı satın aldıklarını, bunun karşılığı olarak toplam 375 bin dolar para ödediklerini anlattı. Bu paranın 75 bin dolarını peşin geri kalanını ise 60 biner dolar ve beş taksitle ödediklerinin belirten Öztürk, taksitler bitince aynı yıl tapuyu aldıklarını söyledi. Yüce Divan Başkanı Tülay Tuğcu'nun ödemeleri nasıl yaptığına ilişkin sorusuna Öztürk, ödemeleri Aydın'ın babası Ömer Aydın'a elden yaptığını kaydetti.
Tuğcu'nun, "aldıkları taşınmazlara ilişkin herhangi bir belge olup olmadığı" yönündeki sorusuna Öztürk, "Taşınmazları şirket adına yatırım amacıyla aldık. Ancak şirketimiz zor duruma düşünce dairelerden biri haciz yoluyla, değerleri bankalar aracılığıyla satıldı. Haciz yoluyla satılan daireyi alan kişi burada bulunan bütün evrakları çöpe attığını söyledi ve hiçbir evrak kalmadı. Tabi ekonomik durumum da müsait olmadığı için de hiçbir şey yapamadım" dedi.
Mahkeme Başkanı Tuğcu'nun "daireleri satın alan üçüncü kişilerle ilgili belge olup olmadığı" yönündeki sorusuna Öztürk, dairelerin haciz ve bankalar yoluyla satıldığı için herhangi bir belge bulunmadığını belirtti.
Tanık olarak dinlenen Uzakdoğu Limited Şirketi'nin diğer ortağı Şefik İskenderoğlu ise 1997 yılında firmanın yatırım yapmak amacıyla Çankaya-Dikmen'den taşınmaz aldıklarını anlattı. Aydın'ın ortağı olduğu Yol-Alan firmasından 10 tane taşınmaz aldıklarını belirten İskenderoğlu, ödemenin ise bir kısmını peşin diğer kısmının ise taksitle yaptıklarını ifade etti. Tapuyu ödemelerin ardından aynı yıl aldıklarını belirten İskenderoğlu, Yüce Divan Başkanı Tuğcu'nun ödemelerle ilgili sorusuna, "Şirketin mali tarafını ortağım yürütüyordu. Ben teknik kısmıyla ilgileniyordum" cevabını verdi.
"Gerçekleştirilen satın almayla ilgili herhangi bir belge olup olmadığı" yönündeki sorusuna İskenderoğlu, firmanın mali krize girince işlerinin bozulduğunu ve kendisinin de firmadan ayrıldığı cevabını verdi.
Duruşmada söz alan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcı Vekili Abdurrahman Yalçınkaya, tanık İskenderoğlu'na "Bu satışlardan Aydın'ın ne kadar kazanç elde ettiğini düşünüyorsunuz?" şeklinde soru yöneltmesine avukat Bülent Acar'dan tepki geldi. Söz alan Acar, tanığın bilirkişi olarak burada bulunmadığını belirterek, iddia makamının tanığa bilirkişilik yaptırmaya çalıştığını söyledi. Acar, tanığa üçüncü kişilere sattığı taşınmazlarla ilgili soru sorulamayacağını belirtti.
Duruşmada söz alan Aydın da Yargıtay Cumhuriyet Başsavcı Vekili Yalçınkaya'nın sorusuna tepki gösterdi. 1997 yılında sade bir vatandaş olduğunu belirten Aydın, "Ben satmak istedimse istediğim şeyi satarım. Bunun ölçüsünü, miktarını da ben belirlerim. Vallahi inanamıyorum. Ben nasıl bir şeyle karşı karşıyayım. Mahkemeye ibraz ettiğim defteri-kebirde bunlar var. Tanıkların getirmesine gerek yok. Ben getirdim" şeklinde konuştu.
Yüce Divan Başkanı Tuğcu'nun, "1997 yılıyla ilgili mal varlığı bildiriminin dördüncü sırasında yer alan 10 adet taşınmaz yerine 8 adet taşınmaz yazılmasıyla" ilgili sorusuna Aydın, şirketin yüzde 50 ortağı olduğunu ve alınan dairelerinden birini kendi mal beyanına yazdığını söyledi. Aydın bunu 1995 yılındaki mal beyanında da yazdığını ifade etti.
MALATYA'DAKİ İNŞAAT..
Tanıkların ifadelerinin ardından söz alan Acar, Bayındırlık ve İskan Bakanlığı'nı delil karartmakla suçladı. Bakanlıktan istenen Malatya İl Jandarma Komutanlığı İhalesi ile ilgili belgeyi kendilerinde bulunan belgeyle karşılaştırdıklarını ve orijinali üzerinde oynama yapıldığını savunan Acar, gelen yazının hukuken yok hükmünde olduğunu söyledi.
Acar, "İddia edenler tek şey istiyorlar. Müvekkil Bakan'ın cezalandırılmasını sağlamak. Biz savunma olarak ne delil karartırız, ne de vicdanlarımızı karartırız" dedi.
Bakanın seçilmeden 5 yıl öncesinden yolsuzluk planı yaptığının düşünülmesinin akla ve mantığa aykırı olduğunu söyleyen Acar, "Geriye akli yolun dışı kalıyor. Ben Bakana sordum istihareye yattınız mı? diye Bakan da bana böyle bir yeteneğinin olmadığını söyledi" diye konuştu.
Bilirkişi konusuna da değinen Acar, müvekkilinin Bakan olmadığı dönemi kapsadığı için savcılığın istediği bilirkişi incelemesi talebinin reddini istedi. Duruşmaya 10 dakika ara verildi.
Aranın ardından Yüce Divan Başkanı Tuğcu, Aydın'ın Çankaya-Dikmen Atakuzu mahallesinde yaptırdığı inşaatlarla ilgili Çankaya Tapu Sicil Müdürlüğü'ne tekrar yazı yazılmasına ve CMK'nın 332. maddesine göre 10 gün içinde cevabının yazılmasının istenmesine karar verildiğini ve duruşmanın 28 Haziran 2006 tarihine ertelendiğini bildirdi.