SON DAKİKA
SON DEPREMLER

MTÜ'de 'Deprem ve Ruh Sağlığı Çalıştayı' Düzenlendi

MTÜ'de 'Deprem ve Ruh Sağlığı Çalıştayı' Düzenlendi
A- A+ PAYLAŞ

Malatya Turgut Özal Üniversitesi'nde (MTÜ) iki gün sürecek olan  “Deprem ve Ruh Sağlığı Çalıştayı" başladı.

Malatya Turgut Özal Üniversitesi Psikoloji Bölümü tarafından Battalgazi Konferans Salonu’nda düzenlenen çalıştayın açılış programına Malatya Valisi Ersin Yazıcı, Cumhurbaşkanlığı Sosyal Politikalar Kurulu Üyesi Dr. İbrahim Altan, Kilis Yedi Aralık Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Doğan Karacoşkun, Malatya Turgut Özal Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Recep Bentli, Vali Yardımcısı Osman Kural, İl Jandarma Komutanı Kıdemli Albay Ercan Altın, Yeşilyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. İlhan Geçit, Arapgir Belediye Başkanı Haluk Cömertoğlu, Battalgazi Belediye Başkan Yardımcısı Metin Ünlü, İl Müftüsü Ramazan Dolu, SGK İl Müdürü Tekin Kutlu, İl Göç İdaresi Müdürü Mahmut Kurtuluş, Türkiye İstatistik Kurumu İl Müdürü Ali Tüfekçi, İl Milli Eğitim Müdür Yardımcısı Ekrem Demir, Kızılay Şube Başkanı Sadi Ergül, Organik Meyve Üreticileri Birliği Başkanı İlhan Tursun, akademik ve idari personel ile öğrenciler katıldı.

Programda saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın ardından kısa bir müzik dinletisine ve MTÜ tanıtım videosuna yer verildi. Çalıştayda söz alan düzenleme kurulu başkanı Doç. Dr. Zeynep Sağır konuşmalarında şunları ifade etti:

“Yaşadığımız depremin etkilerinin uzun süre devam edeceği ön görülmektedir. Sadece Malatya’da 1256 can kaybına, 6444 vatandaşımızın yaralamasına neden olmuştur. Hali hazırda yaklaşık 120 bin vatandaşımız konteynerlerde yaşamaya devam etmektedir. Öte yandan 6643 bina deprem anında yıkık hale geldi ve 36010 binadan 29770’inin enkazının kaldırılmasıyla devam eden 16 aylık bir dönemi geride bırakmış olduk. Bu dönem içerisinde nüfus hareketliliği beklendik bir durum olarak ifade edilir. Bu bağlamda 100 binden fazla kişinin Malatya’dan göç ettiği bilinmektedir. Tüm bu durumlar çalıştayımızın, ilimiz ve deprem bölgemiz için ne kadar önemli olduğunu göstermektedir.”

Malatya Turgut Özal Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Recep Bentli konuşmasında şunları söyledi:  

“Bugün burada, yaşadığımız ve yaşayabileceğimiz depremlerin ardından ruh sağlığımızı nasıl koruyabileceğimizi ve toplumsal dayanışmanın önemini konuşmak üzere bir araya geldik. Depremler, yalnızca fiziksel yapıları, binaları değil, aynı zamanda ruhsal sağlığımızı da derinden sarsan olaylardır. Bir depremin hemen ardından yaşanan travma ve stres, genellikle ilk müdahalelerle ele alınmaktadır. Ben de hemen deprem sonrası ilimizde psikososyal destek konusunda Üniversitelerimiz, İl Sağlık Müdürlüğü, Aile ve Sosyal Hizmetler Müdürlüğü, Müftülük ve çeşitli sivil toplum kuruluşlarının iş birliği içerisinde bu ilk müdahaleyi yaptığını, tüm çadırları gezdiklerini katıldığım il koordinasyon toplantılarında gördüm.  Bu travmanın uzun vadeli etkileri ve bu etkilerle başa çıkma stratejilerini göz ardı etmemek için geç dönem ruh sağlığı üzerine odaklanmak ve bu alanda araştırmalar yapmak büyük bir önem arz etmektedir. Stresle başa çıkma ve toplumsal dayanışma, sadece bireylerin iyilik hali için değil, aynı zamanda toplumun genel sağlığı ve dayanıklılığı için de kritik öneme sahiptir. Psikolojik dayanıklılığımızı artırarak ve toplumsal dayanışmayı güçlendirerek, depremler gibi büyük felaketlerin ardından daha hızlı ve sağlıklı bir şekilde toparlanabiliriz. Çalıştayımızda, alanında uzman bilim insanları, psikologlar, deprem sonrası süreçte sahada gönüllü olarak çalışmış sivil toplum kuruluşu üyeleri bilgi ve deneyimlerini bizlerle paylaşacaklar. Birlikte, depremlerin ardından ortaya çıkan psikolojik sorunları nasıl aşabileceğimizi ve bu süreçte toplumsal dayanışmanın nasıl güçlendirilebileceğini tartışacağız.”

Bu çalıştayın, depremler sonrası ruh sağlığına yönelik farkındalığı artıracağını vurgulayan Prof. Dr. Bentli  programın afet yönetimi ve ruh sağlığı alanlarında yeni işbirliklerine vesile olmasını, verimli geçmesini  temenni ederek konuşmasını sonlandırdı.

Çalıştayın açılış programında söz alan Malatya Valisi Ersin Yazıcı şunları ifade etti:

“Deprem sonrası hayat devam ederken insanlar deprem anını hafızasından silmenin zorluğunu yaşıyor. O andan çıkmak çok zor, bu tamamen psikolojik bir durum. Bu nedenle travmanın geçmesi, ruh sağlığının iyileşmesi için böyle çalışmalara, programlara ihtiyaç var. Bugün devletimiz, sivil toplum kuruluşlarımız ilk anlardan itibaren vatandaşımıza her türlü desteği sunuyor, psikososyal destekler sunuyor. Bizler de bu bilinçle hareket ediyoruz. Malatya’ya hizmet etmekten gurur duyuyorum çünkü depremin ne demek olduğunu çok iyi biliyorum. Güçlü devletimiz tüm yıkımları yerine koyuyor, yeniden çarşıyı inşa ediyor. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığımız çarşıyı imar ediyor. Bu çok önemli bir atılım. Çünkü çarşı, şehrin ayağa kalkmasını sağlayacak ve bu durum psikolojimize de yansıyacak elbette. Deprem çok ağır bir travmaydı ancak devletimiz hızla bu olumsuzlukları toparlıyor, iyileştiriyor.”

Konuşmasında son olarak çalıştay benzeri bilimsel çalışmaların insanlarımıza bilinç kazandırması bakımından çok önemli olduğunun altını çizen Vali Ersin Yazıcı  “Toplum psikolojisini önemsedikleri için bu çalıştayı düzenleyen, emeği geçen herkese huzurlarınızda teşekkür ediyor, saygılarımı sunuyorum.” diyerek sözlerini tamamladı.

Moderatörlüğünü Vali Yardımcısı Osman Kural’ın yaptığı birinci oturum; “Deprem Sonrası Karşılaşılan Güçlükler ve Mevcut Durum” üzerine gerçekleştirildi. İkinci oturum ise Moderatör Prof. Dr. Halil Aldemir’in yönetiminde “Deprem Sonrası Tespit Edilen Sorunlara Yönelik Çözüm Önerileri” üzerine gerçekleşti.

Çalıştay, Moderatör Prof. Dr. İlhan Erdem’in değerlendirme oturumunun ardından sona erdi.  

Bülten

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız