CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, kayısı ile ilgili bir komisyon kurulması gerektiğini bildirdi. Ağbaba, ayrıca parti olarak ‘Taşeron Çalıştayı’ düzenleyip, çalıştaydan çıkacak öneriyi kamuoyu ve hükümetle paylaşacaklarını söyledi.
CHP Malatya İl Teşkilatı’nda basın toplantısı yapan Ağbaba, CHP olarak taşeronlarla ilgili çalıştay düzenleyeceklerini belirtti.
Çalıştay ile ilgili çalışmaların başlatıldığını kaydeden Ağbaba, “Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu’nun dile getirdiği taşeron meselesi var, en son hükümetin gündemine girdi. 1 Kasım seçimlerinin sloganı ‘taşerona kadro’ idi. Seçimi kazandılar, bu unutuldu. 22 Mart 2016’da ‘taşerona kadro vereceğiz’ denildi ama bu söz unutulup gitti. Cumhuriyet Halk Partisi olarak Türkiye’nin en önemli meselelerinden birisi olan taşeron için çalıştay düzenliyoruz. Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu, TÜRK-İŞ Genel Başkanı Ergün Atalay, Hak-İş Genel Başkanı Mahmut Arslan, DİSK Genel Başkanı Kani Beko, taşeron işçi dernekleri, taşeron işçiler, uzmanlar ve gazetecilerin katılacağı bir çalıştay düzenleyeceğiz. Paydaşlarla görüştükten sonra önerimizi hem kamuoyu hem de hükümetle paylaşacağız. Her gün bir şey çıkıyor, ‘taşerona kadro’ deniliyor ama ne olacağı belli değil. Bu mesele mutlaka çözülmelidir. Türkiye’nin bu ayıptan kurtulması gerekiyor” diye konuştu.
Ağbaba, Atatürk’ün Türkiye’nin ortak değeri olduğunu belirterek, “10 Kasımla birlikte geçmişte Atatürk’e her fırsatta hakaret eden birilerinin dönüşümünü hep beraber izledik. Bundan mutluyuz, Atatürk hepimizin ortak değeridir. Bizim kurucu liderimizdir kimseyle karşılaştırıp, ölçtürmeyiz. Atatürk’e bağlılık sadece sevmekle olmaz, onun değerlerini sevmekle, onun getirdiği ilkeleri savunmakla, onları geliştirmekle olur. Bir taraftan Atatürk’ü seveceksiniz, bir taraftan laiklik ilkesini yok sayacaksınız” ifadelerini kullandı.
"MÜFREDATTAN ATATÜRK İSMİNİ KALDIRDILAR"
Ağbaba, eğitim sisteminin imam hatipleştirmenin üzerine kurulduğunu savunarak, şunları söyledi: “Türkiye’deki eğitimin nereye düştüğünü görüyoruz. 1923’lerde okuma-yazma oranının yüzde 4, kadınların okuma-yazma oranının binde 7 olduğu bir Türkiye’den neler yaratıldığını görün. Hala her fırsatta cumhuriyetin değerleriyle hesaplaşılmaya çalışılıyor. ‘Bu düzen dünya çapında bir yazar, bir sanatçı çıkarabildi mi?’ diyor, sanki bu düzen onun düşmanı. Yaşar Kemal’i kim yetiştirdi, Nobel ödüllü Orhan Pamuk’u kim yetiştirdi, İdil Biret’i kim yetiştirdi? Fazıl Say’ımız, Zülfü Livaneli’miz var. Dünya çapında sinemacılarımız, Nuri Bilge Ceylan var. Nobel ödülünü alan Aziz Sancar, ödülünü Atatürk’e armağan ediyor. Müfredattan Atatürk ismini kaldırdılar. Tarih dersinde bile Atatürk’ün ismine yer vermiyorlar. Çanakkale Savaşı’nda Atatürk ismi geçmiyor. Atatürk’ün ismini kaldırmadıkları yer kalmadı. Spor salonlarından Atatürk ismini kaldırdılar. Caddelerdeki Atatürk ismini silmeye çalışıyorlar. Andımızı bunlar değiştirmişti.”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yabancı futbolcu sınırlamasıyla ilgili yaptığı, "2019'a kadar sözleşmesi olan futbolcular var. O tarihten sonrası için federasyon ve kulüpler birlikte karar alır" açıklamasını da eleştiren Ağbaba, “Yabacı futbolcunun oynayıp oynamayacağına AKP Genel Başkanı karar veriyor. ‘2019’a kadar yabancı tartışmaları son bulmalıdır’ diyor. Yakında maçları da yönetirse hiç şaşmayın” dedi.
Ağbaba, tütünle ilgili bir karmaşa olduğunu ifade ederek, “Bugünlerde genel kurula gelecek. Bir tarafta torba yasada tütünle ilgili hapis cezası kaldırılırken, diğer taraftan bir kanunla hapis cezası konularak satışı engellenmeye çalışılıyor. Nereye giderseniz gidin şuanda tütüne baskın var. Satılması yasak olan tütün üretiminin ne anlamı var. ‘Yerli tütün’ dediğimiz bu tütünün mutlaka üretimi ve satışı konusunda üretici desteklenmelidir” diye konuştu.
"KAYISIYLA İLGİLİ BİR KOMİSYON OLUŞTURALIM, SORUNLAR TESPİT EDİLSİN"
Malatya gündemiyle ilgili de değerlendirmede bulunan Ağbaba, şunları söyledi:
“Malatya Günleri, Malatya Film Festivali yapılıyor, geçtiğimiz aylarda Malatya Kitap Festivali yapıldı. Bunlar kendi dar çerçeveleri içerisinde kendileri çalıp kendileri oynuyorlar. Ankara’daki Malatya Günleri’nde Vali ve belediye başkanı muhalefet milletvekilinin konuşmasına izin vermiyorlar. Kendileri çalsın, kendileri oynasın. AKP’nin bütün milletvekilleri orada konuşturuldu, muhalefetin milletvekilleri konuşturulmadı.
Malatya nelerle gündeme geliyor, Malatya Günleri’yle gündeme gelmiyor, ağaç kesilmesiyle gündeme geliyor. Kimi rakamlara göre 2 milyon, kimi rakamlara göre daha az ağaç kesilmiş. Bütün Türkiye’de herkes bize ‘kayısı ağaçları niye kesiliyor?’ diye soruyor, 2011’den beri bağırıyorum, ‘eğer tedbir alınmazsa kayısı ağaçları kesilecek’ diyoruz. Battalgazi köylerinde kanalizasyon suyuyla ağaçlar sulanıyor, 3-5 yıl sonra kesilecek demiştik. Maalesef şuanda kayısı ağaçları kesiliyor. Ürün para etmiyor ve üreticilerin derdini dinleyen yok. Bu yaz Malatya susuzluktan kavruldu. İnsanlar ‘su’ diye bağırdı. Bir taraftan 2.Organize’nin kirlettiği bir bölge var. Dilek, Topsöğüt, Şahnahan bölgesi, bir tarafta su almamış Örnekköy, Cafana, Karapınar gibi bölgeler var. Sulama sorunu çözülmüş değil, bu mantıkla da çözülemez. Hâlbuki çok büyük bir mesele değil, paraları yoksa hep beraber para toplayıp, kaynağı biz verebiliriz. Geçen günlerde bakana da sordum, ‘Malatya tarım, kayısı kenti, kayısı marka olmuş bir ürün, bu sorunu çözmemek siyasilerin ayıbıdır’ dedim. Mecliste bir komisyon kurulması teklif edildi. CHP, AKP, MHP, HDP üzüm sorunları komisyonu kuruldu. Malatya milletvekillerine sesleniyorum MHP ve HDP ikna olmuş durumda, AKP’de ikna olursa gelin hep beraber bir kayısı sorunlarını araştırma komisyonu kuralım. Korkmayın, çekinecek bir şey yok, sadece sorunları tespit edeceğiz. Destek verirseniz, bu komisyonu kurarız. Bu komisyonun kurulması için teklif vereceğim. Bu Malatya için elzemdir. Uzmanlar Malatya’da incelemede bulunsun ve kayısı ile ilgili rapor hazırlansın.”
Ferdi DURDU, Yeni Malatya Gazetesi- malatyahaber.com
