'YENİ BİR PEŞKEŞE ZEMİN Mİ HAZIRLANIYOR?'.. Türkiye’nin savunma sanayii alanındaki en köklü ve en büyük kurumu olan Makine Kimya Endüstrisi (MKE) Kurumu’nun, Anonim Şirket statüsüne dönüştürülmesi için AKP Meclis Grubu tarafından Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı’na bir Kanun Teklifi sunuldu.
Muhalefetin, hangi koşullarda ve statüde Katar’a devredildiği bir türlü açıklanamayan, ‘peşkeş çekildi’ eleştirilerine yol açan Tank Palet Fabrikası örneğini hatırlatarak büyük tepki gösterdiği kanun teklifine, 2 AKP Malatya Milletvekili de imza attı.
Araştırma ve Geliştirme (AR -GE) çalışmalarına büyük bütçeler ayırmasına ve bu nedenle her yıl karlılık oranını yükseltmesine karşın, 'hantal yapısı ile gerekli teknolojik ilerlemeyi sağlayamadığı gerekçesiyle', Anonim Şirket'e dönüştürülmek istenen MKE için hazırlanan Kanun Teklifi'ne AKP'den 104 milletvekili imza koyarken, bu milletvekillerinden ikisinin AKP Malatya Milletvekilleri Ahmet Çakır ve Hakan Kahtalı olduğu öğrenildi.
İlk imza sahibinin MKE tesislerinin yerleştiği Kırıkkale'nin AKP Milletvekili Ramazan Can'ın olduğu Kanun Teklifi ile Makine ve Kimya Endüstrisi Kurumu, anonim şirkete dönüştürülmesi öngörülüyor.
Kanun Teklifi ile MKE A.Ş.'nin kurulması, yönetimi, denetimi, görev, yetki ve sorumluluklarının düzenlenmesi amaçlandığı belirtildi.
'Yeni bir peşkeş için zemin yaratılıyor' eleştirilerine muhatap olan söz konusu Kanun Teklifi şu anda TBMM Milli Savunma Komisyonu'nda görüşülmeyi bekliyor.
MKE'nin şirketleştirilmesi için verilen Kanun Teklifi'nde 2 Malatya Milletvekilinin de imzası var
Türk Silahlı Kuvvetleri'nin, her türlü silah, mühimmat ve patlayıcı maddelerle benzerlerini ve askeri ihtiyaçlara yarayan araç ve gereçleri, makina ve sistemleri imal etmek veya ettirmekle görevli olan ve bu görevini Osmanlı dönemine dayanan tarihsel geçmişinden bugüne kadar başarıya sürdüren, ayrıca ihracat yapmak ve ihracat amacı ile ithalatta bulunmak yetkisine de sahip olan MKE'nin bir yönüyle özelleştirme özelliği de taşıyan şirketleşmesini öngören Kanun Teklifi'ne AKP Malatya Milletvekillerin Ahmet Çakır ve Hakan Kahtalı da imza koydu.
"Hantal yapıya" sahip olduğu ve "gerekli teknolojik dönüşümleri yapamadığı" iddiasıyla şirketleştirilmesi öngörülen MKE Kurumu, iddiaların aksine son yıllarda teknolojik AR - GE çalışmaları ve yatırımları ile çok sayıda yeni savunma sistemi geliştirdi.
MKE 2020 Yılı Faaliyet Raporu'na göre, kurum; 2018 yılanda 103 milyon olan net karını, 2019 yılında 526 milyon TL'ye, 2020 yılında ise 708 milyon TL'ye yükseltti.
MKE'nin kuruluş amacı ve Osmanlı'ya dayanan tarihçesi
İktisadi Devlet Teşekkülü olan Makina ve Kimya Endüstrisi Kurumu; kalkınma planları ve yıllık programlar çerçevesinde, imalat sanayi alanında, her çeşit silah, mühimmat, patlayıcı madde, makina, teçhizat ve malzeme imalat kapasitelerini karlılık ve verimlilik esasları göz önüne alarak, savunma ve sivil savunma ihtiyaçlarına göre planlama ve ekonomik bir şekilde üretmek ve pazarlamak amacıyla kuruldu.
Kurumun internet sitesinde, MKE'nin tarihçesi şöyle anlatılıyor:
"Türk savunma sanayinin temelini oluşturan MKE Kurumu, değişik isim ve statüler altında 15. yüzyıl Osmanlı İmparatorluğu dönemine kadar inebilen tarihi bir geçmişe sahiptir. Kurumun çekirdeğini, İstanbul’un fethinden sonra Fatih Sultan Mehmet tarafından kurulan Top Dökümhanesi oluşturmaktadır. O zamanki adı “Top Asithanesi” olan Tophane, faaliyetini Osmanlı İmparatorluğu’nun son yıllarına kadar sürdürmüştür.
Kurum;
Tophane-i Amire Müşirliği, (1832)
Tophane-i Amire Nazırlığı, (1908)
İmalat-ı Harbiye Müdüriyeti Umumiyesi, (1909)
Askeri Fabrikalar Umum Müdürlüğü, (1921)
MKE Kurumu Genel Müdürlüğü (1950) unvanları altında iktisadi ve ticari faaliyetlerini devam ettiren bir kuruluş olarak günümüze kadar gelmiştir.
17.yüzyıla kadar güçlü bir konumda olan Osmanlı Savunma Sanayi, 18. yüzyıldan itibaren Avrupa’daki teknolojik gelişmeleri takip edememiş, I. Dünya Savaşı sonrasında ise etkinliğini büyük ölçüde yitirmiştir.
Bu nedenle, Cumhuriyetin ilk yıllarında savunma sanayine ilişkin ciddi bir alt yapı yoktur. Bu alandaki tesisler, Kurtuluş Savaşı sırasında Ankara çevresinde, işgal altında bulunan İstanbul’dan imalathane ve tezgahların Anadolu’ya nakledilmesi ile oluşan küçük imalathanelerden ibarettir.
Savunma sanayinin, topyekun sanayileşmenin ve kalkınmanın önemli bir parçası olduğunun bilincinde olan Kurtuluş Savaşı’nı gerçekleştiren kadro, ilk planlı dönemde sanayileşmenin ve dolayısıyla savunma sanayinin devlet eliyle yönlendirilerek geliştirilmesini öngörmüştür. Bu kapsamda 1921 yılında “Askeri Fabrikalar Umum Müdürlüğü” kurulmuştur. Savunma sanayinin gelişmesi için Kırıkkale’de entegre bir silah sanayinin kurulması hususu, ilk kez İzmir İktisat Kongresi’nde ele alınmıştır.
Bu görüş ve kararlar doğrultusunda başlatılan çalışmalar sonucu;
1924’de Ankara’da Hafif Silah ve Top Tamir Atölyeleri, Fişek ve Marangoz Fabrikaları,
1928’de Kırıkkale’de Pirinç Fabrikası,
1928’de Kırıkkale’de Elektrik Makinaları Fabrikası,
1929’da Kırıkkale’de Mühimmat Fabrikası,
1931’de Ankara’da Kayaş Kapsül Fabrikası,
1931’de Kırıkkale’de Çelik Fabrikası,
1935’de Ankara’da Gaz Maskesi üretimi için Mamak Gaz Maske Fabrikası,
1936’da Kırıkkale’de Barut, Tüfek ve Top Fabrikaları,
kurulmuştur. Bu fabrikalar bugünkü MKE Kurumu’nun temelini oluşturmuştur.
Bu kapsamda sadece savunma sanayi alanında değil, sivil alanda da birçok ürünün ilk üretimi Kurum tesislerinde gerçekleştirilmiştir. Örneğin, 1950’li yıllarda MKE Kurumu tarafından üretilen tek motorlu UĞUR 44 ilk Türk Uçağı’dır. İlk demiryolu rayı haddeleme, ilk sac mamulleri ve pirinç malzeme, takım tezgahları, vasıflı çelik haddehanesi, pik ve sfero dökümhanesi, elektrik sayaçları, zirai mücadele aletleri, tekstil makineleri, dişli ve dişli kutusu imal tesisleri, çelik çekme boru, askeri pil imalatları da bu ilkler arasındadır.
Askeri fabrikaları faal hale getirmek, nitelikli ürün veren, hem sivil hem de askeri sektöre hitap edecek bir yapıya kavuşturmak, TSK’nin ihtiyacını güvenli ve istikrarlı bir biçimde karşılamak, yüksek teknolojiye sahip, harp silah ve araçlarını yurt içinde üretmek ve bunun için alt yapı oluşturacak üretim tesislerini kurmak amacıyla, 08 Mart 1950 tarihli ve 5591 sayılı (mülga) kanunla sermayesinin tamamı devlet tarafından karşılanmak üzere Askeri Fabrikalar Umum Müdürlüğü tüm mal varlığı ile devredilerek Makina ve Kimya Endüstrisi Kurumu kurulmuştur.
Kurum, 1950’li yılların ortasından itibaren bu durumun getirdiği olumsuzlukları giderebilmek ve özel sektörün giremediği, güçlükle gelişen ve ekonomide darboğaz yaratan sanayi alanlarına da etkin bir müteşebbis olarak girmek gereğini duymuştur.
Böylece hem savunma sanayinin belirsizlikten kaynaklanan riskini bertaraf etmek, hem de yeni gelişen ülke sanayisine öncülük etmekle de kendini görevlendirmiş olan Kurum, (bu kapsamda; Türk Traktör Fabrikası, Trakmak, Tofaş Otomobil Fabrikası, Tofaş Oto Ticaret, Tügsaş, Nitromak vb. dev sanayi kuruluşlarının kurulmalarına büyük ortak olarak öncülük etmiştir.) sanayimiz için yetişmiş insan gücü ile bir okul, teknolojik gücü ile de bir ekol oluşturmuştur.
Kurumun özellikle 1960-2010 yılları arasında gerçekleştirdiği gerek yatırımları gerekse özel sektöre sermaye katılımları ile ülkemiz ekonomisine olan katkısı önemli boyutlara ulaşmıştır. Yapılan bu teknoloji yatırımları ile hem yeni ürünler kazanılmış, hem önemli döviz tasarrufu yapılmış, hem de ülkemiz savunma ve özel sektörüne öncülük edilmiştir".
Güler HAZAR, malatyahaber.com
GÖRSEL: AKP Malatya Milletvekilleri Ahmet Çakır ve Hakan Kahtalı'nın MKE'nin statüsünün değiştirilmesine yönelik kanun teklifindeki imzaları..
ARŞİV FOTOLAR: MKE, TSK ve güvenlik kuvvetlerinin ihtiyacı olan silah ve mühimmatı üreten Türkiye'nin en önemli silah sanayi kurumu. MKE'ye ait silah fabrikasının ürettiği 'Milli Piyade Tüfekleri' (altta) ve bu tüfeklerin üretimden sonraki ilk sevkiyatları (kapaktaki fotoğraf)