..Değerli dostlar, ortak sevdamız Malatyaspor ne yazık ki; ‘yine sırat köprüsünde...’ Benzetmenin mesajı çok hayatîdir.. ‘Gerekli dirayet ve tahammülü gösterip..
Suat KOZLUKLU
Bu soruya kuvvetle muhtemel iki cevap verilir biri mucizelere inanıyorum ve ‘başıma gelmesini bekliyorum’ diğeri ‘inanmıyorum’ ama ‘mucize gerçek olsa bile benim başıma gelmez’ olacaktır. Mucizelere inandıklarını söyleyenlerin cevaplarında umut ve inanç, mucizelere inanmayanların cevaplarında sitem ya da mucizeye hiç ihtiyaç duyulmamış olmanın donukluğu vardır.
Değerli Malatya sevdalıları,
Gün geçmiyor ki güzel memleketimde bir trajikomik olay daha yaşanmasın! Kara bulutlarla kaplı, kasvet dolu haberler almayalım!
Gün geliyor, bunun adı Gri Pasaport Skandalı oluyor, gün oluyor adı, Yeşil Topsöğüt Konakları oluyor…
İddialar, belgeler geleceğe umutla bakmamızın önüne bir set çekiyor!
Yeşilyurt Belediyesi’ndeki gelişmeler yenilir yutulur mu? Bence, koca bir ‘HAYIR!’ Suçu birkaç kişiye yükleyerek işin içinden sıyrılmak bu kadar kolay mı? Bence koca bir ‘HAYIR!’…
Aydınlık yarınlara umutla bakmamızın üstüne adeta BETON dökenler ne yazık ki, hala aramızda hiçbir şey yokmuşçasına dolaşabilir. Neden, dolaşmasın ki, değil mi? Ne demişti, Şair-Yazar Murathan Mungan?
Der ki;
"Türkiye'de her şey olursunuz, bir tek rezil olamazsınız... Çünkü çok kolay unutuyoruz. Örneğin politikada batarsınız, daha sonra müsteşar olursunuz. İş dünyasında batarsınız, kimse hatırlamaz, yeni bir şirket kurarsınız."
Tam isabet!..
Gerçekten de, Türkiye'de "her şey" olunuyor ama bir tek "rezil" olunmuyor!..
Eğer, toplumda önemli bir mevkiiyi, makamı işgal ediyorsanız, sadece tavır ve davranışlarınıza değil, yaptığınız işlerde ortaya koyduğunuz, adil ve adaletli yönetimle de örnek olmalısınız! Sizin ve çevrenizdekilerin aklı selim, sağduyulu içi dolu sözleri olmalı! Çünkü, BOŞ sözlere toplumun artık karnı TOK! Öyle her aklınıza geleni, her dilinize düşeni, ölçüp, biçmeden söyleyemezsiniz. Sorumluluğu kendisinde hissetmeyen bu tarz insanlar genellikle sorumluluğun bir kısmını paylaştıklarını kabul etmeye korkarlar ve olan kötü bir şeyin suçunu başka birine yüklediği zaman kendilerini rahat ve suçsuz hissederler. Hiç kuşkusuz hastalıklı bakış açısı!
‘Hırsızın suçunun olmadığı’ bu bakış açısına göre, suçlu kim?
Bunları yazıp-çizen gazetecilik görevini yapan ‘4.Kuvvet Medya’ yani ‘MalatyaHaber!’ mi?
19 yıl önce yayın hayatına başladığımız o ilk günden itibaren bu güzelim topraklarda demokrasinin tüm kurumları ile yerleşmesi, milli irade ve değerlerimizin hâkim olması için tüm gücümüzle çalıştık. Malatyamızın geleceğinin derin sularda boğulup gitmemesi için çaba sarf ettik. Fırtınalı günlerde sığınılacak bir liman olduk. Bugüne kadar yapmış olduğumuz katkıyı bundan sonra da okurlarımızın desteği ile sürdürmeye devam edeceğiz. Ve MalatyaHaber.com, her gün yeni bir umut olmaya devam edecek…
Sahi bir insan geleceğe nasıl bakar?
Kimimiz umutla der. Kimimiz iyimser bakarım der. Kimimiz güvenle, kimimiz heyecanla ve yeni beklenti duyguları ile bakarken, kimi de, yarınlar için hayaller kurar, gelecek planları yapar…
Normali de bu değil midir? Evet, ama!
Ben umudumu yitirmedim peki ya, siz?
Hem üzülüyor, hem kızıyorum!
1 yılı aşkın süredir koronavirüs illetiyle tüm dünya ile birlikte mücadele ediyoruz… Uygulamaya konan kısıtlamalar her nedense hep kulak arkası ediliyor. Toplum olarak bir yolunu bulup gevşedikçe gevşiyoruz. Yakınlarından, komşularından, meşhurlardan virüse kurban gidenler bile “Bana/Bize bir şey olmaz” mantığını alt edemiyor ve ne yazık ki dersler çıkartamıyoruz! Vurdumduymazlığın bedeli olarak da Ramazan Bayramı günlerine kısıtlama gölgesinde gireceğiz… Sağlık olsun diyelim… Ama şunu bilin ki, bu virüs illetinin hiç mi, hiç şakası YOK!
Neydi yazımızın başlığı? ‘Mucizeye’ İnanır mısınız?
Her nefesin bir mucize olduğuna inanırım ben, bir sonraki nefesi alıyor olmanın daha da büyük bir mucize olduğuna... Yaşamın kendi ritminden, dünyanın dönmesinden, kardan, yağmurdan, çiçekten, böcekten, ottan, bebekten, var olmaktan,…
Değerli dostlar, ortak sevdamız Malatyaspor ne yazık ki; ‘yine sırat köprüsünde...’ Benzetmenin mesajı çok hayatîdir:
‘Gerekli dirayet ve tahammülü gösterip karşıya geçerseniz cennete gidersiniz; işi ciddiye almayıp gevşerseniz aşağı düşersiniz. Ve aşağısı, cehennem gayyasıdır.’ Daha önce de defalarca yazdık çizdik… Yanlış yoldasınız diye! Tabii her zamanki gibi biz çaldık, biz söyledik… Her defasında aynı filmi izlemekten bıktık usandık! Günü kurtarmak kaybetmeyi kabullenmektir! Benzer bir durumu geçen sezon yaşamadık mı? Ne değişti?
Unutmayın, gerçeğin dayanılmaz ağırlığı kapınızı çalmaya geliyor!..
İşte gerçekler;
Küme düşme hattındaki birbirine yakın puanlar tansiyonu her hafta daha da artırıyor. Ligin dibindeki Y.Denizlispor’u saymıyorum, 7 takımdan 4'ünün kazandığı haftada ateş hattında taşlar yerinden oynayacak. Y.Malatyaspor’umuzun kalan maçlarına baktığımızda ise “Çaykur Rizespor - Helenex Yeni Malatyaspor, Helenex Yeni Malatyaspor - Atakaş Hatayspor, Galatasaray - Helenex Yeni Malatyaspor” insanın ‘Mucize’ olur mu diye düşünesi geliyor…
Neydi sorumuz? ‘Mucizeye’ İnanır mısınız?
Evet, görünen o ki, işimiz biraz da mucizelere kalmış durumda… Artık bu saatten sonra ne desek boş!
Kalın sağlıcakla…
