SON DAKİKA
SON DEPREMLER

"Milletimizin Temel Değerlerinin Veciz Bir İfadesi"

0
Güncellendi - 2019-03-14 04:37:46
A- A+ PAYLAŞ

İstiklal Marşının Kabul Edildiği Günü ve Mehmet Akif  Ersoy'u Anma Günü etkinlikleri çerçevesinde Battalgazi Şehit Oğuzhan Günaydın Halk Eğitim Merkezi Salonu’nda Yeşilyurt Tecde Anadolu Lisesi tarafından bir etkinlik düzenlendi.

Programa Vali Aydın Baruş, 2.Ordu Kurmay Başkanı ve Garnizon Komutanı Tuğg. Hançeri Sayat, Büyükşehir Belediye Başkanı Hacı Uğur Polat, Cumhuriyet Başsavcısı Muhammet Savran, Baro Başkanı Enver Han, Vali Yardımcısı Mustafa Şahin, Yeşilyurt Kaymakamı Turgay Gülenç, İl Jandarma Komutanı J. Alb. Necmi İnce, İl Emniyet Müdürü Dr. Ömer Urhal, İl Milli Eğitim Müdürü Ali Tatlı, Sivil Toplum Kuruluşlarının temsilcileri, Resmi Daire Müdürleri ve öğrenciler katıldı.

İlk olarak salonun fuaye alanında bulunan resim sergisinin açılışını yapan Vali Baruş ve Protokol üyeleri sergiyi gezerek resimleri yapan öğrencileri ve öğretmenlerini tebrik edip, beğenilerini dile getirdiler.

Yeşilyurt Tecde Anadolu Lisesi Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmeni Gül Murat, İl Milli Eğitim Müdürü Ali Tatlı ve Büyükşehir Belediye Başkanı Hacı Uğur Polat’ın gerçekleştirdiği program açılış konuşmalarının ardından Vali Aydın Baruş yaptığı konuşmada, şunları söyledi:

“ Milletlerin hayatında geleceklerine yön veren önemli olaylar ve bu olaylara karakterleriyle yön veren abidevi şahsiyetler vardır.

Aziz vatanımızı paylaşmak ve iradesini esaret altına almak isteyen zamanın en güçlü müstevli güçlerine karşı Aziz Milletimizin canı ve kanıyla verdiği İstiklal Mücadelesi işte bu dönüm noktalarından biridir.

Tarihimizin altın sayfalarından birini oluşturan büyük zafere bizleri ulaştıran temel aktörlerden birinin Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ortaya koyduğu eşsiz liderlik öncülüğünde Milletimizin özgürlük ve bağımsızlık ruhunun dirilişini sağlayan destansı mısralardır.

Birinci Dünya Savaşı’ndan yenik, yorgun, umutları tükenmiş olarak çıkan Anadolu halkı, Türkiye Büyük Millet Meclisinin açılması akabinde açılan Milli Marş yazma yarışmasında Mehmet Akif in ruhundaki zerreleri nakşederek yazdığı ve 12 Mart 1921 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi huzurunda defalarca okunarak ayakta alkışlanarak kabul gören İstiklal Marşı milli uyanışın sembolü olmuştur.

İstiklal Marşı, mısralarında, Milletimizin binlerce yıllık tarihinde hamurunu yoğurmuş kutsal değerleri haykıran eşsiz bir şiirdir.

Mehmet Akif “Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak; Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak.” derken, şehitlerimizin kanıyla renk verdiği al sancağın Milletimizin son ferdi yok olana dek dalgalanmaya devam edeceğini belirterek Türk Milletinin bağımsızlığa olan tutkusunu anlatır.

O; “Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım. Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım! derken Milletimizin hürriyet aşkını ve bu uğurdaki zapt edilemez iradesini haykırır.

“Garb’ın âfâkını sarmışsa çelik zırhlı duvar; Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var.” derken Milletimizin inancının kuvvetini veciz bir şekilde ifade eder.

“Doğacaktır sana va’dettiği günler Hakk’ın... Kim bilir, belki yarın, belki yarından da yakın.” Mısraları, O’nun kurtuluşa olan derin inancını ve ümidini yansıtır.

“Bastığın yerleri « toprak! » diyerek geçme, tanı! Düşün altındaki binlerce kefensiz yatanı. Sen şehit oğlusun, incitme, yazıktır, atanı: Verme, dünyaları alsan da, bu cennet vatanı.” Dizelerinde; Atalarımızdan miras aldığımız vatanı ve ona sahip çıkmanın eşsiz anlamını anlatır.

Bu ezanlar-ki şehâdetleri dinin temeli- Ebedî, yurdumun üstünde benim inlemeli.- ifadesi İslam',n Milletimizin temel vazgeçilmez inancı olduğuna işaret eder.

İstiklal Marşının son ifadeleri olan; "Hakkıdır hür yaşamış, bayrağımın hürriyet; Hakkıdır, Hakk'a tapan milletimin istiklâl." Haykırışı, Milletimizin Türk Milletinin bağımsızlığa, özgürlüğe ve Allah’a olan sarsılmaz inancını son bir defa teyit eder.

Kurtuluş Savaşı Destanı'nda Milletimizin bağımsızlık ruhunun tekrar uyanışını sağlayan istiklal Marşı o günden bu güne Ay Yıldızlı Al Bayrağımızı her gördüğümüzde ya dilimizde ya kalbimizde mısralarını terennüm ettiğimiz hayat şiirimiz olmuştur.

Mehmet Akif’in eşsiz mısraları, okumaya başladığımızda ilk öğrendiğimiz, okullarımızda, törenlerimizde, spor müsabakalarında, sevinçli olduğumuz anlara, bayrağımızı göndere çektirdiğimiz zamanlarda milli heyecanımızı uyandıran heceler olmuştur.

Milletimizin temel değeri olan bu marş milli kimliğimizin ayrılmaz bir parçası olmuştur. Bugün, bu Aziz Milletin ferdi olan bir kişinin, istiklal Marşı okunduğunda yüreğinin kabarmaması, vatanı uğrunda nefsini feda eden Aziz şehitlerimizi hatırlamaması mümkün değildir.

İstiklal Marşı, ruhumuza nakşettiği değerlerle, yazıldığı günden beri bu Millete yol göstermiş, ülkemizin karşılaştığı zor günlerde, askerimizin ve güvenlik güçlerimizin terörle mücadelesinde, 15 Temmuz 2016’da ihanet çetelerine karşı Milletimizin dik duruşunda ilham kaynağımız olmuş, ila nihaye olmaya devam edecektir.

Sevgili Gençler, İstiklal Marşı'nı bizim için bu kadar istisnai kılan şey, Milletimizin hissiyatının ve binlerce yıldır hayatına anlam veren temel değerlerinin veciz bir özeti olmasıdır.

Merhum Akif’in “Allah bu millete bir daha İstiklal Marş, yazdırmasın” duası, bu dizelerin yazıldığı zamanda ceddimizin yaşadığı acıların ve sıkıntıların ne kadar büyük olduğunu ve hürriyetimizi korumak için ne kadar büyük fedakârlıklara katlandığının açık bir ifadesidir. Bizlere bağımsız bir ülke bırakabilmek için canlan ve kanlarıyla destan yazan atalarımıza olan borcumuz büyüktür.

Unutmayınız ki, bağımsız bir vatanda, tüm dünyaya karşı başı dik bir şekilde yaşamak, uğrunda her şeyinizden vazgeçeceğiniz değerlere sahip olmayı gerektirir.

Türkiye gibi, dünyanın gıpta ettiği bir ülkede hayat sürmek, bastığı yerleri toprak diyerek geçmeyen, vatan toprağında kefensiz yatan şehit dedelerini unutmayan vefalı bir gençlik ister.

Atalarımızın mirası olan bu kutlu ülkeyi tek vatan bilmek, bağımsızlığımızın simgesi olan ay yıldızlı al bayrağımızı tek bayrak olarak tanımak, Türkiye Cumhuriyeti’nin çatısı altında tek bir millet olarak yaşamak, istiklal Marşımızın her kelimesini her daim ruhumuzda yaşatmak işte bu borcun gereğidir.

Sizlerin, her ne pahasına olursa olsun, Milletimizin sahip olduğu bu mukaddes değerleri yaşatma uğrunda yılmadan mücadele edeceğinize,

Mehmet Akif’in Çanakkale Şehitlerine yazdığı; “Âsım'ın nesli... diyordum ya... nesilmiş gerçek: işte çiğnetmedi namusunu, çiğnetmeyecek." ifadelerine mazhar olan gençler olacağınıza, atalarımızın ve şehitlerimizin emanetine hakkıyla sahip çıkacağınıza olan inancımız tamdır.

Bu duygu ve inançla; istiklal Marşımızın şairi Mehmet Akif Ersoy’u ve başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere Milli Mücadelemizin kahramanlarını, bu toprakları canları ve kanlarıyla yoğurarak bizlere vatan kılan Aziz Şehitlerimizi, ebediyete irtihal eden Şanlı Gazilerimizi rahmet, minnet ve şükranla yâd ediyor; Al Bayrağımızın göklerden, İstiklal Marşımızın yüreklerden eksik olmamasını diliyor, hepinize sevgi ve hürmetlerimi sunuyorum” diyerek sözlerini tamamladı.

‘ Milletin Sesi ’ adlı tiyatro gösterisi, Mehmet Akif Ersoy konulu sinevizyon gösterimi, Şehit Ahmet Kurak Anaokulu’nun İstiklal Marşı sunumu ve 12 Mart oratoryosu ile program sona erdi.

Vali Baruş, gösterilerin ardından anma programında emeği geçen öğretmen ve öğrencilere teşekkür ederek Mehmet Akif Ersoy’un eseri olan Genç Safahat kitabını hediye etti.

Program çıkışında Yeşilyurt Tecde Anadolu Lisesi 12 sınıf öğrencisi Nevval Karapınar çizmiş olduğu Vali Baruş’un karakalem portresini Vali Aydın Baruş’a hediye etti.

Bülten

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız

1 yorum yapılmış

  • AHMET (5 yıl önce)
    m.akif de kültürümüze değer katan herkes gibi yaşadı,anlattı ve göçüp gitti.Allah cc rahmet etsin.Son 19 yıldır Güzel ülkemizde ve malatya da kültür ve dini esaslar çokça dejenere edildi.Ve siyasete alet edilen yüce dinimize herkes korku ile bakmaya başladı.Onu kullananların bu ülkeye yaptığı en büyük kötülük bu.Bir islam alimi"-En büyük musibet dine gelen musibettir." diyor...
    0
    0
    Yanıtla