SON DAKİKA
SON DEPREMLER

Müdürlük 'Hasar Tespiti Yok' Derken, 'Ağır Hasar' Kaydı Çıktı!..

Müdürlük 'Hasar Tespiti Yok' Derken, 'Ağır Hasar' Kaydı Çıktı!..
A- A+ PAYLAŞ

Malatya’da 6 Şubat 2023'deki depremlerden 04.17'de meydana gelen ilkinde çöken, 27 kişinin can verdiği, 21 kişinin ise yaralı olarak kurtarıldığı Ergün Apartmanı ile ilgili davada, apartmanın 24 Ocak 2020'de meydana gelen Elazığ- Sivrice merkezli 6.8 büyüklüğündeki depremde ağır hasar görmesine rağmen, hasar durumunun hafife çevrildiği iddiası dile getirildi. Dosyaya sunulan Yeşilyurt Kaymakamlığına ait 'ağır hasarlı bina' listesine göre Ergün Apartmanı'nın 24 Ocak 2020 Elazığ depreminde ağır hasar aldığına ilişkin not bulunurken, 6 Şubat depremindeki yıkımın ardından Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından mahkemeye gönderilen yazıda ise söz konusu apartmanda 24 Ocak 2020 depreminde inceleme yapılmadığı ve hasarsız olduğu  öne sürüldü.  Avukatlar mahkemeye Malatya Valiliği’nin 24 Ocak 2020 depremi sonrasındaki ve Malatya’da binlerle ifade edilen ağır hasarlı bina olduğuna dair açıklamasını mahkemeye sunarak, “6 Şubat depremlerinden sonra Malatya’daki 24 Ocak 2020 depremindeki ağrı hasarlı binalar hafife çevrilmiş” ifadesini kaydettiler.

27 KİŞİ ÖLDÜ.. 11 KİŞİ TUTUKSUZ YARGILANIYOR..
6 Şubat 2023'deki ilk depremde Çavuşoğlu Mahallesi Çevre Yolu-Buhara Bulvarı üzerindeki Ergün Apartmanı da çökmüştü. Ergün Apartmanında Abbas Yüksel (40), Ahmed Şıbli ( Suriyeli -2), Aliseydi İlhan (59), Ayşe İrem Özkan (13), Azize Bingöl (61), Ciyane Şıbli (Suriyeli – 27), Duru Su Yüksel (11), Elif Hancı (8), Emrah Erdoğan (47), Eymen Şahin (9), Eymen Yüksel (9), Hira Nur Gülateş (10), İbrahim Eren Şahin (15), İkra Nur Gülateş (11), Kerem Basut (21), Kerem Emin Özkan (10), Kıymet Hancı (49), Merve Hancı (17), Muhammed Tabar (29), Murat Basut (22), Nazife Turgut (58), Ozan Günbattı (24), Sabriye Hancı (23), Songül İlhan (27), Süleyman Basut (50) ve  Tuğçe Turgut Yüksel (35) enkazda kalarak hayatını kaybetmiş, 21 kişi ise yaralı olarak kurtarılmıştı.

Ergün Apartmanı ile ilgili davanın yargılaması Malatya 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam ediyor. Davada binanın yapımında çeşitli aşamalarda kusurlu görünen İnşaat Mühendisi Basri A., Statik Proje Müellifi İnşaat Mühendisi Bedir Ö., Fenni Mesul İnşaat Mühendisi Bektaş B., Mimar Hasan A., Müteahhit İbrahim G., İnşaat Mühendisi Mehmet G., Yapı Sahibi Yusuf E. ile birlikte projenin Malatya Belediyesinde onaylanmasında imzası bulunan dönemin belediye görevlileri D.Ö., B.S., A.Ö. tutuksuz yargılanıyorlar.

Binayla ilgili bilirkişi raporunda, binada dayanımı düşük beton kullanıldığı, kolon kiriş bölgelerinin zayıflığı, malzeme kalitesinin yetersiz ve donatı düzenlemesinin tekniğine uygun yapılmadığı belirtildi. Binanın genel olarak taşıyıcı sisteminin düzensiz olduğu, yapı taşıyıcı sisteminin yapının oturduğu zeminin şekli sebebiyle herhangi bir simetriye sahip olmayıp oldukça düzensiz olduğu, bu nedenle yapı eksantristenin büyük olduğu, deprem açısından olumsuz davranışa sebep olacak, yapı mimarisi ile de ilişkili olan yapısal tasarım kusurları taşıdığı da iddianamede yer aldı.

Ayrıca proje onay aşamasında belediye tarafından iptal edilen kapalı konsolların, oturma ruhsatı esnasında yerinde inşa edildiği, 131 metrekare kapalı alan ihlali yapıldığı, bu nedenle Malatya Belediyesi Encümeni tarafından Fenni Mesul ve bina sahibine 1 milyar TL ceza verildiği, ancak ceza verilmesi dışında herhangi bir düzeltme yaptırılmadığı için belediye yetkililerinin sorumlu olduğu da raporda kaydedildi.

1999 yılında tamamlanan binanın yıkımı ile ilgili yargılanan sanıklar için iddianamede yapılan suçlama şöyle belirtildi:

“Şüphelilerin üzerlerine atılı eylem yönünden ülkemizin aktif deprem kuşağında yer alması, bunun sonucu olarak kısa aralıklarla ölümlere sebebiyet veren yıkıcı ve büyük depremlerin yaşanması, Malatya ilinin Doğu Anadolu Fay Zonu ve Malatya Fayına yakın konumda olan depremselliği yüksek bir bölge olması, ilin büyük bir kısmının birinci ve ikinci derece deprem bölgesinde yer alması ve şüphelilerin sorumlu olarak dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davrandığı, ihmal ettiği eylemlerini kendi mesleği kapsamında gerçekleştirdikleri hususları göz önüne alındığında şüphelilerin ayrıntıları bilirkişi raporlarında belirtildiği üzere kanuna, yönetmeliğe ve yapı tekniğine aykırı şekilde gerçekleştirdiği eylemlerinin sonuçlarını öngördüğü, şüphelilerin istemediği fakat ön gördüğü bu sonucun gerçekleşmesi sebebiyle kusurlarının bilinçli taksir seviyesinde olduğunun kabulünün gerektiği, …”

ÇEVRE MÜDÜRLÜĞÜ 2020 DEPREMİNDEN HASAR TESPİTİ OLMADIĞINI YAZDI AMA..
Malatya 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde gerçekleşen son duruşmada, dava dosyasına Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü tarafından gönderilen yazı da Ergün Apartmanı ile ilgili olarak, “Hasar tespiti yok” yazısının gönderildiği ortaya çıktı.

Sanık avukatları, mahkemeye önce Malatya Valiliği tarafından 20 Ocak 2020 Elazığ depreminden sonra yapılan basın açıklamasının metni sunularak, “Valilik açıklamasında binlerce ağır hasarlı bina olduğu görülüyor. Ancak ne hikmetse 6 Şubat depremlerinden sonra bu hasarlar hafife çevrilmiş” iddiasında bulundular.

Avukatlar ayrıca Yeşilyurt Kaymakamlığından üst yazı ile teslim alınan ve 24 Ocak 2020 Elazığ depreminden sonra Yeşilyurt ilçesindeki hasarlı binalar ve hasar durumu açıklamasının yer aldığı listeyi (üstteki görselde) sundular. Listede Ergün Apartmanının karşısında, “ağır hasarlı” olduğu belirtilen '1' kodunun konulduğu, açıklama kısmında ise “Kiriş çatlak, duvar çatlak” notunun yer aldığı görülüyor.

Sanık avukatlarından Ali Haydar Özer, “Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü Ergün apartmanı için ‘Elâzığ depreminden sonra hasar tespiti yapılmadığını’ gösteren yazı göndermesine rağmen, Yeşilyurt Kaymakamlığına ait listede ise  binanın ağır hasarlı olduğuna ilişkin, kirişlerde çatlak olduğuna dair tespit vardır.” dedi.

Mahkeme, bilirkişi raporu hazırlanması için dosyanın Yalova Üniversitesi'ne gönderilmesini kararlaştırdı.

malatyahaber.com

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız

8 yorum yapılmış

  • Yaşar KARAASLAN (4 hafta önce)
    Devletin kurumları değil, O kurumları yönetenlerin anlayışı! Mehmet isimli kullanıcıya Haberde devletin 2 kurum yöneticilerinin, aynı konudaki 2 farklı görüşü konu ediniliyor. Habere konu olan bu görüşler (kararlar) tamamıyla o dönem kurum yöneticilerinin inisiyatifleri (öngörüleri) doğrultusunda alınan kararlardır. Kurum yöneticileri doğru bilgi verselerdi 27 canlarımızı yitirmezdik. Yapılan her eleştirisel haber sonrası DEVLETİ bahane ederek, sorumluları (Devleti Yöneten seçilmişleri)aklamak ne kadar doğru? Unutmayın devleti yöneten seçilmişlerde senin-benim gibi bir insan!
    %100
    %0
    Yanıtla
  • Mehmet (1 ay önce)
    Duruşmaya gelen muhabirinizin isminin haberde adı veya imzası olmaması çok şaşırtıcı. Çevre şehircilik il müdürlüğünden gelen yazıya göre böyle bir hasar tespiti olmamasına rağmen gerçekleşen vefatları; doğruluğu tartışılır bir evrakla (haberinizde sunulan evrak) Devletin kusuruymuş gibi göstermek vicdanlara sığmaz. Devletin kurumlarını ve yetkililerini mahkemeye doğru bilgi vermediği algısını yapmak kabul edilemez. Umarım vefat eden kişilerin ailelerini de düşünerek daha hassas davranırsınız.
    %14
    %86
    Yanıtla
  • Haberde yayınlana belgenin Yeşilyurt Belediyesinden üst yazı ile alındığı ifade ediliyor. Siz Çevre ve Şehirçilik Müdürlüğü'nün yazısını resmi olarak kabul ederken, Kaymakamlıktan alınmış arşiv belgesinden niye bu kadar rahatsız oldunuz? Çevre Müdürlüğünün doğruyu söylediğini nereden biliyorsunuz? Elazığ depreminde ağır hasarlı binanın yıkılmaması ve boşaltılmayarak 6 Şubatta yıkılarak 27 kişinin ölmesine yol açmak bir kusurdur. Böyle bir kusur varsa ortaya çıkartılmalıdır. Yeşilyurt Kaymakamlığı bu devletin bir kurumu değil mi? Yeşilyurt Kaymakamlığındaki evrak resmi evrak değil mi? Belli ki çok rahatsız olmuşsunuz. Vefat edenlerin ailelerini düşünmek için gerçeğin ortaya çıkmasına herkesin katkı sunması gerekmez mi? O çevre müdürlüğünün hiç hasar yok dediği binalar için sigorta şirketleri hasar paraları ödedi bu memlekette.
    %97
    %3
    Yanıtla
  • Edep Ya Hu edep. Bu yorumu nasıl yazabiliyorsun kardesim.
    %100
    %0
    Yanıtla
  • Haciwhat (4 hafta önce)Mehmet isimli kullanıcı yorumuna
    Mesela Yeşilyurtda inönü mahallesinde ,Hasan varol da,Bostanbaşında önce ağır hasarlı raporu verilen binalar nasıl oluyorda sonradan hafif hasarlıya döndü?Ya başta tutulan rapor yada son tutulan rapor ikisinden birinde çok büyükbir yanlış var demektir.Bu öyle bir farkki birinci rapora göre evin yıkılması gerekirken ,son rapora göre evde oturmaya devam edersiniz.Bu konuda da yanlışa mahal vermemek için yorumunuzu bekliyoruz.
    %100
    %0
    Yanıtla
  • Ahmet (1 ay önce)
    Nasıl bir ülke olduk biz. Bu nasıl yüzsüzlüktür neden kimse sorumluluk almıyor neden her şey usulsüz ilerliyor? İnsan canı çok ucuz ülkemizde. Deprem olur ya imar affından yararlanan eski binalar yıkılır ya da önceki depremden raporu değiştirmiş binalar. Yangın olur yine kimse sorumluluk almaz insanlar can verir. Kaç bin insan öldü dünyanın herhangi bir yerinde bu şekilde bir olay olsa kim bilir kaç kişi sorumluluk alır istifa ederdi am bizim ülkemizde canım ülkemde koltuk sevdası öyle bir başını alıp gitmiş ki devletin en başındaki de aynı en sonunda ki de. Hiç mi vicdan yok hiç mi ALLAH korkusu yok sizde? Bunların hesabını ALLAH'a nasıl vereceksiniz? Bu olan olaylarda kimsenin mi suçu yok? Akıl alır gibi değil herkes suçu bir başka partiye atıyor ama sorun parti değil sorun insanlığımızı, vicdanımızı kaybetmiş olmamız. Sokağa çıktığınızda başınaza birşey gelmemesi büyük bir şans artık. Başınıza birşey gelirse de sorumlu kim kime gidip derdini anlataksın bilmiyorsun?
    %100
    %0
    Yanıtla
  • Ömer (1 ay önce)
    Daha neler var neler Çevre Şehircilik yetkilileri hasar tespitinde ellerinde bir çekiç ile tespit yaptılar göz muayenesi hocalar da öyle ciddi bir yaklaşım ne yazık ki sergilemediler.Bir çok binanın pozisyonu mahkemelerce değiştirildi.Bu bile bunun en büyük kanıtı değişikliğe uğrayan binalarda tespit yapanlar hakkında ne işlem yapıldı hiç birşey.Peki uğraşanların emeği maddi ve manevi kayıp ne olacak ben yaptım oldu oldu.Demek ki olmamış al sanan sonuç yazık yazık devletimizin bunca çapası boş işler ile basite indirgenmesin derim.
    %67
    %33
    Yanıtla
  • Bir halk (1 ay önce)
    Bir halk ölüm şekli kadardır Kim yargılanıyor bir siyasetçi var mı Fetö deprem yangın hiç
    %88
    %12
    Yanıtla
Reklam