SON DAKİKA
SON DEPREMLER

Malatyaspor'un Kurumsal Kimliği

A- A+ PAYLAŞ

Malatyaspor’un Kurumsal Kimliği
Ali Rıza SOLMAZ Yazdı

Liderler tarih boyunca bıraktıkları eserlerle anılmışlardır. Bazıları yönetimsel yapılanmalar, bazıları mimari eserler, bazıları da insanlığa yararlı çeşitli araştırmalarını gelecek nesillere aktarmışlardır. İnsanlığa faydalı ürün bırakmayan herhangi bir lider, sadece yaşadığı dönemlerde hatırlanmıştır. Bugün Türkiye Cumhuriyeti’nin var olan yönetim yapısı,Atatürk’ün kurmuş olduğu sistemin devamıdır. Fatih Sultan Mehmet İstanbul’u fethetmesinden çok, İstanbul’da kurmuş olduğu yönetim yapısından dolayı günümüzde saygıyla anılmaktadır. Mimar Sinan, bırakmış olduğu muhteşem eserleri sayesinde bugün okullarda ders kitaplarına konu olmuştur. Sportif anlamda da dünyada bir çok lider bulunmaktadır. Antrenör, teknik direktör, kulüp başkanı, sporcu gibi dünya spor tarihine yön vermiş liderler uzun yıllar hatırlanmıştır ve hatırlanacaktır.

Türk spor tarihinde Beşiktaş, Galatasaray, Fenerbahçe’nin başarılı olma sebepleri sadece büyük taraftar kitlelerine sahip olmaları veya parasal anlamda güçlü olmaları değildir. Geleneksel olarak süregelen başarılı yönetimsel ve kurumsal yapılanmalarıdır. Trabzon- spor’un futbolda yakaladığı başarı dönemseldir; geleceği görerek yapılmış bir spor organizasyonunun başarısı değildir. Bu nedenle çok uzun süreler şampiyonluk yaşayamayacaklardır. Türkiye liglerinde tesis ve yönetim anlamında, iyi bir organizasyon kurmanın gereğini anlayan Gençlerbirliği ve Gaziantepspor kulüpleri çok uzun yıllar liglerdeki yerlerini koruyacaklardır. En kötü zamanlarında bile Türkiye’nin en üst liginde mücadele edecek, uzun süreli planlamalarında şampiyonluk bile yaşayacaklardır.

Gelelim Malatyaspor’a. Malatya halkı Turan Çevik, Nurettin Güven gibi başkanların döneminde tarihsel başarılara imza atmıştır. Çok büyük transferler yapılmış, medyada üç büyük kulüp kadar yer almışlardır. Bugün bu başkanları kim hatırlıyor? Genç Malatyaspor taraftarından hangisi bu isimleri biliyor? Dönemsel başarılarla takımlarını bir yerlere getirmiş, birkaç sene sonra da aldıklarından çok daha kötü durumlara düşürmüşlerdir takımlarını. Fakat herhangi bir Beşiktaş taraftarına Süleyman Seba adını sorduğumuzda bilmemesi mümkün değildir veya bir Fenerbahçe taraftarının Ali Şen’i unutması, bir Galatasaraylının Faruk Süren ismini bilmemesi olanaksızdır. Günümüzde Aziz Yıldırım ismi de efsaneleşmiştir, Fenerbahçe’ye bırakmış olduğu tesisler çok uzun süreler bu kulübe hizmet edecektir. İlhan Cavcav ismini futbolu bilen herhangi birine söyleseniz alacağınız cevap nettir, Gençlerbirliği Başkanı. Celal Doğan ismi, büyükşehir belediye başkanlığından çok Gaziantepspor’a kazandırdığı kurumsal kimlikle anılmaktadır. Bugün temelini atmış olduğu kulübün başkanı değildir ama ,takımı süper ligde, onsuz da uzun süreler mücadele edecektir.

Peki bu isimler neden bu kadar saygıyla anılıyorlar da, Malatyaspor’da uzun süre başkanlık yapmış insanların isimleri hiç anılmıyor. İşte sorun buradadır. Yukarıda saymış olduğumuz insanlar gerek tesis, gerekse yönetimsel yapılanmalarından dolayı başkanlık yaptıkları kulüplere kurumsal kimlik kazandırmışlardır. Kurumlarının devamlılığını sağlamış, onları birer marka haline getirmişlerdir. Peki Malatyaspor bir marka mıdır? Marka olmasını bir kenara bırakalım, Malatyaspor sadece bir spor kulübü müdür? Evet Malatyaspor sadece bir spor kulübüdür; yöneticileri olan, kulüp müdürlüğü bulunan, transfer sezonunda transfer yapan, menajerler aracılığıyla, birçok futbolcu getirilip götürülen, önemli maçları olduğunda ulusal medyada haberleri çıkan, yıllardır bir işletme haline getirilemeyen Anadolu’nun güzide bir spor kulübü. Onun için Malatyaspor’un alacağı her sonuca hazırlıklı olmalıyız. Malatyaspor’umuz kurum kimliği kazanıp bir işletme gibi yönetilmediği sürece, birileri gelip bu takımı bir yerlere taşıyacaktır ama geleceğine yön verecek eylemler yapmadıkları sürece de takımımızın geleceği hep karanlık kalacaktır.

Herhangi bir isim Malatyaspor’un başına gelecektir, para dağıtacaktır, takım başarılı olacaktır; para kaynakları kesildiği zaman, takım yine eski durumuna dönecektir. İşin en acı tarafı da budur, omuzlarımızda taşıdığımız insanlar başarısızlık durumuna düştükleri andan itibaren unutulacak, ama kurumsal olamamanın acısını her zaman Malatyaspor çekecektir. Ayrıca, burada bir yanlışlığı da düzeltmemiz lazım; Malatyaspor bir futbol kulübü değildir, Malatyaspor bir spor kulübüdür. Malatya’ya sportif anlamda hizmet etmek için vardır. Ulusal liglerde voleybol, basketbol, atletizm gibi bir çok branşı bünyesinde barındırmalıdır. Spor kulübünün amaçlarından olan, bir kentin tanıtımını yapmasının yanı sıra, o kentin gençliğine de hizmet etmelidir. Ama bu söylediklerimiz elbette olacaktır, eğer olmaz ise, yakın bir gelecekte Malatyaspor diye bir spor kulübü kalmayacaktır.

Basketbolde Türkiye şampiyonluğuna oynayan, voleybolda Avrupa’da söz sahibi, sayısız milli atleti bünyesinde barındıran, Bedensel Engelliler Futbol Takımı Türkiye Şampiyonu olmuş, futbol takımı şampiyonlar liginde oynayan, pazarlama, halkla ilişkiler, insan kaynakları, üretim gibi bir çok birimi bünyesinde barındıran, yılda yüz bin forma satan bir spor kulübü olmak çok mu zor?……... Eğer birileri gerçekten Malatyaspor için bir şeyler yapacaksa gelip geçici yönetimler kurmak yerine, Malatyaspor’un geleceğine dair uzun süreli planlar ve uygulamalar yapmalıdır. O zaman isimleri her zaman saygıyla anılacaktır. Bu gün Nurettin Soykan ismi Malatyaspor için halen önemli ise yapmış olduğu tesislerden dolayıdır. Geçici başarılardan kurtulmak istiyorsak, bir an önce kurumsal bir yapıya geçilmeli ve tesisleşmeye önem verilmelidir. İşte o zaman gelecek başarılar kalıcı olacaktır; bu yapılanmayı kuran başkan da unutulmazlar arasına girecektir.

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız