Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan "(Deprem sonrasında) Ülkemiz genelinde 130 bin konut, 36 bin köy evi ve 5 bin ahır olmak üzere toplam 171 bini aşkın bağımsız bölümün inşa süreci başladı." dedi.
CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kültür ve Turizm Bakanlığı Malet Konteyner Kent'te vatandaşlara hitap etti.
Erdoğan, asrın felaketi 6 Şubat depremlerinin acısının yüreklerinden bir an olsun dinmediğini söyledi.
Bugün alanda 50 bin vatandaşın olduğunu belirten Erdoğan, "50 bini aşkın insanımızı depremde malum kaybettik ama buna rağmen bütün kardeşlerim 50 bini aşkın insanımız şu anda pazar günü yapılacak seçim öncesinde bizimle buluştular. Tabii bu vesileyle bir kez daha deprem şehitlerimize Allah'tan rahmet, yakınlarına sabr-ı cemil niyaz ediyorum. Malatya'nın ve aziz milletimizin başı sağ olsun. Rabb'im bizi her türlü afetten ve musibetten muhafaza buyursun." dedi.
Erdoğan, afetin ilk saatlerinden itibaren devletin ve milletin tüm imkanlarını seferber ettiğini, arama kurtarmadan, yardım ve barınma ihtiyaçlarının giderilmesine kadar her alanda vatandaşların yanında olduklarını vurguladı.
Depremden bu yana 650 bin görevlinin depremzedelere hizmet için görev yaptığını, arama kurtarma ekibi olarak 35 bine aşkın personelin bölgede çalıştığını belirten Erdoğan, şunları kaydetti:
"Katar'dan Azerbaycan'a, Afganistan'dan Pakistan ve Balkanlara kadar tüm kardeşlerimizin duasını, desteğini de yanımızda gördük. Kimi elinde avucunda ne varsa göndermeye uğraştı, kimi ülkemiz adına yardım kampanyaları düzenledi, kimi deprem bölgesine binlerce konteyner, on binlerce çadır sevk etti, kimi bizzat gelerek acımızı paylaştı, milletimizle dayanışma sergiledi. Yani Türkiye'nin 780 bin kilometrekareden çok daha büyük bir ülke olduğu, depremden sonra bir kez daha görüldü. Biz dünyanın dört bir yanında hiçbir ayrım yapmadan, sıkıntılı günlerinde insanların yardımına koşmuştuk. Onlar da asrın felaketinden sonra ülkemize karşı şükran borçlarını ödemenin gayretinde oldular. İçe kapanmak yerine ihtiyaç anında, mazluma el uzatmanın değerini böylece bir kez daha anladık. Biz de depremden sonra illerimizi ziyaret ederek hem milletimizin acısını paylaştık hem de yürütülen çalışmaları yerinde denetledik."
6 Şubat'tan bu yana defalarca ziyaret ettiği Malatya'ya en son, deprem konutlarının temel atma ve teslim töreni için gittiğini ve depremzedelerle iftar yaptıklarını hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, kampanya döneminde de Malatya dahil deprem bölgesini asla unutmadıklarını, afetzedeleri kaderlerine asla terk etmediklerini, bir taraftan mitingler vesilesiyle il il dolaşırken, diğer taraftan da yapılan çalışmaları günbegün takip ettiklerini söyledi.
Erdoğan, "Haftalar boyunca buradan ayrılmayan bakanlarımızdan düzenli bilgi aldık. Belediyelerimize deprem bölgesindeki tüm il ve ilçeleri zimmetleyerek yükümüzü hafiflettik. Mülki idare amirlerimizi, diğer illerden takviye ekiplerle daha da güçlendirdik. Yaralarımızı bir an önce sarmak, sizi bir an önce yuvalarınıza kavuşturmak için canla başla çalışıyoruz." dedi.
- "Barınma sorununun çözümü gündemimizin hep ilk sıralarındaydı"
Tahrip olan altyapı ve üstyapıyı yeniden elden geçirdiklerini, zemin ve diğer etütleri biten yerlerde konutların temellerini attıklarını belirten Erdoğan, özellikle kentsel dönüşüm veyahut da bu depremde zemin etütleri ile bu sıkıntıların yaşandığı yerlerde, yerinde dönüşümün adımını attıklarını söyledi.
Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Deprem bölgesindeki yıkık ve acil yıkılacak binaların enkazlarını tamamen kaldırdık. Şimdiye kadar hane desteği, taşınma ve kira yardımı ile vefat edenlerin yakınlarına nakdi yardım olarak 30 milyar lira ödeme yaptık. Bunun dışında çeşitli ayni ve nakdi yardımlarla depremzedelerimize sahip çıktık. Barınma sorununun çözümü gündemimizin hep ilk sıralarındaydı. Evi yıkılan, tahrip olan, evine girmekten endişe eden insanımıza başını sokabileceği bir yer vermenin gayretinde olduk. Daha önceki ziyaretlerimizde 100 bin konteyneri ilk 3 ay içinde kurma sözü vermiştik. Hamdolsun bu sözümüzü 17 bin fazlasıyla tuttuk. Ayrıca bölgede 910 bini aşkın çadır kurduk. Ülkemiz genelinde 130 bin konut, 36 bin köy evi ve 5 bin ahır olmak üzere toplam 171 bini aşkın bağımsız bölümün inşa süreci başladı. Malatya'da da 14 bin konutun, 7 bin 131 köy evinin ve 679 ahırın yapımına bismillah dedik. Şehrimizde 70 bini deprem konutu, 25 bin 300'ü köy evi olmak üzere toplam 95 bin 300 afet konutu inşa edeceğiz. Bunların yanı sıra 13 bine yakın iş yerimiz de faaliyete geçti. Muhalefetin olmadık iftiralar attığı, eleştirdiği, akıllarınca dalga geçtiği Hatay Defne Hastanemizi 3 ay gibi rekor sürede hizmete aldık ve dün hasta kabulüne başladık. Muhalefet ne diyordu? 'Bu kadar sürede hastane mi yapılır' diyordu. Yaparsak biz yaparız."
Erdoğan, şimdi hedefin 319 bini 1 yıl içinde olmak üzere 650 bin yeni konut inşa etmek olduğunu belirterek deprem bölgesini eskisinden daha sağlam, daha planlı, daha güzel bir yer haline getirmekte kararlı olduklarını ifade etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Ekim, kasım gibi de kalıcı konutların teslimine başlamayı hedefliyoruz. Enkazlar temizlendikçe, deprem bölgesinde hayat yeniden canlanıyor. Deprem sonrasında diğer illere giden vatandaşlarımız evlerine tekrar geri dönüyor. İnsanımız kayıplarının yasını tuttuktan sonra hayata yeniden dört elle sarılıyor. Bunu cumartesi günü gittiğimiz Adıyaman ve Kahramanmaraş'ta gördük. Bunu pazar günü ziyaret ettiğimiz Hatay ve Gaziantep'te gördük. Bunu bugün burada yani Malatya'da da gördük." diye konuştu.
Malatya'daki çalışmalara yönelik video sunulduktan sonra Erdoğan, alandaki vatandaşlara "Nasıl, beğendiniz mi? Güzel mi? Daha da güzel olacak." dedi.- Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, en düşük emekli maaşını 7 bin 500 liraya, emeklilerin bayram ikramiyesini 2 bin liraya çıkardıklarını hatırlatarak, "Şimdi bu rakamı daha da yukarıya çıkarmanın hesabı içerisindeyiz." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kültür ve Turizm Bakanlığı Malet Konteyner Kent'teki konuşmasında, 50 binden fazla kişinin hayatını kaybettiği asrın felaketine rağmen inanç, irade ve zorluklarla mücadele azimlerini asla yitirmediklerini vurguladı.
Ne kadar sıkıntı çekseler de Allah'tan ümitlerini bir an olsun kesmediklerini söyleyen Erdoğan, "İnşallah bundan sonra da yeise kapılmayacağız, umutsuzluk girdabına sürüklenmeyeceğiz, yarınlardan umutlarımızı asla kesmeyeceğiz. Bizler, bu topraklardaki bin yıllık tarihinde nice badireler atlatmış bir milletiz. Bizler, nice saldırıları göğüslemiş, nice ihanetleri püskürtmüş bir milletiz." ifadelerini kullandı.
Erdoğan, geçmişte de çok zorluklar çektiklerini ve çok zor günler geçirdiklerini belirterek, "Daha bir asır önce millet varlığımız bu topraklardan kazınmaya çalışıldı. Gezi olaylarında sokaklarımız ateşe verilerek demokrasimize kastedildi, 15 Temmuz gecesi milli irade tanklarla, uçaklarla, ölüm kusan silahlarla esir alınmak istendi. Hiçbirine boyun eğmedik, zalimlere teslim olmadık, demokrasimize halel getirmedik, bin yıllık kardeşliğimize leke sürdürmedik. Rabbimizin şu müjdesine tüm kalbimizle inanıyoruz, zorluklarla beraber kolaylıkların da olduğunu çok iyi biliyoruz. Alemlerin Rabb'inden asla ümit kesilmeyeceğini çok iyi biliyoruz." diye konuştu.
- "Bunlar tek parti faşizminin günümüzdeki özentileridir"
Depremzedelere, "Sırf kendilerine oy vermediniz diye, size zulmedenlere, size edepsizce hakaret edenlere bakıp da asla hüzünlenmeyin." diyen Erdoğan, şöyle devam etti:
"Yaptıkları üç beş kuruş yardımı, sizlerin başına kakanlara bakıp da asla kendinizi garip hissetmeyin. Bunlar ülke ve milletle gönül bağını tamamen koparmış bir avuç mankurttur. Bunlar 'Millet de sizin düşmanınızdır' diyen tek parti faşizminin günümüzdeki özentileridir. Bunlar, vicdanı Anadolu coğrafyası kadar büyük aziz milletimizi asla temsil edemezler. 28 Mayıs, inşallah on yıllardır halka rağmen halkçılık yapan bu zihniyetten, ülkemizin kurtuluşunun da miladı olacaktır.
Siyasi tercihiniz ne olursa olsun biz, Cumhur İttifakı olarak sizin yanınızdayız. AFAD ile yanınızdayız, Kızılay ile yanınızdayız, hep birlikte yanınızdayız. Sizi asla yalnız bırakmayacak, muhannete muhtaç etmeyeceğiz. Sorunlarınızı beraber çözeceğiz, zorlukları birlikte göğüsleyeceğiz, depremin yaralarını hep birlikte saracağız. Size verdiğimiz sözleri tek tek yerine getirene kadar durmadan, dinlenmeden, gece gündüz demeden çalışacağız. Yeter ki siz, bize güvenin, inanın, desteğinizi, duanızı eksik etmeyin. Yeter ki siz iradenize sahip çıkın, evlatlarınızın geleceğine sahip çıkın, Allah'ın izniyle gerisi gelecektir."
- "Bundan sonra da bu adımlarımızı atmaya devam edeceğiz"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, kayısıyı bu sene yine dolu vurduğuna işaret ederek, "Bu konuyla ilgili de biliniz ki iktidar yanınızdadır. Bugüne kadar nasıl adımlarımızı attıysak yine bundan sonra da bu adımlarımızı atmaya devam edeceğiz. Biz, sizi yalnız bırakamayız. Ziya Paşa ne diyor: 'Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz, şahsın görünür rütbe-i aklı eserinde'. Biz de bugüne kadar hep eserlerimizle konuştuk." dedi.
- "Sadece milletin rızasını gözettik"
Meydanlarda verdikleri sözlerin hepsini, göreve gelince gerçeğe dönüştürmeye çalıştıklarını vurgulayan Erdoğan, şunları kaydetti:
"Milletimize önce karnemizi gösterdik, sonra gelecek 5 yıl için desteğini talep ettik. Geride bıraktığımız 3 ay içinde CHP Genel Başkanı ve arkadaşları ile bizim aramızdaki gündem farkını sizler de gördünüz. Onlar sürekli kavga etti, biz hizmet ettik. Onlar kutuplaştırdı, biz insanlarımızı kucaklaştırdık. Onlar Alevi-Sünni, Kürt-Türk diyerek böldü, biz 85 milyonu kucaklaştırdık. Onlar terör örgütleriyle kol kola girdi, biz milletimizle yürüdük. Onlar talimatı Kandil'den aldı, biz talimatı Allah'tan ve milletimizden aldık. Onlar yalan söyledi, iftira attı, biz hakkın ve hakikatin safında durduk. Onlar Batı'dan 'aferin' almaya çalıştı, biz sadece milletin rızasını gözettik. Onlar yıkmaktan, durdurmaktan, engellemekten bahsetti, biz icraat dedik, eser dedik, yatırım dedik."
- "Ailenin kutsallığına inanıyoruz"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu:
"Bu CHP, LGBT'ci mi? Bu HDP, LGBT'ci mi? Bu İYİ Parti, LGBT'ci mi? Diğerlerini söylemeye gerek yok zaten. Fakat LGBT, AK Parti'ye sızabilir mi? MHP'ye sızabilir mi? Yeniden Refah Partisine sızabilir mi? Büyük Birlik'e sızabilir mi? Velhasıl Cumhur İttifakı'na sızabilir mi? Bunun nedeni, biz ailenin kutsallığına inanıyoruz. Onlarda böyle bir şey yok. Ailenin kutsiyetine inanan Cumhur İttifakı ile gümbür gümbür pazara gidiyoruz. Onun için çok çalışacağız, işi hafife almayacağız."
- "2 milyon 250 bin kardeşimizin sorununu çözdük"
Kampanya döneminde meydanlarda milyonlarla hasret giderdiklerini kaydeden Erdoğan, "40 yılın, 50 yılın işini 40-50 güne sığdırmayı başardık. Emeklilikte yaşı bekleyen 2 milyon 250 bin kardeşimizin sorununu çözdük. En düşük emekli maaşını 7 bin 500 liraya, emeklilerimizin bayram ikramiyesini 2 bin liraya çıkardık. Şimdi bu rakamı daha da yukarıya çıkarmanın inşallah hesabı içerisindeyiz." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, toplu açılış törenleriyle pek çok şehri ve ilçeyi eşi benzeri görülmemiş eserlere kavuşturduklarına işaret ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Devrim otomobilinin akıbetinden sonra şimdi devrin otomobili Togg'u ürettik. Teslimatlar başladı. Biz yaparız. TÜBİTAK tarafından geliştirilen gözlem uydumuz İMECE'yi ve diğer uydularımızı yörüngesine uğurladık. Savunma sanayimizin iftihar projelerinden dünyanın ilk SİHA gemisi TCG Anadolu'yu hizmete aldık. İlk özgün helikopterimiz GÖKBEY'i kendi motorumuzla uçurduk. ALTAY tankımızı test için ordumuza teslim ettik. HÜRJET'imizi ve adını KAAN koyduğumuz milli muharip uçağımızı tanıttık. Dünyanın en büyük havacılık ve teknoloji etkinliği TEKNOFEST'i 2,5 milyon gencimizin katılımıyla gerçekleştirdik."
Ankara, Kırıkkale, Yozgat, Sivas, Yüksek Hızlı Tren (YHT) hattının hizmete açıldığını hatırlatan Erdoğan, İstanbul Finans Merkezi'nin ilk etabının açılışını yaptıklarını, sağlık tesislerinden tünellere, köprülere, külliyelere kadar daha pek çok yatırımı hizmete aldıklarını vurguladı.
Erdoğan, "Kentsel Dönüşümde Yarısı Bizden" kampanyası ile Türkiye'nin en büyük kentsel dönüşüm projesini hayata geçirdiklerini ifade etti.
Karadeniz doğal gazının evlere ulaştırılmasıyla doğal gaz kullanımının 1 ay ücretsiz sağlandığını hatırlatan Erdoğan, yine evlerde kullanılacak olan doğal gazın 25 metreküplük kısmının da ücretsiz ulaştırılmaya devam edeceğini belirtti.
- "Projelerin yarım kalmaması için 28 Mayıs çok önemli"
Cudi Gabar'da günlük 100 bin varil petrol üretimi yapabilecek petrol sahası bulunduğunu hatırlatan Erdoğan, şunları kaydetti:
"Akkuyu Nükleer Güç Santralimize yakıt çubuklarının getirilmesi törenini icra ettik. Yeşil enerji yatırımlarından birini Konya, Karapınar'da hizmete sunduk. Bütün bunlarla beraber engelli öğretmenlerde ve diğerleri 45 bin öğretmeni ve bu öğretmenlerle beraber onların önünü açtık, memur ataması yaptık. Kamu işçilerimizin maaşını 21 bin lira seviyesine çıkarırken, memurlarımızın en düşük maaşını da temmuz ayında inşallah 22 bin liraya yükseltme sözü verdik. Bunların haricinde toplumumuzun tüm kesimlerini ilgilendiren, daha nice adım attık. Tüm bu projelerin yarım kalmaması için 28 Mayıs çok önemli."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 14 Mayıs'ta sergilenen iradenin bu sefer çok daha güçlü bir şekilde 28 Mayıs'ta sandığa yansıtılması gerektiğine vurgu yaparak, "Ne işimiz, gücümüz, planımız varsa hepsini bir günlüğüne erteleyeceğiz. Hayatta hemen her şeyin kazası vardır. Ama unutmayın sandığın kazası yoktur. Rehavete kapılmayacağız. Zafer sarhoşluğuna girmeyeceğiz. Allah korusun, yerle yeksan oluruz. Sandıklara sahip çıkacağız." diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'a, Kültür ve Turizm Bakanlığı Malet Konteyner Kent ziyaretinde MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, BBP Genel Başkanı Mustafa Destici de eşlik etti.
BBP GENEL BAŞKANI DESTİCİ
Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici, "Allah muhafaza bunlar (Kemal Kılıçdaroğlu) Türkiye'de yönetimi ele geçirseler Türkiye bölünür, Türkiye batar. Buna izin verecek miyiz? Vermedik, vermeyeceğiz."
Destici, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın da katılımıyla Kültür ve Turizm Bakanlığınca kurulan Malet Geçici Konaklama Merkezi'nde vatandaşlara hitap etti.
Depremde hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet, yakınlarına sabır dileyen Destici, "Tabii evlerini kaybedenler var, evleri hasarlı durumda olanlar var. Devletimiz güçlüdür, ülkemiz büyüktür, elbette giden canları geri getiremeyiz. Lakin onun dışındaki tüm kayıplarımızı devletimiz karşılamaktadır ve karşılayacaktır. Yedili masadakiler, depremzedeler oy vermedi diye onları kaldıkları yerden çıkarma hadsizliği, ahlaksızlığı yapsalar da ya da depremzedelerimize ağır hakaretler yapsalar da biz bunları reddediyoruz, kınıyoruz, lanetliyoruz." dedi.
Cumhur İttifakı olarak oya göre hizmet etmediklerini ve etmeyeceklerini dile getiren Destici, "Kimin ihtiyacı varsa kim mağdursa onun yanında durduk ve durmaya devam edeceğiz ve inşallah devletimiz, hükümetlerimiz ve Cumhur İttifakı'mız bundan sonra da sadece seçime kadar değil seçimden sonra da Malatya'da olacak, depremzedelerimizin yanında olacak ve onların her türlü ihtiyacını karşılamak üzere var gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz." dedi.
Tarihi seçimin birinci ayağını geride bıraktıklarını, 14 Mayıs'taki seçimlerde milletvekilliği seçiminin sonuçlandığını dile getiren Destici, Cumhur İttifakı'nın Meclis'te çoğunluğu ele geçirdiğini belirtti.
Destekleri için vatandaşlara teşekkür eden Destici, şunları kaydetti:
"Seçimin Cumhurbaşkanlığı ayağında da Cumhur İttifakı adayımız Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan en yakın rakibi Kemal Kılıçdaroğlu'na 5 puan fark attı. Bu pazar günü cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci ayağı var ve artık bu nihai seçim. Şimdi bir tarafta devletin varlığını, ülkenin bütünlüğünü, milletin istiklalini ve istikbalini, sizlerin refahını, huzurunu, mutluluğunu, güvenliğini esas alan Cumhur İttifakı'mız ve Cumhurbaşkanı adayımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan var. Diğer tarafta ise PKK'nın yol arkadaşları var. Şimdi bunların hangi sözüne inanacaksınız. 14 Mayıs'tan önce 'Yerel yönetimlere özerklik şartını getireceğim' diyerek PKK'ya, HDP'ye Türkiye'nin bir bölgesinde özerklik vaat eden Kemal Kılıçdaroğlu var. Yetmiyor. 14 Mayıs'tan önce ne diyor 'Suriye'nin kuzeyinde bir başkası olacağına YPG, PYD olsun' diyor. YPG kim PKK, PKK kim HDP, HDP kim, PYD. Kahrolsun PKK, kahrolsun YPG, yaşasın Türkiye Cumhuriyeti Devleti. Kürt'üyle, Türkmen'iyle Laz'ıyla, Çerkez'iyle, Arap'ıyla, Boşnak'ıyla, Alevi'siyle, Sünni'siyle büyük Türk milleti diyoruz."
Kemal Kılıçdaroğlu'nun iktidar olması halinde Öcalan'ı, Demirtaş'ı, PKK'ya destek olanları, PKK'lıları cezaevinden çıkaracağını söylediğini, 14 Mayıs'ta milletten şamar yiyince u dönüşü yaptığını ifade eden Destici, şöyle konuştu:
"Diyor ki Kemal Kılıçdaroğlu; güler misin, ne yaparsın bilmiyorum; 'Kandil'i yerle bir edeceğiz' diyor. İnanana. Ya zaten Kandil'i Türk Silahlı Kuvvetleri, kahraman Mehmetçiğimiz, Özel Harekat'ımız zaten her gün yerle bir ediyor. Kandil'de terörist kalmadı. 14 Mayıs'tan önce 'Teröristleri bırakacağız' diyen Kılıçdaroğlu şimdi diyor ki 'Teröre destek veren herkesi yargılayacağız' diyor. Şimdi biz 14 Mayıs'tan önceki Kılıçdaroğlu'na mı inanacağız, 14 Mayıs'ta istediği oyu alamayınca her türlü vaadi temelsiz bir şekilde atan, inanmadıklarını söyleyen Kılıçdaroğlu'na mı inanacağız. Evet esas olan 14 Mayıs'tan önce söyledikleridir. Bunlar PKK'nın siyasi uzantısı HDP ile işbirliği yaptılar mı, FETÖ'yle işbirliği yaptılar mı, Suriye'de PKK'ya devlet kurdurmaya çalışan ABD'yle işbirliği yaptılar mı? Evet. Avrupa Birliği'nin bazı Türkiye aleyhtarı ülkeleriyle işbirliği yaptılar mı? Evet. Şimdi bu işbirliklerini örtmek için yalan üstüne yalan söylüyor ama bizim milletimiz, siz asil insanlarımız buna itibar etmedi ve etmeyecek Allah'ın izniyle. İşte sadece burada değil, bakın güya bunlar demokratik ama kendi içlerinden çıkan adaya bile tahammülleri yok. Güya bunlar yardımsever ama depremzedelerimize bile ettikleri yardımı oy için yaptıkları ortaya çıktı. Bunların hiçbir sözüne inanılmaz güvenilmez. Allah muhafaza bunlar Türkiye'de yönetimi ele geçirseler Türkiye bölünür, Türkiye batar. Buna izin verecek miyiz? Vermedik, vermeyeceğiz. Allah'ın izniyle bu pazar günü hep birlikte, hepimiz eksiksiz bir şeklide bir ferdimiz bile eksik kalmayacak. Hepimiz sandığa gideceğiz, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ı bir kez daha 13. Cumhurbaşkanı olarak seçeceğiz Allah'ın izniyle."
MHP GENEL BAŞKANI BAHÇELİ
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Türkiye'yi hedefe doğru götürebilecek yönetimdeki istikrar, devletin gücüyle özdeşleşerek mutlak suretle Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ikinci dönem tekrar hayata geçmeli ve bunun lideri olan Recep Tayyip Erdoğan 13'üncü Cumhurbaşkanımız olmalıdır. Bunu yapmak mecburiyetindeyiz, bunu başarmak mecburiyetindeyiz." dedi.
Bahçeli, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın da katılımıyla Kültür ve Turizm Bakanlığınca kurulan Malet Geçici Konaklama Merkezi'nde vatandaşlara hitap etti.
6 Şubat'ta ülkenin "asrın felaketi" olarak nitelendirilen büyük bir deprem felaketiyle karşı karşıya kaldığını anımsatan Bahçeli, "50 bini aşkın vatan evladının şehit olduğunu", 110 bini aşkın kişinin deprem felaketinde yaralanarak Türkiye'nin muhtelif hastanelerinde tedavi edildiğini dile getirdi.
6 Şubat'tan bugüne kadar çok önemli tedbirlerin alındığını, Türkiye'nin 104 gün içinde depremin büyük acısını ortadan kaldırabilecek birçok uygulama yaptığını dile getiren Bahçeli, "Asrın felaketinin ortadan kaldırılmasında Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ve onun lideri sayın Recep Tayyip Erdoğan, bütün bakanlarıyla devletin kamu gücüyle kamuda görevli vatan evlatlarıyla valisi, kaymakamı, polisi, Mehmetçikleriyle 11 ilimizde her türlü tedbiri almak suretiyle beslenme ihtiyacı karşılandı. Barınmaya el atıldı. Öbür taraftan enkazlar kaldırılarak normal hayata geçişler sağlandı ve böylelikle Türkiye üzerinde oyunlar bozularak deprem istismarı ortadan kaldırıldı." dedi.
14 Mayıs'ta Recep Tayyip Erdoğan ve Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin devamından yana olanların yüksek bir başarı elde ettiğini belirten Bahçeli, "Bütün engellere rağmen, bütün fitne fesatlara rağmen, kamuoyu araştırmalarındaki saptırmalara rağmen yüzde 49 oyla Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'a millet dedi ki 'Recep Ağa yola devam, senin hakkındır.'" ifadelerini kullandı.
- "Türkiye'yi küresel emperyalizmin kucağına kimler atmak istedi"
Milletin bu dönemde bazı hususlara dikkat etmesi gerektiğini belirten Bahçeli, şöyle devam etti:
"Birincisi istikrar sürsün Türkiye büyüsün, ikincisi 14 Mayıs seçimlerinde Meclis'te yani yasamayla yürütme arasında bir denge kurulsun, üçüncü olarak terörle mücadele mutlak suretle sonuçlandırılsın, dördüncü olarak da Türkiye'nin sosyal ve ekonomik sorunlarının çözülmesi için ne gerekiyorsa yapılsın. İşte böyle bir dönemde yapılmış olan cumhurbaşkanlığı seçiminde bu hedefler doğrultusunda oldukça başarı sağlanmıştır. Başarılarda enkazlar temizlenmiş, beslenme geçekleştirilmiş, sağlık problemlerine ciddi manada el atılmış öbür taraftan konutlarda köyden şehire kadar ne gerekiyorsa yapılma çabası içerisine girilmiş. Sosyal ve ekonomik konular üzerinde çok kararlı duruşlar olmuş ve böylelikle yeni bir Türkiye, yeni bir hayat, yeni bir yüzyılın adımlarının atılma kararlılığı ortaya çıkmış. Bu kararlılığın durmaması, yarıda kalmaması lazım. Türkiye'yi hedefe doğru götürebilecek yönetimdeki istikrar, devletin gücüyle özdeşleşerek mutlak suretle Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ikinci dönem tekrar hayata geçmeli ve bunun lideri olan Recep Tayyip Erdoğan 13'üncü Cumhurbaşkanımız olmalıdır. Bunu yapmak mecburiyetindeyiz, bunu başarmak mecburiyetindeyiz. Türkiye'yi bu manada yarıda bırakmak isteyenlere karşı çok duyarlı olmalıyız. Bunu yaparken de milletçe birlik ve beraberlik içerisinde bulunmalıyız."
Vatandaşlara sandığa gitme çağrısında bulunan Bahçeli, "Sandıkta sorumluluklar üstlenmeliyiz. Seçimlerde siyasi partilere verilen oylar, ittifakları destekleyen bu memleket evlatları bir an düşünmeli. 14 Mayıs öncesinde ne oldu? 14 Mayıs siyaseten kimler tarafından istismar edildi ondan sonra da Türkiye'yi küresel emperyalizmin kucağına kimler atmak istedi bunu bu vatan evlatları görmeli ve bilmeli." diye konuştu.
Bahçeli, seçimlerde sandığa gitme kararlılığının mutlaka gösterilmesi gerektiğini aktararak, şunları söyledi:
"Oy pusulasını ele aldığınızda o pusulaya öyle bir bakış sergileyin ki televizyonlardaki yalana dolana değil soğana patatese değil milletin geleceğine deprem felaketinin ortadan kaldırılmasına, gecesini gündüzüne katan bir resim var ki o resim Recep Tayyip Erdoğan'dır. O zaman Recep Tayyip Erdoğan resmini gördüğünüz yerde elinize aldığınız oy pusulasıyla, milletimin geleceği, Türkiye'nin geleceği, deprem felaketlerinin tamamen ortadan kaldırılması, güçlü ve lider bir Türkiye için yeni bir yüzyılın eşiğinde Türkiye'yi zafere götürebilecek bir sonucun alınması lazım. İşte bu sonuç, Amerika'nın kovboyları değil Almanya'nın Avrupa'nın uşakları değil Anadolu'nun evlatları Anadolu'nun yiğidine sahip çıkmalıdır. Bunu başarmalısınız."
- Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemine vurgu
Koalisyon hükümetlerinin Türkiye'nin temel sorunlarını çözmeye yetmediğini, ülkeyi felakete, kaosa sürüklediğini, ülkenin sorunlarının çözümünde Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin büyük önem taşıdığına vurgu yapan Bahçeli, şöyle konuştu:
"Bu sistemin de 5 yıllık uygulaması başarıyla geçmiştir kim ne derse desin dünyada sözü dinlenen bir Türkiye olmuştur artık. Sorunları çözülen bir Türkiye olmuştur. Kardeşliği, beraberliği sağlayan bir Türkiye olmuştur. Terörün kökü kazınacak hale getirilmiştir. İşte bunun yanında da ekonomik yönden çok önemli kararlar da alınmıştır. Öyleyse sistemi değiştirmeye kalkan insanlar Türkiye'de oyun kuruculardır. Bunlar 6 masa ile başladılar şimdi 7 masaya çıktılar yarın da ne olacağı belli değil. Hal böyle olunca şimdi bazı tarihleri yan yana koyacaksınız. 14 Mayıs çok partili siyasi hayata geçiş demokrasi hayatını güçlendirecek, siyasi dönüşümün sağlandığı bir gündür. O günden sonra yaşananları gözünüzün önüne getirin. 27 Mayıs darbeler tarihidir. Öyleyse önümüzdeki 27 Mayıs'ta tekrar darbe heveslerinde olanlara onu kendilerine silah olarak kullananlara artık fırsat verilmemelidir.
28 Mayıs ise Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin çok güçlü bir ara farkla sonuçlanması halinde Türkiye'de istikrarı sağlayan istikbali gerçekleştirmeyi hedeflenen bir sistemin köklü olarak hayata geçmesi sağlanmalıdır.
Bazı yerlerde dergiler, gazeteler, hükümetler, Avrupalılar, Amerikalılar, Türkiye'deki işbirlikçileri, bazı köşe yazarları her gece Türkiye'de bir tek istek üzerinde bulunuyorlar. Artık parlamenter sistemi unutmuşlar, başka şeyleri unutmuşlar, terörle işbirliğine girmişler ama engel olan birisi var o da Sayın Recep Tayyip Erdoğan, (ona) gitsin diyorlar. Hans bir Amerikan çocuğudur, Sam bir Amerikan çocuğudur. Jesse James bir Amerikan kovboyudur. Almanya'da bir başkası var. Fransa'da Frank var. İngiltere'de Hanry var. Böyle bir dönem içerisinde hepsi bir ağız birliği yapmış Türkiye'de de 6'lı masanın altı üstü hep beraber bir araya gelmiş ve 'Recep Tayyip Erdoğan gitsin' diye bas bas bağırıyorlar. Malatya'dan sesleniyorum. Hans, Sam, Hanry, Tony, Coni, Frank, Anadolu'nun yiğidi Recep Tayyip Erdoğan'ı ezemezler, yok edemezler, tekrar cumhurbaşkanı olmasına mani olamazlar çünkü zafere inanıyoruz, inanç bizdedir, takdir Cenab-ı Allah'tadır, yetki sizdedir."
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve beraberindekiler, Sivas'a gitmek üzere Malatya'dan ayrıldı.
AA- iha- malatyahaber.com