Malatyaspor Eski Kulüp Başkanı Metin Kaya Çağlayan Türkiye Futbol Federasyonu Başkanlığı için en güçlü aday olarak gösterilen ancak daha sonra aday olmadığını duyuran UEFA 1. Başkan Yardımcısı Şenes Erzik’e yönelik ağır suçlamalarda bulundu.
Şenes Erzik’in Türk futbolunun içinde bulundu kaostan kurtaracak isim olarak lanse edilmesini sert bir dille eleştiren Metin Kaya Çağlayan ‘Malatyaspor, Şenes Erzik’in TFF Başkanı olduğu dönemde, 1989-90 sezonunda Boluspor-Adanademirspor maçı sonucuna göre şikeyle küme düşürüldü. Şikeyi hukuki belgelerle, ses kayıtları ile ispat ettiğimiz halde, Şenes Erzik federasyonu Malatyaspor’u küme düşürdü. Şenes Erzik hukuku yok saydı. Şike kararını verebilmesi için bir federasyon başkanının cüssesi kadar yüreğinin olması gerekir. Tek başına Malatyaspor’un şikesine karar veremeyen Şenes Erzik bugünkü kaosu mu çözecek. Şenes Erzik’in böyle bir cesareti yok’ şeklinde konuştu.
TRT SPOR'da yayınlanan 'Basın Tribünü' programına telefonla bağlanan Malatyaspor eski başkanı Mete Kaya Çağlayan, Şenes Erzik’in Türkiye Futbol Federasyonu Başkanlığını yaptığı 89-90 sezonunda, Bolu-Adanademirspor maçı sonucunda küme düşen Malatyaspor'un, şike sonucu küme düştüğünü ve bunun ses kayıtları ve itiraflarla ispatlandığını belirtti.
Tahkim kurulu şike kararını onayladığı halde kararın uygulanmaması konusunda canlı yayına telefonla bağlanan Malatyaspor eski Başkanı Metin Kaya Çağlayan, "O dönemde Malatyaspor neler yaşadı" sorusuna şöyle cevap verdi: "Orada Malatyaspor doğrudan doğruya bir krize sokuldu. Bu şike bilinçli olarak yapıldı. Şikenin yapılacağının belirtilerini görmüştük ve Başkan Şenes Erzik’e hakemlerin seçilerek gönderildiğini ve yanlış yaptıklarını, Malatyaspor’un küme düşürülmek istendiğini anlattık. Bu kadar tecrübe sahibi Başkan bunu anlamak istemedi ve sonucunda Malatyaspor küme düşürüldü. Bu düşürülme planının saati saatine nasıl yapıldığını, hakemin maçta çorabını nasıl çektiğini, saatine baktığını, nereden ne alındığını ispat ettik. Uzun süren büyük bir mücadele verdik. Kasetlerde parayı nasıl alacakları, o maçı idare eden hakemin penaltıyı nasıl vereceğini anlatmışlardı. 15. dakikada eğilip tozluğunu çekeceği, 27. dakikada saatini ters çevireceği ve maç bittiğinde de parasını alacağı kasetlerde kayıtlıydı.
Olaylar açığa çıkınca ve kasetlerinde varlığını duyunca o dönemki Adanademirspor genel sekreteri, müdürü ve futbolcusuna itiraf ettirdik. Tahkim kurulu toplandı ve incelemelerinin ardından şike kararını verdi. Şike kararının verilmemesi için Şenes bey çok uğraştı. Hatta tahkim kurulu üyelerini toplantıda şikayet etti. O dönemdeki tahkim kurulu üyeleri yaşıyorlar. Buna karşıda direndik ve karar aldık. Ancak Şenes Erzik hukuku yok saydı. Şike kararını uygulayacağına ve Türk futbolunu bu illetten kurtaracağına yeni bir tahkim kurulu kurdu ve “Şike yoktur” kararı aldırdı. Bu durumda iki çelişkili karar ortaya çıktı. Malatyaspor ilk şirketleşen kulüp olduğu için ve hızla büyüdüğünden dolayı, Şenes Erzik birilerinin isteğine uyarak, kulübün küme düşürülmesini tescil ettirdi.
O dönemde, bugünkü gibi buna direnen kulüpler, basın olmadı, bizi yalnız bıraktılar. “Tescil edilsin aman lig bozulmasın” dediler. Bu konuda biz Alman avukat Louber’e gittik. Ancak Şenes Erzik şikeyi yok sayınca hukuki olarak ta yapacak bir şey kalmamıştı. Ben de bu konuyu aşamayınca, yönetim kurulu başkanlığından istifa ettim, gelen ekibi ikna ettiler, para vererek, Malatyaspor’u 2. ligde oynamaya razı ettiler. O zaman sadece Malatya’nın değil, o bölgenin spor şansını elinden aldılar.”
Özal'dan çok yardım gördük
Çağlayan, "Dönemin Cumhurbaşkanı Turgut Özal Malatyalı'ydı ve Malatya’ya çok düşkün bir siyaset adamıydı. Ondan destek bir alamadınız mı ve Şenes Erzik Sayın Özal’a rağmen nasıl böyle bir şey yaptı?" sorusunu ise şöyle yanıtladı: "Rahmetli Cumhurbaşkanımız Sayın Özal’dan çok yardım gördüm. Bu konuda Ahmet Özal’ı da devreye sokarak doğru neyse o olsun dedi. Bunu Şenes beye Ahmet Özal bizzat söyledi. Bizim isteğimiz de doğru neyse o olsundu. Ancak Şenes Erzikbey neden ve niye olduğunu bilmediğim bir ısrarla Malatyaspor’u silmek istedi. Bu baskı kimden geldi, nereden talimat aldı, gerekçesini kendisine sormak lazım. Şenes Erzik ileriyi gören bir spor adamıdır, iyi bir yöneticidir ama o gün çok cesur davranmadı. Şike kararını verebilmesi için bir federasyon başkanının cüssesi kadar yüreğinin olması gerekir. Tek başına Malatyaspor’un şikesine karar veremeyen Şenes Erzik bugünkü kaos ortamındaki şikeye mi karar verecek? Şenes Erzik bu işte kendini ispat etmiş bir spor adamıdır. Daha genç daha cesur insanlara orayı bırakmasını tavsiye ederim."
"Şenes Erzik'in yanına kar kaldı"
"Bugünkü şike olaylarına karşı çıkan kulüpler ve medya, o dönemde olayların üzerine bugünkü kadar gitseydi acaba nasıl olurdu ? Bugün Türk sporuna bu illet bulaşmış olabilir miydi? O dönemde bu olaydan ders çıkarabilseydik, güzide spor kulüplerini bu olayların içine çekebilir miydik ? Ders almadık, yapanın yanına, Şenes Erzik Bey'in yanına ve o heyetin yanına kar kaldı. Kamuoyunu, ülkenin genelini ilgilendiren olaylarda karar verecek kişinin vicdanına dayanarak, cesur karar vermesi gerekiyor. Sayın Mehmet Ali Aydınlar ticaret hayatında başarılı olmuş, kendini tescil ettirmiş bir insandır. Durup dururken niye bu hale geldi ? Çünkü bu kararı veremedi. Yürek meselesi bu..."