SON DAKİKA
SON DEPREMLER

Mesut Hoca Kimi Dövecekmiş?..

A- A+ PAYLAŞ

İstanbul Üniversitesi Rektörlüğü’ne aday olan isimlerin sıralamasını belirlemek amacıyla yapılan seçimde en yüksek oyu alan ve bu göreve atanması beklenen hemşehrimiz Prof. Dr. Mesut Parlak’ın, Malatya’daki çocukluk yıllarında babasına ait Derme Oteli’nde çalıştığı ve bu iş sırasında rakip otelin sahibinin çocuğu olan ve şimdilerin ünlü işadamı Muammer Şahin’le müşteri kapma kavgası yaptığı öğrenildi.

Malatyalı işadamı Muammer Şahin, ailesinin soy kütüğünü, hayatını, siyasilerle ve bugün çoğu birçok önemli noktada bulunan arkadaşları ile olan ilişkilerini, anılarını "Babam" adlı kitapta topladı.

Kitapta, 1950'li yıllarda Malatya'da ailesine ait Gaziantep ismini taşıyan bir otel olduğunu anlatan Muammer Şahin, Tıp dünyasının ünlü ismi Malatyalı Prof. Dr. Mesut Parlak ile yaşadığı ilginç bir anısını da anlatıyor kitabında.

Muammer Şahin, Mesut Parlak'ın ailesinin de Derme isimli bir oteli olduğunu belirterek, Prof. Parlak ile otel müşterisi kapmak yüzünden nasıl kavga ettiklerini şöyle anlatıyor.

"Müşteri Kapma Yarışı" ara başlığını taşıyan anılar demetinin bu bölümü şöyle :

" Prof. Dr. Mesut Parlak benim 1956 yılından beri çocukluk arkadaşımdır. 1950-55 yıllarında bizim Malatya'da Gaziantep otelimiz varken Mesut Parlak'ın ailesinin de Derme oteli vardı. Geceleri her ikimiz de İstasyon Yolu'ndaki meşhur Asri Fırın'ın önünde otellerimize müşteri çekmek için beklerdik. Daha çok askerlik için Malatya'ya gelen askerler otelimizde kalırdı.

Yine bir gece İstasyon'un önünde müşteri nöbetindeydik. Trenden inen bir askerin elinden valizini alarak, otelimize doğru yola çıktık. Bu esnada Mesut Parlak da yanımıza geldi ve askerin valizinden çekiştirmeye başladı. Ben, valizi Mesut'tan kurtarmaya çalışırken o da valizi almak ve müşteriyi kapmak için ani bir hamle ile bana yumruk atmak istedi. Fakat ben, ona fırsat vermedim. Sonuçta valiz bende, kulpu da Mesut'un elinde kaldı. Askeri teselli ederek otelimize götürdüm ve valizini tamir ettirdim. Daha sonra ikimiz de babalarımızdan izin alıp bize mükafat olarak verdikleri paralarla sinemaya gittik.

Bu hadiseden sonra müşterileri aramızda bölüştük. Bu şekilde aramızdaki rekabeti tatlı bir yarışa çevirdik. Ayrıca Malatya Posta Arabası ile misafir gelirdi. Onları otelimize götürmek için de müşteri kapma yarışı yapardık. Posta arabası Uzun Ziya Amca'nın idi. İş adamı Kadir Çağlayan ile Metin Kaya Çağlayan'ın babasıdır. Ziya Amca çok çalışkan ve dürüst bir mizaca sahipti. Malatya'ya gelecek kişileri bizlere önceden haber verirdi. Bizler de Ziya Amca'nın posta arabasına binerek İstasyon'a gider ve müşteri bulmaya çalışırdık."

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız